prof. dr. toktamış ateş’in, 25 eylül 2007 bugün gazetesindeki köse yazisindan alintidir:
"ve sonunda, ihsan doğramacı’nın pırıltılı zekası, (kendince) bir çözüm yolu buldu. 10 mayıs 1984 tarih ve 35.527 sayıyla yayınlanan yök çoğunluk kararına göre; başörtüsü kullanmanın, etkin bir biçimde engellenmesi gereği üzerinde duruluyor, "ancak, modern bir şekilde ’türban’ kullanılabileceği görüşü..." dile getiriliyordu.
türban; kalın kumaş ya da ince deriden yapılan ve kenarları büzgülü, bir tür "şapka" dır. fakat bir gün sonra başörtünün adı türban oluverdi... başörtüsünün, değişik bağlanma biçimleri vardır. fakat nasıl bağlanırsa bağlansın, bunun adı başörtüsüdür. "türban", sayın doğramacı ve yök’ün, 10 mayıs 1984 tarihinde uydurdukları bir yalandan başka bir şey değildir"
not: türbanı asıl kimlerin siyasileştirdiğini bilmeyen, her fırsatta türban ile baş örtüsü arasındaki farkları sıralamaya azmetmiş, bazı kişilerin bilgisine sunulur.
"ve sonunda, ihsan doğramacı’nın pırıltılı zekası, (kendince) bir çözüm yolu buldu. 10 mayıs 1984 tarih ve 35.527 sayıyla yayınlanan yök çoğunluk kararına göre; başörtüsü kullanmanın, etkin bir biçimde engellenmesi gereği üzerinde duruluyor, "ancak, modern bir şekilde ’türban’ kullanılabileceği görüşü..." dile getiriliyordu.
türban; kalın kumaş ya da ince deriden yapılan ve kenarları büzgülü, bir tür "şapka" dır. fakat bir gün sonra başörtünün adı türban oluverdi... başörtüsünün, değişik bağlanma biçimleri vardır. fakat nasıl bağlanırsa bağlansın, bunun adı başörtüsüdür. "türban", sayın doğramacı ve yök’ün, 10 mayıs 1984 tarihinde uydurdukları bir yalandan başka bir şey değildir"
not: türbanı asıl kimlerin siyasileştirdiğini bilmeyen, her fırsatta türban ile baş örtüsü arasındaki farkları sıralamaya azmetmiş, bazı kişilerin bilgisine sunulur.
(#395271)’de "ulan adam gibi entrylere oy vermezsiniz ki zaten.."
dedikten sonra;
(#676118)’de de "hayvan gibi puan yapan yazarlarının bu istatistikte hiç entrysi olmaması kafa karıştırıyor mesela"
diyebilmiş yazardir.
not: demekki neymiş; bazen adam gibi olmayan entry’lerde "gecmisten bugune en begenilen entryleri" listesine girebiliyormuş.
dedikten sonra;
(#676118)’de de "hayvan gibi puan yapan yazarlarının bu istatistikte hiç entrysi olmaması kafa karıştırıyor mesela"
diyebilmiş yazardir.
not: demekki neymiş; bazen adam gibi olmayan entry’lerde "gecmisten bugune en begenilen entryleri" listesine girebiliyormuş.
ilk olarak 1966’da üretim ve satışına başlanmıştır.
soyadı kanunundan sonra topuz soyadını almistir.
(bkz: fatma aliye hanım)
(bkz: her şey kontrol altinda)
(genelde her şeyin kontrol altında olmadığı zamanlarda söylenir. (bkz: cernobil faciasi))
(genelde her şeyin kontrol altında olmadığı zamanlarda söylenir. (bkz: cernobil faciasi))
santralin yalak genel müdürü aksaklığı geç haber vererek faciaya zemin hazırlamıştır.
onlarca helikopter pilotu, yüzlerce asker öleceklerini yada agir hastalıklar geçireceklerini (kanser vb.) bilerek saatlerce havadan bir takım maddeler dökmüş, bir sürü itfaiye eri santralin çevresinde çalışmak zorunda kalmıştır. çalışamayacak kadar radyasyona maruz kalmış görevlilerin yerlerine yenilerinin getirilmesi ayrı bir dramdır.
gerçek bir insanlık dramı yaşanmıştır. moron yöneticiler yüzünden on binlerce insan göçebe olmuş, binlercesi direk, yüzbinlercesi dolaylı yollardan ölmüştür.
kahraman rus pilotlarının ve askerlerinin kendilerini feda etmesi (kahraman madenciler kendilerini bilmeden feda etmişlerdir. gaz maskesi olmadan reaktörün altındaki su tanklarına ulaşabilmek için saatlerce çalıştırılmışlardır)sonucu kriz sadece 4. reaktörün patlamasıyla atlatılmıştır.
(4.reaktör’ün bir deney sırasında patlamasıyla kriz başlamış)
not: krizin ilk anlarında yardım istemeyen yalak genel müdür ve saz arkadaşlarıyla, uluslararasi yardımı reddeden yalama devlet adamlarına buradan selam ederim.
onlarca helikopter pilotu, yüzlerce asker öleceklerini yada agir hastalıklar geçireceklerini (kanser vb.) bilerek saatlerce havadan bir takım maddeler dökmüş, bir sürü itfaiye eri santralin çevresinde çalışmak zorunda kalmıştır. çalışamayacak kadar radyasyona maruz kalmış görevlilerin yerlerine yenilerinin getirilmesi ayrı bir dramdır.
gerçek bir insanlık dramı yaşanmıştır. moron yöneticiler yüzünden on binlerce insan göçebe olmuş, binlercesi direk, yüzbinlercesi dolaylı yollardan ölmüştür.
kahraman rus pilotlarının ve askerlerinin kendilerini feda etmesi (kahraman madenciler kendilerini bilmeden feda etmişlerdir. gaz maskesi olmadan reaktörün altındaki su tanklarına ulaşabilmek için saatlerce çalıştırılmışlardır)sonucu kriz sadece 4. reaktörün patlamasıyla atlatılmıştır.
(4.reaktör’ün bir deney sırasında patlamasıyla kriz başlamış)
not: krizin ilk anlarında yardım istemeyen yalak genel müdür ve saz arkadaşlarıyla, uluslararasi yardımı reddeden yalama devlet adamlarına buradan selam ederim.
metin akpinarın rol aldığı bir kaberede telaffuz ettiği cümledir. öz olarak "biz kendi işimize bakarız", "etliye sütlüye karışmayız" anlamına gelir.
#102074
anirarak gülmeme sebebiyet vermiştir. sosyolojik cikarimlari oldugu gibi sümüklü mendillerin akibetiyle ilgili önemli tesbitleri barindirir. ergenliğe hamle yapan cocuklarimiza ders niteliğinde okutulmalidir.
anirarak gülmeme sebebiyet vermiştir. sosyolojik cikarimlari oldugu gibi sümüklü mendillerin akibetiyle ilgili önemli tesbitleri barindirir. ergenliğe hamle yapan cocuklarimiza ders niteliğinde okutulmalidir.
güldürürken anırtmış bilgictir. (#102074)
kendisine sonraki hayatinda "mutluluk maymunu hirkalari" dileriz.
kendisine sonraki hayatinda "mutluluk maymunu hirkalari" dileriz.
bence "sorun kimin ögrettiğinden" cok; "kimin engel olmadigi"dir.
ben küçükken her firsatta, saatler süren bir sabirla yuvadan çikan bütün karincalari öldürürdüm. bu benim için çok çok önemli bir vazifeydi. yuvalarina su döker, sote bir yerdeyse işer, hatta kibrit bulup (o zamanin ve o bölgenin koşullarinda kibrit bulmak çok çok büyük zahmet isteyen bir işti) yuvayi yanan kagit parcalariyla boğardim. ugraşdan biktigim zaman yuvayı yıkar, kumla doldurur ve gücümüzün yettiği en büyük taşı yuvanın üstüne taşıttırırdım. sonra bir gün bir abim gelip bana ve arkadaşlarıma (emrimdeki yaşıtlarıma-bööö) bunun yanlış oldugunu ve neden yanlıs oldugunu anlatti. o günden sonra yapmadım.
aradan 25 sene gecti. ben şimdi yürürken bir karinca dizisi görünce üstlerine basmamaya calişirim ve yanimdakileride her kim olursa olsun utanmadan uyaririm.
babamda yükseklere çıkıp kartal (bence şahin falan gibi yırtıcı bir kuş demek istiyor ama ben size onun aynen anlattığı gibi aktarıyorum) yumurtalarını kırarmış. bunu bana "anamız demidiki hiç bişey" diye anlatırken gözleri doldu.(düşün aradan 40-50 yıl geçmiş adam hala çok üzülüyor)
işte kilit nokta budur. çocuklar bizim değer yargılarımıza sahip değillerdir. çocuklar bu yüzden cocuktur. onlara dogru şekilde yaklaşıp, doğru şekilde anlatıldığında öğrenirler ve yapmazlar.
hatta dogru ve etkin sekilde kazandirilan bu tip davranislari hayat felsefesi olarak benimserler. denenmelidir. bikmadan denenmelidir. basarilamadiginda bir uzmandan yardim alinmalidir.
edit: bu ayar olmayan bir entry’dir. sigarakahvecikolata’yi tenzih ederim.
ben küçükken her firsatta, saatler süren bir sabirla yuvadan çikan bütün karincalari öldürürdüm. bu benim için çok çok önemli bir vazifeydi. yuvalarina su döker, sote bir yerdeyse işer, hatta kibrit bulup (o zamanin ve o bölgenin koşullarinda kibrit bulmak çok çok büyük zahmet isteyen bir işti) yuvayi yanan kagit parcalariyla boğardim. ugraşdan biktigim zaman yuvayı yıkar, kumla doldurur ve gücümüzün yettiği en büyük taşı yuvanın üstüne taşıttırırdım. sonra bir gün bir abim gelip bana ve arkadaşlarıma (emrimdeki yaşıtlarıma-bööö) bunun yanlış oldugunu ve neden yanlıs oldugunu anlatti. o günden sonra yapmadım.
aradan 25 sene gecti. ben şimdi yürürken bir karinca dizisi görünce üstlerine basmamaya calişirim ve yanimdakileride her kim olursa olsun utanmadan uyaririm.
babamda yükseklere çıkıp kartal (bence şahin falan gibi yırtıcı bir kuş demek istiyor ama ben size onun aynen anlattığı gibi aktarıyorum) yumurtalarını kırarmış. bunu bana "anamız demidiki hiç bişey" diye anlatırken gözleri doldu.(düşün aradan 40-50 yıl geçmiş adam hala çok üzülüyor)
işte kilit nokta budur. çocuklar bizim değer yargılarımıza sahip değillerdir. çocuklar bu yüzden cocuktur. onlara dogru şekilde yaklaşıp, doğru şekilde anlatıldığında öğrenirler ve yapmazlar.
hatta dogru ve etkin sekilde kazandirilan bu tip davranislari hayat felsefesi olarak benimserler. denenmelidir. bikmadan denenmelidir. basarilamadiginda bir uzmandan yardim alinmalidir.
edit: bu ayar olmayan bir entry’dir. sigarakahvecikolata’yi tenzih ederim.
seri ve hizli sekilde aptalca, içi boş, olsada olmasada farketmeyen, günlük konuşmada sarfetmek için çenenizi yormayacağınız başlıklar açan, entry giren ibnedir.
düşünce özgürlüğünü düşünce ishali gibi yasarlar ve bunu yaşamaları en doğal haklarıdır ama tabi ki kendi içlerinde. bu tiplere eksi oy verirken dikkatli olunmalıdır. çünkü seri eksi oy veren ibne durumuna düşebilirsiniz.
edit: ben örnek vererek kimseyi rencide etmek istemedim ama bazi arkadaşlarımız neyse ki kendileri örnek olarak bu baslığı renklendirdiler. kendilerine buradan saygıyla tebessüm ediyorum.
düşünce özgürlüğünü düşünce ishali gibi yasarlar ve bunu yaşamaları en doğal haklarıdır ama tabi ki kendi içlerinde. bu tiplere eksi oy verirken dikkatli olunmalıdır. çünkü seri eksi oy veren ibne durumuna düşebilirsiniz.
edit: ben örnek vererek kimseyi rencide etmek istemedim ama bazi arkadaşlarımız neyse ki kendileri örnek olarak bu baslığı renklendirdiler. kendilerine buradan saygıyla tebessüm ediyorum.
bir şeyler yazmak istediğim ama ertelemek zorunda oldugum kısa filmdir.
-----------------------------spoiler----------------------------:
önce şoku atlatmalıyım
-----------------------------spoiler----------------------------
-----------------------------spoiler----------------------------:
önce şoku atlatmalıyım
-----------------------------spoiler----------------------------
independence’i ölesiye sarhoş edip, içkisine ilaç felan katip, bilgisözlüğü ele geçireceğimiz tarihtir.
o gün geldiginde; sözlükte en asagida
"copyright © 2004-3000 independence corporation"
yerine
"copyright © 3000-9999 bilgisözlük sol konsol cephesi corporation"
yazilacaktir.
inanmayan beklesin görsün.
o gün geldiginde; sözlükte en asagida
"copyright © 2004-3000 independence corporation"
yerine
"copyright © 3000-9999 bilgisözlük sol konsol cephesi corporation"
yazilacaktir.
inanmayan beklesin görsün.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?