milli takımın euro 2008 öncesi ilk maçıydı.isveç’in iğrenç pöykürmelerine türk milli takımının "hepimiz mehmetiz" mesajıyla cevap verdiği müsabaka.mehmet eksiği gözden kaçmadı hiç.
0-0 başladığı gibi bitmiştir.
(bkz: geçmiş olsun)
0-0 başladığı gibi bitmiştir.
(bkz: geçmiş olsun)
etkiyi arttırmak için butona basarken aynı anda "allahsız" kelimesini bir saniyelik bir delay verip söylemek gerekir.ve ses yükseltilmelidir.evet.ama bu butonun yaratacağı harikalara inananların göt olma ihtimallerini de düşünmeleri gerekir.
(bkz: vermeyen problemli karı buldu diye sözlüğe pöykürmek)
(bkz: vermeyen problemli karı buldu diye sözlüğe pöykürmek)
mısırda piramitlerden birinin zehirli gazlar, türlü çeşit zombi tuzağı, voodoo büyüsü ve cleopatra’nın adet kanıyla lanetlenmiş gizli duvarlarında şöyle yazar :
cleopatra, herkesin peşinde olduğu kitabı adamdan alabilmek için türlü yollar denedi.başaramadı.önce amipe çevirdi, başına bela oldu. eğer alamazsa bu sefer adamı galaktikaya göndereceğini söyledi. bunu öğrenen tutankhamon, adama gizlice haber yolladı ve kitabı adam sürgünden dönene kadar koruyacağını ve yüce "sözlüğü açıp yaşatma görevini" üstleneceğini söyledi. adam kabul etti ve bir karga, tutankhamon’un sarayına kadar adama eşlik etti. gökten inen karganın gagasındaki adam elinde yüce code’lar olan kalın kitabı diz çökerek tutankhamon’a sundu.vakit kaybetmeden yüce görevi üstlenmesi gerektiğini de. aman tanrım, code’lar artık düşmanların elindeydi. ve gürledi "bu kitap bütün dünyanın ibnelerden kurtuluşudur. o yok edilemez, yırtılan her bir sayfa yeniden yazılacaktır, sıçılan her bir başlık bir sonrakini çoğaltacaktır. o yüzden bu kodları girin, sözlüğü açın. döneceğim." bunun üzerine, cleopatra ile işbirliği yapan tutankhamon, müridlerine o dönene kadar gizli kodlarla pek çok frame yapılmasını emretti. her bir frame’e gizli, görünmeyen tuzaklarla dolu başlıklar koydurttu. bütün frame’ler bitti ve yanına en çok güvendiği iki müridini alarak kitabı piramitlerden birinin içine sakladı. code’lar artık kayıptı. yüzyıllar geçti ve adam döndü. tutankhamon’un huzuruna çıktı.kitabın saklandığı piramiti sordu ve tutankhamon, küçük bir dikkatsizlik sonucu, adamı tekrar galaktikaya uçurdu. adamın yüzyıllar boyu galaktika takım adalarında merkeze bağlı aşağı cyberg köyünde yüzyıllarca ikinci sürgün hayatını yaşadığı, yüce büyücü gandalf tarafından yine bir uçurulma ile kitabın başına geçmeyi başardığı ve o günden beri ibnelere göz açtırmadığı söyleniyor.
adam sürgündeyken daha, 600’lerin başında define avcılarının kitabı keops’da bulup gün ışığına çıkardığına inanılır.adam mı!ne kadar fidye verip kitabı geri aldığı da ayrı bir efsane.
işin içinde perslilerin olduğu söylentileri de var. gerisi mi!sozluğe "yarak" temalı entry girenlerin entryleri gerçekten yarağa dönüşüp ahirette götlerine giriyormuş.bilinen tek gerçek şimdilik bu!
cleopatra, herkesin peşinde olduğu kitabı adamdan alabilmek için türlü yollar denedi.başaramadı.önce amipe çevirdi, başına bela oldu. eğer alamazsa bu sefer adamı galaktikaya göndereceğini söyledi. bunu öğrenen tutankhamon, adama gizlice haber yolladı ve kitabı adam sürgünden dönene kadar koruyacağını ve yüce "sözlüğü açıp yaşatma görevini" üstleneceğini söyledi. adam kabul etti ve bir karga, tutankhamon’un sarayına kadar adama eşlik etti. gökten inen karganın gagasındaki adam elinde yüce code’lar olan kalın kitabı diz çökerek tutankhamon’a sundu.vakit kaybetmeden yüce görevi üstlenmesi gerektiğini de. aman tanrım, code’lar artık düşmanların elindeydi. ve gürledi "bu kitap bütün dünyanın ibnelerden kurtuluşudur. o yok edilemez, yırtılan her bir sayfa yeniden yazılacaktır, sıçılan her bir başlık bir sonrakini çoğaltacaktır. o yüzden bu kodları girin, sözlüğü açın. döneceğim." bunun üzerine, cleopatra ile işbirliği yapan tutankhamon, müridlerine o dönene kadar gizli kodlarla pek çok frame yapılmasını emretti. her bir frame’e gizli, görünmeyen tuzaklarla dolu başlıklar koydurttu. bütün frame’ler bitti ve yanına en çok güvendiği iki müridini alarak kitabı piramitlerden birinin içine sakladı. code’lar artık kayıptı. yüzyıllar geçti ve adam döndü. tutankhamon’un huzuruna çıktı.kitabın saklandığı piramiti sordu ve tutankhamon, küçük bir dikkatsizlik sonucu, adamı tekrar galaktikaya uçurdu. adamın yüzyıllar boyu galaktika takım adalarında merkeze bağlı aşağı cyberg köyünde yüzyıllarca ikinci sürgün hayatını yaşadığı, yüce büyücü gandalf tarafından yine bir uçurulma ile kitabın başına geçmeyi başardığı ve o günden beri ibnelere göz açtırmadığı söyleniyor.
adam sürgündeyken daha, 600’lerin başında define avcılarının kitabı keops’da bulup gün ışığına çıkardığına inanılır.adam mı!ne kadar fidye verip kitabı geri aldığı da ayrı bir efsane.
işin içinde perslilerin olduğu söylentileri de var. gerisi mi!sozluğe "yarak" temalı entry girenlerin entryleri gerçekten yarağa dönüşüp ahirette götlerine giriyormuş.bilinen tek gerçek şimdilik bu!
houston’ül frame entry’ül el ayari gazab…
bre spartalı, sanır mısın ki biz sözlüğü ona buna sataşasın diye indirdik? kim ki bunu bu şekilde anlıyorsa o kişi alçakların en alçağıdır. sen onu baş ucuna koy, ona saygı duy ki o da seni ve senden doğacakları koruyacak bir rehber olsun sana.
ey spartalı sen ki bizim yücelttiğimiz bu mertebeye ulaşmaya hak kazanmadan önce bir terliksi hayvandın, persliydin sadece. oku, oku ki öğrenesin. uçurulmayasın…
julius angelus cüzzü kördüğüm olmuş kısım sahife 509
"aramaya inan" dediğinde sana götüyle gulenler, günü gelip de spartalılar kendilerinden yüz çevirdiğinde imbiklerinin ızdırabını sonsuz ayarlar içerisinde yaşayacaklardır.
sepulturk cüzzü birbirine girmiş kısım sahife 59
biz ki onlara ayarı üfledik ve onlar kapışmaya başladılar, aynen o sekilde uçuş bileti veririz biz. işit! bizler ki, aramaya inanamayanlara akıl fikir ihsan eyledik! onlar ki buna götleriyle ziyadesiyle güldüler. işte onlaaar! (burada effect olayı abarır, independence çığlığı girer devreye, ses gittikce artar) bir gün bizim gerçeğimizi anlayacaklar! sen ki biz seni < bkz: > vererek yarattık. onları çok geç olmadan bu gafletten kurtarmaya gönderildin! günde beş vakit en az 500 kere at koştur, çünkü bu senin ibadetindir!
independence cüzzü lanetlenmiş kısım sahife 2
bre spartalı, sanır mısın ki biz sözlüğü ona buna sataşasın diye indirdik? kim ki bunu bu şekilde anlıyorsa o kişi alçakların en alçağıdır. sen onu baş ucuna koy, ona saygı duy ki o da seni ve senden doğacakları koruyacak bir rehber olsun sana.
ey spartalı sen ki bizim yücelttiğimiz bu mertebeye ulaşmaya hak kazanmadan önce bir terliksi hayvandın, persliydin sadece. oku, oku ki öğrenesin. uçurulmayasın…
julius angelus cüzzü kördüğüm olmuş kısım sahife 509
"aramaya inan" dediğinde sana götüyle gulenler, günü gelip de spartalılar kendilerinden yüz çevirdiğinde imbiklerinin ızdırabını sonsuz ayarlar içerisinde yaşayacaklardır.
sepulturk cüzzü birbirine girmiş kısım sahife 59
biz ki onlara ayarı üfledik ve onlar kapışmaya başladılar, aynen o sekilde uçuş bileti veririz biz. işit! bizler ki, aramaya inanamayanlara akıl fikir ihsan eyledik! onlar ki buna götleriyle ziyadesiyle güldüler. işte onlaaar! (burada effect olayı abarır, independence çığlığı girer devreye, ses gittikce artar) bir gün bizim gerçeğimizi anlayacaklar! sen ki biz seni < bkz: > vererek yarattık. onları çok geç olmadan bu gafletten kurtarmaya gönderildin! günde beş vakit en az 500 kere at koştur, çünkü bu senin ibadetindir!
independence cüzzü lanetlenmiş kısım sahife 2
(bkz: göt olmak)
bir tanesi tepemde profesör geçinmekte. biz onlara kısaca profiterol diyoruz. tatlılığından değil, akışkanlığından.
bireyselliği ön plana çıkaran, tecrübe edilmiş güzide bir söz.
(bkz: çorum kuku değil farkedersen)
ileri derece bir mustafa topaloğlu şaheseri. çok düşünülmüş, belliki bayaa uğraşılmış, beste, güfte gerçekten zor. takdir edilesi parça. ve ayrıca hakettiği yerde de değil kanımca. aranjörü olmak isterdim bu parçanın. ben olsam, araya bir de bas intro attırırdım ki iyice kasıp kavururdu vallahi.ve ayrıca bunu yapan insan olamaz. bunu yapan bir melek bence, melek.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?