"aşkım senle eve çıkalım mı?" sorusuna anında alınacak ilk cevap.
sevgililerin pastanelerde buluştuğu, ağaca çiviyle kalp yaptığı dönemde kalmış numara.
ilk 10-15 sene yan gelip yatmış hormonların bünyemde fazla mesai yaptığı günlerde dersanede anahtarını evde unutmuş bir kızarkadaşa buna benzer bir girişimde bulunmuştum. tabi pul filan değil o zaman cd ler yeni çıkmıştı. sınıfta öyle sert biçimde "defol be sapık!!" diye bağırdı ki iki dakika sonra vazgeçip "hadi gidelim de veriyim" dese benden artık randıman alamazdı herhalde.
ilk 10-15 sene yan gelip yatmış hormonların bünyemde fazla mesai yaptığı günlerde dersanede anahtarını evde unutmuş bir kızarkadaşa buna benzer bir girişimde bulunmuştum. tabi pul filan değil o zaman cd ler yeni çıkmıştı. sınıfta öyle sert biçimde "defol be sapık!!" diye bağırdı ki iki dakika sonra vazgeçip "hadi gidelim de veriyim" dese benden artık randıman alamazdı herhalde.
alışana kadar ölmüşten beter olur insan zaten. atlatınca da hiç ölmeyecekmiş gibi gelir kişiye. varlığı da yokluğu da denge bozar.
klibinde, adeta elle çizilmişcesine keskin ve kusursuz yüz hatlarına sahip bir kızın oynadığı şarkı.
ilişkilerinde birşeylerin ciddi anlamda ters gittiği kişinin adeta sıkıntı müptelası olmuş vaziyette içinde bulunduğu dramı sürdürmesidir.
burada olay şudur ki, kişi yediği haltın veya haltların kendisini ne boktan durumlara soktuğunu gayet iyi bilir, muhtemelen bu durum yüzünden ilerde sıkıntıların katlanarak artacağını da bilir, bu işkenceye son vermek için yapılması gerekenleri millet 100 bin kere söylemeden önce de kendisi biliyordur, hatta zaman zaman sıkıntının hafiflediği anlarda, herşeyi düzelttiğinde kavuşacağı ferahlık hissini de tatmıştır.
gel gelelim bu kişi içinde bulunduğu durumun verdiği yırtıcı ve canyakıcı hislere öyle alışmıştır ki yapılması gerekenleri yapacağına kendini daha da boka batırır.
öyle tuhaf mazoşist bir zevktir bu..
ama gün gelip de bütün o sular durulduğunda ruhundan kopan her parçanın yerinde kalıcı izler taşıdığını görür.. artık hisleri eskisi gibi değildir. belki de artık hisleri bile yoktur. duvarlaşmıştır..
14 yaşında 3 kere kaçırılıp zorla evlendirildikten sonra hastalık, gözyaşı, dayak, aldatma, hakaret ve işkenceyle geçen 5 yılın ardından kendisine evlilik niyetiyle yaklaşan kişiyi "boşansam da ben onun için herşeyi yaparım.. zaten artık kimseye güvenemiyorum" sözleriyle reddeden kadın pasif duygusal intiharın en tipik örneğidir.
bu entry yi bir götoluşun günah çıkartması olarak görebilir kimi insanlar. tabi onların kendi fikirleridir, saygı duyarım. yada duymam içimden söverim.. ama duyuyomuş gibi yaparım ipnelere.. çünkü o zaman medeni oluyosun. neyse, sonuç olarak insanların yaz aşkı dediği olayın benim geçmişimde yaz realty show una dönmüş halidir bu anlattığım.
burada olay şudur ki, kişi yediği haltın veya haltların kendisini ne boktan durumlara soktuğunu gayet iyi bilir, muhtemelen bu durum yüzünden ilerde sıkıntıların katlanarak artacağını da bilir, bu işkenceye son vermek için yapılması gerekenleri millet 100 bin kere söylemeden önce de kendisi biliyordur, hatta zaman zaman sıkıntının hafiflediği anlarda, herşeyi düzelttiğinde kavuşacağı ferahlık hissini de tatmıştır.
gel gelelim bu kişi içinde bulunduğu durumun verdiği yırtıcı ve canyakıcı hislere öyle alışmıştır ki yapılması gerekenleri yapacağına kendini daha da boka batırır.
öyle tuhaf mazoşist bir zevktir bu..
ama gün gelip de bütün o sular durulduğunda ruhundan kopan her parçanın yerinde kalıcı izler taşıdığını görür.. artık hisleri eskisi gibi değildir. belki de artık hisleri bile yoktur. duvarlaşmıştır..
14 yaşında 3 kere kaçırılıp zorla evlendirildikten sonra hastalık, gözyaşı, dayak, aldatma, hakaret ve işkenceyle geçen 5 yılın ardından kendisine evlilik niyetiyle yaklaşan kişiyi "boşansam da ben onun için herşeyi yaparım.. zaten artık kimseye güvenemiyorum" sözleriyle reddeden kadın pasif duygusal intiharın en tipik örneğidir.
bu entry yi bir götoluşun günah çıkartması olarak görebilir kimi insanlar. tabi onların kendi fikirleridir, saygı duyarım. yada duymam içimden söverim.. ama duyuyomuş gibi yaparım ipnelere.. çünkü o zaman medeni oluyosun. neyse, sonuç olarak insanların yaz aşkı dediği olayın benim geçmişimde yaz realty show una dönmüş halidir bu anlattığım.
arsenik gibi birşeydir. ağır ağır bozar sağlığı..
iki yıllık bir mecburi detoks döneminden sonra kafatasında fillerin çiftleşme hissini bu saatte bile yaşatan ama bu dost canlısı samimi ortam için siroz bile olunur amk dedirten partidir.
(bkz: god is love lan)
(bkz: god is love lan)
şöyle olacaksa astım krizine bile sokulabilir insan;
http://tinyurl.com/6jp54z
http://tinyurl.com/6jp54z
(bkz: telekulak)
(bkz: victoria silvsted)
albino kurtadam kılıklı manken-oyuncumuzla at ve kelebek misali uyum sağlamış isim.
hiçbir bir şöför hiçbir duyguya sahip olmasaydı çok daha stressiz bir trafiğimiz olurdu diye düşünüyorum.
sözlüğün sebep mi sonuç mu olduğunu düşünürken sabah olması.
(bkz: arsenik i ne yapacağız hocam)
daha acımasızı için;
(bkz: götü yere yakından korkacaksın)
(bkz: götü yere yakından korkacaksın)
devlet dairelerinde gördüğümüz bugün git yarın gel tarzı siktriboktan prosedürlerin en yüksek mevkide bile önümüze çıkabileceğini gösteren özlü söz.
genel anestezi altındaki kişinin bilincinin açık olma durumudur.
bu durumdaki kişi duyabilir, hissedebilir fakat tepki veremez.
bu durumdaki kişi duyabilir, hissedebilir fakat tepki veremez.
tüm ağrılarından sonsuza kadar kurtulduğunun resmidir.
büyük ihtimal bebek taklidi yapan bir kız olsa sempatik olabilecek tek kızdır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?