"her helanın vardır deliği
içine sıç kahpenin eniği"
gibi edebi bir uyarı görmüştüm bi yerlerde..
bi filmden :"sevgilin alan kodu içinde değilse aldatma sayılmaz.."alan kodu dışındaki sevgili..
feliceyle iki kez nişanlanmış ama bir türlü evlenememiş,bu ilişkiden geriye 500ün üzerinde mektup bırakmış,öykü ve romanlarının ötesinde,duygularının yanısıra yaşama bakış açısını da yansıttığı bu mektuplarla da tanınan yahudi kişi..
denenebilir..bi daha mı gelcez şu hayata,hayatta her şeyi görmek lazım diyenlerin görmesi gereken bi olay,alması gereken bi tattır.
kavrama yolu ile öğrenmeyle karıştırılan bir öğrenme yöntemi.kpss de karşınıza çıkacak muhtemel sorulardan bir tanesi..
aşk kelimesinin birinci tekil kişi iyelik ekiyle çekimlenmiş hali.sahiplik bildirir.sahip olunan şey aşk mıdır,hitabı kabul eden kişi midir..belirsiz.
"barda" filminin müziklerini yapan grup.oldukça güzel bir soliste sahipler.üçnoktabirin "barda" için yaptığı soundtrack:
dediler ki (barda soundtrack)
dediler ki hayat güzel eğriyi doğruyu bilenler
dediler ki umut sürer insanları seversen eğer
dedikler ki hayat kısa eğer mutluluklar olmazsa
dediler ki kalmaz yanına yaptıkların bu dünyada
iyiler kazanır kötülükler kazınır dediler
mutlu olmak için mutlu etmek yeter dediler
iyiler kazanır kötülükler kazınır dediler
mutlu olmak için mutlu etmek yeter dediler
dediler ki hayat güzel eğriyi doğruyu bilenler
dediler ki umut sürer insanları seversen eğer
iyiler kazanır kötülükler kazınır dediler
mutlu olmak için mutlu etmek yeter dediler
iyiler kazanır kötülükler kazınır dediler
mutlu olmak için mutlu etmek yeter dediler
tekrar gözden geçirdim yalan söylememişler
tekrar gözden geçirdim yalan
iyiler kazanır kötülükler kazınır dediler
mutlu olmak için mutlu etmek yeter dediler
iyiler kazanır kötülükler kazınır dediler
mutlu olmak için mutlu etmek yeter dediler
dediler ki (barda soundtrack)
dediler ki hayat güzel eğriyi doğruyu bilenler
dediler ki umut sürer insanları seversen eğer
dedikler ki hayat kısa eğer mutluluklar olmazsa
dediler ki kalmaz yanına yaptıkların bu dünyada
iyiler kazanır kötülükler kazınır dediler
mutlu olmak için mutlu etmek yeter dediler
iyiler kazanır kötülükler kazınır dediler
mutlu olmak için mutlu etmek yeter dediler
dediler ki hayat güzel eğriyi doğruyu bilenler
dediler ki umut sürer insanları seversen eğer
iyiler kazanır kötülükler kazınır dediler
mutlu olmak için mutlu etmek yeter dediler
iyiler kazanır kötülükler kazınır dediler
mutlu olmak için mutlu etmek yeter dediler
tekrar gözden geçirdim yalan söylememişler
tekrar gözden geçirdim yalan
iyiler kazanır kötülükler kazınır dediler
mutlu olmak için mutlu etmek yeter dediler
iyiler kazanır kötülükler kazınır dediler
mutlu olmak için mutlu etmek yeter dediler
aynı anlama gelen sözcüklerin bir arada kullanılmasından doğan anlatım bozukluğu
türk dil kurumunun "faks" sözcüğüne bulduğu türkçe karşılık.
-küçük seven- erkek bulma umuduyla yaşayan kadın tipidir.
silikonlu sütyenle gezip gerçekler ortaya çıktığında, "hani,nerde?"sorusuyla karşılaşmaları muhtemeldir..evet bu kadar küçüğüne sahip olanları vardır.
silikonlu sütyenle gezip gerçekler ortaya çıktığında, "hani,nerde?"sorusuyla karşılaşmaları muhtemeldir..evet bu kadar küçüğüne sahip olanları vardır.
bright eyesın defalarca dinlenesi enfes şarkısıdır!
"gevşekçe tutmaktan kayıverir telefon
kelimeler eksikti zaten, sonrasında bir kaç özür.
bunu sana söylemek istememiştim
hayır, sadece bir eleman
beraber takıldığı.
oh, bilmiyorum
geçen bir kaç haftadır sanırım bu.
"teşekkür ederim" ve kapa telefonu,
ağıt başlasın,
tabutun kapanışını duy,
kırık siyah kurdeleni da paltona ilikleyelim.
kahkahalar geliyor kapıların altından
bu evde anlamıyorum artık o sesi
televizyondan gelen yapay sesler gibi..
yalan, yalan, bir yalan, yalan
bu ağırlık, tatmin edilmeli
sadece tek bir cevap sunduğun
ne yaptığını bilmiyorsun
koparıyorsun, koparıyorsun saç telini kökünden
bunu iki defa yaptığın aynı saçtan
bir bukle saç, demiştin,
aşkımızın asla ölmeyeceğini kanıtlar
öyle mi, ha ha ha!
fakat ben her şeyi hatırlıyorum,
south street ta konuştuğumuz bütün kelimeleri,
ve seni seyrettiğim bütün o sabahları,
hadi hazırlan okula
o aynada tarardın saçını
maviye boyayıp, minik mücevherlerle süslediğin saçını.
o parlak renklerde bir şeyler
seni hep daha iyi hissettirecek
şimdi yıkık dillerle konuşuyoruz
söylediğimiz sözcükler
başkaları için değildi.
artık bu gevelenen bir cümle
geçmekte olan bir tanışıklık için
fakat sen vardın bir zamanlar..
benim acı çekmemden nefret ettiğini söylemiştin
ve anlıyordun
ve beni gözetecektin
hep yanımda olacaktın
neredesin şimdi?
yalan, yalan, yalan, yalan
planlar hiç sonuca ulaşmadı
birbirine dolaşmış ip ve sicimler gibi kalakaldılar
gözümün önünde asılı salınıp duruyorlar
koparıyorsun, koparıyorsun saç telini kökünden
bunu iki defa yaptığın aynı saçtan
bir bukle saç, demiştin,
aşkımızın asla ölmeyeceğini kanıtlar
şarkısını söyleyip dururken berbat şeylerin
üzüntümle gelen hoşnutluk
ve parmaklarım tellere basıyor
biçimsiz bir melodi daha
yalan, yalan, berbat bir yalan
bu ağırlık tatmin olacak
sana sadece bir cevap vermek istiyorum
kim olduğumu bilmiyorum
aynaya konuşuyorum
gördüğüm yabancıya.
konuşmalarımız daireler gibi
hep tek taraflı,
hiçbir şey açık değil
eksik kaldığım bu anlama geri gelip durmamız hariç
seçenekler sunulmuştu dedi
şimdi de yaşamalıyız onları
veya yaşamayıverelim..
peki istiyor musun bunu.."
"gevşekçe tutmaktan kayıverir telefon
kelimeler eksikti zaten, sonrasında bir kaç özür.
bunu sana söylemek istememiştim
hayır, sadece bir eleman
beraber takıldığı.
oh, bilmiyorum
geçen bir kaç haftadır sanırım bu.
"teşekkür ederim" ve kapa telefonu,
ağıt başlasın,
tabutun kapanışını duy,
kırık siyah kurdeleni da paltona ilikleyelim.
kahkahalar geliyor kapıların altından
bu evde anlamıyorum artık o sesi
televizyondan gelen yapay sesler gibi..
yalan, yalan, bir yalan, yalan
bu ağırlık, tatmin edilmeli
sadece tek bir cevap sunduğun
ne yaptığını bilmiyorsun
koparıyorsun, koparıyorsun saç telini kökünden
bunu iki defa yaptığın aynı saçtan
bir bukle saç, demiştin,
aşkımızın asla ölmeyeceğini kanıtlar
öyle mi, ha ha ha!
fakat ben her şeyi hatırlıyorum,
south street ta konuştuğumuz bütün kelimeleri,
ve seni seyrettiğim bütün o sabahları,
hadi hazırlan okula
o aynada tarardın saçını
maviye boyayıp, minik mücevherlerle süslediğin saçını.
o parlak renklerde bir şeyler
seni hep daha iyi hissettirecek
şimdi yıkık dillerle konuşuyoruz
söylediğimiz sözcükler
başkaları için değildi.
artık bu gevelenen bir cümle
geçmekte olan bir tanışıklık için
fakat sen vardın bir zamanlar..
benim acı çekmemden nefret ettiğini söylemiştin
ve anlıyordun
ve beni gözetecektin
hep yanımda olacaktın
neredesin şimdi?
yalan, yalan, yalan, yalan
planlar hiç sonuca ulaşmadı
birbirine dolaşmış ip ve sicimler gibi kalakaldılar
gözümün önünde asılı salınıp duruyorlar
koparıyorsun, koparıyorsun saç telini kökünden
bunu iki defa yaptığın aynı saçtan
bir bukle saç, demiştin,
aşkımızın asla ölmeyeceğini kanıtlar
şarkısını söyleyip dururken berbat şeylerin
üzüntümle gelen hoşnutluk
ve parmaklarım tellere basıyor
biçimsiz bir melodi daha
yalan, yalan, berbat bir yalan
bu ağırlık tatmin olacak
sana sadece bir cevap vermek istiyorum
kim olduğumu bilmiyorum
aynaya konuşuyorum
gördüğüm yabancıya.
konuşmalarımız daireler gibi
hep tek taraflı,
hiçbir şey açık değil
eksik kaldığım bu anlama geri gelip durmamız hariç
seçenekler sunulmuştu dedi
şimdi de yaşamalıyız onları
veya yaşamayıverelim..
peki istiyor musun bunu.."
"eğer arkadaşın yoksa bir tane yap"tan yola çıkılarak çekilmiş mükemmel bir psikolojik film.
lucky mckeenin yönetmenlik yaptığı ilk film.
lucky mckeenin yönetmenlik yaptığı ilk film.
yalnızlık ancak bu kadar güzel anlatılabilir dedirten film.
diğer bi adıyla bipolar bozukluk hastalığına sahip kişilerin çocuklarında da bu hastalığın ortaya çıkma ihtimali %50dir.
hiçbir zaman yok olmaz sadece gizlenir,tamam geçti kurtuldum dediğiniz anda bile bi krizle karşılaşma olsalığınız yüksektir.
hiçbir zaman yok olmaz sadece gizlenir,tamam geçti kurtuldum dediğiniz anda bile bi krizle karşılaşma olsalığınız yüksektir.
türkiyede daha çok izmir,edirne ve bursa illerinde ikamet ettikleri görülür.
bulgaristan göçmeni ile bulgar göçmenini karıştırmamak gerekir,zira bulgaristan göçmenleri türktür!
-tiylerim düken düken oldu.
"tüylerim diken diken oldu" demeye çalışıyorum.
"tüylerim diken diken oldu" demeye çalışıyorum.
alcan bunları,alcan bi gemi..
hem gemiye bincen,hem bunlara
gezcen,-koy-koy-!
hem gemiye bincen,hem bunlara
gezcen,-koy-koy-!
pamucuk
(bkz: gagauz türkçesi)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?