ciwan haconun aşmış bitirmiş parçası...
çok eski bir parça olmasına karşın yeni yeni keşfedilen son zamanlarda da özellikle norveç ve isveçte müzik listelerini tek kalemde alt-üst etmeyi başarmış harika şarkı.
aynı kültür coğrafyasını, paylaşan insanlara has bir müzik türüdür diyebiliriz biz buna.
kendisine sorulan ulan onun bunun şarkılarını alıp da nasıl bu kadar hızlı popüler oldunsorusuna eyytt ulan ben ki şoförlü sarı ferrariyi bile bir çift kürekle sollayan birisiyim,siz ne hakla bana bu soruyu sorarsınız yanıtını veren şarkıcı.
sordum sarı çiçeğe:
yunus emrenin kemikleri sızlıyor mudur?
çiçek eydür derviş baba sahiden de dediğin gibidur.
yunus emrenin kemikleri sızlıyor mudur?
çiçek eydür derviş baba sahiden de dediğin gibidur.
bir asansör takımı hüvviyetindeyken zengin iş adamı, hemşehrileri gerard philips sayesinde köşeyi dönüp bir anda hollanda ve avrupanın göze batan takımlarından biri olmayı başarmış futbol takımı.
maçlarını gene patronlarının ismini taşıyan philips stadında yapmaktadırlar.
maçlarını gene patronlarının ismini taşıyan philips stadında yapmaktadırlar.
hoşgelmiş yeni bilgiç,kalıcı olması temennisiyle...
almanya doğumlu ünlü türk yönetmen...
cannes film festivali’nde uzak filmiyle ikincilik ödülüne layık görülmüştür.
buna rağmen ülkemizde hak ettiği değeri ne kadar aldığı sorusu tartışmaya açıktır.
sonradan kült filmler listesine girmeye aday birçok film hasılat rekorkları kırıyorken bizler uzak filmini ancak ödülünü aldığının ertesi günü tanıma fırsatı bulduk.
cannes film festivali’nde uzak filmiyle ikincilik ödülüne layık görülmüştür.
buna rağmen ülkemizde hak ettiği değeri ne kadar aldığı sorusu tartışmaya açıktır.
sonradan kült filmler listesine girmeye aday birçok film hasılat rekorkları kırıyorken bizler uzak filmini ancak ödülünü aldığının ertesi günü tanıma fırsatı bulduk.
demek istedikleri: ’’ben buyum,ben söylemek istediğmi kız gibi dallandırıp budaklandırmadan,açıkça söyleme taraftarıyım,seversem belli ederim,sevmezsem yine aynı.açıklık paroladır...
zaten bir şeyi saklamak istedim mi de pek güzel sırıtır böyle...
ima,atıf,dokundurma.. bunlar hepsi çöpte...
zaten bir şeyi saklamak istedim mi de pek güzel sırıtır böyle...
ima,atıf,dokundurma.. bunlar hepsi çöpte...
hemşerim olduğunu seneler sonra farkettiğim yazar.
son zamanlarda , yazarları arasında klonlara karşı aşırı bir hassasiyet oluştuğunu gözden kaçırmamak gerekir.bir yerde ufak bir kusur gördüler mi anı anına saldırmayı ihmal da etmiyorlar.
ekşi sözlük’ten sonra açılmış tüm sözlük oluşumları onların istediği gibi ’’klon ’’olduklarını,ekşi sözlük fikrinden türediklerini dürüstçe ifade ediyor.
buna karşın kendi sözüklerinin de aslında bir klon olduğunu diğer yabancı sözlük oluşumlarından türedikleri gerçeğini çok çabuk unutuyor ekşi ahalisi.
astığım astık,kestiğim kestik mantığıyla kusur avcılığına soyunuyorlar bir bakıma.
kaldı ki rakiplerinin kendi gelişimlerine katkı sunabileceği konusunda da unuttukları çok şey var gibime gelmekte,son nesil yazar alımları sonrasında da epeyce başlarının ağrıdığını,giderek bir forum tadını vermeye başladığını görüyorum sanki.
söz konusu durumda bizlerin de kendilerini pek ala eleştirme hakının doğduğunu düşünüyorum bu yüzden.
gün itibariyle açmış oldukları başlık ve altındaki entryler bir çok şeyi anlatmaya yetiyor kanımca...
başlık:eksi sozluk yarrak futbol ligi
yanlis kelime secimi ornegi iceren onerme. yanlis kelimenin hangisi oldugu hakkinda tahmin yurutemeyenler icin
(bkz: onerme)
(forgotten hopes, 28.04.2006 15:31)
(bkz: amdan gotten baslik uretiyorsunuz ulan)
(winsome, 28.04.2006 15:38)
ekşi sözlük’ten sonra açılmış tüm sözlük oluşumları onların istediği gibi ’’klon ’’olduklarını,ekşi sözlük fikrinden türediklerini dürüstçe ifade ediyor.
buna karşın kendi sözüklerinin de aslında bir klon olduğunu diğer yabancı sözlük oluşumlarından türedikleri gerçeğini çok çabuk unutuyor ekşi ahalisi.
astığım astık,kestiğim kestik mantığıyla kusur avcılığına soyunuyorlar bir bakıma.
kaldı ki rakiplerinin kendi gelişimlerine katkı sunabileceği konusunda da unuttukları çok şey var gibime gelmekte,son nesil yazar alımları sonrasında da epeyce başlarının ağrıdığını,giderek bir forum tadını vermeye başladığını görüyorum sanki.
söz konusu durumda bizlerin de kendilerini pek ala eleştirme hakının doğduğunu düşünüyorum bu yüzden.
gün itibariyle açmış oldukları başlık ve altındaki entryler bir çok şeyi anlatmaya yetiyor kanımca...
başlık:eksi sozluk yarrak futbol ligi
yanlis kelime secimi ornegi iceren onerme. yanlis kelimenin hangisi oldugu hakkinda tahmin yurutemeyenler icin
(bkz: onerme)
(forgotten hopes, 28.04.2006 15:31)
(bkz: amdan gotten baslik uretiyorsunuz ulan)
(winsome, 28.04.2006 15:38)
reha muhtar’ın sunduğu pişti programında;sokakta yürürken kadınlar’’aaa şimdi bu hülya avşar mı,ay iğrenç’’diyorlar ben de buna gülüp geçiyorum şeklinde bir izahat getirdikten hemen sonra ’’ kimse kusura bakmasın ben kendini bilmez birkaç kişinin laflarının altında kalacak bir toleransa sahip değilim ’’türünden bir şeyler diyerek zavalllı kafayı duvarlara vurduran kişilik.
#227669....e ne yapayım be birader,allah beni bu şehirde yarattı,suç benim mi...
#254599....bundan sonra kendi bilgimi,kendi yorumumu da girmem,yeter ki sen rahatsız olma...bir kaç tane bakınız verir,olayın içinden sıyrılırım.sen de rahat edersin ben de...
#254599....bundan sonra kendi bilgimi,kendi yorumumu da girmem,yeter ki sen rahatsız olma...bir kaç tane bakınız verir,olayın içinden sıyrılırım.sen de rahat edersin ben de...
türk insanlarının aşağılık kompleksinden türemiş yepyeni bir acun vakası daha.
programı sunan kız her bir kişiye have you ever been to turkey,do you like turkey,do you like istanbul gibi sorular sormakta aldığı yalanmış övgü sözcükleriyle de adeta havaya uçmakta böyle.
hele bir de gitiği yerde bir kaç tane türk varsa görün muhabbeti.
bu arada gidilen ülkede satılan malların kaç yeni türk lirasına tekabül ettiği sorunsalı aynen bu programda da devam etmekte.
insan bir gittiği ülkenin nüfusunu söyler,nerde bulunduğunu söyler;daha adını bilmediğimiz ülkenin karılarını,kızlarını,plajlarda nasıl yiyiştiklerini görüyoruz evvela.
programı sunan kız her bir kişiye have you ever been to turkey,do you like turkey,do you like istanbul gibi sorular sormakta aldığı yalanmış övgü sözcükleriyle de adeta havaya uçmakta böyle.
hele bir de gitiği yerde bir kaç tane türk varsa görün muhabbeti.
bu arada gidilen ülkede satılan malların kaç yeni türk lirasına tekabül ettiği sorunsalı aynen bu programda da devam etmekte.
insan bir gittiği ülkenin nüfusunu söyler,nerde bulunduğunu söyler;daha adını bilmediğimiz ülkenin karılarını,kızlarını,plajlarda nasıl yiyiştiklerini görüyoruz evvela.
söz konusu duruma bilimsel açıdan yaklaşmak ne kadar uygun düşer bilinmez lakin her ırkın genetiksel olarak kendine has bir takım farklılıkları ya da ayrıcalıkları ’’mı diyelim’’ pek ala mevcuttur.ancak
bu nitelkleri ortaya çıkaran şeyler de korkarım ki tanrı vergisi şeyler değil de üzerinde yaşanılan coğrafya,beslenilen kültür akımları,iklim gibi etkenlerden ibarettir gibime gelmekte.
söz gelimi uzak doğu ırklarının yaratıcı bir takım meziyetler göstermesi tamamıyla üzerinde yaşadıkları coğrafyadaki tabiat,iklim güçlüklerine bir çözüm getirme güdülerinden doğmuştur.yine kuzey bölgelerinde yaşayan ırkların soğukkanlı,akılcıl tavırlarına kaynaklık eden etken söz konusu bölgede egemen olan’’soğuk iklimden ’’başka bir şey değildir.aynı şekilde ibranilerin kıvrak bir zekaya sahip olmalarının altında yatan neden ortadoğu’daki onlarca ırkla kaynaşmış olmalarından ibarettir.
bir ırka ’’şöyle mükemmel,böyle iyi ’’demeden önce çok düşünmek gerekir o yüzden.
aksi takdirde mesela ülkemizdeki çoğu insanın nefret ettiği ermeni toplumlarının ince sanatlardaki becerisini,entellektüel becerilerini de aynı içtenlikle takdir etmek gerekir.
yani,bir ırkı diğer ırklardan üstün tutmak akılcıl,mantıklı bir yaklaşımdan nasibini alamamış,tamamıyla yüzeysel,duygusal bir tutumdur.
öyle olmasaydı her bir gün şu bilgisayarı icat eden japonların önünde günde kırk defa baş eğip’’ os os’’ demek,amerikalıların da elini ’’yüzlerce defa öpmek’’ gerekir.
bu nitelkleri ortaya çıkaran şeyler de korkarım ki tanrı vergisi şeyler değil de üzerinde yaşanılan coğrafya,beslenilen kültür akımları,iklim gibi etkenlerden ibarettir gibime gelmekte.
söz gelimi uzak doğu ırklarının yaratıcı bir takım meziyetler göstermesi tamamıyla üzerinde yaşadıkları coğrafyadaki tabiat,iklim güçlüklerine bir çözüm getirme güdülerinden doğmuştur.yine kuzey bölgelerinde yaşayan ırkların soğukkanlı,akılcıl tavırlarına kaynaklık eden etken söz konusu bölgede egemen olan’’soğuk iklimden ’’başka bir şey değildir.aynı şekilde ibranilerin kıvrak bir zekaya sahip olmalarının altında yatan neden ortadoğu’daki onlarca ırkla kaynaşmış olmalarından ibarettir.
bir ırka ’’şöyle mükemmel,böyle iyi ’’demeden önce çok düşünmek gerekir o yüzden.
aksi takdirde mesela ülkemizdeki çoğu insanın nefret ettiği ermeni toplumlarının ince sanatlardaki becerisini,entellektüel becerilerini de aynı içtenlikle takdir etmek gerekir.
yani,bir ırkı diğer ırklardan üstün tutmak akılcıl,mantıklı bir yaklaşımdan nasibini alamamış,tamamıyla yüzeysel,duygusal bir tutumdur.
öyle olmasaydı her bir gün şu bilgisayarı icat eden japonların önünde günde kırk defa baş eğip’’ os os’’ demek,amerikalıların da elini ’’yüzlerce defa öpmek’’ gerekir.
ben de burda joker hakkımı kullanmak istiyorum;birden fazla sorum olacak.gerçi sözler yabancı gelmiyor ama neyse...
ben insan değil miyim?
ben kulun değil miyim tanrım?
dünyaya beni sen attın
çile çektirdin derman arattın
madem unutacaktın
beni neden yarattın?
bende mutlu olmak istemez miydim?
şu yalancı dünyada yüce adalet
böyle olur mu tanrı kulunu hiç unutur mu?
bende gülmek isterim
bende sevmek isterim tanrım
dünyaya beni sen attın
çile çektirdin derman arattın
madem unutacaktın
beni neden yarattın ?
bende mutlu olmak istemez miydim ?
şu yalancı dünyada yüce adalet
böye olur mu tanrı kulunu hiç unutur mu?
ben insan değil miyim?
ben kulun değil miyim tanrım?
dünyaya beni sen attın
çile çektirdin derman arattın
madem unutacaktın
beni neden yarattın?
bende mutlu olmak istemez miydim?
şu yalancı dünyada yüce adalet
böyle olur mu tanrı kulunu hiç unutur mu?
bende gülmek isterim
bende sevmek isterim tanrım
dünyaya beni sen attın
çile çektirdin derman arattın
madem unutacaktın
beni neden yarattın ?
bende mutlu olmak istemez miydim ?
şu yalancı dünyada yüce adalet
böye olur mu tanrı kulunu hiç unutur mu?
alanında aşmış bir markayı bir harf değişikliğiyle ve yahut figürde hafif değişiklik yapmak suretiyle bir güzel benzeten markalardır bunlar.bir örnekte inceleyelim...
asıl marka:sony
taklit:sunny
taklidin taklidi:sqony
taklidin ebesi:supersqony
aynen vardır bu markalar piyasada...
asıl marka:sony
taklit:sunny
taklidin taklidi:sqony
taklidin ebesi:supersqony
aynen vardır bu markalar piyasada...
bir sevgilim var henüz tanışamadığım
+kim ki o?
-söylicem ama kimseye söylemek yok,tamam mı?
+yok ya aybettin!
- paris hilton..
+oha...
+kim ki o?
-söylicem ama kimseye söylemek yok,tamam mı?
+yok ya aybettin!
- paris hilton..
+oha...
o artık aramızda yok....
gelmiş,geçmiş....
gelmiş,geçmiş....
aha da sözleri.özgür kız’dan lezzetli kekler yapmanın incelikleri,yemek tarifi...(kendi elleriyle hazırlamış bu arada)
üç yumurtayı çırptım önce
portakal dilimledim ince ince
göz kararı da biraz süt kattım
kalktım sana kek yaptım
insan neler yapar isteyince
bu bir şey değil düşününce
ben de tarifi öğrenince
kalktım sana kek yaptım
gözlerin dönmüş kızı görünce
yerli yersiz bakıp sana gülünce
ben de tesadüf o gece erken yattım
bana kelek yaptın
insan neler yapar isteyince
bu bir şey değil düşününce
sen de elektriği hissedince
kalktın bana kelek yaptın
çırptım çırptım karıştırdım
kendimi onla yarıştırdım
kimse kimseye benzemez
kendimi kekle yatıştırdım
oturdum ellerimle sana kek yaptım
unla sütü karıştırdım iyice
tereyağı ekledim eriyince
fırın da oldu 180 derece
attım sana kek yaptım
insan neler yapar isteyince
bu bir şey değil düşününce
ben de tarifi öğrenince
kalktım sana kek yaptım
çırptım çırptım karıştırdım
kendimi onla yarıştırdım
kimse kimseye benzemez
kendimi kekle yatıştırdım
oturdum ellerimle sana kek yaptım
üzüldün belli çok beni görünce
elimde kekimle sana gelince
bir de ağlayıp itiraf edince
abarttın beni melek yaptın
üç yumurtayı çırptım önce
portakal dilimledim ince ince
göz kararı da biraz süt kattım
kalktım sana kek yaptım
insan neler yapar isteyince
bu bir şey değil düşününce
ben de tarifi öğrenince
kalktım sana kek yaptım
gözlerin dönmüş kızı görünce
yerli yersiz bakıp sana gülünce
ben de tesadüf o gece erken yattım
bana kelek yaptın
insan neler yapar isteyince
bu bir şey değil düşününce
sen de elektriği hissedince
kalktın bana kelek yaptın
çırptım çırptım karıştırdım
kendimi onla yarıştırdım
kimse kimseye benzemez
kendimi kekle yatıştırdım
oturdum ellerimle sana kek yaptım
unla sütü karıştırdım iyice
tereyağı ekledim eriyince
fırın da oldu 180 derece
attım sana kek yaptım
insan neler yapar isteyince
bu bir şey değil düşününce
ben de tarifi öğrenince
kalktım sana kek yaptım
çırptım çırptım karıştırdım
kendimi onla yarıştırdım
kimse kimseye benzemez
kendimi kekle yatıştırdım
oturdum ellerimle sana kek yaptım
üzüldün belli çok beni görünce
elimde kekimle sana gelince
bir de ağlayıp itiraf edince
abarttın beni melek yaptın
çocuğu , kariyeri yapan bunu da yaptı sonunda .mübarek on parmağında on marifet.
bu yaşta bu zeka!
bu yaşta bu zeka!
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?