ya basta viva zapatista

her taşın, her pisliğin, her bokun altından izi çıkan şahıstır.emekli tuğgeneral olan şahsın bugün bir de özel güvenlik şirketi bulunmaktadır.susurluk’dan hrant dink suikastine kadar her yerde , her derin ilişkide adını duymaktayızdır; fakat ilginç olanı hiçbir zaman sanık sandalyesine oturtulamamasıdır.

bu arada gözüme iliştiği üzere eylemde rusya federasyonu bayrağı görülmekte.

bask bölgesinin bağımsızlığını savunan siyasal partidir.gene aynı amaçla yıllardır mücadele veren illegal bir örgüt olan eta’nın siyasi kolu olduğu gerekçesiyle geçici bir süre faaliyetleri durdurulmuştur.bask bölgesinde çok ciddi bir desteği vardır.

pankartın arkasındakilerin batasuna yandaşları olduğunu sanmaktayım.

öncelikle yazılı slogan kesinlike insanların gözlerine sokulmamaktadır.insanların gözüne sokulduğunun sanılmasının nedeni kartel medyanın dolayısıyla sermaye sınıfının bu olaydan az biraz rahatsız olmasından kaynaklanmaktadır.

türkiye halkının kuzu gibi ya da sürü psikolojisiyle hareket ettiği aşikarken ve medyanın her dediği ile devletin resmi ideolojisinin her dediğine inandığı günümüzde geçmiş suikastlerden farklı birşeyler dile getirmek hasıl olmuştu.ayrıca geçmişte katledilen aydınlarımızdan lozan çerçevesindeki azınlık statüsündeki bir kişi olması ile de hrant dink ayrılıyordu.

asala tarafından katledilen diplomatlar için de tüm olarak bu sloganı atanlar da üzüntü duymuşlardı elbet;tek fark hrant dink’in türkiyeli bir ermeni olmasına rağmen, asala’nın türkiye dışında gelişen bir yapılanma olmasıydı.ayrıca unutulmaması gereken en önemli nokta bu ülkede ’’türküz’’ demenin hiçbir zaman bir baskı unsuruna yol açmaması ve bunu demenin yeni birşey olmadığı gibi olay ile bağlantılarının da çözüm yönünde kurulamamasıydı.ya da bu sloganı birileri attı da onlara kimse atmayın mı demişti?

unutmayalım ki ülkede sayıları milyonlardan binlere düşmüş olan ve sürekli dışlanmış/dışlanan, hakaretlere maruz kalan bir milletin yani ezilen bir halkın duyguları ve hareketleri egemen halkınki gibi olamaz.olayı değerlendirirken etni siteden kurtulup değerlendirme yapmak daha akıllıcadır o nedenle.

dün agos gazetesi’ne tehdit maili gönderdikten sonra, bugün de tbmm’nin dikmen kapısı yakınına bomba süsü verilmiş bir torba bırakan faşist kontrgerilla örgütüdür.

hala olumsuz anlamda eleştirenler tarafından anlaşılmadığını düşündüğüm slogandır.sürekli belirttiğimiz üzere ermeniliğin bir yüceltmesi olamdığı içindir ki ırkçı, milliyetçi ya da faşizan bri tavrı yoktur.sloganın sahiplenilmesi bir insanın tamamen farklı bir etnik kimlikten olup da resmi ideolojiden farklı düşünmesi nedeniyle öldürülmesi üzerine ’’hadi bizler de ermeniyiz, gelin yiyosa bizi de vurun’’ gibi bir anlama gelmektedir.yoksa kimsenin birilerini ermenileştirmeye çalıştığı yoktur.bir türkmen olarak hiçbir etni siteyi önemsemeden rahatlıkla dile getirebileceğim slogandır da.
ayrıca bu sloganı atanların hepsinin ermeni soykırımı konusu hususunda aynı şeyleri düşünmediği aşikarken bir suikast ve insanlık suçu üzerinden soykırım konusunu açmak da doğru değildir.ırk diye birşey yoktur insan ırkından başka ve de halkların kardeşliği milliyetçilik duygularıyla değil yanlışları kabullenme ve doğruluk, hümanite ve benzeri değerler için savaşmaktan geçmektedir.

(bkz: ya basta viva zapatista)

2007’nin ilk sayısıyla beraber görünümünü değiştirmiş dergidir.derginin en önemli değşikliği cildinin albenili bir şekle bürünmesi ve saman kağıt yerine beyaz kaymak gibi kağıtlara basılmasıdır.saman kağıda basmak bu dergiyi daha mantıklıyken beyaz kağıt kullanımı çevreci bir bakış açısıyla yanlış olmuştur.

maddi desteğini azalttığı için tüsiad’a yüklendiğini düşündüğüm varlık.

türkiye a milli futbol takımının bir maçının bitiminde türkiyeli amigolardan birisinin merdivenlerden çıkan mustafa denizli’ye uçarak kafa atmaya girişmesi.

başbakan rte’nin kendisine yakınan çiftçiye ’’hadi ananı da al git burdan’’ demesi.

ata demirer’in konuk olduğu bir canlı yayın programında kendisine soru yönelten bir kadın dinleyiciye ’’yoksa vericen mi?’’ diye sorması.

reha muhtar’ın gene canlı yayında bir konuğa ’’acı var mı acı?’’ diye sorması.

kim 500 milyar ister adlı yarışmada bir yarışmacının henüz ilk soruda takılması üzerine ve yanlış cevap verip elenmesinden sonra ’’siktir’’ diyerek oturduğu yerden kalkması.

reha muhtar’ın cezaevinden kaçmaya çalışırken yakalanan kişilere ’’siz bu tüneli kaçmak için mi kazdınız?’’ diye sorması.

can yücel’in, duygu asena’nın ’’nazım hikmet kartpostal şairidir’’ demesi sonrası telefonla canlı yayını arayarak ’’kart sensin postal da sana girsin’ demesi.

(bkz: ibda c)

can dündar ile birlikte hazırladıkları kitabın bitişinde hayata veda etmiştir.

8 mart’ta kutlanan gündür.