sipsi

çevreci mi değil mi bilmem ama bu insanlar yüzünden özellikle istanbul’un yürünebilen tüm sahil şeridi çekirdek kabuklarıyla dolmuştur. hatta ’sahil şeridi çekirdek kabuklarından oluşmuştur’ da diyebiliriz. haritadaki girinti çıkıntıları, çekirdek kabukları belirlemektedir. çekirdek kabukları bitti mi anlayın ki yol bitti, devam edip düşmeyin denize evet. deniz de içinde pet su şişeleri olan yer bilmiyorsanız eğer.

(bkz: sinirlenmek)

eti browni intense yemek. üçer beşer böyle, oh...

(bkz: hallelujah)

(bkz: eti browni intense)

joanne greenberg’in kitaplarında kullandığı müstear adı.

çocuklarından psikolojik rahatsızlıklarını gizlemek için uzun süre hannah green müstear adıyla yazmıştır kitaplarını. i never promised you a rose garden’da kendi hastalığını deborah karakterine yüklemiştir. kendi tedavi sürecinden alıntılar yapmıştır.

i never promised you a rose garden’da deborah’ın kaçış ülkesidir. çok küçükken hazırladığı, her sorununda saklandığı sakin mekan, korunaklı alandır.

yeraltındaki ölüler ülkesi hades’i çevreleyen nehirdir. ölüleri bu nehirden yunan mitolojisine göre charon geçirir.

joanne greenberg kitapta kendi yaşamını anlatmıştır. bir otobiyografi olmasa da atlattığı psikolojik rahatsızlıklarını deborah karakterine yüklemiştir. bu durum da kitaba gerçeklik yüklemiştir.

ingilizcesi christiandır.

arapçada genelde semavi dinlerden birine inanmayanlar için kullanılmaktadır.

(bkz: bu zındığın tiz kafası vurula)

bu zavallı duruma düşmemek için güzel yada yakışıklı bulduğunuz bir çocuğun ailesine ’oğlunuza/kızınıza 20-30 yaş arasına geldiği zaman talip olacağım, lütfen o zamana kadar evden dışarı pek fazla çıkarmayın. sadece birinci derece akrabalarıyla bir araya gelebilsin. benden iyisini mi bulacaksınız ayol? anlayışınız için teşekkür ederim.’ denmelidir. anlayışlı ailenin güzel/yakışıklı evladı bu yaşa geldiğinde doya doya aşık olabilirsiniz artık.

(bkz: afiyet olsun)

kesinlikle gereksiz değildir efen’im kimler var başlığı. bir kayıt tutma imkanı sağlamasının yanı sıra bana çok yardımcı olmaktadır. şöyle ki: bazen bir sürü şey yazmak istiyorum ama bir türlü toparlayıp herhangi bir şey yazamıyorum. elim klavyeye gitmiyor böyle. öyle anlarda hemen kimler var butonuna tıklayıp kopyalayarak başlık altına yapıştırıyorum. bu bana bir ivme kazandırıyor. evet ivme...ivmem pozitif oluyor yani. hızım artıyor anlamında...evet...neden oluyor ben de bilmiyorum. çok mantıklı geliyor bir bakıma, diğer yandan da saçma. anlamadım.

(bkz: saçmalamak)

independence (jedi) [msg] [kim]
esrakesh (moderator) [msg] [kim]
melankomik (2. nesil bilgic) [msg] [kim]
nerobianco (3. nesil bilgic) [msg] [kim]
phantom lord (4. nesil bilgic) [msg] [kim]
aello (4. nesil bilgic) [msg] [kim]
orqn (5. nesil bilgic) [msg] [kim]
sipsi (5. nesil bilgic) [msg] [kim]
epikuros (5. nesil bilgic) [msg] [kim]
delirtmeyinlanbeni (5. nesil bilgic) [msg] [kim]
zerzevat (5. nesil bilgic) [msg] [kim]

$u anda yonetimden

1 jedi,
1 moderator,
1 bot(genelde gorunmez bu),

uyelerden ise

0 gammaz,
9 bilgic,
0 comez,

uyelerden toplam 11 ki$i sozlukte at ko$turuyorlar.

ayrica

$u anda bilgi sozluk’u 3 ki$i okuyor.

sütyenin kopçası arkada değil önde ise çıldırma noktasına gelecek olan erkektir. o yüzden tüm erkeklere naçizane tavsiyem öncelikle arkada kopça olup olmadığını kontrol etmeleridir. yoksa olmayan kopçayı nasıl açacaksın değil mi? eskiden erkeklerin işi daha kolaydı, tek tip sütyenler tek tip kopçalar... bir kere açtın mı arkası gelirdi. hey gidi hey, şimdi öyle mi? önde, arkada, yana doğru, üstte... üzülüyorum bazen erkeklere ben...

(bkz: hayat zor)

(bkz: morning wood)

amerikalıların sabah ereksiyonu için kullandığı kelimeler bütünü. ingilizler genelde morning glory derler.

doctorun da kısaltmasıdır aynı zamanda.

(bkz: hey doc what s up)

değişik bir belediyedir kendileri. pek haz etmesem de çalıştıklarını da itiraf etmeliyim. son 1 senede cerrahpaşa etrafını o kadar güzel bir yaşama alanı haline getirdiler ki şaşırıp kalıyorum. eksikleri çok fazla ama artıları da var açıkçası. ve tabii ki bütün bunları cerrahpaşa tıp fakültesi 2010 mezunlarına özel hazırladıkları hediyeler yüzünden söylüyorum. dağıttıkları bütün hediyelerde adım yazıyor, çok ince düşünülmüş bir şeydi, aferin.

benim dün ettiğim hali şu şekildedir:

’hekimlik mesleği üyeleri arasına katıldığım şu anda yaşamımı tüm insanlığın iyiliğine adıyorum.
yaşantım boyunca, hekimlik mesleğini, onurunu koruyarak yerine getireceğime, hastanın sağlığını en önemli kaygım sayacağıma, hastalarımın sırlarını hiçbir biçimde açığa vurmayacağıma, hocalarıma gerekli saygıyı göstereceğime, hekimlik mesleğinin yerleşmiş kurallarına uyacağıma söz veririm.
bütün meslektaşlarımı kardeşim sayacağıma; inanç, milliyet, cinsiyet, dil, ırk, parti yada sosyal sınıf ayrımlarının hastamla görevim arasına girmesine izin vermeyeceğine;
insan hayatına her koşulda mutlak saygı duyacağıma,
baskı altında bile olsam; tıp bilgilerimin insan haklarına aykırı kullanılmasını asla kabul etmeyeceğime;
hocalarım ve meslektaşlarım huzurunda açıkça and içerim.’

(bkz: hayırlısı)
(bkz: amin)