sarkilarbircigligasiginmaksasimdi

milli egemenlik:cumhuriyetçilik ilkesini bütünler.egemenliğin millet tarafından kullanılmasıdır.

bağımsızlık:bir milletin başka bir milletin egemenliğinden çıkıp kendi devletini kurmasıdır.milliyetçilik ilkesini bütünler.

akılcılık ve bilimsellik:akılcılık din kurallarını değil,aklın ve mantığın kurallarını temel alır.bu nedenle laikliği bütünler.bilimsellik ise; sürekli yenileşmeyi,gelişmeyi temel alır.inkılapçılığı bütünler.

yurtta barış dünyada barış:milliyetçiliği bütünler,barışı korumayı ve bütün ulusların bağımsızlığına saygı gösterilmesini temel alır.

batılılaşma ve çağdaşlaşma:batının bilim ve tekniğinden yararlanıp takip etmeyi hedef alır.batılılaşma bir taklit değildir.inkılapçılığın bütünleyici ilkesidir.

eşitlik:ülkenin bütün olanaklarından halkın eşit olarak yararlanmasını sağlar.

özgürlük:türk ulusunun işgalcilere karşı mücadele ederek özgürlüğünü kazanması milliyetçiliği bütünler.yasalar karşısında halkın özgürlüğü ise halkçılığı ifade eder.

insan ve insanlık sevgisi:bütün dünya insanlarının özgürlüğünü ve eşitliğini temel alır.nerde olursa olsun insanlara yapılan baskıyı,zulmü reddeder.halkçılığın doğal sonucudur.

(bkz: mühür)leri inceleyen bilim dalı.

yer adlarını inceleyen bilim dalı.

yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte kanalllardaki gereksiz dizi yapımlarından şikayetçi olan bireylerin dile getirdiği cümledir.
yaz mevsiminde televizyon izleyicisinde gözle görülür bir azalma olur.yapımcılar da bunu dizi ile kapatabilir miyiz acaba diyerekten birsürü dizi ekranlarda döner de döner.ekran kirliliğinden başka bir şey olmadığını düşünüp entrime burada son veriyorum.

hafif sıcak şekerli suyun bu rahatsızlığa deva olduğu söylenir.
valla ben söyleyenlerin yalancısıyım. (bkz: gündelik bilgi)

’’dünyanın en güzel içkisi’’demişti bir hocam..aynen öyledir.kahvaltılarımızın olmazsa olmazlarındandır.

ne bir kahve
ne bir nescafe
alamaz onun yerini
hiçbiri bu alemde...

hoşçakal güzel sesli insan
gülüşünü de yanında getir emi
gözlerimizi ’ıslak ıslak’ bıraktın..
çok erkendi be barış
daha 28 din
güle güle çocuk,mekanın cennet olsun..

bizimkisi sadece bir umuttu.ama olmadı! allah yine iyi bir insanı yanına erken aldı..

seni hiç unutmayacağız!..

fırtınalar,insanın denizi sevmesini engellemez.

andre mauroıs

ne tuhaftır şu insanlar
kimi zincirler içinde hür
kimi esir olmaktan bahtiyar
kimi de benim gibi bin bir şeyi düşünür

ne tuhaftır şu insanlar
kimini yel alır,su götürür
kiminin çilesi sürer mezara kadar
kimi de gününü gün etmeyi düşünür

*********************************

insan insanın kadrini bilmezmiş meğer
anlaşılmadı gitti mısralarım
çünkü;insanlar benim halime güler
bense onlar için ağlarım

insan insanın kadrini bilmezmiş meğer
birimiz gülsek,ağlıyor onumuz
bizden kara değilmiş geceler
bari karanlık olmasaydı sonumuz

***********************************

nice insanlar gördüm ki ben
dudaklarında en ateşli türküler
barış içinde yaşamayı bilmeden
bir savaş meydanında öldüler

nice insanlar gördüm ki ben
dudaklarında en bayağı şarkılar
ve gözlerinde ihtiras ışığı eksilmeden
birer ilah gibi yaşadılar

************************************

yarabbi,adaletin bu mu
yaşayan yaşar,ölen toprağa gömülür
ve hayat sadece bir arzu mu
bizi korkutan ölüm müdür?

***********************************

söyleyin ey çizgiden hayaletler
artık ihtiyar olduğumuz gerçek mi?
kaybolan o gamsız saatler
hiç geri gelmeyecek mi?

söyleyin ey çizgiden hayaletler
in misiniz,cin misiniz
ya siz,ey eşsiz faziletler
fazilet olduğunuza emin misiniz?

************************************

beni kendimden ayırma ya rabbim
verdiğin her dert benim içindir
bu saatte içimden seslenen kim
bu ürpertici ses kimindir

beni kendimden ayırma ya rabbim
içimdeki şeytanı sustur
çünkü;başım,vücudum,kalbim
yalnız sana mahsustur.

ekmek arası birşeyler

malzemeler:
bi ekmek
içerisine koyabileceğiniz malzemeler işte (peynir,domates,salam,artık allah ne verdiyse)
malzemeler bu kadardı.

yapılışı:
ekmeği bölün (iştahınıza göre)
içerisine yukarıda yazmış olduğumuz malzemelerden dilediğinizi koyun.ve ısırın..

yanına içecek olarak da bir ayran,bir meyvesuyu,bir gazoz,vs...temin edin işte..

ev sözcüğünün iyelik eki almış halidir bir de.

dilbilgisel( böyle bir sözcük vardır umarım)tanımı.

dedemden yadigar olan bu evi,
kışın fırtınası yazın alevi,
daha ben doğmadan ihtiyarlatmış...
fikrim bu hülyaya bazı dalar da,

düşünür,derim ki:’’bu odalarda
kim bilir kaç kişi oturmuş,yatmış...

şimdi bir ben ,bir de annem var!
zaten ondan başka dünyada nem var!
benim ömrüm onun,onunki benim...
senelerden beri akşam oldu mu,
donuk gözleriyle ıssız yolumu,
ondan başka yok ki bekleyenim...

şarkılar bir çığlığa sığınmaksa şimdi

(bkz: mustafa hakkında her şey)filminde fikret kuşkan’ın (mustafa)annesini canlandıran başarılı oyuncu.severek izliyoruz..

annesi dün zeynep’e:
’’melek yavrum’’diyordu
işitince bu sözü
kız merak etti,sordu:
-melek yavrum ne demek?
doğrusu anlamadım
melek kanatlı olur,
hani benim kanadım?
cevap verdi annesi:
-üç yavrum daha vardı,
onlar kanatlanarak,
elinden uçmuşlardı
hepsi yalnız bıraktı,
bu talihsiz kadını,
bari sen uçma diye,
kopardım kanadını..

bekleme,
ben senle güneşi bulmaya geldim
ürkme
kavganı sormaya geldim
güneşten sunmaya geldim
kapkara geçiyor günler
hesabı yok ekmeğin az tuzun tadı yok.
çocuklar belki gülmüyor
sana yepyeni türküler verdim
uzak dağların ötesinden gelen
sana yepyeni çiçekler verdim
kapıyı aç bulutlar girsin
gülmeyi bilen çocuklar geldi
alevlerin arasından yüzler geçiyor
günler alevler gibi geçiyor
koş aç kapıyı yeni ufuklar getirmiş
gülmeyi bilen çocuklar
bak çocukların ellerinde
güzel günler var güzel günler...

suavinin 1999 senesinde çıkarmış olduğu albümünün adı
ve o albümden bir eser(tükenme)

temel trafikte

trafik memurları karşıdan gelen temel ve fadime’yi çevirmiş. ikisinin kemerlerini de takılı görünce tebrik etmiş:
-bugün yaptığımız kontrolde tek emniyet kemerini takan çift sizsiniz. bu yüzden 500 milyon ödül veriyoruz. bu parayla ne yapmayı düşünüyorsunuz beyefendi?...
-ne yapacağım hemen gidip kendime ehliyet alacağım...
-nee... ehliyetiniz yok mu?...
fadime olayı toparlamak için atılmış:
-kusura bakmayın memur bey, temel içince ne dediğini bilmez...
-nee... bir de içkili misiniz?...
arka koltukta oturan yaşlı dursun öne doğru eğilmiş:
-ben demiş idum çalıntı arabayla yola çıkmayalım başımıza bir iş gelir diye...
memur neye uğradığını şaşırmışken, bagajdan atlayan idris koşarak gelmiş:
-ne oldu?... geçtik mi sınırı ?...

otelci

otelci temel’in kapısını bir gece bir ispanyol asilzadesi çalmış.
-boş odanız var mı?
-kimsunuz?
-jose de santana de monte cristo de santa cruzo.
-haa, pu kadar uşağu alacak yerum yok!

ayrıca 4.nesil bir bilgiçmiş.hoşgelmiş..

(bkz: çelişkili ifadeler bunlar)