bahar şenliği bile yapmayan,bok kafalı,paragöz eğitimcilerin okulu.hazırlık binasını da taşıdılar daha geniş bir alana ohh miss artık kalan kalana tadından yenmez olayın.bu ticarethane iyi eğitim veriyor olabilir ama ağız tadıyla bölüme geçilemediği takdirde yemişiz öyle okulu.
ayrıca isme aldanmamak gerekir.bazı arkadaşlar mezun olurum oradan doğuş holding e kapağı atarım ohh hayatım kurtuldu gibi düşüncelerle okula geliyorlar.sabancı,koç havası mı yakalamak istemiş okul sahibi bilemiyorum ama doğuş holding ve doğuş üniversitesi alakasız kişilerindir.düşmanınızı bile uyarın gelmemesi için.
bahar şenliği bile yapmayan,bok kafalı,paragöz eğitimcilerin okulu.hazırlık binasını da taşıdılar daha geniş bir alana ohh miss artık kalan kalana tadından yenmez olayın.bu ticarethane iyi eğitim veriyor olabilir ama ağız tadıyla bölüme geçilemediği takdirde yemişiz öyle okulu.
ayrıca isme aldanmamak gerekir.bazı arkadaşlar mezun olurum oradan doğuş holding e kapağı atarım ohh hayatım kurtuldu gibi düşüncelerle okula geliyorlar.sabancı,koç havası mı yakalamak istemiş okul sahibi bilemiyorum ama doğuş holding ve doğuş üniversitesi alakasız kişilerindir.düşmanınızı bile uyarın gelmemesi için.
ayrıca isme aldanmamak gerekir.bazı arkadaşlar mezun olurum oradan doğuş holding e kapağı atarım ohh hayatım kurtuldu gibi düşüncelerle okula geliyorlar.sabancı,koç havası mı yakalamak istemiş okul sahibi bilemiyorum ama doğuş holding ve doğuş üniversitesi alakasız kişilerindir.düşmanınızı bile uyarın gelmemesi için.
fikir yazısı yazarken ince alay tarzı şeyler, hafif dokundurmalar hakaret sayılıyor. keyser soze başlığına, kimliği hakkında açıklama yapılmaması gereken karakter yazdım. filmi izleyenler bilir neden öyle dediğimi. ayar vermek yasak diyerek silindi yazı. ayarın ne demek olduğunu anlatmakla vakit geçirdim biraz. sert üsluplarla cevap aldım. biraz gerçekçi konuştuğumdan olsa gerek.
yorum yazılamayacaksa, espri yaparak bir şeyler anlatılamayacaksa ne anladım ben sözlük oluşumundan. elimin altında atlas var, sözlük var, ansiklopedi var... çok merak edersem bir şeyin tanımını açar oradan bakarım.
taverna kısmında siteyi ve yönetimi eleştirmemden,başka bir sözlükle kıyaslayıp oraya adam çekmeye çalışmamdan(onlara göre),yönetimden aldığım iftiralara ve adam kayırmacılıklara verdiğim kibarca cevaplar yüzünden oy çokluğuyla atıldığım,tanımlar diyarı diye geçinen hanımlar diyarı.
farklı olalım lan biz diye düşünüp girişmişler sözlük alemine.farklı olmanın hazzını yaşamak istemişler ama unutmuşlar her farklı olanın güzel olamayacağını.birisi bir bilgi aradığında en son bakacağı sözlük olsa gerek.internete neden para veriyoruz bir sebebi olmalı.tanım denilen olay her şartta her yerde bulunur.bu formatla sözlük aleminde eriyip giderler gibi duruyor kısa sürede.günde 200 entry girilse oturup bayram edecekler.
artık nasıl bir etki gücüne sahipmişsem yazarları başka yere çekerim diye korkup attılar.ahahaha ben bunlara gülüyorum ya...bunları uçurulmuş yazar psikolojisi ile yazdığımı düşünmeyin.yönetime birilerinin atılan cevaba mesaj verilmesi gerektiğini ve 2.çoğul şahsı öğretmeleri gerekiyor.
-adam kayıran sözlük
-dayanışılan,kankcilik zımbırtısı çok olan sözlük
-site içinde muhtelif yerlerde türkçe katliamı yaşanan sözlük
-esprili herhangi bir tanıma ya da kişisel fikre izin vermeyen sözlük
- beğenmiyorsan yazma gibi laflar edebilen sözde yöneticileri barındıran sözlük
-başka sözlüklerin reklamının yapılmasından korkan sözlük (puhaha olaya bak)
-abi-kardeş-akraba-baba-oğul-kutsal bok gibi bağlantıları olanın tutunduğu sözlük...
yorum yazılamayacaksa, espri yaparak bir şeyler anlatılamayacaksa ne anladım ben sözlük oluşumundan. elimin altında atlas var, sözlük var, ansiklopedi var... çok merak edersem bir şeyin tanımını açar oradan bakarım.
taverna kısmında siteyi ve yönetimi eleştirmemden,başka bir sözlükle kıyaslayıp oraya adam çekmeye çalışmamdan(onlara göre),yönetimden aldığım iftiralara ve adam kayırmacılıklara verdiğim kibarca cevaplar yüzünden oy çokluğuyla atıldığım,tanımlar diyarı diye geçinen hanımlar diyarı.
farklı olalım lan biz diye düşünüp girişmişler sözlük alemine.farklı olmanın hazzını yaşamak istemişler ama unutmuşlar her farklı olanın güzel olamayacağını.birisi bir bilgi aradığında en son bakacağı sözlük olsa gerek.internete neden para veriyoruz bir sebebi olmalı.tanım denilen olay her şartta her yerde bulunur.bu formatla sözlük aleminde eriyip giderler gibi duruyor kısa sürede.günde 200 entry girilse oturup bayram edecekler.
artık nasıl bir etki gücüne sahipmişsem yazarları başka yere çekerim diye korkup attılar.ahahaha ben bunlara gülüyorum ya...bunları uçurulmuş yazar psikolojisi ile yazdığımı düşünmeyin.yönetime birilerinin atılan cevaba mesaj verilmesi gerektiğini ve 2.çoğul şahsı öğretmeleri gerekiyor.
-adam kayıran sözlük
-dayanışılan,kankcilik zımbırtısı çok olan sözlük
-site içinde muhtelif yerlerde türkçe katliamı yaşanan sözlük
-esprili herhangi bir tanıma ya da kişisel fikre izin vermeyen sözlük
- beğenmiyorsan yazma gibi laflar edebilen sözde yöneticileri barındıran sözlük
-başka sözlüklerin reklamının yapılmasından korkan sözlük (puhaha olaya bak)
-abi-kardeş-akraba-baba-oğul-kutsal bok gibi bağlantıları olanın tutunduğu sözlük...
kıymeti bilinmesi gereken adam. hakkında olumsuz düşünenlerin art niyetli olduğu aşikârdır. ecevitin vefatının ardından konuşmasını izlerken duygusallaşıp, ekran başındaki herkesi hüzünlendiren yazar, düşünür. orhan pamuk için hırsız diyorum ben bu adama. hadi beni mahkemeye versin. veremiyor işte hırsızlığı belgelenecek çünkü gibi laflarla ayarların kralını vermiştir.
orhan pamuk gibi yazarlara küfretme hakkını olduğunu ve edeceğini söylüyor. (u: babaaa büyüksün biz burada edince siliyorlar saydırrr)
sky türkteki (gbkz: ne var ne yok) programından sonra şanı tavan yapmıştır, ama yazarlığı kanımca konuşmasından daha etkileyici olduğundan kitapları da es geçilmemelidir.maçkalıdır kendileri.
orhan pamuk gibi yazarlara küfretme hakkını olduğunu ve edeceğini söylüyor. (u: babaaa büyüksün biz burada edince siliyorlar saydırrr)
sky türkteki (gbkz: ne var ne yok) programından sonra şanı tavan yapmıştır, ama yazarlığı kanımca konuşmasından daha etkileyici olduğundan kitapları da es geçilmemelidir.maçkalıdır kendileri.
bülent korkmazın yenmeye geldik ama şanssızdık dediği maç.
(bkz: anlıyorum duygularını)
(bkz: anlıyorum duygularını)
alper yağız kendisi için diyor ki;
öncelikle benim adımı penguen gibi çok okunan bir yerde yayınlayıp, gururumu okşadığı için kendisine teşekkür ediyorum. penguen’in 251. sayısında şöyle demiş patates baskı’da ’’istanbullu bir eşcinsel okurum olan alper yağız demiş ki; ’’biz eşcinsellerin lambda haftasını niçin kutlamıyorsunuz?...’’ niçin kutlamayayım ki, başta alper yağız’ın olmak üzere tüm eşcinsellerin haftası kutlu ve mutlu olsun.
gün itibariyle çıkan 252. sayıda da şöyle diyor kendileri; ’’gay okurum alper yağız, istanbul’da okuduğu özel üniversitede bu sene "eşcinsel dayanışma kulübü" kuracakmış ve benden de destek istedi. iyi de benim hem o okulla ilgim yok hem de gay değilim ki sevgili alper yağız?. bunu aslında bir tartışma konusu olur diye yazıyorum. sevgili okur; bir erkeğin feminizmi desteklemesi, bir zencinin ku klux klanı desteklemesi gibi, kişinin aktif olmadığı bir topluluğu aktif olarak desteklemesi normal midir yoksa tuhaf mıdır? hatta kendi cemaatine yapılmış bir hainlik midir? nedir?
evet lombakcan abim şimdi herkes bilsin neden böyle bir şey yaptığını, ne kadar küçük işlerle ilgilenip asıl seviyeni gösterdiğini.
biz bu lombakcan’la ilk defa 3 sene önce mailleştik. kendisi o zamanlar kemik’te sol kroşe’den mütemadiyen, istisnasız her hafta birisine bulaşırdı, dikkat çekip adını duyurmak için. şahan gökbakar, müjdat gezen, ceza, kıraç, haluk bilginer... gibi işini iyi yapan adamlara dil uzattı. ceza ve şahan, sonkaz’ın oyununa geldi ve ona ayarların kralını verdiler aynen onun istediği gibi. 3 sene önce ben sağlam bir ceza hayranıydım, konserlerine akardım, şarkılarını kelimesi kelimesine ezberlerdim. (şimdi yolda görsem merhaba merhaba o kadar)
ceza’ya laf atmasını hazmedemedim ve kanımın kaynamasından ötürü kendisine sağlam bir küfrettim maille. o da bana aynı şekilde karşılık verdi ve tehdit olayına girdi. sonra babacan tavırlar takındı, ben de küfrettiğim için özür diledim, ondan birkaç ay sonra evlendi, çocuğu oldu tebrik bile ettim. ama bu yaptığı işten iğrenmemin önüne geçemiyordu. ondan sonra birkaç sözlüğe üye oldum ve fatih’in yaptığı işi sevmediğimi yazdım kendi üslubumla.
bundan yaklaşık 6 ay önce müdavimi olduğum bir site için(lugatitturk. com) reklam yazısı hazırladım ve mail listemdeki herkese gönderdim, paatim’e de gitmiş toplu şekilde gönderdiğimden. o da siteye girip kendi hakkında yazılanları görüp maile geri döndü ’’alper sizin sitedeyse onun...’’ diye cevaplar verdi.’’buyur abi alper benim’’ dedim, tekrardan bana küfretmeye, tehditlere başladı. inatla küfretmem için çırpınıyordu, ben de inatla etmedim farkım belli olsun diye. maillerin bir kısmı hâlâ kazimkoyuncu@hotmail. com adresinde saklıdır, görmek isteyenler görebilir.
efendim,’’bana erkeksen okulunu, adını soyadını ver’’ dedi. okulumu da söyledim adımı soyadımı da. ferit şahenk benim arkadaşım seni o okuldan attıracağım dedi. daha okulun sahibinin kim olduğunu bilmiyor, yazık dedim. pazartesi günü basket sahasındayım gel dedim, gelmedi. neden gelmedin deyince ’’köprüde trafik vardı’’ dedi. daha sonradan söylediğine göre peşime fikirtepe ülkü ocağı’ndan ’’killing’’ lakaplı birisini takmış, dart tahtasında resmim varmış ve adam beni arıyormuş. neden kaliteli bir senarist olamadığı yalanlarının ekstrem olmasından bile anlaşılıyor. itüsözlük’e beni şikayet edip üsküdar adliyesi’nde mahkemeye verdiğini söylemiş. kısacası hayatı yalan dolan, dergide kanka müessesesi hatrına duran, ülkenin gördüğü en kötü mizahı yapan, en kötü senaryoları yazan, hayranı olmayan mizahçı takılan küçük işlerin adamı.
dergiye amatör olarak birkaç espri vermişimdir yumurtalar’a. ne zaman gitsem dergide yok, dergiye uğramaz ve beni dergiye davet eder ’’gel de ağzına sıçayım’’ tavırlarıyla. okulumun adresi adım soyadım kendisinde mevcut, istediği zaman buyurabilir yerim sabit, olmadığım yerlere çağırmıyorum. bu yakıştırmaları yapan başka birisi olsa osmanlı tokadını aşk ederdim sıfatına. ama paatim valla gülüyorum, gülüyoruz sana. 45 yaşında çoluk çocuk sahibi adama bak ne kadar çingene ağzıyla çirkefçe şeyler yazıyor diyerekten üzülerek acıyoruz. kimbilir bu yazıyı okuyan sözlükçüler de ne kadar acıyacaklardır.
mehmet duru diye bir çizer abimiz vardır, bizim karalama zımbırtıları kendisine götürdüğümüzde fatih solmaz’ı tanıyıp tanımadığını sormuşumdur.’’abi bu adam senede 3-4 kere hapse giriyormuş, adam bıçaklamadan falan sabıkası varmış doğru mudur’’ rumuzlu soruma ağzındaki çayı püskürterek cevap vermişti hiç unutamam.
kendisine süt çocuğu diyen bir komünisti 7 yerinden bıçaklayıp paşakapısı’nda yatan, mailin okunmuyor karakteri değiştir dediğimde harfleri büyütüp geri yollayan enteresan biri, zekâ fışkırıyor.
kendisine seslenip susayım;
abi ne ayaksın? erkeksen kaçma okulda ol dedin. oradaydım hep sen gelmedin. bu yüzden eşcinsellik mevzuunu bir daha düşün sen, çuvaldız lazımsa vereyim. kadıköy’e çağırdım yine oradaydım tek başıma ama sen yoktun, anca peşime taktığın ülkücülerden bahsedip durdun. biliyorum amacın birkaç sözlükte bu yazıyı okutabilmek ve adını duyurabilmek adın gözüksün diye. ne diyeyim sen kazan bari. ama ne kadar küçük işlerle uğraştığını, bütün sözlük yazarlarıyla dalaşan, küfürbaz, boş bir insan olduğun da anlaşılsın. sana cevap verdim diye kaale alındığını sanma sakın ha! amacım cevap vermekten ziyade ne olduğunu gösterebilmek. ayrıca ülkedeki mizah dergilerinde umut sarıkaya, yiğit özgür, nihat genç, ersin karabulut gibi işini müthiş yapan adamlar da var, sen de varsın, buna izin verenleri de kınıyorum.
ayrıca sayın yazarlar-okurlar affınıza sığınaraktan şu bakınızı da vermek istiyorum;
(bkz: havlayan köpek ısırmaz)
öncelikle benim adımı penguen gibi çok okunan bir yerde yayınlayıp, gururumu okşadığı için kendisine teşekkür ediyorum. penguen’in 251. sayısında şöyle demiş patates baskı’da ’’istanbullu bir eşcinsel okurum olan alper yağız demiş ki; ’’biz eşcinsellerin lambda haftasını niçin kutlamıyorsunuz?...’’ niçin kutlamayayım ki, başta alper yağız’ın olmak üzere tüm eşcinsellerin haftası kutlu ve mutlu olsun.
gün itibariyle çıkan 252. sayıda da şöyle diyor kendileri; ’’gay okurum alper yağız, istanbul’da okuduğu özel üniversitede bu sene "eşcinsel dayanışma kulübü" kuracakmış ve benden de destek istedi. iyi de benim hem o okulla ilgim yok hem de gay değilim ki sevgili alper yağız?. bunu aslında bir tartışma konusu olur diye yazıyorum. sevgili okur; bir erkeğin feminizmi desteklemesi, bir zencinin ku klux klanı desteklemesi gibi, kişinin aktif olmadığı bir topluluğu aktif olarak desteklemesi normal midir yoksa tuhaf mıdır? hatta kendi cemaatine yapılmış bir hainlik midir? nedir?
evet lombakcan abim şimdi herkes bilsin neden böyle bir şey yaptığını, ne kadar küçük işlerle ilgilenip asıl seviyeni gösterdiğini.
biz bu lombakcan’la ilk defa 3 sene önce mailleştik. kendisi o zamanlar kemik’te sol kroşe’den mütemadiyen, istisnasız her hafta birisine bulaşırdı, dikkat çekip adını duyurmak için. şahan gökbakar, müjdat gezen, ceza, kıraç, haluk bilginer... gibi işini iyi yapan adamlara dil uzattı. ceza ve şahan, sonkaz’ın oyununa geldi ve ona ayarların kralını verdiler aynen onun istediği gibi. 3 sene önce ben sağlam bir ceza hayranıydım, konserlerine akardım, şarkılarını kelimesi kelimesine ezberlerdim. (şimdi yolda görsem merhaba merhaba o kadar)
ceza’ya laf atmasını hazmedemedim ve kanımın kaynamasından ötürü kendisine sağlam bir küfrettim maille. o da bana aynı şekilde karşılık verdi ve tehdit olayına girdi. sonra babacan tavırlar takındı, ben de küfrettiğim için özür diledim, ondan birkaç ay sonra evlendi, çocuğu oldu tebrik bile ettim. ama bu yaptığı işten iğrenmemin önüne geçemiyordu. ondan sonra birkaç sözlüğe üye oldum ve fatih’in yaptığı işi sevmediğimi yazdım kendi üslubumla.
bundan yaklaşık 6 ay önce müdavimi olduğum bir site için(lugatitturk. com) reklam yazısı hazırladım ve mail listemdeki herkese gönderdim, paatim’e de gitmiş toplu şekilde gönderdiğimden. o da siteye girip kendi hakkında yazılanları görüp maile geri döndü ’’alper sizin sitedeyse onun...’’ diye cevaplar verdi.’’buyur abi alper benim’’ dedim, tekrardan bana küfretmeye, tehditlere başladı. inatla küfretmem için çırpınıyordu, ben de inatla etmedim farkım belli olsun diye. maillerin bir kısmı hâlâ kazimkoyuncu@hotmail. com adresinde saklıdır, görmek isteyenler görebilir.
efendim,’’bana erkeksen okulunu, adını soyadını ver’’ dedi. okulumu da söyledim adımı soyadımı da. ferit şahenk benim arkadaşım seni o okuldan attıracağım dedi. daha okulun sahibinin kim olduğunu bilmiyor, yazık dedim. pazartesi günü basket sahasındayım gel dedim, gelmedi. neden gelmedin deyince ’’köprüde trafik vardı’’ dedi. daha sonradan söylediğine göre peşime fikirtepe ülkü ocağı’ndan ’’killing’’ lakaplı birisini takmış, dart tahtasında resmim varmış ve adam beni arıyormuş. neden kaliteli bir senarist olamadığı yalanlarının ekstrem olmasından bile anlaşılıyor. itüsözlük’e beni şikayet edip üsküdar adliyesi’nde mahkemeye verdiğini söylemiş. kısacası hayatı yalan dolan, dergide kanka müessesesi hatrına duran, ülkenin gördüğü en kötü mizahı yapan, en kötü senaryoları yazan, hayranı olmayan mizahçı takılan küçük işlerin adamı.
dergiye amatör olarak birkaç espri vermişimdir yumurtalar’a. ne zaman gitsem dergide yok, dergiye uğramaz ve beni dergiye davet eder ’’gel de ağzına sıçayım’’ tavırlarıyla. okulumun adresi adım soyadım kendisinde mevcut, istediği zaman buyurabilir yerim sabit, olmadığım yerlere çağırmıyorum. bu yakıştırmaları yapan başka birisi olsa osmanlı tokadını aşk ederdim sıfatına. ama paatim valla gülüyorum, gülüyoruz sana. 45 yaşında çoluk çocuk sahibi adama bak ne kadar çingene ağzıyla çirkefçe şeyler yazıyor diyerekten üzülerek acıyoruz. kimbilir bu yazıyı okuyan sözlükçüler de ne kadar acıyacaklardır.
mehmet duru diye bir çizer abimiz vardır, bizim karalama zımbırtıları kendisine götürdüğümüzde fatih solmaz’ı tanıyıp tanımadığını sormuşumdur.’’abi bu adam senede 3-4 kere hapse giriyormuş, adam bıçaklamadan falan sabıkası varmış doğru mudur’’ rumuzlu soruma ağzındaki çayı püskürterek cevap vermişti hiç unutamam.
kendisine süt çocuğu diyen bir komünisti 7 yerinden bıçaklayıp paşakapısı’nda yatan, mailin okunmuyor karakteri değiştir dediğimde harfleri büyütüp geri yollayan enteresan biri, zekâ fışkırıyor.
kendisine seslenip susayım;
abi ne ayaksın? erkeksen kaçma okulda ol dedin. oradaydım hep sen gelmedin. bu yüzden eşcinsellik mevzuunu bir daha düşün sen, çuvaldız lazımsa vereyim. kadıköy’e çağırdım yine oradaydım tek başıma ama sen yoktun, anca peşime taktığın ülkücülerden bahsedip durdun. biliyorum amacın birkaç sözlükte bu yazıyı okutabilmek ve adını duyurabilmek adın gözüksün diye. ne diyeyim sen kazan bari. ama ne kadar küçük işlerle uğraştığını, bütün sözlük yazarlarıyla dalaşan, küfürbaz, boş bir insan olduğun da anlaşılsın. sana cevap verdim diye kaale alındığını sanma sakın ha! amacım cevap vermekten ziyade ne olduğunu gösterebilmek. ayrıca ülkedeki mizah dergilerinde umut sarıkaya, yiğit özgür, nihat genç, ersin karabulut gibi işini müthiş yapan adamlar da var, sen de varsın, buna izin verenleri de kınıyorum.
ayrıca sayın yazarlar-okurlar affınıza sığınaraktan şu bakınızı da vermek istiyorum;
(bkz: havlayan köpek ısırmaz)
sevdicek tarafından boyundan öpülmek.
zevkleri daha iyi olan kişinin orgazmdan anlaması durumu.
beyninin %99 unu aldıran adam adlı şahan gökbakar skecindeki embesil vatandaşın adıdır. bu tiplemeyle arakçı mizahçı zihniyetli mizahçı(!) fatih solmaz a ayarın kralı verilmiştir.
(bkz: geçmiş olsun)
(bkz: geçmiş olsun)
(bkz: fatih sonkaz)
birçok sözlükte bulunamayan samimiyetin bulunduğu enteresan sözlük.faşistiyle teröristi bile yeri gelince kanka olabiliyor,enseye tokat g.te parmak falan...çok enteresan bu yönüyle.girilerle ya da fikir odasında ateşli tartışmalar çıksa da,ilk zirvede,halı saha maçında falan herkes herkesle aynı mesafede oluyor.başka sözlüklerde denk gelmedim,yoktur demiyorum.
tuna orhan’dan sonra,hakan yılmaz’la da röportaja imza atan esrarlı yer.
http://www.lugatitturk.com
http://www.lugatitturk.com
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?