epikuros

altında saat 00 ı 25 geçmesine rağmen entry göremeyince üzüldüğüm , bari ben doldurayım da katkım olsun dediğim başlık.

(bkz: hüsnü mübarek)

mısır devlet başkanıdır. 82 yaşındadır ve 1981’den beri mısır’ın cumhurbaşkanıdır. asker kökenlidir. ismi bir ünlem ifadesi olarak sık sık kullanılacak kadar yapışmıştır dilimize bunca yıldır.

haşmetli, saygıdeğer.

futbol için hayati bir ölçüdür. serbest vuruşlar, penaltılar, her bir şey buna göre ayarlanır.

en kötü 100 film listesine 5 filmle girdiğimiz oluşumdur.

(bkz: emret komutanım şah mat)
(bkz: dünyayı kurtaran adamın oğlu)
(bkz: keloğlan kara prens e karşı)
(bkz: hababam sınıfı üç buçuk)
(bkz: büyü)

bir baseball topunun yediği sopalarla, çocuk kalbimizi kastıran bir çizgi filmdi.
"hadi biraz biberleyelim" der ve canına okurlardı topun, şekilden şekle girerdi zavallı.

sebebi bilindiği halde bazen hava atmak bazen de umursamaz gözükme gayretiyle kendi yaptığımız salak davranışlara soru süsü vermek için kullanılan yardımcı kelimedir.

"niyeyse ben de antep fıstığının kabuklarını kemirmeyi seviyorum, içlerini çöpe atıyorum. öyle de bi huyum var.", "bozuk para taşımayı sevmiyorum niyeyse artık. aptallık benimkisi ama öyle işte, bahşiş bırakmayı da seviyorum" gibi.

timsah dişli vahşi bir balık. kavga efekti(pata küte)gibi.

eli açık insan, hatta eli açığın gereksiz yere para saçanı.

sözlük ortamında ve birbiriyle atışan köşe yazarlarının yazılarında ara ara rastlanan bir vakâdır. karşı taraf bir fikir bildirir, beriki ona katılmaz ve fakat tamamen onu destekler nitelikte bir cümle sarf eder ve en can alıcı yerine bir ünlem işareti koyar.
"ahmet beyden zeka(!) fışkırıyor valla", "ayşe hanımın aklına(!) hayranım" gibi.

inlemekten türediği halde, inlemenin yansıttığı negatif anlamdan ziyade coşturmak, neşve içerisinde bağırtmak anlamında kullanımı daha sık olan kelimedir.

(bkz: inilti)

(bkz: fukaranın düşkünü beyaz giyer kış günü)

sürekli bu yıl son, bundan sonra saatler ileri geri alınmayacak denmesine rağmen halen devam eden uygulama.

planlanan buluşma uzun bir ayrılıktan sonra gerçekleşiyorsa, bir ayin havasında geçecek hazırlıklar bütünüdür.

ilişkiniz çok köklü olmayabilir. flörtün ilk dönemindeki saygı duvarının yerini samimiyete bırakması ve vücut diliyle anlaşabilecek duruma gelmek, ilişkinin gerçek yaşını gösterir. yine de, sohbetleriniz ne kadar sansürsüz, beraber geçirmiş olduğunuz zamanlar ne kadar ateşli geçmiş olsa da 4-5 aylık ayrılık ikinizi de muma çevirecektir.

iki tarafı da ilişkinin sıcaklığından uzaklaştıracak bir ayrılık peydah olur.

kavuşmaya iki hafta-20 gün bir şey kalmıştır. salmışsındır kendini ondan önce, işe güce vermişsindir. her gün sevgilinle buluşmuyorsundur ya. eğer 5 ay sevgilinden ayrı kalırsan ve çok ciddi bir geçmişiniz de yoksa, ilk bir kaç hafta hemen her gün telefonda görüşebilirsiniz. sonra haftada bire düşer bu süre, 2. ayın sonunda aramak güzel bir sürpriz gibidir. 3. ay bittiğinde ilişkinizin hala sürüp sürmediğinden pek emin olmazsınız ama arayıp durumu kendisine sorup teyid etmeye de cesaret edemezsiniz. illaki hala sevgiliyizdir tabi lan dersiniz. 4. ayın sonunda bir aradayken tamtakır işleyen samimiyet neredeyse tamamen yerini yine saygı duvarına bırakmıştır. 5. aydaki telefon konuşmaları buluşma zamanıyla ilgilidir.

ayrılığın ardından buluşma zamanı yaklaştıkça, buluşulacak kişiyle yeni tanışacakmışsın, ona kendini sıfırdan sevdirmeye uğraşacakmışsın, onu yeni baştan tavlamak zorunda kalacakmışsın hissi kaplamaya başlar içini. "telefonda konuşuyor olsak da yüz yüze geldiğimizde yine enseye şaplak göte parmak olabilecek miyiz? ogunlaşmıştır belki o arada, belki çok pohpohlanmıştır, götü kaldırılmıştır. benden başkası da keşfetmiştir onu ve benimkinden fazla şey sunmuştur ona? sözde sevgiliyiz ama jestimi mimiğimi komik bulacak mıdır yine aynen bıraktığım gibi? yine yetebilecek miyim ona? gözden ırak olan gönülden de ırak olur lafını hangi göt uydurdu?" türünden erimiş özgüven mahsülü deli deli sorular kemirir aklı.

beş ayda saldın kendini. ama aldatmadın da kızı. manuel takıldın, vites koluyla oynadın durdun bazen. üç beş ay için girmeyeyim biriyle tanışma faslına dedin, ben şöyleyim ben böyleyim, şunu severim bunu sevmem muhabbetlerini ellinci kez bir başkasına açmaya üşendin. götün yemedi başka bir ilişkiyi velhasıl. saçın başın dağıldı, dişlerin sarardı, göbeğin başverdi. favorilerin, sakalın... tipini s.kiim oğlum sen ne hale geldin? evet buluşmaya 3 hafta kalmadı. şu aynadakine gülümser misin sen olsan? verir misin kız olsan? sigarayı bırakıp diş fırçalama sayısını dörde çıkarıyorsun günde! hiç bir şey yemiyorsun bundan böyle, her akşam yürüyüş yapıyorsun! buluşmaya iki gün kala gidip damat traşı oluyorsun! yeni bir gömlek, siyah bir boxer, iyi bir parfüm alıyorsun bir koşu. son beş gün, tavizsiz en az 8 saat uyku uyuyorsun, göz altındaki morluklar ne öyle baykuş gibi?! son bir hafta kesinlikle 31 çekmiyorsun, olur da her şey yolunda gider de baş başa kalabilirsen erken boşalma bir de! gözlerin kıpkırmızı oluyor çavuşu tokatlayınca zaten. yeni ödüllü filmleri tespit et, kirala, izle, genel kültür yap. ha bu arada maç izlemiyorsun şu önümüzdeki 2 hafta, izleyeceksen de özetini izliyorsun tamam mı! çok küfrettiriyor. fanatiklik duygularını köreltiyorsun bir müddet.

çift idmanla geçiyordur kamp dönemi. dişler, iyi durumda. günlük sigara<2adet. yemek, ihtiyaçtan az. spor, yeterince. yeni filmler kiralandı, izlendi, russel crowe, canım yaa. uyku, düzenli. her şey yolunda gidiyor a.ına koim. bir telefon açıp adamakıllı konuşmaktansa yaşın verdiği heyecanla girişilen biraz abartılmış ön hazırlıklardır. karşılaşma anında göz göze gelindiğinde anlamını yitirir çoğu ve hepsinin gereksiz ayrıntılar oldukları anlaşılır.

kulak, burun, dil, deri ve gözden oluşan organlardır. duyularımızın ve duyu organlarımızın bunlarla sınırlı olmadığı kesin. başka çok acaip duyu ve organlarımız da vardır.

görme, işitme, koku alma, tad alma, dokunma duyularıyla kalıp haline gelen terim. hayat bilgisiyle hayatımıza girer bu kavram, hangisi daha vazgeçilmez diye düşündürtürdü hep.

şuan kayıplarda olan grup aynanın da bu isimde bir şarkısı vardır. en hatırda kalanlardan biri.

bu sabah çok erkendi uyandım
karanlıktı hala tüm sokaklar
yağmur yağdı, yıkandı tüm şehir
güneş açtı bütün hatıralar

takvimlerden bir gün daha düştü
bir gün daha gidişinden sonra
ben iyiyim ağladığıma bakma
alışmak zor sensiz yaşamaya…

doğumgünün kutlu olsun canım
mutlu olsun benim diğer yarım
doğum günün kutlu olsun canım
yanındayım yerim senin yanın

eşyaları tek tek toparladım
uzun uzun resimlere baktım
iki damla aktı gözlerimden
sevdiğin bir türküyü fısıldadım

doğumgünün kutlu olsun canım
mutlu olsun benim diğer yarım
doğum günün kutlu olsun canım
yanındayım yerim senin yanın

(bkz: doğum günü)