oktuys

ortama yabancilik cekmeyen polat in memati ye tasittigi bir koli sheltoxla cumle hasaratin da sonunu getirecegi heyecandan nefes almayi unutturacak, orjinal ismi de ,uluslararasi ununden olacak: "valley of wolves- miami beach part two-amazon" olan basyapit.

"polat abi, ben yukari aktepe koyunden ersan sahteci. ilkokul ikiye gidiyorum. seni de cok seviyorum, abim de cok seviyor; ne zaman televizyonda yuzunu gorse annenin adini agzindan dusurmuyor. duydum ki, silahi, kizlari birakip almissin eline kagidi kalemi dert dinler olmussun. ben bu haline cok iclendim. hani afganistan a yardimlar yapiliyordu ya; bir cocuk da azicik parasini zarfla gonderip herkesi duygulandirmisti. ben de istiyorum bunu. bir su tabancam var, zarfa koydum sigmadi, abime gosterdim abi dedim polat abi yardimimi bekliyor: "s.ktir et ipn.yi" dedi. ben de bu yaziyi yazdim. dabancayi da kargoya verdim, geliyor abi yavas yavas."

olum

vefat etmis olan.

sınıfta yalnız kalmaktan duyulan korkudur. bir başka korku için (bkz: klostrofobi)

cagin gereklerine uygun olarak, yeni bir "millet odakli devlet" yaratma surecinde, yaratilan toplulugu gaza getirici cumle.

para kazanmaktansa insanlarin guvenini kazanmayi tercih ederim.
haksızlık üzerine yakınan ve lanetleyen ekleme: evet biliyorum ben de, tarihe geçme olayları bu kadar çabuk sonuç vermez ama en azından kıvılcımlarını çakar. yok kardeşim hala ilkokul kitaplarında göremedim aforizmamı. bütün gay lobisine lanet olsun, gazabımdan korkun urspu çocukları.

evrim teorisini savunanlari mahcup edecek karsilasmadir. zira, citi piti ama biraz da gungormus kizimizla soguk sulardan gelen ve belki de bu yuzden bir turlu cukunu kaldiramayan ( (bkz: sekreter jale) ) sahin abimizi ayni sahne icine sokup, " bi kere biri insansa digeri olmamali" dedirtecek karsilasmadir. ilgiyle izlenir.

diger ulkelerdeki durumu bilemeyecegim ama, turkiye de reklam aralari verilebilen dizi benzerleri.

rafet, melis in yaninda olmasindan dolayi duydugu sevincle melis in yanaklarina, kor adamin sopasinin yollari yokladigi gibi, daginik ama belli bir duzen tutturmus opucukler konduruyordu. melis; aklini basindan alan kadindi, alip samsun ataturk lisesi nde birakan kadindi. ergen zamanlarinin uzerinden cok gecmisti ama sevdasi her gecen gune ve aradaki mesafeye ragmen surup gidiyordu. aradaki mesafe; bu yuzden melis biraz da "uzak"ti: "uzak" in hasreti, "uzak" in hayali. ama simdi yanindaydi iste. patlayan bir volkan gibi, icindeki butun hasreti melis in dudaklarina, yanaklarina, kulak memelerine, burnuna, goz kapaklarina,bogazinin her bir zerresine ve son olarak alnina kondurdugu opucuklerle bastirmaya calisiyordu. inmek istedigi sicak bolgeler israri ise yol yorgunu melis tarafindan ihmlar mihmlar esliginde geri cevriliyordu. bu, deryada bir damla opucuklerinden birinde kapiya dayanan gaz sancisi rafet i zor durumda birakti. o anda kulaginda ona kucukken patatesli pogacalar yapan, yasli ve sirin anneannesinin sozleri cinladi: "ferahliktir oglum, sagliktir". yuzunde huzurlu bir gulumsemeyle, yol verdi; zincirlerinden baska kaybedecek bir seyi kalmamis sessiz orduya: fissst. kazagindan dusen bir iplik, ordunun salindirma kuvvetiyle, sonbaharin huznunu tasiyan yaprak edasiyla havada suzulerek, salinarak ve fakat odayi doldurmaya baslayan kesif kokunun bir askin bitiminin nedeni olmasina engel olamayarak kondu tahta zemine. rafet farketmisti ki; ask, patlamaya hazir bir volkan. kurtulunmadigi zaman ask gibi sikinti veren bir duygu: osuruk , kurtulununca da lavlarin yokettigi bir sehir.

dokuz eylul universitesi hukuk fakultesi ogrencileri tarafindan cikarilmakta olan fanzin tadinda, elestirel, ogrenci seysi. internet baskisi ve baska seyler icin de bu siteden yararlanabilirsiniz:
http://www.dokuz.hukuku.com/

borclu tarafin yapmakla yukumlu oldugu sey.

borclu tarafin edimini yerine getirmesi.

donme.

borc iliskisinde alacakli tarafin, borcun ifasini borclu tarafin herhangi birinden (buradan da anlayabilecegimiz gibi borclu taraf birden fazla kisiden olusmali) isteyebilmesi. borcu ifa eden kisinin diger borclulara rucu etme hakki vardir.

dusuncelerle kendilerine dokunulmaz, sorgulanmaz alanlar yaratan insanlarin kendilerini rahat hissetmeleri icin taktiklari gozluk. bu gozlugu ideolojilerle susleyenlere cemil meric zamaninda, bu ulke de, gerekli cevabi vermistir:"izm ler idrakimize giydirilen deli gomlekleridir. itibarlari mense’lerinden geliyor. hepsi de avrupali." diyerek.

kuran in insanlara inmeden once arap toplumunun icinde bulundugu durum.

cahiliye devrinde kabe duvarlarina asilan yedi kasideye verilen isim.

imalat bandini bulup seri uretime gectiginde " musteri istedigi rengi secebilir, siyah olmak sartiyla" demis olan otomobil markasi.

(bkz: dido sotiriyu)