greyfurt

"ev alma komşu al" özlü sözünün; "ev kiralama ev sahibi kirala" mantıksal çıkarımına denk gelen problemdir.

eskiden maç kaybettiklerinde saddam’ın oğlu uday hüseyin tarafından falakaya yatırılan milli takımdır.

harcanan o kadar paraya, o kadar seferberliğe ve o kadar motivasyona rağmen kayda değer bir başarı elde edemeyen milli takımın tam da şu günlerde elde ettiği şaşırtıcı başarı; ülkedeki isyanları bir türlü kontrol altına alamayan güçlerin, gündem dağıtmak ve halkı uyuşturmak için en son denedikleri afyon hissi uyandırmaktadır.

bütün bu şüpheli durumlara ve garip tesadüflere rağmen kendilerini desteklemekte ve kazandıkları başarılardan bizde mutlu olmaktayız.

kola bağımlılığının evrelerinden biridir. hatta "eve colaturka baglatmak" gibi bir şeydir. (ulan bağlat bağlat bitmiyo. su geldi dediler, bağlattık. elenktirink dediler, bağlattık. kablo tivi dediler, bağlattık. eydiesel dediler, e onuda bağlattık. doğalgaz dediler, onu bile bağlattık. şimdide kolaturka mı ne çıkmış işte. bağlat bağlat ne zaman bitcek lan bu. biktik kuyruktan, yol calismasindan. bağlatmıyom arkadaş. uyduyla içicem ben kolayı. oh be)

zarar eden firmadir.
bingöl’de, 104 köyden, 6 bin kişiyi taşımış ve bu iş için 15 bin ytl masraf yapmışlardır.
22 temmuz 2007 genel seçimleri’nde ise chp bingöl’de 4672 oy alırken, akp bingöl’de türkiye rekoru kırarak %71 oy almıştır.

ara not:ne kadar ilginçtir ki; kitleleri anlamları çarpıtılmış terimlerle sürekli bölmeye çalışan sayın baykal, şu anda bütün türkiye’yi ortak bir söylem altında birleştirmeyi başarmıştır. her ne kadar farkında olmadan yaptığı, "ay sahiden benmi yaptım?" tadındaki bu birleştirici kanaat şudur; baykal gitmelidir. toplumun bütün kesimleri onun suratını bile görmekten bikmistır. solu güçlü olmayan bir türkiye’nin güçlü olamayacağını bilen çoğunluk baykala kırmızı kart göstermiştir. evet, rodos’a kadar yüzmesini beklemek haksızlıktır ama istifasını artık vermelidir.

chp seyahatin gidişatı kötü gözükmektedir. zamanında otogardaki bütün yolcuları kendi müşterileri gibi göstermeye çalışan yöneticilere 22 temmuz da halk nanik yapmıştır.

bu kadar atip tuttuktan sonra dilerseniz tanidik bir sese kulak verelim; chp’nin bingöl 1. sıra adayı sayın mustafa kurban’a:
"104 köyde vatandaşların oy kullanmasını sağlamak için onlara araç ayarladık, taşıma yaptık. ortalama 6 bin kişiyi taşıdık ve 15 bin ytl harcadık. buna karşın aldığımız oy 4 bin 672. yani taşıdıklarımız bile akp’ye verdi"
"cumhurbaşkanlığı seçiminde bütün fatura deniz bey’e çıkartıldı. biz deniz bey’i savunmaktan propaganda yapamadık. baykal’ın posterini astık aynı gece yırtıldı. yanına astığımız benim posterime dokunan olmadı. tayyip erdoğan’ın metrelerce uzunluğundaki posteri açıldı. ben ise deniz baykal’ın tepki almaması için ufak el posterleri dağıtabildim."

sonuç olarak chp seyahat zor günler yaşamaktadır. "çaylar şirketten" yaklaşımları bile müşteri kitlesini azaltmaya engel olamamıştır. yönetici değişmeli ve ülkemizdeki dağınık sol kendini yenilemelidir. (eğer zorunlu bir erken seçim olursa, beyefendi sezer başkanlığındaki dsp, malum baykal’ın önderliğindeki chp’yi meclis dışı bırakır ama tabiki zorunlu bir erken seçimden daha da güçlü çıkacağına inandığım akp’nin oylarını arttırmasına izin veremeyecek durumdaki mhp, büyük ihtimalle uzlaşacaktir. yani cumhurbaşkanı ni bu meclis sececek gibi görünmektedir. hayırlısı neyse o olsun)

son not: son seçimlere %85 katılım sağlanmıştır. (kendisini seçen sanki %60 değilmiş gibi "halkın tasarrufuna ipotek konulamaz" maymunluğu yapan kitlelere önemle duyurulur)

pastadan fırlayan canavarların insanları korkutmadığı, özel efeklerin zorunlu kalınmadıkça kullanılmadığı(kullanıldığında ise minimal düzeyde tutulduğu), korku severler için doyurucu bir filmdir.
"aha şimdi kapıdan canafar çıkacak" şeklindeki beklentileri boşa çıkartarak atmosferi sabırla beyninize işler. "seven"daki boğucu, bunaltıcı atmosfer bu filmde de söz konusudur. içiniz sıkılır, korku filmine gitmiş olmanın verdiği savunma refleksleriniz gerilerken, kendinizi hikayenin içinde bulursunuz.
günümüz popüler sinema eğilimlerine nanik yapan yapıttır.
not: others in yani sira, dogville(2003) gibi, popüler sinemacıları yerden yere vuran filmlere olan desteğinden dolayı nicole kidman’i takdir etmek gerek.

sorun:
uyandırılmayı talep edip, uyanmayan bünye
çözüm:
suyun kaldırma kuvveti
temel gereksinimler:
1-bir bardak (bardak işte)
2-su (en azından zorunlu kalınınca içilebilecek kadar temiz olmalı)
3-hızlı bacak kasları (odanın dışına ulaşabilmek için)
4-güçlü kol kasları (uyku sahibi sakinleşene kadar kapı kolunu tutabilmek için)
5-ikna kabiliyeti ("olm bak iyiliğin için yaptık, valla" diyebilecek ve inandırabilecek kadar)

(bkz: alkollu entry girmek)

belediyenin teknik işler departmanından emekli haşim amcanın yapması durumunda daha çok tepki çekecek harekettir.
-bu haşim amcanın balkonuysa o çamaşır kimindir?
-bu haşim amcanın balkonu değilse haşim amca nereye gitmiştir?
-bu haşim amcanın balkonu değilse yerine gelen kimdir?
toptan yanıt: zikicem şimdi haşim amcanıda senide

bu tip korku anlarında evin ulaşılması en güç, bulunması imkansıza yakın yerine saklanırlar. eğer bide eşya taşınması/yer değiştirilmesi söz konusuysa insana cinnet geçirtirler. gene gidip en gıcık ve tehlikeli yeri bulmasından şüphe edilmediğinden bütün faaliyetler durur. içinde bulunulan sinir hali sese yansıtılmamaya çalışılarak pisiye ismiyle hitap edilir. buzdolabının kapısı açıp, kapanarak çağırılır. yemek tası yere falan vurulur. şevkatle çağırılır. öfkeyle bağırılır. bıkkınlıkla seslenilir. en sonunda "yuh artık be birader" denecek bir yerde uyurken bulunur.(evet bu kadarda yüzsüz ve keyif düşkünüdürler)
geçici bir kızgınlıkla hemen poposu çimdiklenir. sonra sevilir, sevgi maymunu yapılır. sepetine konur.

hayıra vesile olmasını, merkez sağın birleşmesini ve nitelikli muhalefet yapabilecek kadroların yolunu açmasını temenni ettiğim gelişmedir. (aynı şeyi sol içinde dilerim ama sanırım bunu başka bir başlıkta incelemek gerek)

22 temmuz 2007 turkiye genel seçimlerin de tunceli’den bağımsız aday olmuş ve seçilerek meclise girmeye hak kazanmıştır. (%17,48 ile birinci olarak, kesin olmayan rakamlarla)
vatana millete hayırlı işler yapmasını ve çiçekleri de susuz bırakmamasını dilerim.

ülkemize hayırlı olmasını temenni ettiğim seçimlerdir. halk reel politikalar üretmek yerine, sadece kriz üreten zihniyetin eline verip yollamıştır.

çok şirin, kepaze bir yaratık olmasına rağmen timsahlardan daha çok insan öldüren hayvandır.

olaya yeni başlayanlar için başucu albümüdür.

bilgi sozluk ahalisininde dahil olduğu 21 temmuz 2007 makina programı sırasında 1-2 saniyeliğine maketinin gösterildiği mekandır. kameraya diplenmiş şekilde ekrana yansımasıyla "lan nooluyoruz?" dedirtmiştir. (ulan benmi çok dikkatliyim? yoksa yalovalı olduğum için ve hatta aynı maketi annemin alıp eve getirmesinin bir hafıza tepkisi mi söz konusu ?)

aslen sun tzu kokan başlıktır. bilindiği gibi ilk minibüsler çinde icat edilmiş olup, beygir gücü ile çalışan ahşap araçlardır.

-fenerbahçe gene talihsiz şekilde avrupa kupalarına veda etti.
-fındık fiyatları üreticiyi tatmin etmedi.
-laiklik tehdit altındamı ?

programın kapanış müziği çalarken, independence’in vesikalık foto çektirirmiş gibi ekranda görünmesi ile beni koltuğumdan fırlatan zirvedir.(bi an bana hücum edicek sandım).
not: bu arada yayını kaydeden arkadaşların ellerine sağlık. dvd’yi bizde isteriz. hiç yoktan independence’in vesikalık fotosunu koyun nete...bu bile yeter.(ulusal kanaldaki jedi bakışı)

"yayinda olsa ne güzel olacak" kişidir.
"yatmadan playlist’imiz dışında bişiler dinlerdik" temennisi yaşatır.

"mazot 1 megabit olacak"