rose of sharon

her defasında ayrı bi tat verir, leon. izlerken boğazımız düğümlenir, leonun şaşkın aşık haline güler, " this is from mathilda " sahnesinde yüreğimiz sızlar ve son sahnedeki " shape of my heart" şarkısıyla yaşlar gözlerimizden akıp gider. hangi beyin, yetenek ve yürek gücüyle yazılıp yönetilip oynanmıştır bu film!?! her şey olağanüstü olan filme bir de şarap misali yıllandıkça tadı güzelleşen " shape of my heart " şarkısı da eklenmiştir ve eser kusursuz olmuştur. amatöründen profesyoneline kadar herkes ama herkes adeta muhteşemliğin de muhteşemliğine oynamıştır bu filmde.bu filmi tamamen başka bi kategoriye , sadece kendinin olduğu tek filmlik bi kategoriye almak gerek.film sözlere dökülemiyor, yok yok olmuyor.imgeler kullanıp metaforlar yapsılsa dahi yetmiyor. bu film film değil arkadaş, bir rüya sanki. hergün görünmesi temenni edilen bakire bir rüya gibi, kusursuz ve olağanüstü... filme ek olarak da seat araba firmasının leon ismini verdiği ateşböceği tadında bir arabası vardır. çok sevdiğimiz bir şahsın arabası leon ve en çok sevdiği filmlerden biri de leon olunca ,leon ismi hem film hem araba ile tamamen bir bütün olmuştur, bende. umarız bütünlük bozulmaz efendim...

ederlezi türkçe karşılığı olarak hıdrellez anlamına gelmektedir ve çingeneler zamanı filminin bence en güzel soundtrack’idir. şarkı hem melodisiyle hem anlamıyla hem de duygu dolu anları ile her dinleyişimizde, bizi bizden götürmektedir. büyük usta goran bregovic’in yüreğinden çıkmış olan bu şaheseri zamanla pek çok kişi yineleyip seslendirmiştir. şöyleki , sezen aksu ablamız düğün ve cenaze albümünde, hıdrellez ismini vererek bu şarkıyı seslendirmiştir. buzuki orhan da başka bir versiyonunu yapmıştır; lakin hiçbiri filmde şarkıyı söyleyen o kızın yerini tutamamıştır.

obie bermudez’ in unutulmaz şarkısıdır.


jamas imagine que llegaria este dia
donde apostaria yo toda mi vida
por amarte y por hablarte otra vez
pero que diablos ya perdi todo mi tiempo
y por mis errores ahora estoy sufriendo
quisiera regresar

pero antes de andar y salir de tu vida y andar solo
quisiera llorar y sacarme de adentro tus besos tu cuerpo

antes de olvidar
quisiera llorarte una vez mas y soã±arte
antes del libro cerrar
quisiera contarte que no me gusto su final
antes

jamas imagine que llegaria a perderte
llegue a sentirme tan seguro de tenerte
pero ves mi vida que no fue asi
pero que diablos ya perdi todo mi tiempo
y por mis errores ahora estoy sufriendo
quisiera regresar

pero antes de andar y salir de tu vida y andar solo
quisiera llorar y sacarme de adentro tus besos tu cuerpo

antes de olvidar
quisiera llorarte una vez mas y soã±arte
antes del libro cerrar
quisiera contarte que no me gusto su final

antes de olvidar
quisiera llorarte una vez mas y soã±arte
antes del libro cerrar
quisiera contarte que no me gusto su final
antes

türkçe’ye " şimdi ya da asla " olarak çevrilmiştir. filmin ilk 30 dakikası gerçekten çok sıkıcıdır. bu dakikaya kadar gitmediyseniz sizi çok güzel bir serüven beklemektedir çünkü asıl konu burda başlamaktadır. genellikle yüzümüzde tebbessümler bırakıp bazen de gülmelere boğan sahneleri boldur; lakin iş ciddiye binince yüzdeki tebessüm yerini yürekteki buruğa bırakır. film iki büyük oyuncunun sayesinde öyle güzel bir harmoniye sahiptir ki " jack ve morgan yaa işteee budur ! " demekten kendimizi alamayız. geçip giden hayatımızda ne kadar çok şeyi feda ettiğimizi hep en son dakikada fark ederiz işte bu yüzden filmi her yaştan seyircinin izlemesi lazımdır.

tam ismi magdalena carmen frida kahlo calderon olan frida 6 temmuz 1907’ da meksikada doğmuştur ; lakin kendisi doğum tarihini, meksika devriminin gerçekleştiği 7 temmuz 1910 günü olarak ilan etmiş, yaşamının modern meksika’nın doğuşuyla başlamış olmasını istemiştir.altı yaşındayken geçirdiği çocuk felcinin sonucu olarak bir bacağı özürlü kalmış, kendisine "tahta bacak frida" denmişti. 17 eylül 1925 okuldan eve dönerken bindiği otobüsün tramvayla çarpışması sonucu çok kişinin öldüğü kazada, trenin demir çubuklarından birisi frida’nın sol kalçasından girip leğen kemiğinden çıkmıştı. çok zorlu bir çocukluk ve ergenlik geçiren frida kendini resime adamıştır. küba’lı önder julio antonio mella ve fotoğraf sanatçısı tina modotti ile tanışıp yakın arkadaş olmuştur. frida ,meksikalı michalangelo olarak anılan ünlü ressam diego rivera’yı görmeye ve resimlerini göstermeye gitti. iki sanatçı, 21 ağustos 1929’da evlendiler. frida’nın evliliği esnasında lev troçki ile ilişkisi olmuştur.frida acılaır arttıkça daha da çok resim yapıyordu. amerika ve fransa’da sergiler açmış ve büyük beğeni toplamıştı.yaşamının büyük bir bölümünü yatakta başının üstünde duran, “gündüzlerinin ve gecelerinin celladı” olarak tanımladığı bir aynaya bakarak geçirdiği için sürekli oto-portre çizmiştir. chavela vargas ile gizli bir ilişkisi olmuştur. chavela vargas bu ilişkiyi ölmeden önce 80 yaşındayken itiraf etmiştir. frida’nın filmi de çekilmilştir ki bu filmde salma hayek oynamıştır.film dillere destan güzellikte ve harmonidedir. chavela vargas ve meksika şarkıları içinde frida öylesine güzeldir ki izlerken biz yaşarız onun yaşadıklarını. filmden sonra çoğumuz kaşlarımızı artık almayalım frida gibi tek kaş olalım deriz ama o cesareti gösteremeyiz...

ülkenin çeşitli yerlerine açılan tatlıcıdır. ayva tatlısı en güzelidir. lakin hesabı biraz cebinizi yakarr.

kıl olduğum bi sınav. össyi kazandık da ne oldu? üniversiteye girdik de ne oldu? 15’ten sonraki yaşları için bunalım nedeni.

" 8 yaşınızdaysanız, hayat gerçekten... " diye devam eden kelamlarıyla büyük küçük herkesin gönlüne taht kurmuş sarışın, küçücük fıçıcık içi dolu turşucuk vari sevimli bi velettir . çinli sınıf arkadaşı chen’e aşıktır ve aşkını kanıtlamak için her defasnda dedesinden yardım istemektedir.

gelmiş geçmiş en büyük kaptanlardan birisidir. işe galatasaray’ın alt yapısından başlayıp yine burda nokta koyan karizma ötesi, asabi bir abimizdir. pek çok kez küfür yemiştir ama o sadece hakkını aramak için asabileşmiştir. 2 tane güzel mi güzel kzı vardır. kardeşi metin de futbolcudur. şimdi ise gençlerbirliğinde teknik direktördür..

albüm isminden de anlaşılacağı gibi resmen bi değişim gördüğümüz tarkan’ın son albümüdür. görüntüsnde ve özellikle de şarkılarında değişim tadını doya doya alırızz. ilk dinlerken hani dudu , hani kuzu kuzu hani oryantelvari parça diye beklerizz...ama bi süre sonra kendimizden geçmişizdir, ve artık çok geçtir :d

okundukça okunulası, zevk alınası ve hayran olunası bir eserdir. anlamsız gibi görünen bir kelimesinde dahi onlarca anlam yüklü olan bir eserdir. okundukça, yazarı ece temelkuran’ın hangi duygularla bu kadar güzel bir eseri yazabileceği gibi sorular akla gelmektedir.
en vurucu satırlarından birkaç tanesi şunlardır:

-onlar yanmış elleri , sünnet edilmiş ruhları ve kesilmiş dilleriyle bir daire oluşturmuş dönüyorlar.
-baba, her zaman olduğu gibi karanlık bir kapı aralığı , dikenli bir kilit sesi. o içeri girdiğinde, sen artı hep dışarıdasın.
- ben daha yumurtadan çıkmadan sakat kaldım...

kaç ay izlemicem diye direndiğim ve izledikten sonra kafayı bozduğum dehşet bi dizidir. konusu ilk başta saçma gelse de kulağa izlendikten sonra kişinin kendinden geçer. kate karakterine çok fazla kıl olan vardır. 3. sezonun son bölümü ile insanı resmen psikolojik bunalıma sokar.

jack :we have to go back kate!
we have to go back!

her idealist öğretmenin öğrencisine izlemeyi ve kitabını okumayı farz kıldığı ölümsüz eserdir. lisedeyken zeka seviyesi sıfır olan ingilizce hocamız tarafından ingilizce olarak izletilen ve beni o anki algılama kapasitemle bile derinden etkileyen bir başyapıt.daha sonraları izledikçe insan pek çok şeyi yeni yeni farkettirir. beni en çok etkileyen sahneleri pek çoktur. lakin filmin 19. dakikasında olaylar kopar ve " bu mudur? budur! " dediğiniz tiratlar sergilenir. kitabında ise bu duyguları pek alamazsınız, çünkü karşınızda robin williams gibi bi duayen yoktur.filmin sonunda " ben olsam masanın üzerine çıkar mıydım? " diye insanın beynini kemiren sorulara sahip olan bir filmdir.

- sun eki ile pek çok kez kafiye yapılabilecek bir eke sahip olan kelime.şöyle ki ;

helal olsun
tosunnnnn
sana kosunn
iki gözüm eminim ki
sen yoksun
var mısın yoksun
nolursa olsun yaşamaya mecbursun
where are you tosun...

- hayvani güdülerimizi ortaya çıkaran ve biz beşeriler için soyisim olarak kullanılan çok cezbedici ve bir karizması olan isimdir :)

tavan yapan aile kavgaları
geç kalkma ümidi ile uyuyup sabahın 7sinde kalkma
gün boyu tv’de izleyecek bi program bulamama
sıkıntıdan durmadan bir şeyler yeme
mutlu aile tablosu sergileme çabası
ve dahaa nice umutsuz vaka durumları :=)