seyyah

para harcamanin en kolay yolu.

biralar bitince, muhabbetin boku cikinca, agri beyne vurunca soylenen cumle seysi.

yunan mitolojisinde spor tanrisi.

en gicik oldugum espiriler. adamin biri kim vurduya gitmis kimvurdu evde yokmus.

turk halk sairlerinin tartismasiz oncusu olan ve turk’un islam’a bakisini turk dilinin tum sadelik ve guzelligiyle ortaya koyan yunus emre, sevgiyi felsefe haline getirmis ornek bir insandir. yaklasik 700 yildir turk milleti tarafindan dilden dile aktarilmis, turku ve ilahilere soz olmus, yer yer atasozu misali dilden dile dolasmis misralariyla yunus emre, turk kultur ve medeniyetinin olusumuna buyuk katkilar saglamis bir gonul adamidir.
turkiye’nin pek cok yerinde yunus emre’nin mezari oldugu iddia edilen pek cok mezar ve turbe vardir. bunlardan baslicalari soyle siralanabilir: eskisehir’in mihaliccik ilcesine bagli sarikoy; karaman’da yunus emre camii avlusu; bursa; kula ile salihli arasinda emre sultan koyu; erzurum, duzcu koyu; isparta’nin keciborlu ilcesi civari; aksaray; afyon’un sandikli ilcesi; ordu’nun unye ilcesi; sivas yakininda bir yol ustundedir.

ariel saron, 1928’de dogdu. 14 yasinda israil ordusu’na girdi. saron, ordu bunyesinde ozel komando birligi kurarak ulke guvenliginin korunmasinda etkin gorev ustlendi. tel aviv universitesi’nde hukuk ogrenimi goren ariel saron’un komutasindaki israil askerleri 1953 yilinda bir filistin koyunu basarak 60 sivili katletti.

arial saron 1967’deki 6 gun savasi’nda yer aldi ve 1972’de ordudan ayrildi. aradan 1 yil gecmeden 6 ekim 1973’de, misir’in tum sina yarimadasi’ni aldigi buyuk zaferiyle sonuclanan, israil’in en buyuk dini bayramina denk gelen yom kippur savasi’nda orduya geri cagrildi. knesset’e 1973’te secilen saron, 1 yil sonra istifa ederek donemin basbakani izak rabin’e guvenlik danismani oldu. arial saron 1982 yilinda savunma bakani oldu. ve 18 eylul 1982’de saron, israil ordusuna "filistin multeci kamplarinin yerle bir edilmesi" emrini verdi. saldiri sonucunda 600 filistinli olurken, 1800 filistinlinin kayip oldugu aciklandi. filistin kaynaklari hicbir iz birakmadan kaybolan sivillerin falanjist milisler ve israil askerleri tarafindan olduruldukten sonra gizlice gomuldugunu iddia etti. saron, otobiyografisinde, katliam emirlerinin bazilarini kabul etti ve bunlari ’hata’ olarak nitelidi. 1983 yilinda hakkinda sorusturma acildi. saron, sabra ve satilla katliamlarindan ’dolayli olarak sorumlu’ bulundu ve bakanlik gorevinden azledildi.

saron yerlesim bakani oldugu doksanlarda bati seria ve gazze’de 1967 isgali sirasinda alinan bolgeleri yerlesime acti. 1996 yilinda netanyahu iktidara geldiginde onu da kabineye almasi icin yogun baskiyla karsilasti. 1998 yilinda disisleri bakani oldu. 1999 yilinda netanyahu’nun secim hezimetinin ardindan likud liderligine geldi. gelir gelmez de kiskirtici faaliyetlere basladi. muslumanlarca kutsal olan mescid-i aksa’ya yurudu ve bu konuda kiskirtici aciklamalar yapti.

turk demek turkce demek ne mutlu turk’um diyene. guzel bir soz herkes basini bilmez tabi.

iki defa nobel’ e aday gosterildi. defalarca nobel akademisinin istegi uzerine nobel’e adaylar gosterdi. dunyanin sayisiz yerinde sayisiz buluslari ve teoremleri ile ilgili sayisiz konferans verdi.


26 yasindan beri devam ettigi yale universitesinde molekuler biyoloji ve kimya olmak uzere iki kursude profesor ve son 7 senedir gorev yaptigi yildiz teknik universitesinde ise kimya dalinda olmak uzere bir kursude profesor olarak gorevini surduruyor.

turkce konusunda acayip titiz olan ve turkiye’nin bulundugu durumlar hakkinda da yorumlar yapan.
ayni zamanda yazarda olan kisidir. buyuk uyanis,bye bye turkce,hedef turkiye gibi kitaplarinda yazaridir.

bayramdan bir onceki gun genellikle zevkli bir gundur.

(bkz: gargamel)

ali nazik,imambayildi,musakka bu gibi cesitli cesitli yemeklerin yapilmasinda basi ceken sebze.

cahit külebi’nin bir ?iiri:
alacakaranlikta

aksam karanliklarla sarmas dolas
sen de sarilmissin yalnizligina,
taksiler kursun gibi gelir gecer
troleybusler salina salina.

tek tuk kadinlar aydinlatir caddeyi.
genc kizlar beyaz neonlar gibi.
ortancalar gul rengi isik sacar,
on besine varmamislar masmavi.

sen de yalnizlik sacarsin.
icmeye korkarsin, efkâr basar.
aglayamazsin elâlem var.
sapkani bile cikaramazsin
saclarini ucurur ruzgâr...

gittim deniz kiyisina oturdum.
aksam karanliklarda sarmas dolas,
ben de denize akiyordum
irmaklar gibi yavas, yavas...

"onlara ’yeryuzunde fesat cikarmayin’ denildiginde ’biz ancak islah edicileriz’ derler. iyi bilin ki, onlar ortaligi bozanlarin ta kendileridir fakat anlamazlar."

bir kadinda aranilan onemli unsurlardan biri.

abi ben ne dedigimin farkindayim yarin sor herseyi hatirlarim.

kisaca amerikan misyonerligi.

barutu gibi maddeleri kullanarak yaptigi fuze ile ucan aksam vakti bunun sonunda padisahtan keselerce altin alan kisi.

arasina dondurma, recel, yogurt ve bilimum kayganlastirici dokuldugu zaman ve bilhakis o dokulen sey kasikla alindiginda erkekleri zivanadan cikartan gosteris bicimi.

canakkalede diyabetten hastanede yatan ve 12 subatta olen buyuk ustalardan.

cumhuriyet doneminde halkin bilinclendirilmesi ve kalkinmasinda yarai olmus daha sonralari bazi dusuncelerin yuvasi oldugu icin kapatilmis yararli derneklerden.

cumhuriyet halk firkasi’nin (chp)’nin 10-18-mayis-1931 tarihleri arasinda toplanan 3. kurultayinda, turk ocaklari’nin islevini tamamladigi icin kapatilarak yerine, halkevlerinin acilmasi kararlastirildi. halkevlerinin baslica amaclari; turk milletini yeni ulkuler etrafinda toplamak, halk arasinda kultur ve dusunce birligini saglamak, ataturk devrimlerinin benimsenmesini gerceklestirmek, cumhuriyetin kultur atilimini yapmak, kir-kent ve koylu-aydin ikiligini ortadan kaldirmak olarak ozetlenebilir. 19 subat 1932’de ilk halkevi ankara’da acildi. 1931-1952 yillari arasinda 478 halkevi (biri londra’da) 4322 halkodasi acildi. chp’nin desteginde orgutlenen halkevlerinin calismalari, dokuz sube halinde duzenlendi: dil-edebiyat, guzel sanatlar, temsil, spor, sosyal yardim, halk dershaneleri ve kurslari, kutuphane ve yayin, koyculuk, tarih ve muze. halkevleri 1952’de kapatilip, 1960’ta tekrar acildi.