babamın ne zaman vuracağını hiç bilemezdim, hep de yanıma gel bir şey söyleyeceğim deyip güler yüzle çağırır sonra da vururdu. her seferinde güler yüzüne aldanıp tokadı yerdim.
hayatını türk milletine adamış, geleceği gören, yaşadığı zamanın ötesinde düşünen önderimiz. her zaman adı ağzımızda ama ne yazık ki yıllar geçmesine rağmen onun gibi olmayı başaramadık.
mustafa kemal atatürkün söylemiş olduğu, bu günlerde geçerliliğini yitirmiş ve artık söylenmeyen söz. atatürk köylüyü ne kadar yüceltmeye çalışmışsa şu anki atatürkçü geçinenler de o kadar küçük görmekte, kendilerinden ayrı, aşağı olduklarını düşünmektedirler.
mustafa kemalin kendi büyüklüğünü de gösteren sözüdür.
mustafa kemalin kendi büyüklüğünü de gösteren sözüdür.
çocukluğumdan beri askerlerimizi öldüren ama bizim bir türlü yok etmeyi beceremediğimiz, diğer ülkelerce desteklenen insan sürüsü.
gelecek cumhur başkanını halk seçmesin demektir. halk seçmeyi beceremiyor anlamını içerir ki cumhuriyetle bağdaşmaz çünkü cumhuriyet halkın kendi kendini yönetme biçimidir, iyi yönetir, kötü yönetir ama kendi kendini yönetir. buna karşı konulmaz.
böyle düşünmeden de hayır diyenler de olmuş olabilir tabiki.
böyle düşünmeden de hayır diyenler de olmuş olabilir tabiki.
her gün değişen, sene başında yaptığın planların üç hafta sonra uygulanmasının imkansızlaştığı yap boz tahtası gibi bir şey. her gelen kurcalıyor, en azından bir süre deneme şansımız olsa da yaptıklarımızın sonucunu görebilsek.
rehberlik ve araştırma merkezi
herkesin birbirine akraba olduğu ve herkesin birbirinin yedi sülalesini tanıdığı en küçük yerleşim birimi. ilişkiler sıcak ve samimidir. yolda karşılaşılan herkes tanıdıktır. dedikodu yapılır ama birinin başı sıkışsa herkes yardıma koşar. doğayla iç içe, insanların çifçilik veya hayvancılık yaptığı, yollarından sadece araba değil inek, koyun, kedi köpeklerin de rahat rahat geçtiği yaşanılası yerler.
kızmasından korkulduğu için ev içinde olanların sürekli gizlendiği ve duymayacağı sanıldığı babanın en sonunda duyduğu olaylar sonrasında kurduğu cümle. iskele babası mıyım diye de bitebilir.
yazılı sınavda öğrencilere dağıtılıp sınav sonunda geri alınan, üzerinde soruların ve öğrencilerin bu sorulara verdiği cevapların olduğu kağıt. yazılıdan sonra bu kağıtlar öğretmen tarafından okunma amacıyla evden okula, okuldan eve taşınır. okunduktan sonra evde ya da eğer yer varsa okulda yıl sonuna kadar saklanır. sonra tutanak tutularak okula teslim edilir.
yapılan yazılı sonrası hangi öğrencinin ne kadar başarılı olduğunu görmek için yazılı kağıtlarındaki cevapları tek tek okuyarak doğru ya da yanlış olmalarını işaretlemek ve puan vermek, sonrasında bu puanları toplamak. öğrenci sayısı arttıkça daha çok işkenceye benzeyen durum.
anadolu lisesini kazandığımı öğrendikten sonra bir dergideki ingilizce diyaloğun içinde geçtiğini gördüğümde o zamanki çocuk aklımla bana bunların bütün kelimeleri böyleyese bu sene acayip eğleniriz dedirten ingilizce kelime.
pipisi olduğu için kendini bir şey sanan babanın oğlunun pipisiyle de gururlanmak için kurduğu cümledir.
kenar mahallelerde her zaman yaşanan ama son dönemlerde pek bir popülerleşmiş olan hadisedir. her mahallenin bir dedikoducu kadını olur, o hiç camdan ayrılmaz, geleni gideni gözler. sonra da bütün mahalleye anlatır. mahalleli de ayıpladığını bir şekilde belli eder, bir daha yapmazsın ya da daha güzeli inadına yaparsın.
15 dakikada tecavüz olmazsa evli onca insanın sevişiyoruz adı altında yaptığı aktiviteye ne denir?
bilgisizlik
boş çuval ayakta durmaz lafını doğrularcasına bilgi edindikçe gelen kendine güven duygusunun başkaları tarafından görünür hali.
çocukların yüzünü güldürse de yaşlanma belirtisidir.
-oyuncağını camdan atayım mı?
-at.
-bak atıyorum ama.
-at. bir de istekli istekli bakar.
-attım.
-baba bu oyuncağımı attı. viiiiik.
-at.
-bak atıyorum ama.
-at. bir de istekli istekli bakar.
-attım.
-baba bu oyuncağımı attı. viiiiik.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?