confessions

raskolnikov

- Yazar -

  1. toplam entry 460
  2. takipçi 1
  3. puan 16838

su uyur

raskolnikov
ezginin günlüğünün bahçedeki sandal albümünde yer alan dinlendirici bir şarkı;

yarim gezer düşünde
türkü dizer kışında
ay dünyayı dolanır
ben güneşin peşinde

bir rüzgar eser uzaktan
bir ışık vurur ocaktan
yarin üstü açılsa
öpsem çıplak ayaktan

boşboşuna söylüyorum
şarkımı kimseler duymaz
ben boşuna seyrediyorum
güzelliğine kimse doymaz

su uyur, düşman uyur
haste-i hicran uyumaz

sabah türküsü

raskolnikov
çok güzel bir ezginin günlüğü şarkısı;

bir deniz üstündeyim, ne ucu var ne bucağı
bir rüzgar önündeyim, gel keyfim gel
bir sevda içindeyim, başım dumanlı

ağzımda bal gibi tatlı bir türkü
bir iner bir çıkarım bu yokuşu
ağzımda bal gibi tatlı bir türkü
kazanırım çocuklarıma ekmek parası

ben deniz üstünde, rüzgar önünde
ben sevda içinde, tatlı türküde
inişte yokuşta, ekmek parasında

iki oğlum var, mehmet’le ali
gönlümde bir dünya, pamuk gibi

şeytan baktı baktı gözüme
şeytan geri geri adım attı
şeytan gitti dayandı duvara
çat dedi çatladı

iki oğlum var, mehmet’le ali
gönlümde bir dünya, pamuk gibi

sürekli devrim

raskolnikov
her türlü sınıf hakimiyetiyle uzlaşmayı reddeden bir devrim olarak tanımlanır, bu teori proletarya diktatörlüğünün oluşabilmesi için burjuva demokratik devriminin gerçekleşmesini koşul olarak görmez,troçki’nin bu teorisi,bir çok sosyalist tarafından kabul görmese de,tek ülkede sosyalizm ile aşamalı devrimin nasıl çöktüğü,stalin’in sovyetinde açık olarak görülmektedir,bugün aşamalı devrimi kabul edenler,ülkeleri gelişme derecelerine göre birbirlerinden kopuk devrim aşamalarına oturtarak kompartımanlara bölen ulusalcı devrim anlayışı,uzlaşmacı strateji ve taktikler, bürokratik örgütsel işleyişler,dünya proleter diktatörlüğüne engel oluşturmaktadır,amaç devrim ise,ulusal değil evrensel nitelikli olmalıdır

hezarfen

raskolnikov
bir ezginin günlüğü şarkısı;

at elini cebine çıkar
üç güvercin iki zar
beş metre çiften kefen bezi
iki de tavşan var
at elini cebine çıkar
iki para var kadar
avucu marpucu kalemucu
ha bir de muskan var

iki kanat açılır geceye
iki kanat uçabildiğince
birini yer katmış önüne
birine sevgi sığmaz cebine

uç mirim uç çelebim
hicaza kadar uç
padişah lütfu ne anlar
ayakucuma düş

uç mirim uç
bu yürek kafeste durur mu hadi uç
uç mirim uç
bu yürek aheste durur mu hadi uç

sarığımın kuşağı çözülse
düşse dalgalara
yelkovalar yelkenim kaçar
aklım poyrazda

at elini cebine çıkar
bir bilet hicaza
bir mühür bir de mirasa
koynunda muska

iki gözüm açılır görünce
iki kanat uçabildiğince
iki kanat sığmaz cebine
iki kanat açılır sevince
iki kanat açılır bilince

uç mirim ...

18 nisan 2007 malatya yayınevi baskıni

raskolnikov
faşist düşüncenin bir meyvesi daha,hrant’ı öldüren zihniyetle zerre kadar farkı yoktur,ülkenin nereye doğru sürüklendiğinin göstergesidir,aslında hertarafa sürüklenmekte ülke,burjuva sömürüsünü sen de,din sömürüsünü ben, milli duygu sömürüsünü başkası söylesin..

not:bir de şu yüzbinler "faşizme karşıyız" gibisinden yürüyebilecek cesareti gösterse işte o zaman tam süper olacak...

laiklik

raskolnikov
din ve devlet işlerinin devletin gözetimi altında birbirinden ayrılmış olarak gösterilmesidir,aslen bunlar ayrılmamışlardır,bunlar ayrılmasınlar ki konuşacak,elden gitti diyecek bir terim olsun,din ve devlet birbirinden kopamamıştır,ülkenin en çok konuşulan konusu dindir aslında,en fazla bütçe diyanet işleri bakanlığındadır mesela,yüzbinleri meydanda toplayıp bağırtan da dindir,herşey dindir,abdullah gül’ün cumhurbaşkanı olması da dindir,anti-laikliktir,milyonlar işsiz,aç ve evsiz iken, yemişim laik ülkeyi olmayıversin,ahmedinecad türkiye vatandaşı olup buranın cumhurbaşkanı olsun,sonra laiklik elden gitsin şeriat gelsin,milyonlar yine işsiz,yine aç, yine evsiz,merak etmeyin ne din ne laiklik elden gitmiyor, elden insanca yaşama gidiyor..

derdimi söylesem

raskolnikov
muhteşem aşık veysel eseri,sözleri şöyledir;

derdimi söylesem derin dereye
doldurur dereyi düz olur gider
rakipler sıradağlar arada
korkarım yar benden yoz olur gider

pervane ateşten sakınmaz canı
uğruna koymuşum başı bedeni
doldur tüfeğini hedef et beni
yaram doksan dokuz yüz olur gider

veysel der çıkayım bir yüce dağa
ağaçlar bezenmiş yeşil yaprağa
zaman olur tenim düşer toprağa
karışır toprağa, toz olur gider
7 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol