scaremonger

tam adi sukran guldal mumcudur.

ilk megaronun aslinda oval bir forma sahip oldugu henuz kesfedilmistir. hem de foca’da. evet izmir foca’da.

ana melodisiyle kendinden geciren bir gevende denemesi. hatirladim yine fena oldum simdi, of... psikadelik misiniz lan!

agırlık merkezleri yere yakın oldugu icin pek kolay dusmezler, ya da oyle demiym de, rahat toparlarlar. teori karsi cins icin de gecerli tabii ki, pozitif bilim yalan soylemez.

"gaz verilir."
kaymakamlik karsisinda bir bakkal, urla.

jim morrison siiridir kendileri. oliver stone’un yonettigi the doors bu siirle biter.. fon muzigi olarak tomaso albinoni’nin adagio’su kullanilmistir. jim morrison’un en sevdigim siiridir.

wow, i’m sick of doubt
live in the light of certain
south cruel bindings.
the servants have the power
dog-men and their mean women
pulling poor blankets over
our sailors.

i’m sick of these dour faces
staring at me from the tv tower
i want roses in
my garden bower; dig?
royal babies, rubies
must now replace aborted
strangers in the mud
these mutants, blood-meal
for the plant that’s plowed.

they are waiting to take us into
the severed garden.
do you know how pale and wanton thrillful
comes death on a strange hour
unannounced, unplanned for
like a scaring over-friendly guest you’ve
brought to bed.
death makes angels of us all
and gives us wings
where we had shoulders
smooth as raven s claws

no more money no more fancy dress
this other kingdom seems by far the best
until it’s other jaw reveals incest
and loose obedience to a vegetable law.
i will not go
prefer a feast of friends
to the giant family.

dilbilimsel olarak, yer degistirme anlamina gelir. yalnis, yanliz ve turevleri gibi... turkcesi gocusmedir.

koltuktan dusuren bir performasi icin;

http://tinyurl.com/23ulod

lars von trier’in 1984’de cektigi ve europa ile bitirdigi avrupa hakkindaki uclemenin ilk filmi. digeri de epidemic’tir. film bastan sona sephia tonda gecer. suc unsurunu bir yerlere oturtmaya calisir filmin tamaminda trier, herhangi bir zaman kavrami yoktur filmde, yani filmin gectigi belirli bir zaman (gelecek ya da simdi gibi). cekim teknigi ve, dekor mu desem artik adina bilmiyorum, alisilmisin disidadir, filmde yogun bir su vardir mesela (evet bildigin su), ve bazi sahnelerinde diger yonetmenlere gondermeler vardir, misal tarkovsky. lars von trier o gune kadarki hem film cekim teknigine hem de konseptine(film noir) yikici bir tavirla yaklasir. filmin, bittikten sonra, oturdugunuz yerde birakabilme, bi an "n’oluyo lan, neydi bu simdi" gibi tepkilere yol acabilme, ya da bitmeden, direk uyutabilme gibi yan etkileri vardir. sozun kisasi, aslinda ta ’84’de demistir trier "cekiliyn uleyn, ben geliyorum" diye. seviyorum lan trier deyyusunu.

(bkz: forbrydelsens element)

kokeni fransizca relevé kelimesinden gelmektedir.

(bkz: rolove)

simdilerde halkin takimi seklinde nitelendirilse de saray ahalisinin takimdir. tam tezat ornekleri de vardir; liverpool gibi.

asil grubu the knife’tir.

roll dergisi kasim ayinda kendisiyle yapilan roportaj yayimlanmistir. ayrica gitarini yapan kisi murat sezendir.

bir zamanlarin savas nedeni. rusya bu istekten uzunca bir sure once vazgecmistir. malum bizim tarih kitaplari guncellenmediginden, ya da ulke insani bellegini pek guncellemediginden, boyle bir olasilik hicbir zaman goz ardi edilmemistir.

vokalistinin basindan gecenlerden sonra ara vermekte karar kilan grup. dagilmamislardir.

ekim 2007 ortalarinda iyi halden sartli tahliye olmus bebek yuzlu seytan.

dipnot: alkol sagliga zararlidir.

genelde sicak olsa da, sogugu insanin icine isler buranin, nemden midir nedir.

yapilarindaki kubbelerin gunumuzde bile herhangi bir bozulmaya ugramamisligi ya da genel olarak yapilarinin saglamligi bir yana, yaptigi camilerde mekanin kullaniminda fonksiyonelligi taa o zamandan dusunmus insan. hayir, insan kiligina girmis baska bir sey.