içkinin rengi, görme; diliyle tat alma; burunla koklama; eliyle dokunma,ve çın sesiyle işitme.içki bütün duyguları tatmin eder anlamını taşır.
ayrıca antik çağlarda bir insanın düşmanını yemeğe davet edip,ona zehirli içki sunması doğal sayılıyordu. ev sahibi içkinin zehirsiz olduğunu kanıtlamak için kendi içkisini havaya kaldırır ve misafirin içkisinden bir yudumun kendi kadehine dökülmesini isterdi. sonra aynı anda içkilerini içerlerdi. misafir böyle durumda ev sahibine güvenini göstermek için kadehini ev sahibinin yukarı kaldırdığı kadehe hafifçe vurur, çın sesiyle içkiyi denemeye gerek olmadığını gösterirdi.
ilk iş gününde ayakları yere basmayan ilaç mümessilinin gerçekleştirmiş olduğu eylem olup ilaç pazarlama dünyasına damgasını vurmuş olaydır.
efendim olay şöyle cereyan ediyor. benim arkadaş işe alınıyor, eğitim falan derken, ilk iş gününde arabasını veriyor bölge müdürü eline. "hadi kolay gelsin arkadaşlar, ama en az 6 ay benim yanıma kaza yaptık diye gelmeyin" diyor. sonra bizimki birkaç eczane geziyor kendini tanıtıyor falan derken öğle arasına yakın ofisin yolunu tutuyor. bu arada ofisin altında köşe başında da büyük bir eczane olduğunu belirtmek isterim.
ilk iş günü olduğu için bizimki unutuyor ofisi ve yerini tam olarak öğrenmek için ofisin penceresinden o anda dışarı bakan arkadaşını arıyor. ya bizim ofis nerdeydi diye sorarken, aradığı arkadaşı görüyor kendisini ve hemen sağa dönmesini söylüyor. tugay komutanından emir almış asker edasıyla bizimki yay gibi sağa kıvrılıyor ofisin oto parkına girmek için. lakin kendini ofisin altındaki eczanede buluyor. ilk gün ve eczaneye arabayla giriyorsunuz düşünün artık.
bölge müdürünü arıyor hemen:
+ müdürüm ben eczaneye girdim.
- iyi etmişsin ismail.
+ ama bir sorun var.
- ne oldu? sorun ne?
+ girdim de tek girmedim.
- nasıl yani? neyle girdin ismail.
+ arabayla...
- bravo, tebrikler. tarihe geçtin..
+....
efendim olay şöyle cereyan ediyor. benim arkadaş işe alınıyor, eğitim falan derken, ilk iş gününde arabasını veriyor bölge müdürü eline. "hadi kolay gelsin arkadaşlar, ama en az 6 ay benim yanıma kaza yaptık diye gelmeyin" diyor. sonra bizimki birkaç eczane geziyor kendini tanıtıyor falan derken öğle arasına yakın ofisin yolunu tutuyor. bu arada ofisin altında köşe başında da büyük bir eczane olduğunu belirtmek isterim.
ilk iş günü olduğu için bizimki unutuyor ofisi ve yerini tam olarak öğrenmek için ofisin penceresinden o anda dışarı bakan arkadaşını arıyor. ya bizim ofis nerdeydi diye sorarken, aradığı arkadaşı görüyor kendisini ve hemen sağa dönmesini söylüyor. tugay komutanından emir almış asker edasıyla bizimki yay gibi sağa kıvrılıyor ofisin oto parkına girmek için. lakin kendini ofisin altındaki eczanede buluyor. ilk gün ve eczaneye arabayla giriyorsunuz düşünün artık.
bölge müdürünü arıyor hemen:
+ müdürüm ben eczaneye girdim.
- iyi etmişsin ismail.
+ ama bir sorun var.
- ne oldu? sorun ne?
+ girdim de tek girmedim.
- nasıl yani? neyle girdin ismail.
+ arabayla...
- bravo, tebrikler. tarihe geçtin..
+....
hani müzik listeni oluşturursun sonra işine gücüne dalarsın.sonra biraz mola verirsin kahveni kupana doldurursun tekrardan.şöyle arkana doğru yaslanıp ellerini havaya kaldırırsın genleşirsin bir güzel.suratına işi yarılamış olmanın haklı salak gülümsemesi oturur..çalan şarkıları dinlemezsin duyarsın sadece kulağına geldiğini bile fark etmezsin o anda..sonra yavaştan tekrar çalışmana yoğunlaşırken birden nasıl duru nasıl samimi bir ses kulaklarının kapılarını çalmaya bile gerek duymadan süzülüverir içeriye "gece avutmuyor; gönlüm unutmuyor dokunduğum hiçbir ten senin gibi kokmuyor..." birden irkilirsin ve mola verip artık şarkının içindeki o güzel vadiye bırakırsın kendini..alır sarıp sarmalar seni..sıcacıktır ama daha sonra yavaş yavaş rüzgar çıkar hafiften bir gök gürültüsü duyarsın ve tek tük yağmur damlaları düşer burnunun ucuna derken dudaklarına; alır dilinle yalarsın o yağmur tanesini tuzluymuş be hafif dersin..öyle güzel öyle anlatılası bir şarkıdır işte..
annemin televizyon izlerken sarf ettigi ve beni koparan cümlesidir. cuk diye oturmuştur duruma.
+adamlara bak ya.sınıf başkanı seçer gibi cumhurbaşkanı seçtiler.
+adamlara bak ya.sınıf başkanı seçer gibi cumhurbaşkanı seçtiler.
en sıradan filmi bile izleme hissi uyandıran inanılmaz ses ve telafuza sahip kişi.hep bu adam kimdir?nasıl bir şeydir? diye düşünmüşümdür.o seslendirmeleri yaparken stüdyoda yanında durup izlemek isterdim şahsen.
-eğer "regülatör" dendiğinde akliniza elektrikli ev aletlerinin disinda bir yer ismi geliyorsa,
-"kanal kokusu" nedir biliyorsanız.
-barajyolu 5,5 ve 6,5 durak kavramlari size bir şey ifade ediyorsa,
-"kirve", "teker", "kıyma" gibi kavramlari kullaniyorsanız,
-"şırdan" kelimesi size bir seyler hatirlatıyorsa,
-"bici bici","mumbar", "lagos" nedir, biliyorsanız,
-konuşurken arada bir diliniz istemeseniz de "geliyür" "gidiyür" "gelek"
"yapak" "edek" şeklinde sürçebiliyorsa,
-gördüğünüz her camii sabancı camii ile kıyaslıyorsanız,
-kavşakta kırmızı ışık altında beklemek ve karakış nedir bilmiyorsanız,
-kar görmek için pozantı ya yada çamlıyaylaya gittiyseniz, (t-shirtle)
-zurna duyduğunuzda içiniz ciz edip kalkip oynayasiniz geliyorsa
-"bici - bici" nin aslında çocuklara söylenen banyo kelimesi olmadığını çok
da lezzetli olduğunu düşünüyorsanız,
-sıcaktan bayılıyorsanız
-çoban dededen manzaraya baktıysanız,
-baraj gölünde yüzer evlere girdiyseniz,
-her yıl ağustos sonunda sevgi adasına arabayla gidiyorsanız
-hiçbir zaman bir yere geç kalma korkusu yaşamadıysanız
-insanlar size bir dövecek gibi bakıyorsa
-hayatınızın önemli bir bölümü itimat minibüslerinde geçtiyse
-nisan-ekim ayları arasında hafta sonlarnı arsuz,karataş,çamlıyayla,tekir,erdemli, mezitli, kız kalesinde geçiriyorsanız,
-çocukken çakmak caddesinde kaybolduysanız
-babanız "biz çocukken külotla kanala girerdik" hikayeleri anlatıyorsa
-bir kere bile tatlıcı fehmi önünde buluşup sinemaya gittiyseniz
-adnan menderes caddesine "sahil yolu" diyorsanız
-gazipaşa ve ziyapaşa size tarih kitaplarını hatırlatmıyorsa
-otobüste size biletini veren kişi karşılığında para almamakta israr ediyorsa
-yolda biriyle çarpışınca kendi hatanız olmasına rağmen reflex olarak kafayı
çakıyorsaniz
-"kıyma" denince aklınıza adana kebap geliyorsa
-ortaokula giden oğlunuzun okul arkadaşını dövmesi sizi rahatsız etmiyorsa
-"ikiyi kapat" "devam et" deyimleri sizin için bir anlam ifade ediyorsa
-evinize enfazla 100 m. uzaklıkta bir yonca market varsa
-başka bir şehire gittiğinizde o şehirde yaşayanlara acıyorsanız
-uzakta iken "ahh şimdi adanada olsak" diyorsanız.
mutlaka adanalısınızdır...
-"kanal kokusu" nedir biliyorsanız.
-barajyolu 5,5 ve 6,5 durak kavramlari size bir şey ifade ediyorsa,
-"kirve", "teker", "kıyma" gibi kavramlari kullaniyorsanız,
-"şırdan" kelimesi size bir seyler hatirlatıyorsa,
-"bici bici","mumbar", "lagos" nedir, biliyorsanız,
-konuşurken arada bir diliniz istemeseniz de "geliyür" "gidiyür" "gelek"
"yapak" "edek" şeklinde sürçebiliyorsa,
-gördüğünüz her camii sabancı camii ile kıyaslıyorsanız,
-kavşakta kırmızı ışık altında beklemek ve karakış nedir bilmiyorsanız,
-kar görmek için pozantı ya yada çamlıyaylaya gittiyseniz, (t-shirtle)
-zurna duyduğunuzda içiniz ciz edip kalkip oynayasiniz geliyorsa
-"bici - bici" nin aslında çocuklara söylenen banyo kelimesi olmadığını çok
da lezzetli olduğunu düşünüyorsanız,
-sıcaktan bayılıyorsanız
-çoban dededen manzaraya baktıysanız,
-baraj gölünde yüzer evlere girdiyseniz,
-her yıl ağustos sonunda sevgi adasına arabayla gidiyorsanız
-hiçbir zaman bir yere geç kalma korkusu yaşamadıysanız
-insanlar size bir dövecek gibi bakıyorsa
-hayatınızın önemli bir bölümü itimat minibüslerinde geçtiyse
-nisan-ekim ayları arasında hafta sonlarnı arsuz,karataş,çamlıyayla,tekir,erdemli, mezitli, kız kalesinde geçiriyorsanız,
-çocukken çakmak caddesinde kaybolduysanız
-babanız "biz çocukken külotla kanala girerdik" hikayeleri anlatıyorsa
-bir kere bile tatlıcı fehmi önünde buluşup sinemaya gittiyseniz
-adnan menderes caddesine "sahil yolu" diyorsanız
-gazipaşa ve ziyapaşa size tarih kitaplarını hatırlatmıyorsa
-otobüste size biletini veren kişi karşılığında para almamakta israr ediyorsa
-yolda biriyle çarpışınca kendi hatanız olmasına rağmen reflex olarak kafayı
çakıyorsaniz
-"kıyma" denince aklınıza adana kebap geliyorsa
-ortaokula giden oğlunuzun okul arkadaşını dövmesi sizi rahatsız etmiyorsa
-"ikiyi kapat" "devam et" deyimleri sizin için bir anlam ifade ediyorsa
-evinize enfazla 100 m. uzaklıkta bir yonca market varsa
-başka bir şehire gittiğinizde o şehirde yaşayanlara acıyorsanız
-uzakta iken "ahh şimdi adanada olsak" diyorsanız.
mutlaka adanalısınızdır...
müjde müjde size parizyenden müjde size zarif saglam esnek çorap güzel çorap diye başlayan reklamlarıyla kafamızı ütüleyen 80lerin çorap markası.
biri için yorulmak veya masrafa girmek.
+tamam yarın ben seni atarım havaalanına sabah.
-yok abi hiç zahmet etme ben taksiyle giderim.
+peki.
-yuhh be!yarın al beni evden sabah.
+salak.
+tamam yarın ben seni atarım havaalanına sabah.
-yok abi hiç zahmet etme ben taksiyle giderim.
+peki.
-yuhh be!yarın al beni evden sabah.
+salak.
üniversitede drama dersinde bir dönemimi yiyen kitabı to the lighthouse ile hayatımı karartan kişidir..ders çıkışında arkadaşa nereye gidiyorsun? diye sordugumda cevap olarak "to the lighthouse" cevabını alıp orda yıgıldıgım durumu yaşatan feminist yazar.
passenger name record. yolcu isim kayıtı.genellikle rezervasyon yapıldıgında bilet alırken kayıttaki görevli miyavlayan kızın size pi en ar numaranızı alabilir miyiiiiim? sorusunu yöneltir.e o ne dediginizde?offf bu türkler yok mu bakışı atar ve rezervasyon kodunuz beyefendi der.haa öyle desenize karşılıgı verip çıldırtabilirsiniz.
10 yıl hiç yağmur yağmazsa su sıkıntısı çekmeyecek şehir adanadır.bütün barajların suyu azalırken sadece seyhan baraj gölünde su oranı %12 artmıştır.e bu durum da şöyle açıklanabilir.allah adanalıları seviyor onca küfre rağmen.
kaleci yaşarın insanı güldüren anılarıdır.
wembleydeki 5-0lik maç bır de 5 gol yedigim bir ıngiltere maçi daha var.abdülkerim,linekeri, rasit çetiner de hoddlei tutuyor.bir korner sirasinda, abdülkerim ceza sahasinda resmen linekeri gördünüz mü beyler? diye sordu. rasit de, az önce buralardaydi yanitini verdi.maç mi, makara mi belli degildi. tabii 8 gollük maçtan sonra bu 5lik karsilasma ciddiye alinmadi. ama bizim bu maça bir gidisimiz var, inanilmaz.abdülkerim wembleydeki ilk idmana giderken bir kaç futbolcu ile birlikte yaris yaptilar. wembleye ayak basan ilk biz olalim dediler..abdülkerim sanki
neil armstrong gibiydi.. aya ilk ben ayak basacagimdiyordu.
wembleydeki 5-0lik maç bır de 5 gol yedigim bir ıngiltere maçi daha var.abdülkerim,linekeri, rasit çetiner de hoddlei tutuyor.bir korner sirasinda, abdülkerim ceza sahasinda resmen linekeri gördünüz mü beyler? diye sordu. rasit de, az önce buralardaydi yanitini verdi.maç mi, makara mi belli degildi. tabii 8 gollük maçtan sonra bu 5lik karsilasma ciddiye alinmadi. ama bizim bu maça bir gidisimiz var, inanilmaz.abdülkerim wembleydeki ilk idmana giderken bir kaç futbolcu ile birlikte yaris yaptilar. wembleye ayak basan ilk biz olalim dediler..abdülkerim sanki
neil armstrong gibiydi.. aya ilk ben ayak basacagimdiyordu.
genelde mutsuz olan insan evladının bazı zaman veya anlarda kısa süreli mutlu olması sebebiyle içine girdiği eylem türüdür.
counter strike oyununda mermi almak için kullanılan iki harf ve bu işlem esnasındaki kombinasyon.
+ beyler mermi nasıl alıyoruz?
- hocam öç öç öç öç yapıyorsunuz.
+ hmm sagolun. ee ama olmuyor.
- hocam ilk başladıgınız yere gideceksiniz her yerde mermi dolduramazsınız.
+ olum nasıl iş bu ya? ben gidiyorum o zaman oraya.baaak kim vurdu len beni?
- pardon hocam siz miydiniz?
+ bendim ben!! yarın sınıfta da ben olacağım.
+ beyler mermi nasıl alıyoruz?
- hocam öç öç öç öç yapıyorsunuz.
+ hmm sagolun. ee ama olmuyor.
- hocam ilk başladıgınız yere gideceksiniz her yerde mermi dolduramazsınız.
+ olum nasıl iş bu ya? ben gidiyorum o zaman oraya.baaak kim vurdu len beni?
- pardon hocam siz miydiniz?
+ bendim ben!! yarın sınıfta da ben olacağım.
hasılattan daha fazla ikramiye dağıtıldığı maçlardır.
bu konuda rekor ise başta milan-liverpool arasında oynanan şampiyonlar ligi finali olmak üzere geçen sezon oynanan beşiktaş-galatasaray ve ukrayna-türkiye maçlarında kırılmış.
bu konuda rekor ise başta milan-liverpool arasında oynanan şampiyonlar ligi finali olmak üzere geçen sezon oynanan beşiktaş-galatasaray ve ukrayna-türkiye maçlarında kırılmış.
hem spiker hem de konuk açısından en zor anların yaşanmasına neden olan hatta bazı durumlarda yayınının içine eden insanlardır.olayla alakalı alakasız müdahil olma istekleri vardır.kimi telefonla arkadaşını arar el sallar ama orda avrupa birligi ekonomisi hakkında konuşulmaktadır.maç çıkışlarında çok fazla raslanır bu tiplere.
dünya kupası sırasında çok ilginç görüntüler yaşanmıştır.
+evet ankara şuan burda gurbetçi vatandaşlarımız var ve arkamda gördügünüz gibi dünyanın her yerinden gelen türkler bugün milli takımımızı desteklemek için burda.evet sayın ömer üründül nasıl bir maç olur?
-işte şöle böle böle falan fistan..
= annneee selamm..alii hooaapp burdayık lan,he he görüyon mu?
+türk futbol severler gerçekten gördügünüz gibi çok coşkulu..kameralarımız yeniden ankarada.
dünya kupası sırasında çok ilginç görüntüler yaşanmıştır.
+evet ankara şuan burda gurbetçi vatandaşlarımız var ve arkamda gördügünüz gibi dünyanın her yerinden gelen türkler bugün milli takımımızı desteklemek için burda.evet sayın ömer üründül nasıl bir maç olur?
-işte şöle böle böle falan fistan..
= annneee selamm..alii hooaapp burdayık lan,he he görüyon mu?
+türk futbol severler gerçekten gördügünüz gibi çok coşkulu..kameralarımız yeniden ankarada.
özellikle yönetim kadrosu takdire şayan olan, herkesin fikirlerini özgürce paylaştığı, karşılıklı saygının üst seviyede olduğu interaktif sözlüklerden birisidir.
"sineklerden intikamınızı alın, detan sinek kıran" mottosuna sahip sinek kovar ilaç.
reha erusun romadan bildirmeleri bittikten sonra duyulması muhtemel cümledir. yasemin çongar da reha erusun amerikadaki muadilidir. durmadan amerikada ne olmuş hatta bazen ne olmamış onu bile bildirir.
+ evet yasemin çongar washingtondan bildiriyor.
- efendim buyrun.
+ asıl siz buyrun yasemin hanım.haberler sizde.
- ya siz aradınız sayın birand.
+ hıııımmmm. yani yeşillik olsun diye. amerikadır mutlaka bir şeyler olmuştur mantığıyla size bir bağlanalım dedik. fena mı ettik canım şimdi?
- e değişik olmuş sayın birand. farklı bir habercilik anlayışı benimsemişsiniz bu aralar.
+ evet yasemin çongar washingtondan bildiriyor.
- efendim buyrun.
+ asıl siz buyrun yasemin hanım.haberler sizde.
- ya siz aradınız sayın birand.
+ hıııımmmm. yani yeşillik olsun diye. amerikadır mutlaka bir şeyler olmuştur mantığıyla size bir bağlanalım dedik. fena mı ettik canım şimdi?
- e değişik olmuş sayın birand. farklı bir habercilik anlayışı benimsemişsiniz bu aralar.
kanal d ana haberde "fenerbahçenin sarı lacivert başkentin ve anakaranın bembeyazlı senfonisini mehmet okurun mavi beyaz boruyla döneceğiz" cümlesini kuran muhteşem insan büyük sunucudur.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?