insanlarin devlet televizyonlarindan haberleri takip etmeleri ve en ufak bir kötü olayda yayın yasağı getirilmesidir. biz metropollerde yaşayanlar bazı şeylerin farkında olabiliyoruz. ya taşrada yaşayanlar? onlara sağlıklı bilgiyi kim verecek? bu düzen sürdüğü müddetçe hiç bir kötü şeyi asla düzeltemeyiz.
pi günü, ünlü matematik sabiti pi sayısı anısına özel kabul edilmiştir ve her yıl 14 mart'ta kutlanmaktadır. bunun sebebi ise amerikan tarih formatında bu günün 3/14 olarak geçmesi ve bunun pi sayısının en yaygın kullanımını anımsatmasıdır.
pi sayısı için en yaygın yaklaşım 3,14'tür. gerçek değeri ise 3,141592653589793238462643383... şeklinde devam etmektedir. çemberin çevresinin ve alanın hesaplanması başta olmak üzere matematik, geometri ve fizik gibi bilimlerde büyük bir öneme sahiptir.
pi günü'nün bilinen ilk resmi ya da büyük ölçekli kutlanması larry shaw ve diğer çalışanlar ile birlikte tarafından 1988'de, shaw'ın fizikçi olarak çalıştığı[1], san francisco exploratorium'da gerçekleşmiştir.
12 mart 2009'da abd temsilciler meclisi, 14 mart 2009 tarihini ulusal pi günü ilan etti.
pi sayısı için en yaygın yaklaşım 3,14'tür. gerçek değeri ise 3,141592653589793238462643383... şeklinde devam etmektedir. çemberin çevresinin ve alanın hesaplanması başta olmak üzere matematik, geometri ve fizik gibi bilimlerde büyük bir öneme sahiptir.
pi günü'nün bilinen ilk resmi ya da büyük ölçekli kutlanması larry shaw ve diğer çalışanlar ile birlikte tarafından 1988'de, shaw'ın fizikçi olarak çalıştığı[1], san francisco exploratorium'da gerçekleşmiştir.
12 mart 2009'da abd temsilciler meclisi, 14 mart 2009 tarihini ulusal pi günü ilan etti.
hedef saptırma, gündem değiştirme görevini başarıyla yapmış gazetenin hayal ürünü haberidir. elinde sağlam dayanak ve belge yoksa o yerinde tutamadığınız %50 yi kandırırsınız ancak.
bir paşa eşi ya da çoçuğu olmak kadar zor olmayan durumdur. adam öksürse bin kişi sağol diye bağırırken evde onu mutlu edebilmek ya da yüzünü güldürebilmek daha zordur. polis eşi olmak normal bir memur eşi olmaktan farksızdır.
kemal kılıçdaroğlu gibi gaf makinesine teslim edilmiş bir soldur. benim ömrüm yetmeyecek sağlam, dirayetli ve istikrarlı bir solcu lideri görmeyi.
bir kaç derin konudan sonra doğa hayatına dair yanlış inanışlardan birisini daha yalan olarak savalım…
böcek fobisi olanların “kulağakaçan” isminden bile ne kadar rahatsız olduğunu , hele ki kulağakaçanın o arkasındaki kıskacıyla boy göstermesinin yaratacağı tepkiyi az çok tahmin edebiliyorum. zira böceklerin sevimli canlılar olmadığını kabul ediyorum.
öte yandan böcekler canlı bilimiyle ilgilenenlerin ilgisini pek çok yönden çekmeye muktedirdirler: verimlilikleri, kabiliyetleri, uzmanlıkları, yaşamları vb.
kulağakaçan böceğinin ise ismi çok cazip. ingilizce'de “earwig”, yani “kulak yaratığı” olarak anılan forficula auricularia, eklembacaklıların deri kanatlılar takımından hem otçul hem de etçil bir tür. menşei avrupa ve batı asya olarak tahmin edilen tür, bugün amerika kıtasında da görülüyor.
halk arasında yaygın olan inanışa göre kulağakaçanlar, kulaktan beyne girerler ve beyinde yuva yapıp keyif çatarlar. fakat böylesine bir senaryo ancak la fontane fablında ağustos böceğine nispet yapmak için olurdu.
1700'lerin avrupa'sına baktığımızda kulağakaçan'ın kötü bir şanı olduğunu görüyoruz. o dönemde kulağakaçanı ihtiva eden bir yayında onun kulaktan içeri girdiği, bulduğu bir yerde demirleyip orayı yiye yiye içeriye kadar gittiği ve en nihayetinde de çıldırmaya sebep olduğu yazıyor .
kulağakaçan böceğinin bir çok kültürde kulakla ilişkilendirilmesinin muhtemel bir sebebi, böceğin arkasındaki kıskacıyla beraber, çok eski zamanlardan beri kulak delmeye yarayan antik bir alete benzemesidir. dişisinin ayrı, erkeğinin ayrı tipte kuyruk uzantıları olan kulağakaçanın erkeğinin kıskaçları aynı zamanda da makasa benzer ve bu benzerlikten dolayı italyanca'da kulağakaçan böceğine verilen isim forbicina, yani “küçük makas” anlamına gelirken, ispanyolca'da verilen iki isim contraplumas ve tijereta, sırasıyla “çakı” ve “makas darbesi” anlamlarına gelir . en az altı avrupa dilinde bu böyledir.
ben de işte tam bu satırları yazarken bizdeki “kulağakaçan” kelimesinin “kulakta delik açan alet” ile bir benzeşim kurularak, “kulak-açan” kelimesinden türetilip türetilmediğini merak ettim. tdk büyük sözlükte “kulakaçan” diye aratıldığında, bolu, düzce yöresinde bu böceğin “kûlakaçan” olarak anıldığını görüyoruz. küpe takmak anadolu'da da çok eski bir gelenek olduğuna göre, tıpkı avrupa dillerinde olduğu gibi belki de kulak deliği açmakta kullanılan alete benzerliği bu böceğin ismine kaynaklık etmiş olabilir.
böcek fobisi olanların “kulağakaçan” isminden bile ne kadar rahatsız olduğunu , hele ki kulağakaçanın o arkasındaki kıskacıyla boy göstermesinin yaratacağı tepkiyi az çok tahmin edebiliyorum. zira böceklerin sevimli canlılar olmadığını kabul ediyorum.
öte yandan böcekler canlı bilimiyle ilgilenenlerin ilgisini pek çok yönden çekmeye muktedirdirler: verimlilikleri, kabiliyetleri, uzmanlıkları, yaşamları vb.
kulağakaçan böceğinin ise ismi çok cazip. ingilizce'de “earwig”, yani “kulak yaratığı” olarak anılan forficula auricularia, eklembacaklıların deri kanatlılar takımından hem otçul hem de etçil bir tür. menşei avrupa ve batı asya olarak tahmin edilen tür, bugün amerika kıtasında da görülüyor.
halk arasında yaygın olan inanışa göre kulağakaçanlar, kulaktan beyne girerler ve beyinde yuva yapıp keyif çatarlar. fakat böylesine bir senaryo ancak la fontane fablında ağustos böceğine nispet yapmak için olurdu.
1700'lerin avrupa'sına baktığımızda kulağakaçan'ın kötü bir şanı olduğunu görüyoruz. o dönemde kulağakaçanı ihtiva eden bir yayında onun kulaktan içeri girdiği, bulduğu bir yerde demirleyip orayı yiye yiye içeriye kadar gittiği ve en nihayetinde de çıldırmaya sebep olduğu yazıyor .
kulağakaçan böceğinin bir çok kültürde kulakla ilişkilendirilmesinin muhtemel bir sebebi, böceğin arkasındaki kıskacıyla beraber, çok eski zamanlardan beri kulak delmeye yarayan antik bir alete benzemesidir. dişisinin ayrı, erkeğinin ayrı tipte kuyruk uzantıları olan kulağakaçanın erkeğinin kıskaçları aynı zamanda da makasa benzer ve bu benzerlikten dolayı italyanca'da kulağakaçan böceğine verilen isim forbicina, yani “küçük makas” anlamına gelirken, ispanyolca'da verilen iki isim contraplumas ve tijereta, sırasıyla “çakı” ve “makas darbesi” anlamlarına gelir . en az altı avrupa dilinde bu böyledir.
ben de işte tam bu satırları yazarken bizdeki “kulağakaçan” kelimesinin “kulakta delik açan alet” ile bir benzeşim kurularak, “kulak-açan” kelimesinden türetilip türetilmediğini merak ettim. tdk büyük sözlükte “kulakaçan” diye aratıldığında, bolu, düzce yöresinde bu böceğin “kûlakaçan” olarak anıldığını görüyoruz. küpe takmak anadolu'da da çok eski bir gelenek olduğuna göre, tıpkı avrupa dillerinde olduğu gibi belki de kulak deliği açmakta kullanılan alete benzerliği bu böceğin ismine kaynaklık etmiş olabilir.
akşam patlama olmuş. cnn türk te ekonomi programı, tv8 de survivor, ve lig tv de maç vardı. varın siz düşünün gerisini.
faili şimdi bulacağınıza önceden bulunması gerekirdi. şimdi bulsanız ne olacak zaten patlatmış kendini.
ne kadar sahte cümlelerin kullanıldığı bir açıklama olmuş. biz yaptık dememek için yapılmış klişe matbu bir mesajdır.
ankara'da yaşayanlar iyi bilirler. ankara'nın tüm her yerine tüm otobüs ve dolmuşlar oradan kalkar. akşamları sevgililer ve arkadaşlar orada buluşurlar. saat 19 suları ve pazar günü en kalabalık saatlerinden birisi ankara'daki meydanın. üzülerek söylüyorum ki ölen sayısı tahminimden az oldu ya da az yansıtıldı basına. nasıl olur bu ya? nasıl bu hale geldi güzel ankaram ?
fransa'da paris'te saldırı düzenlendiğin de herkes fransız bayrağı silüeti yapmıştı profil resimlerini. hadi bakalım şimdi de karartsanıza resimlerinizi. şekilcilik çok kötü bir şey. ankara olabilmek ise bambaşka bir şey.
terör saldırılarından sonra halkın karşısına çıkmak yerine yazılı bildiri yayınlayanların yerine biz istifa edelim de onlar yandaşlarıyla her gün patlasın dursunlar.
bu kadar plakayı ezberledik diyelim. sabah e5 te o sabah trafiğinde bir tanesini gördük. nasıl kaçacağız? arabaların üzerinden mi süreceğiz arabamızı? hiç mantıklı geliyor mu bu ?
kendisini futbolcu olarak sevmesem de babasını terör saldırısında kaybetmiş galatasaraylı forvet futbolcusudur. kendisine başsağlığı babasına rahmet diliyorum.
bir tanesi benim mezunu olduğum odtu de okumaktaymış. yazık böyle genç diğmaların teröre kurban gitmesi çok üzücü.
türkiye'de savaş çıksa '' haydi mehmetçiğe moral verelim'' diyerek kanalda halay çekilmezse ben de bir şey bilmiyorum.
hoşgelmiş yazar arkadaşımızdır. klavyesine ve beynine güç ve zihin açıklığı diliyorum...
dışarıya gürültü kirliliği yapılmadıktan sonra gayet doğal bir durumdur. yeter ki bizim kulaklarımızı tırmalamasınlar.
bunu bilmek için artık kahin olmaya gerek yok dedirtmiştir. neredeyse her ay bir şehirde bir saldırı oluyor. ne demişti yandaş medya yazarı; terörle yaşamaya alışın. alışıyoruz biz de.
tarkan fanı olan evlenmeye niyetli bayandır. ne işe yarar muallak orası ayrı.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?