pixie

bizimkiler dizisinin jenerik müziğini duyduğum anda içime çöken şey.

(bkz: biz bize benzeriz)

bir gün bütün periler hep beraber uçmaya karar verdiğimiz zaman ilk çağıracağım kişi. istemeden de olsa kendisinin müstakbel nickini çaldığım için üzgünüm, ama insanın kendisinden başka bir "pixie" daha görmesi güzel bir duyguymuş.

katlanılmaz reklamlara sahip bir ülker çikolatası. reklamla karşılaşmak, kanalı değiştirme sebebidir.

dido isimli çikolatanın reklamındaki illet cümlecik. her ne kadar reklama göre "dodisi gelen" şahsiyetler aniden dodidodido şeklinde bağırıyor olsalar da açıkçası benim aklıma "dodisi gelmek" deyince "anneee benim dodim geldi" şeklinde ağlayan ve çocuğu tuvalete doğru itekleyen bir annenin görüntüsü geliyor.

neyin geldiği pek farketmez aslında, dido reklamı baştan sona gıcıktır, kendisinden nefret edilir. dodisinin geleceği varsa da gelmez insanın.

her köşe başında açılmış "simit sarayı", "simit dünyası", "simit köşkü", "simit yuvası" şeklindeki
ltd şti zincirlerinin yeni buluşu. caaanım sokak simidini allayıp pullayıp "çörek" haline getirmiş bu simitçilerin ne mantıkla döneri alıp simitin içine koydukları kesinlikle anlaşılamaz. döner pideye, kaşar peyniri de simite bu kadar yakışmaktayken hangi zeka küpü döneri alıp simitin içine sokmuştur?

daha da önemlisi, bu hedeyi kaç bünyenin denemeye karar verip satın aldığıdır. para verip yiyenler tespit edilir, simitçi çıkışında itinayla dövülür.

genellikle iyi ruh hallerinde ((bkz: sevinç) (bkz: heyecan) (bkz: gaza gelmek)) kullanılan bir cümlecik.

nasıl bir durumdur, nasıl bir şizofreni halidir ki kişinin içi, kendi içine sığmamaktadır... içi içine sığmıyorsa, o şey "iç" değil "dış" olmaz mı o zaman? bunu söyleyen kişi kendinde midir? içi içine sığmıyorsa nerelerinden taşmaktadır?

doritosun yeni reklamındaki şifreli hede. açılımını bulana ipod nano ve chrysler araba ödülleri konmuştur. türk halkının safi meraktan ibaret olması sebebiyle böyle reklamlar her zaman tutar.

www.doritos-tytz.com adresinde bu tytz üzerine yapılan tahminler görülüp yarılabilinir.

daha önce bir milyon kere işlenmiş senaryolardan birini işleyecek olan türk dizisi. birol güven tarafından çekildiğinden şüphe duyulmasına sebep olan bir vıcık vıcıklığı vardır.
yurdum insanının zaten dizilerden arta kalan zamanı sadece uyumasına ve tuvalete gitmesine yetiyorken, arka fonuna gülme efekti koyulan bir dizi maksimum 3 bölüm sonra yayından kaldırılır.

(bkz: kabızlık)

kabız olma durumu.

(bkz: takdirname)

ingilizcede "yapım aşamasında" anlamına gelen ifade. internette yenilenmekte olan veya yeni kurulan sitelere girmek istediğinizde kabak gibi bu ibare ile karşılaşırsınız ve çoğunlukla bu cümlenin hemen arkasında inşaat animasyonları bulunur.

bileğime hiç güvenmememe rağmen fasülye olarak mutlaka katılacağım buluşma.

(bkz: göster amcalara bamyanı)

mucizevi yaratıklardır. olağanüstü bir kabiliyettir bu sahip oldukları. zira göz kirpiklerine sürülen rimelle ağız arasındaki bağlantıyı hiçbir zaman kuramamakla beraber, kızlar bu işi asla ağızları kapalı yapamazlar. imkanı yoktur. rimel kirpiğe doğru henüz daha yoldayken kabak gibi açılır ağız. kapatmak için kendinizi zorlayabilirsiniz ama ağzınızı kapattığınızda da rimeli süremezsiniz.

yapabilen varsa kendilerine helal olsun denir.

ilkokuldaki sınıf arkadaşlarımdan 4 tanesinin kolonyalı mendil çiğnediklerini ve aylar sonra bağımlı hale geldiklerini görmemle birlikte artık beni pek de şaşırtmayan olay.

(bkz: gaza gelmek)

fikrimce en acıklı durumdur. hatta bir insanın en çaresiz olduğu andır. aniden çiğnemeyi bırakırsınız ve lokmanız ağzınızda yarım kalır. kendinizi küçücük minicik birşey gibi hissedersiniz.

(bkz: sözlük derdime derman ol)