mustaitbiradam

mis gibi aşağılama, rezillik kokan anlaşma. yunan'dan mültecileri geri alacakmışız da sonrasında da para yardımı alacakmışız. "dilencilik yapma, git çalış, kazan." dercesine.
adam diyor ki sen şu çürük çarıkları al da iyisini, sağlamını, iş görür olanı ben alırım diyor. o mültecilerin çürük çarığı da işte bu patlama olaylarında yer alanlar.
en sonda da o vize meselesi, ab ülkesi mevzusu da sarpa sarar, o işte de yan çizerler, biz de mültecilerle patlar, çatlarız. sinirden canım, sinirden.

para yardımı alan gelişmiş ülke yeni türkiye.

kınama ve lanetleme geldi mi diye merak ettiğim patlama, takip edemedim pek. dün kütüphaneye giderken sürekli tedirgindim, sağa, sola, karşı kaldırımda yürüyenlere, aynı kaldırımda karşımdan gelenlere, yolda yürürken araçlara, şehir dışı plakalara baktım durdum, süzdüm. sonra dedim ki nasıl insanlar olduk lan biz? onların da istediği bu değil mi, korkuyla, tedirginlik ve şüphe ile yaşamamız. ne oluyoruz, dedim.
elbette bir gün türkiye cumhuriyeti devleti bu hain saldırıların, saldırının faillerinin ve sorumsuzlukları ile bir nevi yataklık etmiş olan sorumluların hesabını görecektir. ülkemizin başı sağ olsun.

hainsiniz.
şerefsizsiniz, öyle böyle değil hem de.
adisiniz.
kancıksınız, en alası hem de.
puştsunuz.
köpeksiniz, belli sahipleriniz de.

yoksunuz, göremedik tarihte de.
hiçsiniz, meçhul kökeniniz de.

biz mi?
yoksunuz vatan hainliğinden biz de.
memleket sevdasıdır yüreklerimizde.
#müstait

"taklitler asıllarını yaşatır." dediğim üniversite.

arkadaşım eş, arkadaşım -şek...

bütün halinde katur kutur gitmesi, götürülmesi lazım. fast food tarzı yiyeceklerde jilet gibi hiç gitmiyor.

abi, salatalık turşu da katur kuturmuş maaşallah.

bugünü de yedik iyi mi?

kırmızı olanı giyeceğim formalar.

kırmızı olan olur da yıllardır milli takımın formalarındaki o mavi renge alışamadım. çünkü bana göre milli formalarındaki ana renk ya da ağırlığı taşıyan renk bayrağın rengiyle bir olmalıdır. mavi formaya hep uzak kalıyorum o yüzden.

aslında başlığı şöyle açacaktım: antalya arena'nın dış kaplamasına gizlenmiş subliminal mesaj.

bu subliminal işaretler yaşamımızda çoktandır var. ben de bugün kütüphaneye giderken antalya arena'nın önünden geçiyordum, şöyle bir dikkatli bakınca sanki belli belirsiz koyulan çizgiler bana bir şeyler anlatmaya çalışıyordu. buyrun bir de siz bakın, şok olacaksınız:
http://tinyurl.com/h6vlt8t

inşallah sadece fixtir, dediğim coldplay şarkısı.

bir pantolon ya kumaştır ya da kot. ortası ise keten pantolondur. keten pantolon yarı sportif yarı klasik bir tarz gibi. diye bildik küçükten bu yana.
böyle ciddiymişim gibi de aslında gündelik kıyafetmişçesine. (bkz: casual wear)

kimse sana yoksun demedi ruknettin

bu güzel mecranın güzel yazarı, selam.

kızlar erkeklerin yanında küfür edince sorun olmuyor ama denilecek durum.

ayrıca şuna da göz atın bi: (bkz: #1102029)

yerine fatih altaylı'nın sunduğu ilber ortaylı ve celal şengör'ün konuk olduğu teke tek'i tercih ettiğim program.

genç bakış'ta bilen bilmeyen, eline mikrofon alan konuşuyor falan. ama teke tek öyle mi ya...

-bipolar bozukluk mu?
+yok, benimki banknot.

evet, ruhî bir hastalıktır.

(bkz: uzun olmak nedir)
(bkz: uzun boy nasıl avantaj olarak kullanılır)
(bkz: nasıl uzun olunur)
(bkz: uzun adam ile dev adam olmak arasındaki ince çizgi)
gibi konularda danışman olabilir.

fatih altaylı'nın habertürk'te sunduğu program. celal şengör ve ilber ortaylı ile olan programlar enfes geçer.

mesela an itibari ile şu an ‪‎teketek‬'te konu "türkiye'de elit okul var mı?"
ancak celal şengör ve ilber hoca, konuyu öyle sürükledi ki şu an paris'te kitapçılardaki anılarını, paris'te yapılabilecek kültürel faaliyetleri anlatıyorlar.

-ya oğlum, şimdi öğrendim, program bitmiş mi, ilber hoca ve celal hoca ile artık özel yayın yapılmayacakmış mı? az önce entry girdik lan, enfes program diye. ne oluyoruz ya? elimizi attığımız kuruyor. neden her güzel şey bitiyor? yazık... bu ülke ilmi, irfanı hak etmiyor. uyuyun, uyuyun, uyumaya devam edin.

çok ağır küfürler edesim var sözlük!

düzeltme: ekleme.

selam ola.

yalan olmuştur: (bkz: #1107063)

reklam iyi hoş, güzel de arda turan genç futbolculuk döneminden beri şu detone sese bir çare bulamadı.
hatta bir ara atletico madrid'de nefes dersleri bile aldığını duymuştum.

arda'nın ispanyolca kimi repliklerle yer aldığı reklam.

önem taşır. avukat ismi gibi.
ceza avukatı sayın önem taşır hanımefendi.
önem hanım nasılsınız?

perde arkasında sarılan(!) iki insan olabileceğini düşündüğüm silüet.