confessions

orqn

- Yazar -

  1. toplam entry 6868
  2. takipçi 2
  3. puan 134689

topuk

orqn
yaklaşık olarak 20 sene 8 ay 18 gündür ayaklarımın altında, bir adet solda ve bir adet sağda olmak üzere toplamda 2 tane olmalarına rağmen bir kez olsun kafamı çevirip dikkatlice bakmamıştım bunlara. yaklaşık olarak 1 saat 50 dakikadır uzun uzun bakıyorum kendilerine. şunu fark ettim ki topuklar, insanın kendisinden çok daha yaşlı; fakat bir o kadar da çocuk gibi. etrafı kırış kırış olmuş, sertleşmiş, ciddi görünümlü ve nereden baksan 1000 yaşında. ama ortalara yaklaştıkça, biraz derine indikçe yumuşuyor; bebek poposu kadar pürüzsüz ve yumuşak bir hal alıyor. bu haliyle de adeta 4 yaşındaki bir çocuk izlenimi bırakıyor. güler yüzlü fakat suskun bir hali var. belli ki çok yorgun. bütün bir vücudu taşımak, insanı ayakta tutmak gibi çok önemli bir göreve sahip olmasına rağmen maruz kaldığı vefasızlıktan rahatsız bir hali var. hani aile babaları bir şeylerden şikayetçi olurlar; fakat sitem etmeyi kendilerine yakıştıramadıkları için bu sitem yüzlerine sessizlik olarak çöker ya, işte öyle bir sessizlik topuklarınki. bütün bu yaşadıklarına rağmen, taşıdığı ağırlığa, yaklaşık olarak 20 sene 8 ay 18 gündür hak ettiği saygıyı görmemesine rağmen hala inatla yumuşak olması, güler yüzlü olması insanı biraz umutlandırıyor.

topuklarımla baş başa geçirdiğim sürenin yaklaşık olarak 45. dakikasında sağ el işaret parmağımı uzun uzun sol topuğuma bastırdım. topuğum merkeze doğru küçülerek parmağımı kısmen de olsa içine aldı. hiçbir şey sormadı, yargılamadı, değerlendirmedi… ve en önemlisi içerisine aldığı bu parmak onun yapısını değiştirdi, geometrik şeklini bozdu. artık yusyuvarlak değildi sol topuğum. garip bir gurur kapladı içimi. sadece birkaç saniye içerisinde sol topuğumun şeklini değiştirmeyi başarmış, gece gece hiç hesapta olmayan bir zafer kazanmıştım. bu zaferin sarhoşluğuyla iki elimi birbirine vurarak ses çıkarma gösterisi yaptığım anda birden başımdan aşağıya kaynar sular döküldü; sağ el işaret parmağımı topuğumun üzerinden çektiğim anda topuğum eski haline dönmüştü. sanki hiçbir şey yokmuş gibi, ben dakikalardır üzerine parmağımı bastırmıyormuşum gibi, hiçbir şey yaşanmamış gibi devam ediyordu hayatına. tek bir mimik bile yoktu yüzünde. ayrılığı umursamıyordu. benimle dalga geçer gibiydi. ayrıldıktan sonra dünya hala dönüyormuş gibi davranan eski sevgili gibiydi.

daha fazla onun yanında kalamazdım. hemen çoraplarımı giydim,ayaklarımı popomun altına alarak kamufle ettim. yaklaşık olarak 28 dakikadır konuşmuyorum topuklarımla. uzun bir süre daha da onlarla göz göze gelebileceğimi zannetmiyorum. bunu kaldıramayabilirim.

pazar

orqn
tatil günüdür. ve bugünün beni rahatsız eden tarafı da tam olarak bu sanıyorum. çalışan insanların neredeyse 5 te 4 ü, okuyanların ve zaten yapacak hiç bir işi olmayanların tamamı tatil yapar bugün.

insan herkesin tatil yaptığı bir zaman aralığında tatilde olduğunu nasıl anlayabilirki? haftanın 6 günü sabah erken kalkıp uğraşman gereken şeylerin başında bulunmak için evden çıkıyorsun; ama aynı apartmanda senin hemen üst katında oturan komşun da aynı şekilde sabahın çok erken saatlerinde yola çıkıyor. sonra hafta bitiyor, pazar geliyor. sabah nispeten daha geç kalkıp kahvaltı yapıyorsun tek başına. sonra yine, haftanın diğer altı gününden daha geç bir saatte bu sefer tamamen keyfi bir nedenden ötürü evden çıkıyorsun ve onu görüyorsun; aynı apartmanda senin hemen üst katında oturan komşun da o sabah nispeten daha geç kalkmış, kahvaltısını daha geç yapmış ve lanet olsun ki tıpkı senin gibi haftanın diğer altı gününden daha geç bir saatte ve tamamen keyfi bir sebepten ötürü evden çıkıyor.

oldu mu şimdi? ne farkı kaldı senin pazar gününün. yine herkesle aynı şeyleri yapmıyor musun işte?

benzer bir durum senelik izin muhabbetinde de var. sanki yönetmelikte böyle bir madde varmış gibi herkes yazın, özellikle temmuz-ağustos aylarında kullanıyor bu izni. sonra tahminen 20 gün sonra yine hep beraber işlerinin başına dönüyorlar. bir farkı yok ki. 20 gün önce her şey nasılsa şimdi de öyle. sadece biraz daha bronz ve tuz kokulu. düzenli bir işte çalışsaydım kesinlikle sonbahar ya da kış aylarında kullanırdım senelik iznimi; ama şükür ki öyle bir işte çalışmıyorum.

entry puanı

orqn
akıllarda oluşan soru işaretlerini giderelim;

sözlükteki puanlama sisteminde değişen bir şey yok. entrylerin puanlarını yazarların infosundan öğrenebilirsiniz. ayrıca gün içerisinde en beğenilen entryler, haftanın en beğenilen entryleri gibi istatistikler de yayınlanmaya devam edecek. listeye giren entrylerin puanlarını oradan da takip edebilirsiniz.

sadece şu değişti; artık entrylerin altında puan yazmayacak. bunun oylamalar üzerinde olumsuz etki yarattığını düşündüğüm için böyle bir değişiklik yaptık. faydalı olacağına inanıyorum.

zeze

orqn
1 haftalık çömezliği süresince sözlüğe geri dönmek adına tek bir faaliyette bile bulunmadığı için sözlük hesabı kapatılmıştır.

midye

orqn
bu hayvanın en sevdiğim yanı uysallığıdır. yarım saatte 2 kilo kadar toplayabilirsiniz bunlardan. ama bir kuş, bir geyik öyle mi? onlar sizden kaçar, midye kaçmaz. neden; çünkü midye candır. bir de bu hayvanı yiyerek tüketebildiğiniz gibi aynı zamanda balık avında da kullanabilirsiniz. bir sürü mezgit yakalarsınız midyeyi kullanarak. ama bir kuşu, bir geyiği taksanız oltanın ucuna mezgit gelir mi; gelmez tabii ki. neden; çünkü midye candır.

itü

orqn
kaliteli üniversite olmayı zor bitirilen üniversite olmak zanneden zihniyetler tarafından yönetiliyor maalesef.

itü için ’ girmek zor; çıkmak ondan da zor. ’ denir. bu sözün haklılığını şöyle açıklayayım;

bir ders düşünün; sınavlarında bilgisayar, kitap, defter, hesap makinesi... her türlü araç gereç serbest. sınırsız kopya çekme olanağı var. sınav süreleri konusunda bir sıkıntı yok, gayet yeterli.

sonuç; 4 cc, 12 dd, 34 ff.

eğer sadece tek bir derste durum böyle olsaydı bu entryi yazmazdım. ne yazık ki genel tablo bu.

mariomusunsen

orqn
kendisini kısa bir süre sonra ’ yazdığı her entry okunacak bilgiçler ’ listesine almayı düşünüyorum. esasında böyle bir listem yok; ama gün gelir olur belki.

bir de yazdıklarını feci halde başka bir sözlükteki başka bir yazarın entrylerine benzetiyorum ama dur bakalım.
43 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol