confessions

shevek

- Yazar -

  1. toplam entry 2359
  2. takipçi 1
  3. puan 30773

mahir çayan

shevek
silahlı devrim destekçisidir, türkiye’deki aksi yönde düşünen diğer devrimci örgüt ve devrimcilerden bu nedenle kendini koparmıştır. denizleri kurtarmak amaçla yaptığı eyleminde tokat’ın niksar ilçesinin kızıldere köyünde bir ihbar, ispiyonlama, satma üzerine silahlı baskınla öldürülmüştür...

ihbar eden kişi hatırladığım kadarıyla olayın tam 20 yıl ardından mahir in intikamını almak amaçlı (örgüt adını tam hatırlamıyorum şimdi yalan olmasın) bir örgüt tarafından öldürülmüştür.

(bkz: hüseyin mahir ulaş kurtuluşa kadar savaş)

ibrahim kaypakkaya

shevek
kendisine yapılan işkenceler iğrençtir. ibrahim kaypakkaya’nın babasına verilen ceset, öldürürken mi yaptılar yoksa öncesinde yaşarken mi yaptılar bilinmez delik deşiktir. eksik parmaklar, delikler ve bir çok kırık noktanın mevcut olduğu ibrahim’in bedenini teslim alan acılı baba bir de üzerine küçük oğlunun okumasını sağlamak için "kaypakkaya" soyadını değiştirir.

uluslararası platformlarda, toplantılarda ve bazı silahlı savaş verme taratfarı olan sol örgütlerce büyük liderler arasında sayılır.

delphi

shevek
çok basit, pratik ve tasarım dil desteğiyle muhteşem kolaylaştırılmış bence yazılım dilleri içinde en kolayı olan ve bu nedenle ödüllendirilerek hepsinin hükümdarı ilan edilmesi gereken yazılım yazmak amaçlı yazılım, yazılım yazılımı, üreticisi ve yaratıcısı.

herkes rahatlıkla kullanabilir, sadece biraz sabır ve merak gerektirir, bu dili öğrenmek için kimse kursa, ıvra zıvra gitmemeli, birilerine sormamalı bilgisayarının başına geçip karıştırmalı ve eğlenerek öğrenmelidir. bu yolu izleyen kullanıcı zamanla delphi dilinde tanrılaşır.

(bkz: yaratmak delphiye mahsustur) önermesinden yola çıkarsak diyalektik olarak (bkz: yaratmak delphi bilen herkese mahsustur) önermesine varırız... bu önermeden ilerleyerek başka önermeler çıkarabilir ve herkesi bir tanrı ilan edebiliriz ama teist ve deist arkadaşların kalbini de kırabiliriz.

ayrıca
(bkz: diyalektik)

nereden nereye, ama geldik işte bir kere.

pkk

shevek
bu örgütün arkasında bir kürt yoktur. bu örgütün beyni üzerinde yaşadığımız topraklardan değildir. açıktır ve nettir, beyin "böl ve yık" politikası içindeki emperyalistlerdir, hatta birleşik devletler, nato ve daha bir çok devlet, kuruluş ıvır zıvırdır. bilmemiz gereken bu saçmalığı başımıza saranlarla kanka olduğumuzun kesinliğidir.

stella

shevek
özel biri...

bazen göyüzünde bir tek yıldızın olmadığı bulutlu gecede bir tek o parlıyor; bazen gökyüzü taptaze ve apaçık, kendisinden kat be kat uzaklıktaki yıldızlar bile görülebilirken kendisini seçebilme imkanın olmuyor. belki de diğer yıldızlarla anlaşamadığı için diğerleri varken o sönüyor ya da belki ışığını kısıyor.

anlaşılır ve anlaşılmaz. güçlü ve güçsüz. tahmin edilemez ve edilemez!..

parlamak istediği zaman hiç bir bulutun onu engelleyemeyeceğinin açık ve net olduğu çok kesin... ama tek kesin olan bu.

deniz gezmiş

shevek
aslında deniz bu ülkede insanların yaşayamayacağının, yaşamalarına izin verilmeyeceğinin bir ispatıdır. insan çevresinde olanlara duyarlı olmalı, yanlış gördüğüyle savaşmalı ve pes etmemeli, yılmamalı, kendini geliştirmeli, hiç durmamalı kendi içinde ve dışında devrim yapmalıdır. kendini yenilemelidir bir anlamda. ancak gerçek bir devrimci, belki de ideal ve kusursuz bir insandır. deniz’in ömrünün idam sehpasında bitmesiyse daha önce de dediğim gibi bunun küçük bir ispatıdır.

idam sehpasında etmiş olduğu son sözleri ne kadar inançlı olduğunu göstermektedir inandığı şeye, her şeyden önce insandır deniz. insanlığın gereklerinin hepsi deniz gezmiş’te mevcuttur. deniz gezmiş özgürlük, eşitlik, devrim için savaşmış ve bu yolda kendisi gibi insan olan yoldaşları ile birlikte henüz 24 yaşındayken kendisini davasında izleyecek olanlara, geleceğe ve kendi sözleriyle türkiye bağımsızlığına armağan etmiştir. devletse, bu ülkenin bağımsızlığı için savaştığını ölmeden önce bile dile getiren gerçek bir insanını asmıştır. denizleri asanlar, onu ölümsüz yaptıklarının farkında olsalar her şey farklı olur muydu?.. bilinmez, ama deniz ölümsüzdür. bir devrim ateşidir. sonsuzdur, adı gibi engin ve sınırsız; güçlü ve kuvvetlidir. içimizdedir.


"...ve ben 24 yaşındayken kendimi türkiye’nin bağımsızlığına armağan etmekten onur duyuyorum."

(bkz: gaza gelmek)
(bkz: ağlamak)
(bkz: sinirlenmek)

(bkz: özgürlük)
(bkz: barış)
(bkz: eşitlik)
(bkz: devrim)

(bkz: devlet)
(bkz: emperyalizm)

arsimet

shevek
hamamda suyun kaldırma kuvvetini bulan sonra "evreka, evreka!" diye feryat ederek çıplak bir şekilde hamamdan çıkan ve şehrin sokaklarında bir vakit öyle gezindikten sonra gidip giyinen zat.

romalılara karşı ülkesini korumak için bir çok savunma zamazingosu geliştirmiştir. bunlardan biri dev bir ayna yardımıyla güneş ışınlarını kullanarak topraklarına yaklaşan roma gemilerini yakmaktır örneğin.

kendisinin ölümü de ilginçtir. romalılar arşimet’in savaş icatlarından aldıkları yenilgiler üzerine ülkeyi ele geçirdiklerinde kendisine zarar vermemeye karar verir ve arşimet’i kullanarak yeni savaş makinelerine sahiplik etmek isterler. romalılar ülkeye girdiğinde, arşimet’in haberi yoktur. kumsalda oturmakta olan arşimet elinde bir değnek kumun üzerinde (hatırladığım kadarıyla) bir geometri sorusu çözmektedir. kendini o kadar kaptırmıştır ki, bir romalı asker arşimet’i yerden kaldırmaya çalışınca kalkmaz, romalı ısrar eder, arşimet de beklemesi yönünde ısrar edince asker arşimet’in başını oracıkta gövdesinden ayırır.

daha sonra o asker de cezalandırılır tabi. böyle önemli bir mucit, deha böyle gerzekçe bir şekilde ölmüş olur...

(bkz: ne şehittir ne gazi bok yoluna gitti niyazi)

1 mayıs 1977

shevek
12 eylül e yolculuk yapan o dönemin insanı için 1977’deki en önemli olay. türkiye’de kontr-gerilla varlığının ispatlandığı gündür. mit’in ne çeşit bir kurum olduğunun da 1 mayıs 1977 incelendiğinde çok güzel görülebileceği de aşikardır. polis de olaylara "direk olarak" kesinlikle karışmış, ortalığı yatıştırma ayağına bir de üzerine insanları panzerlerle ezmiştir. okunduğu, izlendiği ya da adından bahsedildiği zaman insanın sinirlerini bozan, küfrettiren tarihtir. 77 1 mayısında olanlar düşünüldüğü zaman insanın kudurma ihtimali yüksek ve burasının türkiye olduğunu hatırlamaksa her ne kadar acı verici de olsa olasılıklar dahilindedir. istenmiş olsaydı bir dakika içinde bu işi yapanlar, planlayanlar, destekleyenler... vs. tespit edilir ve adaletin önüne çıkarılırdı. ama o zaman türkiye başbakanlığı koltuğuna oturmuş insanlardan tutun, bir çok siyasi parti genel başkanına, bu siyasi partilerin elemanlarına, polise, askere, mitçisine, amerikan uşaklığı yapan hesapta vatan severine... say say bitmez. aslında bu işin sorumlusu bellidir, devlettir.

ahmet ümit

shevek
türkiye’de bir eksiği dolduran yazar. ayrıca 1985-1986 yıllarında moskova sosyal bilimler akademisi’nde eğitim görmüş, neden yazdım böyle bir şeyi derseniz kitaplarının arkasındaki yazarın hayatının anlatıldığı beş altı cümlelik küçücük kısmında bence tek detay bu. hani oraya koymuşlarsa birileri de buraya koymalı, demek ki önemli bir detay.

kung fu

shevek
shaolin tapınağında üretilmiş olan tüm uzak doğu dövüş sporlarının en azından tapınağındaki rahipler tarafından atası kabul edilen ve gerçekten çok etkili olan, adı kung fu iken spor, "shaolin kung fu" adı altındaysa "spor" kabul edilmeyen savaş sanatı. bazen shaolin kung fu tao, shaolin chuan/quan, ölüm sanatı, kara yetenek adlarıyla da anılır.

shaolin kung-fu; içerik olarak uzun zaman, uzun yol, güç, silah, maharet, sevgi, erdem gibi derin anlamlar ifade eden bir sanattır. öğrenmesi zorlu ve her anlamda güç (öncelikle azim ve sabır) isteyen, güçlü olmayanı güçlendiren (sadece fiziksel anlamda değil) bu sanat 5 hayvan stili, 3 insan stili ve bir çok kendini koruma ve geliştirme tekniği içermektedir. parmaklar gibi vücudun tüm kırılgan noktalarının bile sertliği ve gücünün çok önemli bir hal aldığı bu sanat insana fiziksel ve psikolojik acıyı ve bu acıyı durdurma ya da en azından buna dayanma yolunu öğretir. kung fu için sertlik gibi esneklik de önemlidir, kung fu’cunun bacakları baleyle profesyonel uğraşan birininki gibi epey açılır, fakat bir balerin/baletinki kadar esnek değildir tabii ki kung-fu sanatıyla ilgilenen insanlar.

temel felsefesi "son ana kadar kullanma, yapacağın en son şey savaşmak olsun" olan ve doğayla tümleşik ve sentezlenmiş olan bu savaş sanatını tekvandoyla, karateyle falan karıştırmamak lazımdır. bu sanatta eğitim gören ya da ustalaşmış kimseler çok farklı kültürler ya da toplumlardan gelmektedir genelde, fakat kesin olarak söylenebilecek tek şey türkiye’de bu sanatla aktif uğraşan (ki görme ihtimaliniz düşük bu kimseleri) kimseler hakkında genelleme yapılmasının imkansız olduğudur; hepsi ayrıdır, farklıdır.

bu sanatta birikim ve bilgi çok önemlidir, örneğin 70 yaşındaki bir usta 30-40 yaşındaki bir başka ustayı gayet güzel pataklayabilir. bu sanatla ilgilenenler genelde yaşlanmazlar ya da yaşlansalar bile belli etmezler. insanı zinde tutar, her gün bir ileriye götürür. bu sanatın tamamen öğrenilmesi bir insan hayatı kadar da tutabileceği gibi (çünkü çok farklı ve çeşitli bir çok tekniği mevcuttur), etkili şekilde kullanmak ve kendinizden sayıca üstün bir topluluğu pataklamak, iyi bir usta ve iyi bir çalışmayla, 2 yıl kadar bir sürede gerçek olabilir...

bildiğim kadarıyla ankara’da gidip yerinde yetişen (çin-shaolin) ve tapınaktan çıkma shifu sıfatlı yalnızca bir kişi var şu an. türkiye’deki durum ne, bilmiyorum.

not: ayrıca belirtmek isterim ki, shaolin kung fu’da, kung fu adı altındaki diğer sporlardaki ejderha, arı, kelebek, maymun(ha bazen maymun derler, o aslında "sarhoş"tur), öküz, kedi, köpek, sıçan yoktur. haydi bari yazdım stilleri de veriyim:

-hayvan stilleri-
aslan
kaplan
kartal
kuğu/turna (her ikisi olarak da geçer)
yılan

-insan stilleri-
bıçak
çapulcu
sarhoş

not2: genelde kung fu sanatı ile ilgilenen kimseler, olayı bitirdiklerinde, hayvan stillerinden ikisini ya da insandan birini beğenir, alır, seçer, kendisiyle harmanlar ve tehlike anında kendilerini savunur ve ciddi fiziksel performans gerektiren tehlikeli olaylarda da canlarını kurtarırlar. fakat hiç bir kimse kung fu da benzer dövüşemez, herkesin kendi fiziği, yeteneği ve becerisi doğrultusunda farklılaşması olur ve kendi düşünceleriyle stilleri harmanlanır. ve ayrıca fazla bilgi olarak (fazla bilgi göz çıkarmaz), bazen hayvan stillerinin de tek başına kullanıldığı olur, en çok "kartal" seçenler de rastlanır buna. tüm hayvan stilleri doğadaki kendilerini belli bir şekilde temsil eder ve savaşçının gerçekten onlar gibi davranmasını sağlar.

not3: vurgulamak için söylüyorum, türkiye’de kung-fu belli bir kesime hitap etmez, her kafadan insana sanat olabilir. tekvando gibi ülkücü sporu değildir, bunu anlatmak amacım. felsefesinde saldırı değil "maruz kalınan saldırı ya da farkına önceden varılan saldırı tehdidi sonrası saldırı" vardır.

not4: shaolin kung-fu cuyu tanımanın ve o kişiye bulaşmamanın yolu: eğer şüpheli kişinin vücudunun her noktası taş, demir gibiyse, koluna kolunuz çarptığında sizin kolunuz şişiyor, morarıyorsa, kzıarıyorsa falan, bir de şüpheli kişi kendinden eminse, bir halta alınmıyorsa ve bu özelliklerinin üstüne üzerine gidilince alttan alıyor, "özür diliyor" ve fiziksel kavgaya girmemek için kaçıyorsa (zarar vermekten korkarlar ve eğer kavga ederlerse ciddi zararlar verirler ne yazık ki; hele bir de ’shifu’ falansa bu kimse eğer kavga etmesi gerekirse (istemsiz) zarar ver(e)mez, (bilmeden) öldürür), şüphelimiz kung-fu cudur. hakaret etmekten hoşlanmazlar, gerekmedikçe etmezler.

not5: çin dövüş sanatlarıyla ilgilenen kimseler kung fu nun da içinde olan "chi" ile yakından uzaktan alakalılardır.

not6: akrobasi gösterisi olan ve çoğu aktörün kung fu filmlerinde çıkıp hoplayıp zıplayarak yaptığı ’wushu’, kung fu’yla karıştırılmamalıdır. arada ciddiyet farkı vardır, biri sirk işidir, diğeri hayat.

not7: shaolin ustaları bir şeyler öğretirken dsiplini elden bırakmazlar. öğretirken gereksiz bir şekilde sert ve kaba olurlar. eğitimin olmadığı zamanlardaysa tatlı mı tatlı, hoş, şirin insanlara dönüşürler. bazen öğrencilerini tahrik edici, deneyen, faşizan derecede yıpratıcı konuşmalar yapıp, sinirlerini bozan hareketlerde bulunurlar. bununla amaç öğrencinin hocasına ve başkalarına karşı olan sabrını ölçmek ve bu sabrı artırmaktır. bir anlamda psikolojik eğitimdir, bu psikolojik eğitim süresince psikolojinizin sıfırı bulacağı bir evre kesinlikle olur.

(bkz: shaolin)
(bkz: shaolin tapınağı)
(bkz: shaolin rahipleri)
(bkz: chi)

(bkz: bruce lee)
(bkz: jackie chan)
(bkz: jet li)

piercing

shevek
insanların neden böyle bir şey yapmak isteyeceklerini (ya da istediklerini) çok merak ettiğim hede. umarım gelecekte nedenini anlarım ve umarım anlaşılabilecek bir nedeni ya da en azından bir "nedeni" vardır.

george orwell

shevek
başlangıçta sosyalizme sempatiyle bakan, sonra gidip yerinde stalinin yaptığı işleri görüp sinirlenen ve ben ne yapıyım böyle sosyalizmi, komünizmi diyen komünizm düşmanı olan şahıs. eserlerinde sadece komünizmi eleştirmemiş, fakat komünizmin daha çok üzerine gitmiştir. derinden etkileyen eserleri vardır. okunasıdır.
118 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol