confessions

mudo

- Yazar -

  1. toplam entry 265
  2. takipçi 1
  3. puan 8335

porno izlerken ağlamak

mudo
"ağlamak: üzüntü, acı, sevinç, pişmanlık gibi içsel dürtülerin etkisiyle göz pınarlarının harekete geçmesi neticesinde, bedenimizden doğal yollarla salgılanan vücut özsuyunun gözlerden akması ile sonuçlanan bir eylemdir." diyebiliyorsak; porno izlerken, yukarıda saydığım içsel dürtülerle aynı sebeplerden ötürü salgılanan sıvıların gözlerimiz yerine vücudumuzun başka yerlerinden akması da ağlamak sayılabilir sonuçta.
ki her ağlamak eyleminin sonucunda, elimize geçirdiğimiz kağıt ya da kumaş bir mendille ıslaklığımızı silmiyor muyuz?
ha peçete olmuş bu, ha nevresim, ha çarşaf.
don bile işe yarayabilir bu şartlarda.
ama siz ağlamanın herkesçe kabul görmüş tanımı ile ıslanmış kirpiklerinizi ve yüzünüzü, kağıt ya da kumaş mendillerle silmeye çalışın. sakın ola ki, bu işlem için donunuzu kullanmaya kalkışmayın. uzun kollu bir şey varsa üzerinizde, kolunuzu kullanabilirsiniz mesela, ama donunuzu asla!

dondurulmuş içli köfte

mudo
"içi çiğ kalmasa daha iyi olur." düşüncesinde olanlara, öncelikle hindistan cevizi ile başetme provaları öneriyorum. şiddetle.
ya da "dondurulmuş içsiz köfte" arayışına yönelin, başarılı olma ihtimaliniz daha yüksektir.

reyting

mudo
marmara üniversitesi iletişim fakültesi el atacak bu ölçme işine artık.
itü fotogrametri ve jeodezi mühendisliği bölümüne verselermiş ya.
sonuç olarak ölçme yapacaklar.

eva ekvall

mudo
bu tür kanserin erken teşhisi için yapılan açıklamaların son örneği, avşar kızından gelmişti geçenlerde!
hoş, ilk bakışta kötü örnek oluşturdu diye düşündüğüm için ipini çektiğim avşar kızından özür dileyesim geldi şimdi. #1034850
reklamın kötü olmaz, evet doğru bu!

dünya güzeli de olsa "memeleri dizinde gezmesi" ölmesinden daha mı iyi olurdu ne.

mekanı cennet olsun.

kan anonsu

mudo
bu anonsu yaptıran kan bankasının bağlı olduğu hastenelerin santral (telefon) numaraları şiir gibidir böyle, hemencik akılda kalır.

çocukluğumda, ege üniversitesi hastanesi kan merkezinin numarası 18 19 20 idi.

tabi, aranan kan sadece hafızası iyi olanlarla, yada yanında kalem-kağıt bulunanlarda yoktur.
ayrıca herkes zeki, çevik, akıllı ve hafızası süper olmak zorunda değildir.
hoş bunu, kan verilecek hastaya sorsak belki aksi düşünce belirtebilir bize.
ama denize düşen yılana sarılır gerçeğini unutmamak lazım.

kan bekleyen tüm hastalara acil şifalar dilerim.

yenilebilir enerji

mudo
kurufasulye nohut gibi besinler yedikten sonra götten çıkan osuruk enerjisinin önüne, dinamoya bir kablo ile bağlanmış pervane tutularak,osuruk enerjisi elektrik enerjisine çevrilebilir.
lütfen sokakta denemeyiniz.

yenilebilir enerji

mudo
yenile-ne-bilir enerjidir doğrusu.
#806024
bir radyo kanalında haber sunan spiker hanım "yenilenebilir enerji" konulu haberi okurken defalarca "yenilebilir enerji" dedi.
yanlış; kötü örnek teşkil ediyor çünkü.

ah be güzel kardeşim, senin dediğin o "yenilebilir enerji" var ya, portakal misali c vitamini içerir ki; bu da sabahları güzel enerji verir adama!"
bu da yanlış; kötü örnek teşkil edebilir bir bakıma.
şöyle ki:
--------
kadin: allah kahretmesin seni e miiiii! yetiş yusuuuuuf! çocuğa bir şeyler olmuş...
koca: ne oldu hayatım yaaaa?
kadin: ne olacak? hı, ne o-l-a-c-a-aaak! olacağı buydu işte!

çocuk, “fişi prize takılı bir kablonun ucundan bakır telleri görünen kısmını ağzına almış” boylu boyunca yerde yatmaktadır.

koca: sana o kadar söyledim işte! dalga geçme şu “yenilenebilir enerji” kavramıyla diye. çocuk işte; anlamıyor kinâyeli laflardan. neymiş efendim; "yenilebilir enerji var ya, portakal misali c vitamini içerir ki; bu da sabahları güzel enerji verirmiş adama!” gördün mü ne oldu?
kadin: …
koca: neyse sigortalara röle taktırdığım iyi olmuş, atmış sigortalar hemen.
telaşlanma. nefes alıyor bak. iyi, iyi.
kadin: bi doktora gösterseydik canım yaaa!
koca: …


yenilenebilir enerji, portakalı soyup yemekten daha emekli bir iştir, aynı kefeye koymayalım lütfen.

vasiyet

mudo
vasiyet

gün olur,
ecelim gelir de hani:
yanmadan ölürsem aşk ateşlerinde,
yakın beni.

liseli bir kızın
kitap sayfaları arasında kurutulmuş
çiçekler koyun koynuma.
salkımsöğüt dalları getirin gediz nehri’nden,
musabey’den şeftali çekirdeği.
bir çingil sultaniye üzümü buruncuk’tan.
söyleyin:
toprak testilerde ayran yapsın
menemen’li dostlarım.
tek şekerli tadında çayım
umurlu suyundan olsun,
dudaklarıma sürün.
ardından,
bol anasonlu rakılar dökün üstüme.
yakın beni.

camdan,
küçücük bir kavanoza koyun küllerimi.
kapağını yarı açık bırakın.
çandarlı körfezinden denize atın
imbat rüzgarlarının estiği bir akşam üstü.

yakın beni.

muharrem doğan

fal

mudo
geçtiğimiz yıllardan birisinde, yaz tatili için bodrum’da bulunuyordum.
sade bir kahve söyledik arkadaşlarla, rakının üstüne iyi gider malum.
tabağında; sigara gibi kıvrılarak, kendir bir iplikle bağlanmış küçücük bir kağıtta yazılı fal da vardı.
fallara inanmam ben, açıp okumadım.
ama o günden beri artarak içimi kemiren bir merak içerisindeyim.
ne yazıyordu acaba lan?

funda eryiğit

mudo
hangi resmine baksam, ağladı-ağlayacak.
mahzun bir yüzü, her zaman sisli gözleri var.
http://tinyurl.com/bwjc9yk

gözlerini kısarak baktığı vakitler, böyle dudaklarını parmaklarımla büzesim var.
valla bak!
http://tinyurl.com/cvbml9u
9 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol