nick nicki nickince

dünyanın en bilinmez tarifiyle, aslında tarifsiz bir biçimde bir biçimde en tatlı, en hoş kekini oluşturma esrarını hala saklayan kek.

(bkz: space cake)

hatchte bile elinde sopayla gezen garip bir adam.

bir bölümde hatırladığım birileri kendisine "elinde sopayla insanlara vururken daha çok seviyorduk seni" demişti.

lost’ta gittikçe tatlılaşan, ilk başlardaki "ırkçılık"tan sonraları nasibini çok şükür almamış, şeker mi şeker bir insan.

yanaklarını yirim sinin jin!

5. nesil çömez. az önce kayıt yaptılar kendileri.

(bkz: bskk)

edit: bilgiç olmuş, ne iyi etmiş.

dünya tatlısı 5. nesil çömez. katacağı çok şey olduğuna inandıklarımdan.

edit: çaylak döneminde girmesi gereken 10 entry’nin 18’inden de belli ettiği üzere, yanıltmamış. ah bir de entry sonlarına nokta koymayı öğrense tadından yenmeyecek.

ha, bir de bilgiç oldu artık.

eşkıya isimli gelmiş geçmiş en büyük türk filminde uğur yücel tarafından canlandırılan yağız delikanlı.

cumali: çok korkuyorum eşkıya, beni bırakma!
baran: korkma! sadece toprağa gideceksin. sonra toprak olacaksın. sonra sularla birlikte bir çiçeğin bedenine yürüyeceksin, oradan özüne ulaşacaksın. çiçeğin özüne bir arı konacak, belki... belki o arı ben olacam.

latince denemek sözcüğünden türetilmiştir.

ilk örnekleri montaigne tarafından verilen, hala da en iyi örneklerinin aynı şahsa ait olduğu görüşü yaygın olan yazı biçimi. bildiğin deneme.

rtenin yeni vaadi değildir, genel seçimler öncesi vaadiydi. ki zaten ezici bir çoğunlukla iktidar oldular da.

yeni vaadi ise "yerel seçimlerden ikinci parti olarak çıkarsak istifa ederim"dir. ki bu da akıllara "ya üçüncü parti olursanız be recebim?" sorusunu getirmektedir.

kesinlikle "see you later" mertebesinde bırakılması gereken muhabbet. o alligator esprisini ilk kim yaptı bir elime geçirsem hiç hoş olmayacak zira.

hayır tanışıyoruz da bir yere kadar. bu münasebetsizlik de ne böyle canım?

sözlüğe yeni katılmış olmasına rağmen bir nedenle yakınlık duyduğum beşinci nesil bilgiç.
p.s.: iyi yazıyor. ondan olmalı herhalde.

nasıl olduysa yeni farkına vardığım ve varlığından ötürü mutluluk duyduğum bilgiç.
geç de olsa,
(bkz: hoşgeldin)

can yücel’den: "suya sabuna dokunmadı, hayatı boyunca pis yaşadı."

"yanıyorum" dedim,
"söndüreyim" dedin.

ıslattın,
hepten tutuştum.

"i’m henry gale, i am from minnesota, and i crashed on this island, just like you" repliğini milyarlarca kere söyleyen çakma lost karakteri.

kıs. afk

(bkz: away from keyboard)

(bkz: world of warcraft wrath of the lich king)

yeterince karışık bir biçimde see you later.