uzun zamandır beklediğimiz buton. en çok kullanılanlardan biri olacağı kesin.
mesela eskiden ne yapıyorduk, cümle içinde vurgulayacağımız yerleri gbkz yapıp gereksiz link oluşturuyorduk, artık bununla çevre kirliliğine engel olma konusunda katkıda bulunacağız. ne güzel.
mesela şimdi ne değişti, bir cümleye dikkat çekerken link vermedim. daha da vurgulayıcı oldui yakışıklı oldu. hem böylece entryler de daha çok puan alacak. öyle kıymetli bir buton bu, kıymetini bilin, sevin, saklayın, şefkat gösterin ona.
(bkz: herkesin elindeki kendine)
(bkz: ajdar anik)
tanımlanamayan cisimlerin canlı olanlarına verilen isimdir.
aslında verilmez hatta öyle bir isim filan yok ama işte ben uydurdum oldu gibi sanki.
(bkz: ulo)
aslında verilmez hatta öyle bir isim filan yok ama işte ben uydurdum oldu gibi sanki.
(bkz: ulo)
(bkz: undefined living object)
herhangi bir kategoriye sığdırılamayan, hatta tanımlanamayan yaşayan cisim.
(bkz: ulo)
heryerde yeterince hakkında hakaret içeren yazılar var zaten bir de ben eklemeden devam edeyim tanımlamalarıma.
türkiye için en gereksiz varoluşlardan biridir. ne stresli zamanda eğlendirmeye yarar, ne de efkarlandırmaya, yani varlığı yokluğu bir değil diyeceğim ama öyle de değil. varlığı zarar. sinir etkisi yaratıyor bünyede.
fakat öyle küfür etmek filan da rahatlatmıyor bünyeyi. hani bir şeye kızdığında küfür edersin de rahatlarsın ya, buna içinden içinden küfür edince daha da geriliyor insan. ne bileyim işte öyle garip bir cisim.
dedim ya
(bkz: undefined living object)
(bkz: ulo)
heryerde yeterince hakkında hakaret içeren yazılar var zaten bir de ben eklemeden devam edeyim tanımlamalarıma.
türkiye için en gereksiz varoluşlardan biridir. ne stresli zamanda eğlendirmeye yarar, ne de efkarlandırmaya, yani varlığı yokluğu bir değil diyeceğim ama öyle de değil. varlığı zarar. sinir etkisi yaratıyor bünyede.
fakat öyle küfür etmek filan da rahatlatmıyor bünyeyi. hani bir şeye kızdığında küfür edersin de rahatlarsın ya, buna içinden içinden küfür edince daha da geriliyor insan. ne bileyim işte öyle garip bir cisim.
dedim ya
(bkz: undefined living object)
aklımda hep romiyo romiyoo diye çınlayan ses olarak kaldı.
sesi çok mu kötü ? aslında ajdarların ve benzerlerinin olduğu bir portalda çok da kötü değil ama gel gelelim nedense bir türlü değer kazanamadı yaptığı iş gözümde. hadi sesin çok da aman aman değil, bari bir tarzın olsun da para için vazgeçme ondan. ne oldu elektronik müzik yapacam dedin bir anda saçma sapan şarkılar ve onu destekleyen bir takım klipler devam etti bir süre. sonra baktın değer kaybediyor tutmadı, olmadı işte. dedin ki zaten türkiye henüz hazır değil o yüzden pop müziğe geri döndüm. iyi de hadi ben çok anlamıyorum elektronik müzikden bilmem neden her ne ise o tarz. ama en azından herkes çok iyi anladı ki, bir madonna veya benzerlerini taklit ettin tutmayınca geri resetledin kendini. delikanlı gibi demedin ki ben onları örnek alıyorum falan filan.
ayrıca şunu da belirteyim ki, romiyo ne la ?
sesi çok mu kötü ? aslında ajdarların ve benzerlerinin olduğu bir portalda çok da kötü değil ama gel gelelim nedense bir türlü değer kazanamadı yaptığı iş gözümde. hadi sesin çok da aman aman değil, bari bir tarzın olsun da para için vazgeçme ondan. ne oldu elektronik müzik yapacam dedin bir anda saçma sapan şarkılar ve onu destekleyen bir takım klipler devam etti bir süre. sonra baktın değer kaybediyor tutmadı, olmadı işte. dedin ki zaten türkiye henüz hazır değil o yüzden pop müziğe geri döndüm. iyi de hadi ben çok anlamıyorum elektronik müzikden bilmem neden her ne ise o tarz. ama en azından herkes çok iyi anladı ki, bir madonna veya benzerlerini taklit ettin tutmayınca geri resetledin kendini. delikanlı gibi demedin ki ben onları örnek alıyorum falan filan.
ayrıca şunu da belirteyim ki, romiyo ne la ?
abaza sözlük yazarının başlıkta çığır açtığı andır.
hayır düşünüyorum nasıl böyle bir durum yaşanır diye, bu kadar zorlayamıyorum fantezilerimi.
+ ıhh ohh ıhhh
- saldıray napıyon iki saattir bitiremedin yaaaa
+ tamam tamam bitti, girdim bak bakalım
- nasıl la neyi anlamadım ?
- entry diyom girdim bak bakalım, başlık: içindeyim nasılsa...
hayır düşünüyorum nasıl böyle bir durum yaşanır diye, bu kadar zorlayamıyorum fantezilerimi.
+ ıhh ohh ıhhh
- saldıray napıyon iki saattir bitiremedin yaaaa
+ tamam tamam bitti, girdim bak bakalım
- nasıl la neyi anlamadım ?
- entry diyom girdim bak bakalım, başlık: içindeyim nasılsa...
vakit olarak sabahın bir ayrıcalığı yok, burada dış dünyanın vakti değil mühim olan, sevgili ile harcanan vakittir asıl olan.
ister akşam ister sabah farketmez.
iki gönül bir oldumu, bir şafaktan bir şafağa.
ister akşam ister sabah farketmez.
iki gönül bir oldumu, bir şafaktan bir şafağa.
yalnızlık ifadelerinin en öz olanıdır.
hani kabaca anlatmak da gerekirse, böyle biten bir ilişkinin ardından göt gibi ortada kalırsınız ya, işte o an ki tüm gidişler için kullanılır cümle içinde.
hani kabaca anlatmak da gerekirse, böyle biten bir ilişkinin ardından göt gibi ortada kalırsınız ya, işte o an ki tüm gidişler için kullanılır cümle içinde.
söylediği şarkılara sesi en yakışanlardan birisidir nazarımda. adı bir çok olaya karışmış sonrasında prestij kaybetmiştir belki ama, gerçekten yaptığı müziği beğenenlerin bu konudaki beğenilerinin değiştiğini sanmam. zira onun yaptığı müziği ve sesini beğendik kendisini değil. ayrıca akdenizde özellikle adanada hep özel bir sanatçı olarak bilinir. zira, adanada büyüyen ve onun yaşına yakın olan bireyler için mükemmel anılar sunmuştur bazı şarkılarında.
yamaçlarında yuzuduğum seyhanım
kavgasında büyüdüğüm mahallem elveda
okey taşlarının tavla zarlarının
müzik fonu oluşturduğu her insan
gözlerimi yaşartan şerefsiz
ve dudaklarımda dans ettiğim sevgilim elveda.
yamaçlarında yuzuduğum seyhanım
kavgasında büyüdüğüm mahallem elveda
okey taşlarının tavla zarlarının
müzik fonu oluşturduğu her insan
gözlerimi yaşartan şerefsiz
ve dudaklarımda dans ettiğim sevgilim elveda.
dünyaca ünlü şarkısı da var bunun.
waka waka eee.
waka waka eee.
temele sormuşlar, metroseksüel mi olmak istersin ? homoseksüel mi ? diye.
temelde homoseksüeli seçip sebep olarak;
"pen bilmediğum sikun altuna yatmam" demiş.
temelde homoseksüeli seçip sebep olarak;
"pen bilmediğum sikun altuna yatmam" demiş.
(bkz: sikinin doğrusuna entry yazmak).
yaşamdan ölüme bir soluk yolda
bu isyanlar kime,bu feryat kime
kuşların bile yuvası dalda
bu endişe niye bu telaş niye
eğerki gelmeler topraktan ise
demekki gitmeler aynı yeredir
ihanet kahpelik puşta göreyse
sadakatla sevmek dosta göredir
sokakta yatanın kürkü alınmaz
kundaklık bebenin sütü çalınmaz
insanlığa her kim kural koysa da
merhametin yolu sağ sol tanımaz
mekanın cennet olsun;
bu isyanlar kime,bu feryat kime
kuşların bile yuvası dalda
bu endişe niye bu telaş niye
eğerki gelmeler topraktan ise
demekki gitmeler aynı yeredir
ihanet kahpelik puşta göreyse
sadakatla sevmek dosta göredir
sokakta yatanın kürkü alınmaz
kundaklık bebenin sütü çalınmaz
insanlığa her kim kural koysa da
merhametin yolu sağ sol tanımaz
mekanın cennet olsun;
haberini okudum, sonra bir kahve içip bir daha okudum. halen inanamıyorum, tamam ölümlü dünya ama, iyilerin de gidebiliyor olmasını yüzlerce kez duymamıza rağmen halen idrak edemiyor işte bünye.
söylenecek çok şey var ama ben söyleyemiyorum ölümüne. zaten ne söylenebilir ki ölüme ? allah rahmet eylesin diyeceğiz ama, ne sevenlerine sabır olacak bu söz, ne kendisine tebessüm. yok artık demek ? nasıl yani ya ? ölüm gerçek ama bu kadar sert çarpmamalı yüze. daha hayatın baharı sayılırdı. daha çok dinletecekleri vardı. yok yok bu gidiş hiç olmadı, acelen neydi be kıvırcık ali ? belki toplasan kitap olur sadece bu başlığa yazacaklarımdan ama kısa bir dörtlük daha açıklayıcı olur senin yazdığın;
senin sevdan ile yandım
beden yandı tuzla sardım
ah acın bile bi bambaşka
gül yüzüne türkü yazdım gülüm.
allah rahmet eylesin, sevdiklerine sabır versin.
söylenecek çok şey var ama ben söyleyemiyorum ölümüne. zaten ne söylenebilir ki ölüme ? allah rahmet eylesin diyeceğiz ama, ne sevenlerine sabır olacak bu söz, ne kendisine tebessüm. yok artık demek ? nasıl yani ya ? ölüm gerçek ama bu kadar sert çarpmamalı yüze. daha hayatın baharı sayılırdı. daha çok dinletecekleri vardı. yok yok bu gidiş hiç olmadı, acelen neydi be kıvırcık ali ? belki toplasan kitap olur sadece bu başlığa yazacaklarımdan ama kısa bir dörtlük daha açıklayıcı olur senin yazdığın;
senin sevdan ile yandım
beden yandı tuzla sardım
ah acın bile bi bambaşka
gül yüzüne türkü yazdım gülüm.
allah rahmet eylesin, sevdiklerine sabır versin.
fatih kısaparmak şarkısında geçer.
en damar şarkılardan biridir ki zaten en damar durumu açıklar.
sevgili ile içilen rakının tadını en iyi özetleyen cümledir aynı zamanda.
en damar şarkılardan biridir ki zaten en damar durumu açıklar.
sevgili ile içilen rakının tadını en iyi özetleyen cümledir aynı zamanda.
en güzeli de sevgilinin yanında içilenidir.
onunlar içerken, kişiye göre değişir şekli, bazen mavidir, bazen yeşil. kafa yapar hepsi, unutturur dertlerini ama, rengi önemlidir. göz rengine bürünür sevgilinin.
(bkz: gözlerinden içtiğim mavi rakımdın benim)
onunlar içerken, kişiye göre değişir şekli, bazen mavidir, bazen yeşil. kafa yapar hepsi, unutturur dertlerini ama, rengi önemlidir. göz rengine bürünür sevgilinin.
(bkz: gözlerinden içtiğim mavi rakımdın benim)
senden sonra hep yalnız kaldım sandılar
oysa benimle konuştu hep yumrukladığım duvarlar
bazen onlar sustu da, konuştu ellerimden akan kanlar
hep zor oldu zaten bu suskunluk ve isyanlar
gitmeler hep batmıştı bana ilk değildin ki giden
senden önce de çok ağladım da utanıp sakladım ben
dediler ki erkekler ağlamaz aklını başına al gel
öfkemi hep bastırdım, ama sormadın hiç neden
her aşk sonrası yüzümle beraber mi titremeli otobüs camı
aceba aşklar mı kahbe yoksa benmiyim fazlası
bir promil daha arttıkça içimde alkol oranı
yalnızlığım çarpıyor yüzüme, sanki ayazın tam ortası
sabahlara inat dost oldum şafaklar ile
tırnaklarım kanadı duvarları kazımaktan öfkeyle
devrimler yaptım kalbimde spazmlara inat hevesle
her seferinde elimde kaldı düşlerim siyaha yakın maviyle !
mavi değil miydi sahi gözlerinin rengi ?
hani bakıp da sarhoş olduğum içmeden önceki
rakı tadında sözlerin değil miydi çarpan beni
hani pişmanlığın, boş sokaklarda yankılanan sesi
hayır anlamadığım gitmek değil miydi zor olan ?
şimdi neden kolay geliyor sensizliğe giden yollar ?
senden sonra mı değişti lan bu kanunlar ?
şimdi bir kurşun, sensizliğe yol gösterip de patlar...
oysa benimle konuştu hep yumrukladığım duvarlar
bazen onlar sustu da, konuştu ellerimden akan kanlar
hep zor oldu zaten bu suskunluk ve isyanlar
gitmeler hep batmıştı bana ilk değildin ki giden
senden önce de çok ağladım da utanıp sakladım ben
dediler ki erkekler ağlamaz aklını başına al gel
öfkemi hep bastırdım, ama sormadın hiç neden
her aşk sonrası yüzümle beraber mi titremeli otobüs camı
aceba aşklar mı kahbe yoksa benmiyim fazlası
bir promil daha arttıkça içimde alkol oranı
yalnızlığım çarpıyor yüzüme, sanki ayazın tam ortası
sabahlara inat dost oldum şafaklar ile
tırnaklarım kanadı duvarları kazımaktan öfkeyle
devrimler yaptım kalbimde spazmlara inat hevesle
her seferinde elimde kaldı düşlerim siyaha yakın maviyle !
mavi değil miydi sahi gözlerinin rengi ?
hani bakıp da sarhoş olduğum içmeden önceki
rakı tadında sözlerin değil miydi çarpan beni
hani pişmanlığın, boş sokaklarda yankılanan sesi
hayır anlamadığım gitmek değil miydi zor olan ?
şimdi neden kolay geliyor sensizliğe giden yollar ?
senden sonra mı değişti lan bu kanunlar ?
şimdi bir kurşun, sensizliğe yol gösterip de patlar...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?