Kitaplar ,sıradan insanın yaşam süresinden daha uzun ömürlüdür diyebiliriz.Hayatımıza giren her kitap,bizi biz olmaya taşıyan yola döşenmiş bir taştır.
Dünya'yı ayakta tutan ise,yazılıp da kütüphaneler dolusu sırt sırta dizilmiş kitaplar kadar yazılmamış kitaplardırda.
Ama bazı kitaplar vardır ki , onlar bu dünyanın sırrına dokunan,eskimeyen,kapağı , satırı , mürekkebi olmayanlardır...
Koleksiyonu tamamlamak her geçen gün zorlaşsa da şimdiden 33 cilde ulaşmışız bile , nice yeni fasikülllere ...
sabah neşesi , anadolu yakası insanın mütemmim cüzü, keşke haftasonları da olsasıdır.şifai bir bilgiye göre ,yakın zamanda kaldırılması ve yerini bostancı-kabataş mavi marmara hattına bırakması planlanıyormuş ki bu da yolculuk süresinin 40 dk'ya çıkması demek."hep böyle kal " lütfen !
lara fabian'dan dinledikçe duygu yükü tavan yapan bir parça , " faire semblant" evel ezel benim sözcüğüm, bu dizelerde vücut bulması ise , parçanın güzel olması için fazlasıyla kâfi! "je suis fatiguée, je suis epuisée
de faire semblant d'être heureuse."
de faire semblant d'être heureuse."
ruhuma iyi gelen birçok parçanın mimarı , kadfie sesli, müthiş üretken yakın zamanda 71. yaşını kutlayacak olan kaliforniyalı caz müzisyeni.
ölmeden dinlenesi parçaları ise şöyle;
antonio's song
soulmate
the lady wants to know
popsicle toes ( mümkünse diana krall düeti)
ölmeden dinlenesi parçaları ise şöyle;
antonio's song
soulmate
the lady wants to know
popsicle toes ( mümkünse diana krall düeti)
başrollerini annabella sciorra ve robin williams'ın paylaştığı 98 yapımı vincent ward filmi.
defalarca izlenmesine sebep olan dizeler ise şöyle;
what is true in our minds is true.whether some people know it or not.that is when i realised i am part of the problem.not because i remind you.but because i could not join you.so i left you alone.don't give up, ok?
i'm sorry, babe.
there's some things i have to say.
i've only got a few moments left.
i'm sorry for all the things i'll never give you.
i'll never buy you another meatball sub with extra sauce.
and always the big one.
i'll never make you smile.
i just wanted us to be old together.
two old farts laughing at each other as our bodies fell apart.
together at the end.
by that lake in your painting.
that was our heaven, see?
there's lots of things to miss.
books...naps...kisses...and fights.
oh, god, we had some great ones!
thank you for every kindness.
thank you for being someone i was always proud to be with.
for your guts,for your sweetness.
for how you always looked,
for how i always wanted to touch you.
god, you were my life.
i apologise for every time i failed you.
especially this one.
defalarca izlenmesine sebep olan dizeler ise şöyle;
what is true in our minds is true.whether some people know it or not.that is when i realised i am part of the problem.not because i remind you.but because i could not join you.so i left you alone.don't give up, ok?
i'm sorry, babe.
there's some things i have to say.
i've only got a few moments left.
i'm sorry for all the things i'll never give you.
i'll never buy you another meatball sub with extra sauce.
and always the big one.
i'll never make you smile.
i just wanted us to be old together.
two old farts laughing at each other as our bodies fell apart.
together at the end.
by that lake in your painting.
that was our heaven, see?
there's lots of things to miss.
books...naps...kisses...and fights.
oh, god, we had some great ones!
thank you for every kindness.
thank you for being someone i was always proud to be with.
for your guts,for your sweetness.
for how you always looked,
for how i always wanted to touch you.
god, you were my life.
i apologise for every time i failed you.
especially this one.
saint germain des pres metro durağına 10 metre mesafede bulunan , elsa aragon çifti , hemingway , picasso ve sartre gibi bizi biz yapanlara ev sahipliği yapmış , müthiş keyiflli mekan .
en çok beğeniler noktalar, masalar arası mesafelerin yaşam alanı bırakıyor olması , sohbetin siz istemedikçe bölünmemesi, tarteletteler , kahve gibi kahveler...
favorim café gourmand des deux magots
menü detaylari içinhttp://www.lesdeuxmagots.fr/fichiers/carte_cafe_fr.pdf
en çok beğeniler noktalar, masalar arası mesafelerin yaşam alanı bırakıyor olması , sohbetin siz istemedikçe bölünmemesi, tarteletteler , kahve gibi kahveler...
favorim café gourmand des deux magots
menü detaylari içinhttp://www.lesdeuxmagots.fr/fichiers/carte_cafe_fr.pdf
nihayet diana ablamız wallflower albümüyle 27/10 'da bizlerle, the mamas and the papas, eagles , bob dylan ve crowded house gibi grupların efsane cover'larını sunacak bizlere, bişi kalmadı , altı üstü 3 slam sonra birlikteyiz...
sevgili roger ayağıma kadar geldin , biletleri de görevli kontenjanindan göndertmişsin gel gör ki ben yokum iyi mi , rg'de bir yere kaybolma,yanındayım .
john coltrane ve miles davis severlere şiddetle tavsiye ettiğim michael franks parçasıdır.
yumuşak sesi, tınısı huzur biriktirmeye yardımcıdır.
daddy plays the ashtray.
baby starts to cry.
the lady wants to know
the reason why
daddy’s just like coltrane.
baby’s just like miles.
the lady’s just like heaven
when she smiles.
and the lady wants to know
she wants to know the reason
got to know the reason why.
this man has got to go
this man is always leavin’
how he hates to say goodbye.
but what she doesn’t know
is there really is no reason
there really is no reason why.
daddy he hates airplanes.
baby loves to fly.
and the lady wants to know
the reason why.
daddy’s just like coltrane.
baby’s just like miles.
the lady’s just like heaven
when she smiles.
yumuşak sesi, tınısı huzur biriktirmeye yardımcıdır.
daddy plays the ashtray.
baby starts to cry.
the lady wants to know
the reason why
daddy’s just like coltrane.
baby’s just like miles.
the lady’s just like heaven
when she smiles.
and the lady wants to know
she wants to know the reason
got to know the reason why.
this man has got to go
this man is always leavin’
how he hates to say goodbye.
but what she doesn’t know
is there really is no reason
there really is no reason why.
daddy he hates airplanes.
baby loves to fly.
and the lady wants to know
the reason why.
daddy’s just like coltrane.
baby’s just like miles.
the lady’s just like heaven
when she smiles.
günlerimiz dün bir,bugün iki
sakın birşey bırakma yarına,
yarın yok ki .
bugün neydi?
sonsuz bir bekleyişti.
siyahın derinliklerinde saklı.
susuşlarındaki beklediği,
kimdi?
bilirdik belki biz de ,
çıkıp birileri söyleseydi.
maviydi beklediği.
mavi sevdiği bir renkti.
mavi gökyüzüydü,
denizdi mavi,
mavi derinlikti,
huzurdu,sakinlikti,
zarafetti,
uzaklıktı...
günlerce beklenen,
bir türlü gelmek bilmeyrn,
bir mevsimdi;bahardı mavi
özlemdi,özleyişti.
mavi sonsuzluktu,
sonsuz güzellikti...
hasretti,
heyecandı.
coşkuydu.
mavi ateşi çağrıştırıyordu;
alev alev yanmaktı ateş.
ateş ise aşktı
derin ,depderin
zamanı ve aklı durduran
depderin duyguydu aşk...
mavi ve siyah’ı düşündü.
ikisinin birlikteliği;
nasıl bir harmoni oluşturulabilirdi?
hayal etmeye çalıştı bunu.
yetmedi hayal gücü.
siyah;karanlıktı,
karamsarlıktı,
korkaklıktı,acıydı,
bakıp da görememekti,
kör olmaktı.
siyah;yaşamın uç noktalarında,
kalabalıklar içinde ,kimseyi umursamadan ölümcül danslar edebilmekti.
asilik vardı siyah’ta.
mavi ve siyah’ın harmonisi
artıve eksilerin orjini olabilir miydi?
yoksa sıradan,
basit bir buluşma noktası olmaktan öteye birşey değil miydi?
çılgınca bir dengesizlik miydi?
yoksa inanılmaz bir denge olabilir miydi?
bir zlrve olabilir miydi acaba?
aşkın ta kendisi,
yada aşktan da üstün bir dostluğun hamuru,
mayası neden olmasındı?
gideceği yer bir sevgi bahçesimi,
yoksa nefret tarlası mı olacak?
bilinmezdi.
beyni bu çelişkili düşüncelerle dansedip durdu dakikalarca.
ama bir türlü adını koyamadı,
hayal bile edemedi.
hayal gücü yetersiz kaldı,
ve derin rüyalara daldı.
belki de,
mavi ve siyah’ın birlikteliği
hayalbile edilemeyecek
sonsuz bir güzellikti.
gerçek ötesi,
tanımlanamaz,
hayalgücünü bile aşan,
bir olanaksızlıktı.
sakın birşey bırakma yarına,
yarın yok ki .
bugün neydi?
sonsuz bir bekleyişti.
siyahın derinliklerinde saklı.
susuşlarındaki beklediği,
kimdi?
bilirdik belki biz de ,
çıkıp birileri söyleseydi.
maviydi beklediği.
mavi sevdiği bir renkti.
mavi gökyüzüydü,
denizdi mavi,
mavi derinlikti,
huzurdu,sakinlikti,
zarafetti,
uzaklıktı...
günlerce beklenen,
bir türlü gelmek bilmeyrn,
bir mevsimdi;bahardı mavi
özlemdi,özleyişti.
mavi sonsuzluktu,
sonsuz güzellikti...
hasretti,
heyecandı.
coşkuydu.
mavi ateşi çağrıştırıyordu;
alev alev yanmaktı ateş.
ateş ise aşktı
derin ,depderin
zamanı ve aklı durduran
depderin duyguydu aşk...
mavi ve siyah’ı düşündü.
ikisinin birlikteliği;
nasıl bir harmoni oluşturulabilirdi?
hayal etmeye çalıştı bunu.
yetmedi hayal gücü.
siyah;karanlıktı,
karamsarlıktı,
korkaklıktı,acıydı,
bakıp da görememekti,
kör olmaktı.
siyah;yaşamın uç noktalarında,
kalabalıklar içinde ,kimseyi umursamadan ölümcül danslar edebilmekti.
asilik vardı siyah’ta.
mavi ve siyah’ın harmonisi
artıve eksilerin orjini olabilir miydi?
yoksa sıradan,
basit bir buluşma noktası olmaktan öteye birşey değil miydi?
çılgınca bir dengesizlik miydi?
yoksa inanılmaz bir denge olabilir miydi?
bir zlrve olabilir miydi acaba?
aşkın ta kendisi,
yada aşktan da üstün bir dostluğun hamuru,
mayası neden olmasındı?
gideceği yer bir sevgi bahçesimi,
yoksa nefret tarlası mı olacak?
bilinmezdi.
beyni bu çelişkili düşüncelerle dansedip durdu dakikalarca.
ama bir türlü adını koyamadı,
hayal bile edemedi.
hayal gücü yetersiz kaldı,
ve derin rüyalara daldı.
belki de,
mavi ve siyah’ın birlikteliği
hayalbile edilemeyecek
sonsuz bir güzellikti.
gerçek ötesi,
tanımlanamaz,
hayalgücünü bile aşan,
bir olanaksızlıktı.
kendisinden dinlenmesi gereken erol sayan bestesi ise şöyledir .
http://www.dailymotion.com/video/x101xr4_dilek-turkan-gecsin-gunler-haftalar_music
http://www.dailymotion.com/video/x101xr4_dilek-turkan-gecsin-gunler-haftalar_music
1967 yapımı yılmaz güney filmidir. filmin son bülümünde baba ile oğlu arasında geçen dialog filme damgasını vurmuştur.
baba : mühim olan istemek değil, vermesini bilmektedir.yakınındakilere, uzaktakilere insanlara yardım için varlığını ortaya koyunca kişiliğini bulur insanoğlu. büyür, değer kazanır, sümüklü böcek olmaktan kurtulur, kutsallaşır ve yaşantısını hakeder.
yarının dünyası, böyle insanların çoğunlukta olduğu bir dünya olacak. kendini ona göre hazırla oğlum.
kendini ona göre hazırla ve yarının daha doğru ,daha mutlu , geliş şartlarını değiştirmekten, yarını uzaklara itmek isteyen hastalıklı bünyelerle, sümüklü böceklerle savaşmakla , kendi payına düşeni yapmaya çalışan babanı , sana gereken ilgiyi gösteremediği için hoşgör , affet.
oğul :sana söz veriyorum, bundan sonra sümüklü böceklere karşı savaşımda, bedenimle olmasam bile yüreğimle yanında olacağım.
baba: şimdi nereye gidelim oğlum ? malatyaya mı yoksa diyarbakıra mı ?
oğul: yetişmeni istiyorum baba, heryere, bütün sümüklü böcekleri yokedelim.
büyümek istiyorum baba, güölenmek, bedenimle ve kafamla yanında olmak istiyorum .
baba: yarın çok güzel olacak oğul.
baba : mühim olan istemek değil, vermesini bilmektedir.yakınındakilere, uzaktakilere insanlara yardım için varlığını ortaya koyunca kişiliğini bulur insanoğlu. büyür, değer kazanır, sümüklü böcek olmaktan kurtulur, kutsallaşır ve yaşantısını hakeder.
yarının dünyası, böyle insanların çoğunlukta olduğu bir dünya olacak. kendini ona göre hazırla oğlum.
kendini ona göre hazırla ve yarının daha doğru ,daha mutlu , geliş şartlarını değiştirmekten, yarını uzaklara itmek isteyen hastalıklı bünyelerle, sümüklü böceklerle savaşmakla , kendi payına düşeni yapmaya çalışan babanı , sana gereken ilgiyi gösteremediği için hoşgör , affet.
oğul :sana söz veriyorum, bundan sonra sümüklü böceklere karşı savaşımda, bedenimle olmasam bile yüreğimle yanında olacağım.
baba: şimdi nereye gidelim oğlum ? malatyaya mı yoksa diyarbakıra mı ?
oğul: yetişmeni istiyorum baba, heryere, bütün sümüklü böcekleri yokedelim.
büyümek istiyorum baba, güölenmek, bedenimle ve kafamla yanında olmak istiyorum .
baba: yarın çok güzel olacak oğul.
kelimenin tam anlamıyla "sesten nefret etme", düşük düzeyde sesten hoşlanma biçimidir.
tırnak kesme, diş fırçalama, yemek yeme, nefes alma, koklama, konuşma, hapşırma, esneme, yürüme, sakız çiğneme, gülme, horlama, ıslık veya öksürük gibi sıradan sesler misophonia sahibi insanların en çok rahatsız olduğu, hatta öfkelendiği seslerdir.
bazıları ayak ve vücut hareketleri gibi göz ucuyla gözlemlenebilir görsel uyarılardan da etkilenir. yoğun kaygı ve kaçınma davranışı gelişebilir, sosyalliğin azalmasına yol açabilir. bazıları da gördüğü görsel veya işitsel davranışları taklit etme zorunluluğu hissedebilir.
tırnak kesme, diş fırçalama, yemek yeme, nefes alma, koklama, konuşma, hapşırma, esneme, yürüme, sakız çiğneme, gülme, horlama, ıslık veya öksürük gibi sıradan sesler misophonia sahibi insanların en çok rahatsız olduğu, hatta öfkelendiği seslerdir.
bazıları ayak ve vücut hareketleri gibi göz ucuyla gözlemlenebilir görsel uyarılardan da etkilenir. yoğun kaygı ve kaçınma davranışı gelişebilir, sosyalliğin azalmasına yol açabilir. bazıları da gördüğü görsel veya işitsel davranışları taklit etme zorunluluğu hissedebilir.
umut, özlem, özgürlük ,huzur, doğa ile uyum...
mavi uysal bir tebessüm
derinler hüzün sarhoşluğum
ma= su
mai=suyun rengidir.
mavi sevdadır bitanem
mavi umut
sen gönlünü mavi tut emi ?
mavi tut !
mavi renk değil, huydur bende,
ve benim yetnmezliğimdir.
ve herkesin yetinmezliğidir belki...
bazen sevdadır sadece,her damlasında huzur,sessiz,sakin
bazen de okyanustur,hırçın dalgalarıyla, hoyrat,pervasız.
bazen gökyüzüdür,olabildiğince özgür,uçsuz bucaksız .
bazen de bir gözdür, olup olacağı ,hapsonulan içinde dünsüz ,yarınsız.
bazen gecedir mavi,bazen de gündüz.
bazen hüzündür, bazen de umut ...
amerikan bayrağına göre "azim"
fransız bayrağına göre ise " özgürlüktür".
mavi uysal bir tebessüm
derinler hüzün sarhoşluğum
ma= su
mai=suyun rengidir.
mavi sevdadır bitanem
mavi umut
sen gönlünü mavi tut emi ?
mavi tut !
mavi renk değil, huydur bende,
ve benim yetnmezliğimdir.
ve herkesin yetinmezliğidir belki...
bazen sevdadır sadece,her damlasında huzur,sessiz,sakin
bazen de okyanustur,hırçın dalgalarıyla, hoyrat,pervasız.
bazen gökyüzüdür,olabildiğince özgür,uçsuz bucaksız .
bazen de bir gözdür, olup olacağı ,hapsonulan içinde dünsüz ,yarınsız.
bazen gecedir mavi,bazen de gündüz.
bazen hüzündür, bazen de umut ...
amerikan bayrağına göre "azim"
fransız bayrağına göre ise " özgürlüktür".
viens dans ma vie adlı fransızca eseri 70’li yıllarda seslendiren zat-ı muhteremdir.
paris esintileri içeren versiyonu ise meraklıları için şu şekilde ;
http://tinyurl.com/q5wpmcq
paris esintileri içeren versiyonu ise meraklıları için şu şekilde ;
http://tinyurl.com/q5wpmcq
en olumsuz anda bile dinlerken yüzde tebessüme neden olur ve kişiye en çok sevdiği, mutlu olduğu anları hatırlatır.
ingiliz robert tiso’nun cam bardaklardan oluşan arpından icra ettiği son derece ilginç versiyonu ise şu şekilde ;
http://tinyurl.com/22p5xme
ingiliz robert tiso’nun cam bardaklardan oluşan arpından icra ettiği son derece ilginç versiyonu ise şu şekilde ;
http://tinyurl.com/22p5xme
melis danişmend yorumu gayet keyiflidir.
merak edenler için ;
http://tinyurl.com/6ka4f7d
merak edenler için ;
http://tinyurl.com/6ka4f7d
fırat tanış yorumu ise şu şekilde ,
http://tinyurl.com/kf2aate
http://tinyurl.com/kf2aate
birazdan gerçekleştireceğim aktivitedir.
gönlümden geçenler , nedense hep mesaj içerikli , giderken laf koyunca kime ne olacaksa işte ,buna da aslan kafası deniyor.
" değerli çalışma arkadaşlarım ,
kapıyı araladığımda bundan tam 4,5 yıl önceydi.
her yeni gün, yeni kazanımların hayatıma girişiyle süregeldi.
yüce&alçak gönüllülük, insaniyet, vefa , hırs ,akıl ,azim, pratik zeka, saygı, kalite,hırs , onur ve gurur gibi sözcüklerin manasını sizlerle birlikte pekiştirdim.
öncelikle, tüm bu kavramları hayatıma kazandırdığınız için herbirinize ayrı ayrı teşekkürü bir borç bilirim.
hayatımdaki öncelikleri gözden geçirerek ,ufak bir değişikliğe karar verdim.
bu sebeple , bugün itibariyle aranızdan ayrılıyorum....
bu vesileyle, herkese, hiçbir keyifli anı ıskalamadıkları , sağlık ve huzur dolu bir ömür geçirmesini temenni ederim. "
gönlümden geçenler , nedense hep mesaj içerikli , giderken laf koyunca kime ne olacaksa işte ,buna da aslan kafası deniyor.
" değerli çalışma arkadaşlarım ,
kapıyı araladığımda bundan tam 4,5 yıl önceydi.
her yeni gün, yeni kazanımların hayatıma girişiyle süregeldi.
yüce&alçak gönüllülük, insaniyet, vefa , hırs ,akıl ,azim, pratik zeka, saygı, kalite,hırs , onur ve gurur gibi sözcüklerin manasını sizlerle birlikte pekiştirdim.
öncelikle, tüm bu kavramları hayatıma kazandırdığınız için herbirinize ayrı ayrı teşekkürü bir borç bilirim.
hayatımdaki öncelikleri gözden geçirerek ,ufak bir değişikliğe karar verdim.
bu sebeple , bugün itibariyle aranızdan ayrılıyorum....
bu vesileyle, herkese, hiçbir keyifli anı ıskalamadıkları , sağlık ve huzur dolu bir ömür geçirmesini temenni ederim. "
sapkın beyinlerin cümle kurma çabaları sonucunda, ortaya çıkan nihai üründür.
bunun yanısıra, kızlı erkekli aynı evde kalma şansına erişememiş her türk gencinin akıl yürüttüğü, hayal gücünü dibine kadar zorladığı , kimi zaman hadlerine düşmeyerek 1.70 bandında seyreden boylarından çok daha yüksek rakımlı , üst perdeden yorumlar yaparak, mizahi yanlarının kuvvetini ölçmeye çalışırken ,kantarın topuzunu kaçırarak kalplerin kırılmasına sebebiyet vermiş olabilirler.
bu zatı muhteremlerin ne kadar umurundadır bilinmez ancak böyle durumlarda düşünülmesi gereken her daim niyettir.
30 snlik zevkler için , kendilerine biçilen değerden ömürlük vazgeçenleri bekleyen hazin son ,bir ömür boyu , hiçbir iyi gününde yalnız bırakmayacak olan sevgili mizahçı dostların varlığıdır.
bunun yanısıra, kızlı erkekli aynı evde kalma şansına erişememiş her türk gencinin akıl yürüttüğü, hayal gücünü dibine kadar zorladığı , kimi zaman hadlerine düşmeyerek 1.70 bandında seyreden boylarından çok daha yüksek rakımlı , üst perdeden yorumlar yaparak, mizahi yanlarının kuvvetini ölçmeye çalışırken ,kantarın topuzunu kaçırarak kalplerin kırılmasına sebebiyet vermiş olabilirler.
bu zatı muhteremlerin ne kadar umurundadır bilinmez ancak böyle durumlarda düşünülmesi gereken her daim niyettir.
30 snlik zevkler için , kendilerine biçilen değerden ömürlük vazgeçenleri bekleyen hazin son ,bir ömür boyu , hiçbir iyi gününde yalnız bırakmayacak olan sevgili mizahçı dostların varlığıdır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?