türkiye tarihinin gördüğü en büyük yabancı teknik direktörlerden biridir. meyve veren ağaç gibi sürekli taşlanır. onu haksızca eleştiren homo beşiktaşlılar’a, yüce allah del bosque’yu reva görmüştür.
altyapıdan adam çıkartan, sürekli düşünen, sürekli şaşırtan, hayallerle değil, elindekilerle iş yapan alçak gönüllü bir şahıstır. 6 yabancı dil bilir.
ha birde çok ilginç olan bir durum var; lucescu 1971 yılında futbolcu olarak fenerbahçeye transfer olmuş. lucescu transferinin şahidi gazeteci kemal belgin’in anlatımıyla olay şu şekilde gerçekleşmiş:
“lucescu buraya 1971 yılında dinamo bükreş’te oynarken geldi, başkanımız faruk ilgaz kendisini transfer etti hatta lucescu, ogün’ün jübile maçında fenerbahçe forması giydi ancak daha sonra çavuşesku bu tip rumen yıldız futbolcuların yurtdışına çıkışını yasakladı ve lucescu’nun transferi suya düştü. ben o sıralarda lucescu ile gazete için röportaj yaptım, kendisi çok bilgili, kültürlü bir futbolcuydu, 6 tane yabancı dili vardı, fenerbahçe’de çok oynamak istediğini fakat gerçekleşmediği için çok üzüldüğünü söylemişti. daha fazla konuşsa çavuşesku onu asardı.”
kaynak:http://www.haber7.com/haber.php?haber_id=272717
hafif mesrep algilanmalari ile ünlü kizlar.
ikinci dünya savaşının en ünlü uçaklarından biridir. japon yapımı bu uçak; japonya-abd savaşının ilerleyen zamanlarında kamikaze pilotları için kullanılmıştır.
http://www.tayyareci.com ’dan alıntıdır:
mitsubishi tip “0” av uçağı japon imparatorluk donanması’nın a5m’nin yerini alacak uçak taleplerini yerine getirmek için projelendirilmiştir. a6m1 olan yeni av uçağı alttan tek kanatlı, kontrol yüzeyleri hariç metal kaplı gövdeli bir uçaktır. gövde içine çekilebilen iniş takımlarına, tam kapalı bir kokpite sahiptir. ilk prototipi 780hp gücünde bir mitsubishi mk2 zuisei radyal motoruna sahipti ve ilk uçuşunu 1 nisan 1939’da gerçekleştirdi. ilk ve ikinci prototiplerin deney uçuşları hız hariç donanma’nın bütün taleplerini fazlasıyla karşıladığı ve hatta geçtiğini ortaya koydu. hızdaki eksikliği gidermek için donanma 925hp gücündeki nakajima nk1c sakae 12 radyal motorunun kullanılmasını önerdi. önceki motordan daha büyük ve ağır olmasına rağmen a6m2 olarak adlandırılan üçüncü prototipe takıldı. 18 ocak 1940’da uçan bu model o kadar başarılı oldu ki hemen dördüncü prototip yapıldı. 21 temmuz 1940’da, çin’de denenmek üzere 15 ön üretim modeli sipariş edildi. 31 temmuz 1940’da da “donanma model 0 uçak gemisi model 11” tanımı ile seri üretimine geçildi.
çin’e gönderilen modeller o kadar başarılı bulundu ki mitsubishi’nin üretiminin nakajima tarafından desteklenmesine karar verildi. pearl harbor saldırısı öncesi 400’den fazla “zero” donanma’ya teslim edilmişti. bunlar ilk üretim modelleri olan model 11 ve model 21’den meydana geliyordu; iki model arasındaki fark katlanabilir kanatlara sahip olmasıydı.
pasifik savaşı’nın başlamasından 6 ay önce mitsubishi geliştirilmiş a6m3 modelinin uçuşunu gerçekleştirdi. bu model 1.130hp’lik nakajima sakae 21 motoru ile donatılmıştı.
1943’de müttefiklerin yeni uçakları “zero”ların performansının geliştirilmesini mecburi kılmıştır. bunun neticesi olarak ana üretim modeli olan a6m5 geliştirilmiştir. bu modelin 2 adet 20mm topu, 2 adet 7.7mm makinalısı bulunuyordu. geliştirme devam etti a6m5 gövdesi nakajima sakae 31 motorunun montesi için a6m6 modeline dönüştürüldü. bu motor su-metanol enjeksiyonlu olup 555 km/h azami hıza erişebiliyordu. a6m6 üretiminde kendini otomatik olarak yamayan yakıt tankları da geliştirildi. hizmetteki modellerin bir kısmı cephede 225 kg bomba ve “drop-tank” taşıyabilen av-bombardıman modellerine dönüştürüldüler. son üretim modeli olan a6m7 1945 ortalarında hizmete girdi ve özellikle bu görev için dizayn edilmişti.
a6m8c zero’ların hizmet ömürlerini uzatmak için yapılmış bir atılımdır. bu meyanda iki a6m7 gövdesi tadil edilerek 1,560hp gücünde mitsubishi mk8p kinsei 62 radyal motoru monte edilmiştir. çok yetenekli bulunan bu modelden 6,300 adet sipariş edilmiş fakat hiçbiri savaş sona ermeden teslim edilememiştir.
3,879 adedi mitsubishi, 3,879’u nakajima tarafından olmak üzere toplam 10,499 adet “zero” üretilmiştir.
a6m5 doneleri:
mürettebat: 1
motor: 1x nakajima nk1p sakae 31
gücü: 1120hp (beygir gücü)
kanat açıklığı: 11.00m
uzunluk: 9.12m
yükseklik: 3.31m
kanat alanı: 21.30m2
boş ağırlık: 1778kg
azami kalkış ağırlığı: 2733kg
azami hız: 556km/h (saatteki hız)
seyir hızı: 346 km/h (saatteki hız)
tavan: 10700m
menzil:1022km
silah donanımı: 2 x 20mm top, 3 x 13.2mm makineli t., 1 x 7.7mm makineli t.
http://www.tayyareci.com ’dan alıntıdır:
mitsubishi tip “0” av uçağı japon imparatorluk donanması’nın a5m’nin yerini alacak uçak taleplerini yerine getirmek için projelendirilmiştir. a6m1 olan yeni av uçağı alttan tek kanatlı, kontrol yüzeyleri hariç metal kaplı gövdeli bir uçaktır. gövde içine çekilebilen iniş takımlarına, tam kapalı bir kokpite sahiptir. ilk prototipi 780hp gücünde bir mitsubishi mk2 zuisei radyal motoruna sahipti ve ilk uçuşunu 1 nisan 1939’da gerçekleştirdi. ilk ve ikinci prototiplerin deney uçuşları hız hariç donanma’nın bütün taleplerini fazlasıyla karşıladığı ve hatta geçtiğini ortaya koydu. hızdaki eksikliği gidermek için donanma 925hp gücündeki nakajima nk1c sakae 12 radyal motorunun kullanılmasını önerdi. önceki motordan daha büyük ve ağır olmasına rağmen a6m2 olarak adlandırılan üçüncü prototipe takıldı. 18 ocak 1940’da uçan bu model o kadar başarılı oldu ki hemen dördüncü prototip yapıldı. 21 temmuz 1940’da, çin’de denenmek üzere 15 ön üretim modeli sipariş edildi. 31 temmuz 1940’da da “donanma model 0 uçak gemisi model 11” tanımı ile seri üretimine geçildi.
çin’e gönderilen modeller o kadar başarılı bulundu ki mitsubishi’nin üretiminin nakajima tarafından desteklenmesine karar verildi. pearl harbor saldırısı öncesi 400’den fazla “zero” donanma’ya teslim edilmişti. bunlar ilk üretim modelleri olan model 11 ve model 21’den meydana geliyordu; iki model arasındaki fark katlanabilir kanatlara sahip olmasıydı.
pasifik savaşı’nın başlamasından 6 ay önce mitsubishi geliştirilmiş a6m3 modelinin uçuşunu gerçekleştirdi. bu model 1.130hp’lik nakajima sakae 21 motoru ile donatılmıştı.
1943’de müttefiklerin yeni uçakları “zero”ların performansının geliştirilmesini mecburi kılmıştır. bunun neticesi olarak ana üretim modeli olan a6m5 geliştirilmiştir. bu modelin 2 adet 20mm topu, 2 adet 7.7mm makinalısı bulunuyordu. geliştirme devam etti a6m5 gövdesi nakajima sakae 31 motorunun montesi için a6m6 modeline dönüştürüldü. bu motor su-metanol enjeksiyonlu olup 555 km/h azami hıza erişebiliyordu. a6m6 üretiminde kendini otomatik olarak yamayan yakıt tankları da geliştirildi. hizmetteki modellerin bir kısmı cephede 225 kg bomba ve “drop-tank” taşıyabilen av-bombardıman modellerine dönüştürüldüler. son üretim modeli olan a6m7 1945 ortalarında hizmete girdi ve özellikle bu görev için dizayn edilmişti.
a6m8c zero’ların hizmet ömürlerini uzatmak için yapılmış bir atılımdır. bu meyanda iki a6m7 gövdesi tadil edilerek 1,560hp gücünde mitsubishi mk8p kinsei 62 radyal motoru monte edilmiştir. çok yetenekli bulunan bu modelden 6,300 adet sipariş edilmiş fakat hiçbiri savaş sona ermeden teslim edilememiştir.
3,879 adedi mitsubishi, 3,879’u nakajima tarafından olmak üzere toplam 10,499 adet “zero” üretilmiştir.
a6m5 doneleri:
mürettebat: 1
motor: 1x nakajima nk1p sakae 31
gücü: 1120hp (beygir gücü)
kanat açıklığı: 11.00m
uzunluk: 9.12m
yükseklik: 3.31m
kanat alanı: 21.30m2
boş ağırlık: 1778kg
azami kalkış ağırlığı: 2733kg
azami hız: 556km/h (saatteki hız)
seyir hızı: 346 km/h (saatteki hız)
tavan: 10700m
menzil:1022km
silah donanımı: 2 x 20mm top, 3 x 13.2mm makineli t., 1 x 7.7mm makineli t.
biricik kankamın düğünü sebebiyle katılamayacağım, üstene birde 2 adet altın almak zorunda kalacağım zirvedir.
katılımcı bilgiçlerimize şimdiden eğlenceler dilerim.
katılımcı bilgiçlerimize şimdiden eğlenceler dilerim.
japonları moğol işgalinden kurtaran büyük tayfunun adidir. "tanrının rüzgarı" anlamına gelir. japon kültüründe önemli bir yere sahiptir.
japon adasını ters çevirebilecek güce ve teknolojiye sahip (tarihin bilinen en büyük donanması) moğollar japonya’yı işgale gelirler. japonlar kıyıda sert savunma yapacak tedbirler alırlar ama en nihayetinde moğol ordusunun karşı konulmaz bir kudreti vardır ve sonuç bellidir.
dua etmekten başka çareleri yoktur.
sonra bir gece yaşlıların bile hayatları boyunca görmedikleri büyüklükte bir tayfun kopar. moğol donanmasının büyük bölümü sulara gömülür. kurtulabilen zayıf düşmüş moğol birlikleri çıkartmadan vazgeçip, geri dönerler.
japonlar bu tayfuna "tanrinin rüzgari" adini takarlar. kamikaze artik kültürlerinin önemli bir parçası olmuştur.
her ne kadar çinli gemi ustalarının nefret ettikleri moğolları sabote ettikleri ve çok yoğun çalışmak zorunda olduklarından yeterli kaliteyi verememeleri, japonların kayıplara rağmen tayfuna kadar geçen zamanda büyük bir kararlılıkla yürüttükleri şiddetli savunma, moğol komutanın asıl çıkartmayı geciktirerek emrindeki birlikleri riske etmesi gibi bir çok sebep tartışılıyor olsada; bu durum japonların o dönemde çok ballı oldukları gerçeğini değiştirmez.
not: moğolların japon adasına çıkmaması isabet olmuş. moskova’da yaşayanların yarısı moğol geni taşıyormuş. hem adam kesip, hemde nüfus patlaması yaratan bir ordu düşünün. çok korkunç, çok.
japon adasını ters çevirebilecek güce ve teknolojiye sahip (tarihin bilinen en büyük donanması) moğollar japonya’yı işgale gelirler. japonlar kıyıda sert savunma yapacak tedbirler alırlar ama en nihayetinde moğol ordusunun karşı konulmaz bir kudreti vardır ve sonuç bellidir.
dua etmekten başka çareleri yoktur.
sonra bir gece yaşlıların bile hayatları boyunca görmedikleri büyüklükte bir tayfun kopar. moğol donanmasının büyük bölümü sulara gömülür. kurtulabilen zayıf düşmüş moğol birlikleri çıkartmadan vazgeçip, geri dönerler.
japonlar bu tayfuna "tanrinin rüzgari" adini takarlar. kamikaze artik kültürlerinin önemli bir parçası olmuştur.
her ne kadar çinli gemi ustalarının nefret ettikleri moğolları sabote ettikleri ve çok yoğun çalışmak zorunda olduklarından yeterli kaliteyi verememeleri, japonların kayıplara rağmen tayfuna kadar geçen zamanda büyük bir kararlılıkla yürüttükleri şiddetli savunma, moğol komutanın asıl çıkartmayı geciktirerek emrindeki birlikleri riske etmesi gibi bir çok sebep tartışılıyor olsada; bu durum japonların o dönemde çok ballı oldukları gerçeğini değiştirmez.
not: moğolların japon adasına çıkmaması isabet olmuş. moskova’da yaşayanların yarısı moğol geni taşıyormuş. hem adam kesip, hemde nüfus patlaması yaratan bir ordu düşünün. çok korkunç, çok.
abd’nin geçmişte büyük bir propoganda zaferi kazanmasını sağlayan, şimdilerdeyse taşak geçilen, hayali olaydır.
1969 yılında aya insanlı araç yollayıp, geri getirebilecek teknoloje sahip(!) olan abd, yeni seyahati 2020 yılında yapacağını açıklamıştır.(planlanana göre çin’den 3 yıl sonra)
(bkz: pearl harbor)
(bkz: ikiz kuleler)
1969 yılında aya insanlı araç yollayıp, geri getirebilecek teknoloje sahip(!) olan abd, yeni seyahati 2020 yılında yapacağını açıklamıştır.(planlanana göre çin’den 3 yıl sonra)
(bkz: pearl harbor)
(bkz: ikiz kuleler)
ulan yanıma 3 şey alcaktım, unuttum bak.
banu ablamızın gizli silahi bence sesi ve o eşsiz eserleri olacaktir. o her biri şaheser olan bestelerini okuyacak imkan bulduğunda; bir stadyum dolusu predatörü bile acınacak hale getirir.
türk’ün adını uzaya taşı abla. hararetle destekliyoruz kendisini.
(bkz: predatör ün kaldiramamasi)
(bkz: kaldiramazsan kaldirirlar)
(bkz: banu alkan in sözlükte yazar olmasi)
türk’ün adını uzaya taşı abla. hararetle destekliyoruz kendisini.
(bkz: predatör ün kaldiramamasi)
(bkz: kaldiramazsan kaldirirlar)
(bkz: banu alkan in sözlükte yazar olmasi)
bizi kırmayıp, arayıp bulan diceydir. zeki müren’in sevdiği ninnileri, eskimoların favori türkülerini, kesfedilmemis kabilelerin marşlarını, kisaca her bi şeyi usanmadan bulan ve utanmadan çalan diceydir.
"e artık bu 3 golden sonra durum değişmez" dedirten, beni "totalwar" serisine dönmem için güven veren skordur. cimbom bize gurur verdin, inşallah eski başarını tekrarlarsın.
mıknatısı monitöre yaklaştırıp, uzaklaştırarak maymunluk yapan bünyenin gerçekleştirebileceği durumdur.
2 defa taşırken düşürdüğüm, her zaman en adi ve en ucuz uzatma kablolarını kullandığım, senede 1 kere sildiğim, her gün en az 400 defa üstüne sigara dumanı üflediğim, her hafta ortalama 3 defa yumrukladığım (bazen kendi kendine kapanıyordu. 2 saat kablolarla uğraşıp didiniyordum. bir gün sinirle yumrukladım. düzeldi ama yumruklama ihtiyacıda gitgide arttı. o gün bu gündür yumrukla severim cicimi), annemin bütün uyarılarıma rağmen üstüne çicek böcek yapıştırdığı, kenarına asetatlı kalemle sene çarpıları koyduğum, biricik monitorüme istemeden yaptığım kötülüktür.
fabrika çıkış adı "lg flatron 775 ft" olup, benim asetatlı müdahalem sonucu "lg eflatron 775 fatih" olmuştur.
(7 senelik yoldaşlığın sonuna geldik canım. içimiz buruk, kalbimiz kırık ama elden ne gelir ? seni değiştirmemek için bütün baskıları direndim biliyorsun)
sonuç olarak bozuk hardiskin içinden çıkartılan, hayvani kuvvetli mıknatıslar monitöre yaklaştırılmamalıdır. (bu satırlar ekranın ortasındaki kibrit kutusu büyüklüğündeki mavi lekenin gölgesinde yazılmaktadır)
2 defa taşırken düşürdüğüm, her zaman en adi ve en ucuz uzatma kablolarını kullandığım, senede 1 kere sildiğim, her gün en az 400 defa üstüne sigara dumanı üflediğim, her hafta ortalama 3 defa yumrukladığım (bazen kendi kendine kapanıyordu. 2 saat kablolarla uğraşıp didiniyordum. bir gün sinirle yumrukladım. düzeldi ama yumruklama ihtiyacıda gitgide arttı. o gün bu gündür yumrukla severim cicimi), annemin bütün uyarılarıma rağmen üstüne çicek böcek yapıştırdığı, kenarına asetatlı kalemle sene çarpıları koyduğum, biricik monitorüme istemeden yaptığım kötülüktür.
fabrika çıkış adı "lg flatron 775 ft" olup, benim asetatlı müdahalem sonucu "lg eflatron 775 fatih" olmuştur.
(7 senelik yoldaşlığın sonuna geldik canım. içimiz buruk, kalbimiz kırık ama elden ne gelir ? seni değiştirmemek için bütün baskıları direndim biliyorsun)
sonuç olarak bozuk hardiskin içinden çıkartılan, hayvani kuvvetli mıknatıslar monitöre yaklaştırılmamalıdır. (bu satırlar ekranın ortasındaki kibrit kutusu büyüklüğündeki mavi lekenin gölgesinde yazılmaktadır)
(bkz: selahattin biyikli)
(bkz: kick box)
çalışanın yetki/sorumluluk dengesi kurulmadıysa; işler aksar ve yığılır. zamanında müdahale ile basitçe çözülebilecek sorunlar dağ olur. hele birde hem işe gelmeyip hemde cep telefonunu kapatmak gibi bir hayvanlık yaptıysa tadundan yinmez.
o dağ gibi biriken işlerin eninde sonunda sizin götünüze gireceğinin farkında olarak uslu uslu beklersiniz.
en iyisi bu mutluluk anlarının keyfine varmaktır. en neşeli şarkılar çalınır. kağıt savaşı yapılır. multi oyunların dibine vurulur. çay sigara limitleri zorlanır. hatta işin boku çıkartılıp kağıt-bant kombinasyonundan elde edilen minik topla "ofis futbolu" oynanır.
not: ben bi kere iş ortağımız olan şirketin genel müdürüne, sekretere penaltı çekerken yakalanmıştım. bizi bırak, adam bile utancından ne diyeceğini şaşırdı ama neyse ki; kimseye anlatmadı. böylede şeker bir insan. (bizim genel müdür olsaydı; ikimizi kaleye geçirip, profesyonel futbol takımı getirtir, gerçek penaltı antremanı yaptırırdı)
o dağ gibi biriken işlerin eninde sonunda sizin götünüze gireceğinin farkında olarak uslu uslu beklersiniz.
en iyisi bu mutluluk anlarının keyfine varmaktır. en neşeli şarkılar çalınır. kağıt savaşı yapılır. multi oyunların dibine vurulur. çay sigara limitleri zorlanır. hatta işin boku çıkartılıp kağıt-bant kombinasyonundan elde edilen minik topla "ofis futbolu" oynanır.
not: ben bi kere iş ortağımız olan şirketin genel müdürüne, sekretere penaltı çekerken yakalanmıştım. bizi bırak, adam bile utancından ne diyeceğini şaşırdı ama neyse ki; kimseye anlatmadı. böylede şeker bir insan. (bizim genel müdür olsaydı; ikimizi kaleye geçirip, profesyonel futbol takımı getirtir, gerçek penaltı antremanı yaptırırdı)
iki defa avrupa şampiyonu olmuş kick boks sporcumuzdur.
ayrıntılı özgeçmiş:
1971 yılında jimnastik ile spora başladı. 1974 yılına kadar jimnastik ve judo sporlarını yapan selahattin bıyıklı. 1974 yılında taekwondo sporu ile tanıştı. 1976-1984 yılları arası 5 defa taekwondo türkiye şampiyonu oldu. 1977-1978 yıllarında boks çalıştı. askerliğini kara kuvvetlerinde boks ve taekwondo sporcusu olarak yaptı. 1981 yılında tay boks sporu ile tanıştı bu sporun ülkemizde ilk yapanlardandır. 1986 yılında avusturya da 81 kiloda avrupa kick boks şampiyonu oldu. kick boks sporunu 1986 dan donra ülkemizde tanıtma ve yayma çalışmalarında bulundu. bu arada 1993 yılında ağır siklet profesyonel avrupa kick boks şampiyonu oldu. 1994 yılında kick boks sporunu resmiyete kavuşturarak boks federasyonu bünyesine aldırdı ve ilk başkanı oldu. 1991- 1996 yılları arasında aynı anda üç federasyonda birden görev yaptığı oldu. (taekwondo federasyonu teknik komite üyesi, karatedo federasyonu basın sözcüsü, boks federasyonu yönetim kurulu üyesi ve as başkanlığı) 1995 yılında ilk kick boks milli takımını seçti ve kanada da dünya şampiyonasına götürdü. 1994 yılında iaf (international allstyle federasyonu as başkanlığına seçildi. wiaska (world international sport kick boxing federation) teknik komite başkanlığında da bulundu. 1998 yılında amerika da free fighting dünya şampiyonu oldu. 1994-2002 yılları arasında yurt dışı ve yurt içinde bir çok amatör ve profesyonel müsabakalar düzenledi.1991-2005 yılları arasında 12 defa amerika’ya giden bıyıklı. çeşitli dövüş sanatlarını inceleme fırsatı buldu. 2002 yılında yakın savunma sanatını kurmaya karar verdi. insanların dövüş sanatını daha bilinçli ve kolay yapabilmeleri için yakın savunma sanatı (close defence art) kurdu. kick boks tay boks denildiği zaman türkiye de ilk akla gelen isimdir. halen mücadele sporları federasyonunda görev yapan milli takım antrenörleri ve uluslar arası hakemlerin bir çoğunun bizzat hocalığını yapmıştır. selahattin bıyıklı taekwondo ve kick boks sporlarında bir çok avrupa ve dünya derecesi yapan sporcular yetiştirmiştir. şu an türkiye’nin dört bir tarafında spor salonu sahipliği yapan sporcuları halen aktif olarak dövüş sanatlarına hizmet etmektedirler. selahattin bıyıklı’nın 1988- 2005 yılları arası çıkartmış olduğu super karakuşak, siyahkuşaklı, amatör spor, gibi yayınlarla yazılı basında dövüş sporlarını tanıttı. 1994-2005 yılları arasında görsel basında (flash tv, kanal 6, işık tv, başkent tv, ostim tv) spor konulu programlar yaptı. bu yolla da dövüş sporlarının yayılmasına katkıda bulundu.. şu an wcda, wasko, wffo, wamo organizasyonları başkanıdır halen aktif olarak close defence art dövüş sanatını yapamaktadir.
kaynak:http://www.selahattinbiyikli.com
ayrıntılı özgeçmiş:
1971 yılında jimnastik ile spora başladı. 1974 yılına kadar jimnastik ve judo sporlarını yapan selahattin bıyıklı. 1974 yılında taekwondo sporu ile tanıştı. 1976-1984 yılları arası 5 defa taekwondo türkiye şampiyonu oldu. 1977-1978 yıllarında boks çalıştı. askerliğini kara kuvvetlerinde boks ve taekwondo sporcusu olarak yaptı. 1981 yılında tay boks sporu ile tanıştı bu sporun ülkemizde ilk yapanlardandır. 1986 yılında avusturya da 81 kiloda avrupa kick boks şampiyonu oldu. kick boks sporunu 1986 dan donra ülkemizde tanıtma ve yayma çalışmalarında bulundu. bu arada 1993 yılında ağır siklet profesyonel avrupa kick boks şampiyonu oldu. 1994 yılında kick boks sporunu resmiyete kavuşturarak boks federasyonu bünyesine aldırdı ve ilk başkanı oldu. 1991- 1996 yılları arasında aynı anda üç federasyonda birden görev yaptığı oldu. (taekwondo federasyonu teknik komite üyesi, karatedo federasyonu basın sözcüsü, boks federasyonu yönetim kurulu üyesi ve as başkanlığı) 1995 yılında ilk kick boks milli takımını seçti ve kanada da dünya şampiyonasına götürdü. 1994 yılında iaf (international allstyle federasyonu as başkanlığına seçildi. wiaska (world international sport kick boxing federation) teknik komite başkanlığında da bulundu. 1998 yılında amerika da free fighting dünya şampiyonu oldu. 1994-2002 yılları arasında yurt dışı ve yurt içinde bir çok amatör ve profesyonel müsabakalar düzenledi.1991-2005 yılları arasında 12 defa amerika’ya giden bıyıklı. çeşitli dövüş sanatlarını inceleme fırsatı buldu. 2002 yılında yakın savunma sanatını kurmaya karar verdi. insanların dövüş sanatını daha bilinçli ve kolay yapabilmeleri için yakın savunma sanatı (close defence art) kurdu. kick boks tay boks denildiği zaman türkiye de ilk akla gelen isimdir. halen mücadele sporları federasyonunda görev yapan milli takım antrenörleri ve uluslar arası hakemlerin bir çoğunun bizzat hocalığını yapmıştır. selahattin bıyıklı taekwondo ve kick boks sporlarında bir çok avrupa ve dünya derecesi yapan sporcular yetiştirmiştir. şu an türkiye’nin dört bir tarafında spor salonu sahipliği yapan sporcuları halen aktif olarak dövüş sanatlarına hizmet etmektedirler. selahattin bıyıklı’nın 1988- 2005 yılları arası çıkartmış olduğu super karakuşak, siyahkuşaklı, amatör spor, gibi yayınlarla yazılı basında dövüş sporlarını tanıttı. 1994-2005 yılları arasında görsel basında (flash tv, kanal 6, işık tv, başkent tv, ostim tv) spor konulu programlar yaptı. bu yolla da dövüş sporlarının yayılmasına katkıda bulundu.. şu an wcda, wasko, wffo, wamo organizasyonları başkanıdır halen aktif olarak close defence art dövüş sanatını yapamaktadir.
kaynak:http://www.selahattinbiyikli.com
eski sevgili ile bir dostluk sözkonusu ise sevinilen durumdur. hatta dügüne davet edilirse üsenmeden gidilir.
2004 abd yapımı bir film. yönetmenliğini steven spielberg’in yaptığı filmde tom hanks, catherine zeta jones rol almış.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?