confessions

halukarnas

- Yazar -

  1. toplam entry 113
  2. takipçi 1
  3. puan 10130

sen gibi

halukarnas
hani müzik listeni oluşturursun sonra işine gücüne dalarsın.sonra biraz mola verirsin kahveni kupana doldurursun tekrardan.şöyle arkana doğru yaslanıp ellerini havaya kaldırırsın genleşirsin bir güzel.suratına işi yarılamış olmanın haklı salak gülümsemesi oturur..çalan şarkıları dinlemezsin duyarsın sadece kulağına geldiğini bile fark etmezsin o anda..sonra yavaştan tekrar çalışmana yoğunlaşırken birden nasıl duru nasıl samimi bir ses kulaklarının kapılarını çalmaya bile gerek duymadan süzülüverir içeriye "gece avutmuyor; gönlüm unutmuyor dokunduğum hiçbir ten senin gibi kokmuyor..." birden irkilirsin ve mola verip artık şarkının içindeki o güzel vadiye bırakırsın kendini..alır sarıp sarmalar seni..sıcacıktır ama daha sonra yavaş yavaş rüzgar çıkar hafiften bir gök gürültüsü duyarsın ve tek tük yağmur damlaları düşer burnunun ucuna derken dudaklarına; alır dilinle yalarsın o yağmur tanesini tuzluymuş be hafif dersin..öyle güzel öyle anlatılası bir şarkıdır işte..

yasemin congar washington dan bildiriyor

halukarnas
reha erus’un roma’dan bildirmeleri bittikten sonra duyulması muhtemel cümledir. yasemin çongar da reha erus’un amerika’daki muadilidir. durmadan amerika’da ne olmuş hatta bazen ne olmamış onu bile bildirir.

+ evet yasemin çongar washington’dan bildiriyor.
- efendim buyrun.
+ asıl siz buyrun yasemin hanım.haberler sizde.
- ya siz aradınız sayın birand.
+ hıııımmmm. yani yeşillik olsun diye. amerika’dır mutlaka bir şeyler olmuştur mantığıyla size bir bağlanalım dedik. fena mı ettik canım şimdi?
- e değişik olmuş sayın birand. farklı bir habercilik anlayışı benimsemişsiniz bu aralar.

ilac mumessilinin arabayla eczaneye girmesi

halukarnas
ilk iş gününde ayakları yere basmayan ilaç mümessilinin gerçekleştirmiş olduğu eylem olup ilaç pazarlama dünyasına damgasını vurmuş olaydır.

efendim olay şöyle cereyan ediyor. benim arkadaş işe alınıyor, eğitim falan derken, ilk iş gününde arabasını veriyor bölge müdürü eline. "hadi kolay gelsin arkadaşlar, ama en az 6 ay benim yanıma kaza yaptık diye gelmeyin" diyor. sonra bizimki birkaç eczane geziyor kendini tanıtıyor falan derken öğle arasına yakın ofisin yolunu tutuyor. bu arada ofisin altında köşe başında da büyük bir eczane olduğunu belirtmek isterim.

ilk iş günü olduğu için bizimki unutuyor ofisi ve yerini tam olarak öğrenmek için ofisin penceresinden o anda dışarı bakan arkadaşını arıyor. ya bizim ofis nerdeydi diye sorarken, aradığı arkadaşı görüyor kendisini ve hemen sağa dönmesini söylüyor. tugay komutanından emir almış asker edasıyla bizimki yay gibi sağa kıvrılıyor ofisin oto parkına girmek için. lakin kendini ofisin altındaki eczanede buluyor. ilk gün ve eczaneye arabayla giriyorsunuz düşünün artık.

bölge müdürünü arıyor hemen:

+ müdürüm ben eczaneye girdim.
- iyi etmişsin ismail.
+ ama bir sorun var.
- ne oldu? sorun ne?
+ girdim de tek girmedim.
- nasıl yani? neyle girdin ismail.
+ arabayla...
- bravo, tebrikler. tarihe geçtin..
+....

olips aqua

halukarnas
dün masamda gördüğüm olips’in yeni veya bana göre yeni şekerlemesidir.

şeftali, ahududu ve nane aromalı olması beni kendisini denemeye itmiştir. çok değişik tadlar sunmaktadır tüketiciye. hem ferahlatmak da hem de şeftalinin hoş tadını vererek bir şeker olduğunu hissettirmektedir. efendim? ha ahududu mu ne yapmaktadır? artık orasını deneyip göreceksiniz her şeyi söylersem tadı kaçar. olmaz canım her şeyi yazardan beklemeyin.

berberin tıraş esnasında makası tarağa vurması

halukarnas
tıraş esnasında hem tarakta hem de makasta biriken ve tıraşı engelleyen saçların temizlenmesi işlemidir.

berber kişisinin tıraş esnasında sık sık yaptığı atraksiyonlardan en harmonik olanlardan biridir. tabi ki makas şıklatmasından sonra. makasın şıklatılması ve hemen akabinde gelen makasın tarağa vurulması durumu berber koltuğundaki müşteri için bazen azap bazen de sıkıntısını gideren vaziyetler ortaya çıkarır.

check in kioskunu kullanmamak

halukarnas
bagaj yoktur belki sadece el bagajı vardır ama online kioskuna öcü muamelesi yapılmasından dolayı o uzun ve sıkıcı check in sırasını beklemektir.
gidersin rezervasyon kodunu girersin hem de istedigin yeri kafana göre seçersin biniş kartını alırsın ey yurdum insanı.

orta kapı tamam

halukarnas
otobüslerde şöforu uyarma seslenişidir.artık orta kapıdan ne inen falan olmadıgını belirtmek için kullanılır. kapının kapanması güvenlidir anlamında. lakin kapı otomatiktir direk çarpabilir.hiç şakası yoktur.çarpmıştır da.

ben yaptım

halukarnas
özellikle hababam sınıfı gibi filmlerde yapılan uygunsuz bir davranıştan sonra müdür veya müdür yardımcısının gelip kim yaptı lan bunu? sorusuna verilen cevaptır. ilk önce o suçu işleyen kişi ayaga kalkar ve "ben yaptım" der.ardından da digerleri teker teker ayaga kalkarak "ben yaptım", "ben yaptım", "ben yaptım"...derler.

ağzını musluga dayayıp su içmek

halukarnas
en sinir oldugum fiiliyattır.maç edilir mahalledeki çeşmeye koşulur en öndeki gider agzını dayar çeşmeye içer.ondan sonra başlar kavga gürültü.

+ lan alperrrrr bak oglum sakın agzını dayayıp içme.
- içerim lan kim ilk giderse o içer.ne yaparsa yapar.
+ bak içme sevmiyorum oglum ya yapma şunu.
- ohhhhhhhhhh! be kendime geldim.
+ ben şimdi seni kendine getirecem gel lan buraya.
- imdaaattttt!!

you are my everything

halukarnas
muhteşem santa esmeralda parçasıdır..

na na na na ...
you’re my everything
the sun that shines above you makes the blue bird sing
the stars that twinkle way up in the sky

tell me i’m in love, when i kiss your lips
i feel the rolling thunder to my finger tips
and all the while my head in a spin
deep with in i’m in love

you’re my everything and nothing
really matters but the love you bring
you’re my everything
to see you in the morning with those big brown eyes
you’re my everything
forever and the day
i need you close to me

you are my everything
you’re my everything
you never have to worry never fear
for i am near when i hold you tight
there’s nothing that can harm you in the lonely night
i’ll come to you and keep you safe and warm
yes, so strong my love

you’re my everything
i live upon the land and see the sky above
i’ll swim within oceans sweet and warm
there’s no storm my love
(repeat)
1 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol