beni en çok korkutan şey aşırı konsantrasyon.aklıma hep olaylı isviçre maçı geliyor.
hadi çocuklar , üzmeyin bizi.
nile grubunun bitirmiş,kırmış davulcusu.
bu alem çok davulcu gördü (richard christy,derek roddy,flo mounier vs)ancak hiçbiri george kollias kadar hızlı ve komplike çalmadı bu boku.hayatınızda hiç akustik davul sesi duymasanız bile , bu adamın normalin dışında birşeyler yaptığını anlayabilirsiniz.
http://www.georgekollias.com
herkes bıraksın artık , sadece george çalacak.
bu alem çok davulcu gördü (richard christy,derek roddy,flo mounier vs)ancak hiçbiri george kollias kadar hızlı ve komplike çalmadı bu boku.hayatınızda hiç akustik davul sesi duymasanız bile , bu adamın normalin dışında birşeyler yaptığını anlayabilirsiniz.
http://www.georgekollias.com
herkes bıraksın artık , sadece george çalacak.
bir kaç gün önce tesadüfen önüme gelen bir link sayesinde tanıştığım ve dinledikten sonra "vay canına,neymişsiniz siz ya" dediğim amerikalı grup.progressive/indie gibi tuhaf bir tarzları var kanımca amakesinlikli şunu söyleyebilirim ki ,vokalistin sesi 80’lerden geliyor.ve işte grubu dinlenir yapan en önemli şey bu bence.
gitarlar oldukça iyi ama vokalist bir başka.
eğer dinlemek isterseniz ;
http://www.myspace.com/junius adresinden stargazers&gravediggers şarkısını öncelikli tercih edin arkadaşlar.
kesinlikle arşivinize bir grup daha ekleyeceksiniz.
gitarlar oldukça iyi ama vokalist bir başka.
eğer dinlemek isterseniz ;
http://www.myspace.com/junius adresinden stargazers&gravediggers şarkısını öncelikli tercih edin arkadaşlar.
kesinlikle arşivinize bir grup daha ekleyeceksiniz.
eğer bir bekar evindeyseniz , inşallah sakızdır demekten kendinize alıkoymayın sakın
rahat olun.
rahat olun.
15 şubat 1947de los angeles polisi 3925 norton avenue yakınlarında bir kadın cesedi buldu. el ve ayak bileklerinde ip izleri olan cesedin göğüsleri doğranmış, vücudunun çeşitli yerlerinde sigara söndürülmüştü. bu tüyler ürperten görüntü, genç kadının ağzının iki yanına palyaço gülümsemesine benzeyen bir görünüm veren ve her biri 7.5 santim boyunda kesiklerle tamamlanıyordu. ama hepsi bu kadar da değildi. ceset ikiye bölünmüştü.
tüyler ürperten bu cinayetin kurbanı en son olaydan 6 gün önce yani 9 ocakta canlı olarak görülen elizabeth short adlı genç kadındı.
öldüğünde daha 23 yaşında olan bu genç kadın, keskin bakışlı mavi gözleri, gece karası saçları ve sürekli giydiği simsiyah giysileri nedeniyle gerçek isminden çok kara dalya (the black dahlia) olarak anılıyordu.
dönemde büyük heyecan yaratan cinayeti çözmek için onlarca dedektif geceli gündüzlü çalıştı. aralarında orson wellesin de bulunduğu yüzlerce kişi sorgulandı. ancak polis, katili bulmak bir yana en ufak bir ipucuna bile rastlayamadı.
kara dalya cinayetinin esrarı aradan geçen uzun yıllara rağmen çekiciliğini kaybetmedi ve uyandırdığı merak duygusu azalmadı.
en son 2003de los angeles cinayet masasından emekli dedektif steve hodel, bir cerrah olan babasından kalan eşyalar arasında elizabeth shortun çok sayıda fotoğrafını buldu.
araştırmalarını sürdürdükçe babasının da 1947deki kara dalya cinayetinde şüpheli olarak sorgulandığını buldu. genç kadının cesedi ikiye bölünmüş olduğu için, polis, bunu ancak insan anatomisini iyi bilen bir profesyonelin yapabileceğini düşünüp aralarında hodelın babasının da bulunduğu çok sayıda cerrah ve doktoru sorgulamıştı.
işin ilginç yanı baba hodelın bu sorgunun ardından ailesini terkedip filipinlere gitmesi ve bir daha da ortalarda görünmemesiydi.
tüm bu gelişmeleri öğrendikten sonra, emekli dedektif hodel, babasının bir seri katil olduğuna, aralarında elizabeth shortun da bulunduğu çok sayıda kişiyi ölürdüğüne inansa da yeterli kanıtları bulamadı.
kara dalya cinayeti soruşturulurken ortaya atılan iddialardan biri de shortun snuff adı verilen, kadın oyuncunun sonunda bir şekilde öldürüldüğü porno filmlerden birinde oynadığı hatta katilinin de babası olduğuydu.
sırlarıyla birlikte oakland kaliforniyadaki bir mezarlığı gömülen elizabeth shortun trajik yaşam öyküsü bir çok yazara ve sinemacıya da esin kaylnağı oldu.
genç yaşta ölen shortun öyküsünden esinlenerek kaleme alınan eserlerden biri de james ellroyun yazdığı los angeles dörtlemesinin ilk kitabı.
meraklısı için not: kitap ülkemizde de nitelik yayınları tarafından tahir ünaldıın çevirisiyle yayınlandı.
james elroyun kitabı usta yönetmen brian de palma tarafından sinemaya uyarlandı. 63. venedik film festivalinin açılış filmi olarak gösterilen the black dahlia (kara dalya) elizabeth short cinayetinin sırrını zözmeye çalışan iki dedektifin öyküsü üzerine kurulu. filmin oyuncu kadrosunda scarlett johansson, josh hartnett, mia kirshner ve hilary swank gibi oyuncular yer alıyor.
tüyler ürperten bu cinayetin kurbanı en son olaydan 6 gün önce yani 9 ocakta canlı olarak görülen elizabeth short adlı genç kadındı.
öldüğünde daha 23 yaşında olan bu genç kadın, keskin bakışlı mavi gözleri, gece karası saçları ve sürekli giydiği simsiyah giysileri nedeniyle gerçek isminden çok kara dalya (the black dahlia) olarak anılıyordu.
dönemde büyük heyecan yaratan cinayeti çözmek için onlarca dedektif geceli gündüzlü çalıştı. aralarında orson wellesin de bulunduğu yüzlerce kişi sorgulandı. ancak polis, katili bulmak bir yana en ufak bir ipucuna bile rastlayamadı.
kara dalya cinayetinin esrarı aradan geçen uzun yıllara rağmen çekiciliğini kaybetmedi ve uyandırdığı merak duygusu azalmadı.
en son 2003de los angeles cinayet masasından emekli dedektif steve hodel, bir cerrah olan babasından kalan eşyalar arasında elizabeth shortun çok sayıda fotoğrafını buldu.
araştırmalarını sürdürdükçe babasının da 1947deki kara dalya cinayetinde şüpheli olarak sorgulandığını buldu. genç kadının cesedi ikiye bölünmüş olduğu için, polis, bunu ancak insan anatomisini iyi bilen bir profesyonelin yapabileceğini düşünüp aralarında hodelın babasının da bulunduğu çok sayıda cerrah ve doktoru sorgulamıştı.
işin ilginç yanı baba hodelın bu sorgunun ardından ailesini terkedip filipinlere gitmesi ve bir daha da ortalarda görünmemesiydi.
tüm bu gelişmeleri öğrendikten sonra, emekli dedektif hodel, babasının bir seri katil olduğuna, aralarında elizabeth shortun da bulunduğu çok sayıda kişiyi ölürdüğüne inansa da yeterli kanıtları bulamadı.
kara dalya cinayeti soruşturulurken ortaya atılan iddialardan biri de shortun snuff adı verilen, kadın oyuncunun sonunda bir şekilde öldürüldüğü porno filmlerden birinde oynadığı hatta katilinin de babası olduğuydu.
sırlarıyla birlikte oakland kaliforniyadaki bir mezarlığı gömülen elizabeth shortun trajik yaşam öyküsü bir çok yazara ve sinemacıya da esin kaylnağı oldu.
genç yaşta ölen shortun öyküsünden esinlenerek kaleme alınan eserlerden biri de james ellroyun yazdığı los angeles dörtlemesinin ilk kitabı.
meraklısı için not: kitap ülkemizde de nitelik yayınları tarafından tahir ünaldıın çevirisiyle yayınlandı.
james elroyun kitabı usta yönetmen brian de palma tarafından sinemaya uyarlandı. 63. venedik film festivalinin açılış filmi olarak gösterilen the black dahlia (kara dalya) elizabeth short cinayetinin sırrını zözmeye çalışan iki dedektifin öyküsü üzerine kurulu. filmin oyuncu kadrosunda scarlett johansson, josh hartnett, mia kirshner ve hilary swank gibi oyuncular yer alıyor.
amerika’da öldürülen aktrist elizabeth short’un kullandığı takma isminden (black dahlia), daha doğrusu o davaya verilen isimden alınmış , amerikalı deathcore grubudur.
hemen hemen hiçbir şarkısında böyle huzurlu bir intro bulamazsınız.
çatır çatır çalmaya başlarlar.
türünün önemli gruplarından.
diskografi ;
2003 unhallowed
2005 miasma
2007 nocturnal
2009 deflorate
http://www.myspace.com/blackdahliamurder
hemen hemen hiçbir şarkısında böyle huzurlu bir intro bulamazsınız.
çatır çatır çalmaya başlarlar.
türünün önemli gruplarından.
diskografi ;
2003 unhallowed
2005 miasma
2007 nocturnal
2009 deflorate
http://www.myspace.com/blackdahliamurder
2007 versiyonunun pek bir güzel olduğu film.
"kadınlar erkeklerden daha çok yaşar çünkü onların karıları yoktur"
sen çok yaşa oscar wilde
sen çok yaşa oscar wilde
gorgorothun hakikaten ürkütücü vokalisti.profesyonel ressam,şair,söz yazarı.
adamın karizması için herhangi bir röportajını izlemeniz yeterli olacaktır.
adamın karizması için herhangi bir röportajını izlemeniz yeterli olacaktır.
yahu bir insanın hiç mi yanlışı olmaz.
internete bir tane bile erotik pozu düşmez mi ?
o yüzden mi seviyoruz yoksa seni ?
şarkıları da kendisi kadar sade ve nokta atışı yapan cinsten.
en iyisi.
internete bir tane bile erotik pozu düşmez mi ?
o yüzden mi seviyoruz yoksa seni ?
şarkıları da kendisi kadar sade ve nokta atışı yapan cinsten.
en iyisi.
sırf isminin telaffuzuiçin bile kitap yazılabilecek adam.
spiderman 3ün intihar eden güzel oyuncusu.
yazık olmuş.
yazık olmuş.
hıncımı alamadım.
amerikan maşası,aptal,tetikçi,cahil,görgüsüz faşist piç kuruları.
baktınız oradakiler size karşılık veremiyorlar , saldırın.
eyleminizi s.k.y.m sizin.
ülke karış karış satılıyor bu gerzekler topkapıda "bayrak" üzerinde namaz kılarak türkçülük oynuyorlar.
ulan özelleştirmelerde,pkk gösterilerinde,avrupa birliği yalaklanmalarında nerelerdesiniz ?
beli silahlı abileriniz "tut oğlum" diyince hemen koşuyorsunuz.
beyinlerini s.k.t.ğ.m.n malları.
sizin yapamadığınızı idil biret yıllardır yapıyor.
koiim sizin ideolojinizin taaaaaa .m.n.
amerikan maşası,aptal,tetikçi,cahil,görgüsüz faşist piç kuruları.
baktınız oradakiler size karşılık veremiyorlar , saldırın.
eyleminizi s.k.y.m sizin.
ülke karış karış satılıyor bu gerzekler topkapıda "bayrak" üzerinde namaz kılarak türkçülük oynuyorlar.
ulan özelleştirmelerde,pkk gösterilerinde,avrupa birliği yalaklanmalarında nerelerdesiniz ?
beli silahlı abileriniz "tut oğlum" diyince hemen koşuyorsunuz.
beyinlerini s.k.t.ğ.m.n malları.
sizin yapamadığınızı idil biret yıllardır yapıyor.
koiim sizin ideolojinizin taaaaaa .m.n.
dünyaca ünlü piyanist idil biret’in topkapı sarayı 1. avlu’da “whitehall orkestrası” ile verdiği konser öncesi alperen ocakları üyesi bir grup, kapı önünde protesto gösterisi düzenledi. tekbir getirip konser afişlerini yakan grup daha sonra toplu namaz kıldı. protesto nedeniyle konser vereceği alana arka kapıdan girmek zorunda kalan biret, “böyle reaksiyonlar bana çok tuhaf ve üzücü geliyor” dedi.
anadolu’da vakit gazetesinin 10 temmuz’da birinci sayfasında yayımladığı “bir ülke böyle yıkılır” başlıklı manşet haberinde “mukaddes avluda şarap küstahlığı” altbaşlığıyla topkapı sarayı 1.avlu’daki caz konseri eleştirildi.
dün akşam saatlerinde topkapı sarayı önünde toplanan ve aralarında alperen ocakları istanbul il başkanı mustafa kayatuzu’nun da bulunduğu bir grup, ellerinde doğu türkistan bayrağıyla slogan atarak tekbir getirdi.
topkapı sarayı önünde bir türk bayrağının üzerinde akşam namazı kılan eylemciler, daha sonra doğu türkistan’daki uygur türkleri için dua etti. grup, idil biret’in konser afişlerini yırtıp yaktı. grup adına basın açıklaması yapan kayatuzu, şincan uygur özerk bölgesi’nde onlarca uygur türkünün hayatını kaybettiği bir dönemde şaraplı-içkili konseri kınadıklarını vurguladı. topkapı sarayı’nda bu konsere izin veren yetkilileri kınadıklarını da söyleyen kayatuzu, “bu hayâsızlık ve terbiyesizliktir” diye konuştu.
daha sonra gülhane’ye doğru slogan atıp yürüyüşe geçen gruba polis müdahale edince arbede yaşandı. grup, polisin müdahalesinin ardından dağılarak uzaklaştı.
habertürk’e konuşan biret’in eşi şefik büyükyüksel, eşinin, grubun içine düşmemesi için arka kapılarından kaçırılmak zorunda kaldığını anlattı.
konuyla ilgili bir açıklama yapan organizatör hakan erdoğan, konserden önce sürekli olarak konserin yapılıp yapılmayacağını soran faks ve e-postalar aldıklarını ifade etti. topkapı sarayı 1. avlu’daki konsere yaklaşık 2 bin dinleyicinin geldiğini belirten erdoğan şunları kaydetti: “konser gayet güzel geçti. dışarıdaki olayları ben fark ettim. idil hanım da zaten konsere gelirken orada toplananları görmüş. dinleyiciler ise olayları hiç duymadı. konser gayet keyifli bir şekilde tamamlandı. polis, konser sonuna kadar çevrede güvenlik önlemi aldı. çıkışta idil biret, hayranları için yüzlerce cd imzaladı. idil hanım ve diğer sanatçılar konser sonrasında otellerine kadar polis nezaretinde götürüldü.”
bu haberi okuduktan sonra aklıma şu cümleler geliyor.
bu ülkede ne kadar çok boş adam var...
anadolu’da vakit gazetesinin 10 temmuz’da birinci sayfasında yayımladığı “bir ülke böyle yıkılır” başlıklı manşet haberinde “mukaddes avluda şarap küstahlığı” altbaşlığıyla topkapı sarayı 1.avlu’daki caz konseri eleştirildi.
dün akşam saatlerinde topkapı sarayı önünde toplanan ve aralarında alperen ocakları istanbul il başkanı mustafa kayatuzu’nun da bulunduğu bir grup, ellerinde doğu türkistan bayrağıyla slogan atarak tekbir getirdi.
topkapı sarayı önünde bir türk bayrağının üzerinde akşam namazı kılan eylemciler, daha sonra doğu türkistan’daki uygur türkleri için dua etti. grup, idil biret’in konser afişlerini yırtıp yaktı. grup adına basın açıklaması yapan kayatuzu, şincan uygur özerk bölgesi’nde onlarca uygur türkünün hayatını kaybettiği bir dönemde şaraplı-içkili konseri kınadıklarını vurguladı. topkapı sarayı’nda bu konsere izin veren yetkilileri kınadıklarını da söyleyen kayatuzu, “bu hayâsızlık ve terbiyesizliktir” diye konuştu.
daha sonra gülhane’ye doğru slogan atıp yürüyüşe geçen gruba polis müdahale edince arbede yaşandı. grup, polisin müdahalesinin ardından dağılarak uzaklaştı.
habertürk’e konuşan biret’in eşi şefik büyükyüksel, eşinin, grubun içine düşmemesi için arka kapılarından kaçırılmak zorunda kaldığını anlattı.
konuyla ilgili bir açıklama yapan organizatör hakan erdoğan, konserden önce sürekli olarak konserin yapılıp yapılmayacağını soran faks ve e-postalar aldıklarını ifade etti. topkapı sarayı 1. avlu’daki konsere yaklaşık 2 bin dinleyicinin geldiğini belirten erdoğan şunları kaydetti: “konser gayet güzel geçti. dışarıdaki olayları ben fark ettim. idil hanım da zaten konsere gelirken orada toplananları görmüş. dinleyiciler ise olayları hiç duymadı. konser gayet keyifli bir şekilde tamamlandı. polis, konser sonuna kadar çevrede güvenlik önlemi aldı. çıkışta idil biret, hayranları için yüzlerce cd imzaladı. idil hanım ve diğer sanatçılar konser sonrasında otellerine kadar polis nezaretinde götürüldü.”
bu haberi okuduktan sonra aklıma şu cümleler geliyor.
bu ülkede ne kadar çok boş adam var...
merakla bekliyoruz babaları.
zihniyetinin ne kadar "aptalca" olduğunu diğer cahil piyonlar görmüştür.içeride kral olabilirsin ama dışarısı yani bu tertemiz hava , olağanüstü gökyüzü benim seni gerizakalı pis ülkücü faşist.
28 şubat 1980 doğumlu , danimarkalı püskürtücü.fenerbahçe bu oyuncu için italyaya kamp kurmuş durumda.
muhtemelen çarşamba akşamı transferi açıklanacaktır.
muhtemelen çarşamba akşamı transferi açıklanacaktır.
mehmet topuz transferinde iş bitiriciliğini konuşturan aziz yıldırımın yeni reklam sloganı.
çarşıdan ısrarla isteyiniz.
çarşıdan ısrarla isteyiniz.
müşteri hizmetlerinin belalısı.ondan küfür yemek kıdem almaktır.o sinirden delirirken , bütün müşteri temsilcileri türk diline kattığı yeni küfürlerden ötürü gülmekten kırılmaktadır.
yazık bu salak da kendisi dinleniyor , işlem yapılıyor zannetmektedir.
telefonlarını bekliyoruz gecelerin eğlencesi sabri.
yazık bu salak da kendisi dinleniyor , işlem yapılıyor zannetmektedir.
telefonlarını bekliyoruz gecelerin eğlencesi sabri.
parfümü olsa alınır yani o kadar.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?