seeyouindisneyland

80’li yıllarda aids’in sadece ibneleri etkilediğini anlatmaya çalışan cümle.
skid row solisti sebastian bach bu sözün yazılı olduğu bir t-shirt giydiğinde başı epeyce ağrımış.

90’lı yıllara götüren ve dinleyince "keşke 2000’ler hiç olmasaymış" dedirtecek skid row ohaası.

skid row’un slave to the grind albümünde yer alan unutulmaz şarkılardan birisi.

she caught the melting sky
it burned but still the winter passes
by and by
to the other side

a slow parade of wind
that blows through threes
that wilted with the seasons children
are we saved by the words
of bastard saints
do we live in fear or faith
tell me now whos behind the rain

a maze of tangled grace
the symptoms of for real? are
crumbling from embrace
but still we chase..the shadows
of belief
and new religion clouds our visions of
the roots of our souls

are we ashamed of our own fate
or play the fool for our own sake
tell me whos behind the rain

what do we need where do we go
when we get where we dont know
why should we doubt the virgin white
of fallen snow
when faiths our shelter from the cold

quicksand jesus im so far away
without you
quicksand jesus im so far away
without you
quicksand jesus im so far away
without you

quicksand jesus i need you
quicksand jesus i belive you
quicksand jesus im so far away

18 and life , youth gone wild , piece of me , i remember you , slave to the grind , monkey business , quicksand jesus , wasted time , in a darkened room gibi bir çok hite imza atan grup , şimdiki new metal/metalcore zibidilerinin atası konumundadır.
her konuda kendinden sonrakilere yol göstermiş bir grup olmakla beraber erken veda etmişlerdir.

ilerisi için umut vermekle beraber , euro 2008’de oynamasının büyük risk olduğunu düşündüğüm futbolcudur kendileri.

her dinleyişte tüylerimin diken diken olduğunu itiraf edeceğim muhteşem ezgi ve muhteşem söz.
türkü böyle birşey olsa gerek.

türkiye’ye sıfırdan yabancı yatırım çekmek için kurulan yatırım destek ve tanıtım ajansı’nın başkanı alpaslan korkmaz, yaklaşık 3 hafta önce dünyanın en büyük 50 şirketinden birinin 17 milyar dolar cirolu doğu avrupa, rusya, orta asya, kafkaslar, ortadoğu ve tüm afrika merkezini türkiye’ye taşıyacağını açıklamış ancak şirketin adı sır kalmıştı.
coca cola’nın türkiye tepe yöneticilere yapılan açıklamada bundan böyle coca cola’nın, doğu avrupa, rusya, orta asya, kafkaslar, ortadoğu ve tüm afrika merkezini türkiye’ye taşıyacağı ve global oyuncunun dünyanın neredeyse beşte ikilik bölümünü türkiye’den yöneteceği duyuruldu.
yeni oluşumla birlikte coca cola company’nin avrupa operasyonunda paris ve londra merkezinde görev yapan yaklaşık 30 üst düzey yönetici de istanbul’a gelecek.

- abi coca colanın merkezi olmuşuz ?
- e bir indirim yaparlar artık.
- tabi tabi , maksat sömürgelerin ayağı alışsın.

her turnuvada içten içe desteklediğim ve bu sene kendi liglerinde iyi sezonlar geçiren futbolcularından ötürü en az çeyrek final beklediğim milli takım.

türbanı mesele haline getiren siyasi islamdır. yıllar boyunca sorun olmayan bir konuyu sorun haline getiren siyasal islam, üniversitelerden başlayarak gerçek müslüman-yanlış ya da zayıf müslüman ayrımını yaratmak ve gerçek bir “mahalle baskısı” ortamı oluşturarak kendini güçlendirmek için bu stratejiyi uygulamış ve görüldüğü gibi başarıya ulaşmıştır.
başarıya ulaştığı ankara’nın görüntüsünden bellidir. türkiye’de siyasal islam, üzerine giydiği mağduriyet elbisesiyle “dini özgürce yaşamak” ile “siyasi islamın hedefleri”ni başarıyla birbirine karıştırmıştır.
hiç kimse türbanı örnek göstererek özgürlükten,insan haklarından bahsetmesin.
erkek hasta muayene etmem diyen zihniyet ile güzel sanatlarda çıplak model çizmeyen zihniyet aynı zihniyettir.
hiç kimse bana insanları dış görüntüsüyle yargılamak demesin.
bu olay o kadar da basit değil çünkü.
müslüman çoğunluk ve müslüman olmayan azınlıkların dinleri ve dinlerini yaşamaları dolayısıyla toplum hayatında “ayrıma” tabi tutulup tutulmadığı konusunu düşünenler, müslüman olmayan herhangi bir türk vatandaşının devlet memuru olamadığını, polis olamadığını, subay ya da astsubay olamadığını hatırlasınlar.

o yüzden "bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz" sözü , söylenmiş en güzel sözlerden birisidir.

sting’in shape of my heart şarkısını klibinden hatırlanabilecek gerçek bir davul ustası.1989 buddy rich memorial konserinde dave weckl ve steve gadd ile birlikte inanılmaz işlere imza atarak arşivlerde yerini almıştır.
muhteşem bir sol ele sahip olan vinnie , hemen hemen tüm caz alemine eşlik etmiştir.
bir ara ismi megadeth’le beraber anılmış olan vinnie colaiuta’yı anlamak için ;http://www.drummerworld.com/drummers/vinnie_colaiuta.html

hani 20.yy’ın en çok dinlenen şarkılarından birisi olan lenny kravitz’in are you gonna go my way’in başında kocaman gözlükleri ve bonus saçıyla trampete vuran hatun vardı ya ; işte cindy blackman o kişi.
bayan kişilerin davula başlama sebeplerinden olmakla beraber hali hazırda cindy blackman quintet grubuyla beraber elinin hamuruyla ders vermeye devam etmektedir.

ricky martin john fogerty lynyrd skynyrd melissa etheridge garth brooks smashing pumpkins john fogerty dave navarro tony iommi celine dion amanda marshall michael sweet eddy money the freddy jones band mary chapin carpenter philip claypool dave uhrich richie sambora rod stewart rolling stones kim fox joe jackson joe cocker meatloaf john cougar mellencamp bob seger poor boys brian setzer belinda carlisle paul pesco bill carter the graces seth marsh indigo girls elton john jon bon jovi bob dylan jimmy ryser richie sambora shannon curfman celine dion michael sweet vs.vs.vs

gibi ünlülerle çalışarak kendisine olağanüstü bir kariyer yapan,yaşayan en önemli stüdyo davulcularından birisidir.

şampiyonada izleyemeyeceğim için üzüldüğüm,italyan savaş aracı.

efsane pearl jam kadrosunun davulcusu.baget ve zil kırması meşhurdur.nickelback,eddie vedder ve stone gossard’a da çalmışlığı vardır.
pearl jam unplugged’ında gerçekten döktürmüştür.

miles davis,james brown, bruce springsteen, stevie winwood,bonnie raitt ve tony bennett,bob dylan, mick jagger, kiss,cyndi lauper, madonna, gary moore, spider, ace frehley, rosanne cash, joe cocker, warren zevon ve paul butterfield gibi bazı mahalli sanatçılarla çalmış olan karizmatik dedemiz.
özel yapım trampetini çalmış olmakla övündüğüm davulcuyu stüdyo kayıtlarında daha çok bulabilirsiniz.

hitler ve nietzsche’nin en çok sevdiği besteci-ymiş.

tam adı miroslav ladislav vitous olan sanatçı, 6 aralık 1947 de prag da doğdu. 6 yaşında viyolonsel çalarak başladığı müzik serüveni, 14 yaşında bas gitar ı keşfetmesiyle sonuçlandı. prag konservatuvarı nda okurken kazandığı bir bursla berklee yolcusu oldu. çok kısa bir süre yanında çaldığı ilk isimlerden biri de, vitous u derinden etkileyecek olan miles davis dir.

vitous , 1968 de chick corea nın now he sings now he sobs adlı albümünde çaldı ve corea nın ekibinin sürekli müzisyenlerinden biri haline geldi. 1969 da mountain clouds ve infinite search albümlerini yayınladı. kuruluşundan itibaren weather report un kadrosunda bulundu ama 1973 te grubu terketti (ondan boşalan yeri bir süre sonra jaco pastorius dolduracaktı). bu tarihten sonra tekrar bireysel çalışmalara yöneldi, arada chick corea ve stan getz gibi eski dostlarla çalmayı da sürdürdü. 1979 da new england konsevatuvarı nda öğretim üyeliği yapmaya başladı. jan garbarek le de bu dönemde çalışmaya başladı ve ikili, kimi zaman serbest nizamda kimi zaman da başka müzisyenleri de aralarına alarak çok sayıda esere imza attılar.
müzige alti yasinda keman calarak baslamis miroslav ladislav vitous. prag konservatuarından sonra aldığı burs ile berklee ye gidip orada art farmer , freddie hubbard ve kısa bir süre de miles davis gibi isimlerle çalışmış.1992’de atmos albumununun tanitim turlari sirasinda jan garbarek ’le beraber crr ’de de calmistir.
jazz dünyasında ismi genellikle jaco pastorius un arkasından anılmasına rağmen, en az onun kadar önemli ve kabiliyetli bir bas gitar ist. özellikle 1960 ların ortaları ve sonlarında yaygınlaşan, miles davis in fusion a yaklaştığı çalışmalarından esinlenen genç bir jazz müzisyeni kitlesinin en dikkat çeken isimlerindendi.

en güzel telaffunuzu braveheart filminin sonundan mel gibson yapmıştır.

duygusal açıdan bakıldığında iddialı olabiliriz ama gerçekçi olarak bakarsak işimiz çok ama çok zor.

artık bu işin fenerbahçesi , beşiktaşı , galatasarayı kalmadı.
hakemler ve bilinçsiz cahil seyirci yüzünden tüm takımlar ceza alıyor.fenerbahççe haketti biz sütten çıkmış ak kaşığı mantığı doğru değildir.hakeden kimse acımadan ceza kesilsin.