troy

daha maçın en başında oyuncu isimleri ekrana gelirken aklımdan geçiyordu...ya bu bizim hakan artık eski efsanevi değerini kaybetti galiba, en son 12 saniyelik golü ile varlığını kanıtlamıştı ama aradan 4 sene geçti ve yine unutulmaya başlandı dedim kendi kendime. sınavlarımdan dolayı maçı izleyemedim ama maç bitiminde aldığım haberle adeta dumura uğradım. denecek söz yok aferin hakan çok iyi gidiyorsun!
vamos bien

cem gemini’in telefon şakasında yaptığı hassiktir ulan manyak ibne götveren kombosuyla gönüllerde taht kuran ünlü emlakçı.

tam açılımı massachusetts institute of technology olan ve eğer bu sene aldığım sayısal derslerden birinde birinci olabilirsem söz konusu olan efsanevi üniversiteye 1 haftalık bir gezinti yapabileceğim rüyalarımın yeridir.

(bkz: eddie van halen)

ingilizce baz alınırsa episode ile aynı anlama gelen kelime.

(bkz: önemli olan nicki adına yapılan entry sayısı değil entryleri)

- adamin birinin kafasına tuğla düşerken 1 karış mesafe kala adam ölmüş neden?
-adamin akli bir karış havadaymış.

-adamın biri ölmüş başına kediler toplanmış neden?
-adam pisipisine ölmüş.

-yıkanan ton balığına ne denir?
-washington

-birgün adam uçmuş, karısı da 0.5 kalem.

-bir kadın mutfağa girmiş hamile kalmış neden?
-çay koymuş.

-bir kadının gelen misafirleri gidince kadın hamile kalmış neden?
-misafirleri kapıya kadar geçirmiş.

6 bölümden oluşan ve bölümlerin arasında uzun yıllar ve teknoloji değişimleri girse bile ve hatta ve hatta ilk 3 bölümü, son 3 bölümünden sonra çekilse bile her bölüm ortak bir özgünlük çerçevesinde diğer bölümleri tamamlar ve star wars adı altında bölünmez bir bütün kılar.

her ne kadar son çekilen episode 1,2 ve 3 ticari olarak sonradan çekilmiş sanılsa da george lucas bütün episodeların senaryolarını en ince ayrıntısına kadar daha ilk star wars filmi çekilmeden tamamlamıştır. ilk çekilen 3 bölüm olan episode 4,5 ve 6 dan sonra çekimlere ara verilmiş ve filmlere gerekli olan teknoloji beklenmiştir. daha sonra teknoloji elde edildiğinde ilk çekilen 4,5 ve 6 tekrar editlenerek 3 boyutlu görsel efektler ve ses zenginliği ile beyaz perdede yeniden izleyici karşısına çıkarılmıştır ve bu sayede filmler bir kez daha hatırlanmıştır. aradan az bir süre sonra episode 1 vizyona girmiştir ve aralıklı zaman dilimleri ile son 2 film olan episode 2 ve 3 çekilerek seri ve senaryo tamamlanmıştır.

ilk filmin çekilen yılı olan 1977 zamanlarındaki diğer filmler ve önceki uzay filmleri göze alınırsa akla gelen ilk uzay filmi ögelerinin kilometre taşının yine star wars olduğu açıkça görülmektedir. ayrıca ilk filmdeki görsel efektler 1977 yılına göre mucizevi değerdedir ve eğer bu görsellikler, yapım yılı 1982 yılı olan dünyayı kurtaran adam ile kıyaslanırsa ortaya yorum bile yapılamayacak bir belirsizlik çıkmaktadır.
(bkz: george lucas)

(bkz: çok çizgi film izleyen insanlar topluluğu.)

texas instruments tarafından geliştirilen, orjinal adı digital light processing tir. lcd teknlojili projeksiyonların aksine her bir pikseli micro ayna olan ve dijital olarak görüntüyü oluşturup yansıtan yeni bir teknolojidir.

(bkz: water polo) (bkz: abercrombie&fitch)

(bkz: internet gibi bir nimetin hakkını verebilmek)

daha ericsson t10 zamanları okul pikniğinde ihtiyacını gidermek için otların arasında ıssız bir yere giden bir bayan arkadaş, önce telefonunu düşürmüş sonra ihtiyacını gidermiş. zaten telefon olay mahalinde gözükmediği için öylece bırakmak zorunda kalmıştı.

(bkz: cep telefonunun üzerine sıçmak)

şu an bahçede yattığım yerden entry girmemi sağlayan mucizevi cihaz.
(bkz: wireless modem)

çocukluğumdan beri hastası olduğum ve oynadığı kozmetik reklamlarını halen daha gözümü kırpmadan izlediğim alman asıllı taş gibi bir hatun.

(bkz: en güzel kadın olgun kadındır)
(bkz: ne varsa eskilerde var)

offspring - americana diyerek benim de bir katkım olsun ama söylenildiği gibi kişiden kişiye değişir ve en önemlisi sevilmeyen parçalar olsa dahi sürekli dinlemenin ardından bu parçalar sevilmeye başlanır.

fox tv de yayına girmesinin ardından kısa süre içinde büyük bir beğeni toplayan, bir solukta izlenesi biçimde heyecan ve akıcılığa sahip olan bir dizidir. eğer son yıllara bakılırsa o.c, lost, smallville, prison break gibi yüksek kaliteli diziler filmlere iyi bir alternatif olmuş durumdadır.

prison break konusu itibariyle ilk duyan birisinde "bir hapisanede bir sezon sürecek neler olabilir ya da banel hapisane senaryolarından farklı ne olabilir" sorunlarını akla getirten ancak izlendiği ilk birkaç bölümüyle sonuna kadar diziye kitleyen ve bağımlılık yapan bir yapım olmuştur. şahsen her hafta yeni yayınlanan galasını bir solukta izleyip ertesi hafta salı sabahının erken saatlerini, netten yeni bölümünü indirip bir çırpıda izlemek için iple çekerdim.

ağustosun 21inde yeni sezoununu izleyicilerle buluşacağı ve isminin yeni sezonda büyük bir olasılıkla "prison break: man hunt" olarak değiştirileceği son edindiğim duyumlardır.

katıldığım ilk sozluk buluşması olarak da nitelendirebilirim kendimce. peachin de bahsettiği gibi aniden oluşmuştur ve katılan bireylerin hoşça vakit geçirmesine sebep olmuştur. ayrıca bu buluşma bana goetica ile yakından tanışma fırsatını da sunmuştur.

tanımayanların ve hatta ve hatta tanımamazlıktan gelenler için buyuk bir pişmanlık etkisi yaratmış; okadar eleştiri ve iftiraların altında ezilmeden, yılmadan yoluna devam etmiş bir arkadaşımızdır.kendisini bizzat çok yakından tanırım.

o.c dizisinin 3.sezonunda barda çaldıkları "rock n roll queen" parşasıyla ün toplaya gruptur.ayrıca benim içinde bir hikayesi vardır.çok sevdiğim bir arakdaşım haftalarca dinle dinle diye başımın etini yemiştir ve ben inat edip dinlememişimdir.ama o.c de soundtyrack olduğunu duyunca hemen full albümlerine saldırmam arakdaşıma aramda kaso etkisi yaratmıştır.