confessions

greyfurt

- Yazar -

  1. toplam entry 2267
  2. takipçi 3
  3. puan 45488

kene

greyfurt
sigara basmak, ateş tutmak gibi ilkel yöntemlerle çıkartılmamalıdır.

çıkartma işleminde amaç "kenenin kusmaması" olmalıdır. (kustuğu zaman daha önce emdiği hayvan yada insanların hastalıklarını enjekte etmiş oluyor. en tehlikeliside bu zaten. kana doyup kendi kendine düşmesi bile bu kadar tehlikeli değil)

internette temel düzeyde bir araştırmayla nasıl hareket edilmesi gerektiği kolayca bulunabilir.

leblebi tozu

greyfurt
özellikle ilkokul birdeyseniz (1984) ve okul bahçesinden gizlice karşıdaki bakkala kaçıyorsanız, dadundan yinmez o şey.

önce tini mini talebelerimiz okulun sadece kömür nakliyatı için kullanılan demir kapısı önünde birikirler. sonra dudaklarının üstünde her daim çift yol sümüğü bulunan o kara çocuk (adını unuttum ibnenin) paraları toplar. greyfurt kaplan çevikliğiyle sadece 22 mili saniye içinde kapının karşısındaki bakkala dalar. heyecan doruktadır. okul saatinde biri okulun dışına çıkmıştır.

greyfurt teneffüsün sonlarına doğru geri döndükten kısa süre sonra, demir kapının önünde bekleyen topluluğun üstünde belli belirsiz bir leblebi tozu bulutu dolaşmaktadır.

leblebi tozlarını hüpleten beyaz zenciler, mutlu şekilde sınıflarına dönerler. onlar ayrıcalıklıdır. okul saati öncesi leblebi tozu yiyen diğer sünepeler gibi değillerdir. leblebi tozlarını üçüncü yada dördüncü teneffüste yemişlerdir.

merak edenlere not: yağan ihbarlara dayanamayan okul yönetimi demir kapının önüne hademe diker(gruba alınmayan ibne ispiyoncular). sosyal ve ekonomik pozisyonlarını kaybetmek istemeyen greyfurt ve yakın arkadaşları yeni bir plan üzerinde anlaşırlar. greyfurt kocaman okul duvarının üstünden atlarayarak hademeye görünmeden bakkala gidecektir. yaş altı ve stres hat safhadadır. greyfurt planın en zor kısmı olan duvara tırmanma işini başarır ama daha duvarın öteki tarafına atlayamadan bir öğretmen tarafından ayak bileğinden yakalanır ve eşek sudan komaya girinceye kadar dövülür.

sincan kazım çakmak ilkokulunun leblebi tozu mafyası etkisiz hale getirilmiştir. yıkım büyüktür ama yaralar bi şekilde sarılır. okuldaki şüphelenilen herkes dövülür. şüphelenilmeyenlerde dövülür. sebepsiz dayak yiyenlerde döven gruba katılıp denk getirdikleri birilerine tekme yumruk atarlar. öğretmen çocukları bile dövülür. (düşün o kadar büyük olay. bizim okulda sadece 5 sınıf vardı)

tarihe not: elleriniz dert görmesin hocam. allah razı olsun.

bmw

greyfurt
adını, almanya’nın en faşist eyaletinden alan otomobil fabrikasıdır. (dikkat ettiyseniz -istisnalar hariç- herkesin babası amcası mercedes’te çalışmıştır.)

kırım kongo kanamalı ateşi

greyfurt
popüler bir haber portalına şöyle bir mesaj attım. bakalım sonu ne olacak? (duyarlı basınımız...pöh)

----------
başlık:
kırım kongo kanamalı ateş hastalığı

mesaj:
bu konuda bir uzmanlığım olmamakla birlikte, halkımızca bilinmesi gerektiğini düşündüğüm çok önemli bazı bilgileri araştirabilmeniz için derlemeye çalıştım.

bu belgeseli 2-3 ay kadar önce discovery channel yada national geographic’te izlemiştim. (ng’de bir arkadaşım çalışıyor. eğer ng’nin belgeseliyse size yardımcı olabilir. gerekirse irtibat bilgilerini size verebilirim)

basında yer almayan (takip ediyorum ama hiç rastlamadım gerçekten) ama çok önemli olduğunu düşündüğüm durumlar kısaca şunlardır(izlediğim belgeselden):

1- asıl taşıyıcı hayvan fare’ler. keneler sadece, hastalıklı fareler ile insanlar arasında köprü oluşturuyor.

2- hastalık fare ısırığı yada fare kanıyla direk temas sonucuda bulaşabiliyor (belgeselde araştırmacı doktorlara asistanlık eden bir adamı fare ısırıyor ve adam hastalığa yakalanıp vefat ediyor)

3- sonunda araştırmacılar hastalığın neden sadece o bölgede alevlendiğini buluyorlar. (hangi ülke olduğunu unuttum)
meğer o bölgede 1 sene önce sıtma hastalığına karşı büyük bir ilaçlama yapılmış ve kediler ölmüş.
kedi yokluğunda ortalama yaşam süresi uzayan fareler, hastalığı daha çok birbirlerine bulaştırmışlar ve daha çok kene tarafından ısırılmışlar. e bunun doğal sonucu olara o bölgede kkka vakalarında patlama olmuş.

4- kedilerin kkka hastalığına karşı doğal bağışıklıkları var. yani kediler fareleri yedikleri zaman hasta olmuyorlar (hastalığın taşıyıcısı oluyorlarmı bilmiyorum)

sonuç olarak sizden ricam;
bir kene büyük ihtimalle yalnızca bir kişiyi ısıracak ve gene büyük ihtimalle oracıkta öldürülecektir ama bir fareyi onlarca kene ısırabilir.

verdiğim bilgileri doğruladıktan sonra (ng’nin türkiye ajansında çalışan arkadaşım belgeseli edinmeniz için size yol gösterebilir), halkımızı bu konuda aydınlatabilirseniz hem habercilik adına büyük bir iş yapmış olursunuz, hemde ülke olarak hastalıkla daha etkin mücadele yöntemleri geliştirebiliriz.

adım ve irtibat bilgilerim gizli tutulması kaydıyla her türlü yardıma hazırım.

şimdiden teşekkürler ve iyi çalışmalar.
----------

yaran entryler

greyfurt
#802258
hala sakinleşmeye çalışıyorum. ooof of.

edit: bana bu açıklayıcı entry için muhteşem veren değerli(!) arkadaşlar, lütfen oylarınızı bu eğlenceli metni bizlere ulaştıran ve kaynak göstermeyi ihmal etmeyen değerli arkadaşımıza yönlendirin.

salaklık parayla değil tabi ama sırayla da olmasın. tekrar teşekkürler.

para yakarak ısınmak

greyfurt
2. dünya savaşı sonrası almanyasındaki dolar zengini birinin yapması mantıklı davranıştır.

hemen en temel 3 sebebi sıralayalım;

1- para evinizdeki miktar/kalori verimi en yüksek maddelerdendir. en yüksek kalite kağıttan yapılır. (eski paralar darphaneye geldiğinde önce parçalayıcı bir makinede parçalanarak odun gibi bir şekilde sıkıştırılır. kolayca sonra yakılır. çıra kadar yanıcıdır yani)

2- dünya savaşının ekonomik yıkımını yaşayan almanya’da, 1914 yılının 23 aralık günü, 1$ (amerikan doları) 4,2 trilyon alman markı ediyordu. almanyada o paraya çuvallarca odun almak yerine çuvallarca para almak ve bunları yakmak daha ekonomik ve verimli olurdu herhalde.

kaynak:
1- bir belgeselde izlemiştim.
2-http://tinyurl.com/5dwwmk

tek millet iki devlet

greyfurt
kardeş ülke azerbaycan’ın en üst düzey devlet adamlarının ve türkiyemizde ki en üst düzey devlet adamlarımızın yıllardır her fırsatta dile getirdiği, azerbaycan ile türkiye halklarının dostluğu ve kardeşliğinin ne denli güçlü olduğunu belirtir sözdür. (allah bozmasın)

merhum cumhurbaşkanımız turgut özal, zamanında federe bir yapının temellerini atmak için çok uğraşmış ve o dönem imzalanan bir anlaşmayla türkiye azerbaycan’a garantör devlet olmuştur. (nasıl kıbrıs’a yapılacak bir askeri müdahale durumunda ordumuzu harekete geçirme yetkimiz varsa, azerbaycan’a yapılacak bir saldırıda da ordumuzun müdahale hakkı doğuyor.)

özal zamanında yapılan bir diğer girişim ise ortak para basımına yönelik çalışmalardır. (al sana federasyon. ortak para dediğin zaman olaya damardan girdin demektir zaten. en önemli girişim budur-ekonomik entegrasyon açısından)
ancak merhum cumhurbaşkanımız "ortak para basımı için" gereken talimatı gizli olarak verdikten sonra şaibeli şekilde vefat etmiştir. (eşi semra özal hanımefendi ve kardeşi korkut özal’ın her fırsatta anlattıkları o şüpheli limonata olayını hepiniz duymuşsunuzdur)

sonuç olarak bu iki kardeş devletin birleşmeleri yönünde hep bir engel çıkartılmakta, bu yakınlaşma sürekli baltalanmaktadır.

dünya üzerinde bu kadar yakın, bu kadar birbirini seven başka ülkeler yoktur herhalde. tek millet iki devlet, daha ötesi varmı?

azerbaycan

greyfurt
son yıllarda artan petrol ve doğalgaz gelirlerinin mühim bir kısmını savunma harcamalarına yöneltmiştir.

öyle ki; azerbaycanın savunma bütçesi, eskiden rusya tarafından desteklenen bir homolar ülkesinin toplam bütçesini geçmiştir.

bölge ısınmakta, dağlık karabağı geri almak isteyen azeriler ise ilk günkü kararlılıkla silahlanmaya devam etmektedirler.

kıbrısta türkiye’nin yaptığı gibi, bir yıldırım harekatı deneyecekleri öngörülebilir olsada, ermenista’nın tarihinde ilk kez insanlık ve akıllılık yapıp kendiliğinden çekilmesi gibi küçük bir ihtimalde söz konusudur.

allah yardımcıları olsun.

(bkz: tek millet iki devlet)
(bkz: hocalı katliamı)
(bkz: dağlık karabağ)

yuppi

greyfurt
şu sıralar pek moda olan (ya ya yuppi) telefon melodisinin ana temasıdır.

sözlerinide yazalımda, tam olsun;

ya ya yuppi yuppi ya,
ya ya yuppi yuppi ya,
ya ya yuppi ya ya yuppi,
ya ya yuppi yuppi ya,

rüştü reçber

greyfurt
türkiye’nin yetiştirdiği en iyi ve en çok başarı yaşamış kalecidir.

milli takımı bırakacağını önceden açıklamış ve sözünü tutmuştur. (şaban şükürcüm bak, birileri bırakacağım dediğinde bırakıyor)

nasıl her galibiyet bir kahraman yaratıyorsa, her malubiyette bir günah keçisi yaratır. bu mağlubiyetin günah keçiside rüştü oldu sanırım.

sen üzülme rüştücüm,kaleciler yalnız adamlardır. daha kötülerinide gördün, yaşadın.

helal sana, büyük futbol insanı.

edit: şimdi şöyle bir şey varmış: #726980. çok okuyalım, az şaşıralım.

25 haziran 2008 almanya türkiye maçı

greyfurt
yenildik ve rahatladık. tadını çıkartın. (onurlu bir malubiyeti, almanlarınki gibi onursuz bir galibiyete tercih ederim)

bu almanya, bu kupayı nah alır.

haydi rusya, denizin soğuk sularından gelen yar...dımınızı almanyadan esirgemeyin.

teşekkürler türkiye. allaha çok şükür. final oynamasakta 2008’de 3 takım hatırlanacak; 2 adet finalist ve birde türkiye.

25 haziran 2008 almanya türkiye maçı

greyfurt
kritik eşiğin 60. dakikadan sonra başlayacağını düşündüğüm maçtır.

60’a kadar 1-1 götürebilirsek, geçen her saniye, her dakika alman milli takımında baskı, endişe ve panik olarak kendisini hissettirecektir.

ama bir gerçekte varki, buraya kadar allah yardım etti, bundan sonrasınıda o bilir. çocuklarımız iyi mücadele ediyorlar. allahım inşallah bu gururu bize nasip eder.

almanlar ben kendimi bildim bileli hiç bırakmadılar maçı. 5 yaşından beri izliyorum, maradona’lı arjantinin dünya kupası finalinde almanları yendiği maçta bile bırakmadılar. yani bizim sadece bu turnuvada yaptığımızı onlar gelenekselleştirmiş.

hayırlısı olsun. allah yardımcıları olsun.

hirvatistan maçından sonra sela okuyan imam

greyfurt
dini ve güzel ahlakı öğretmekle yükümlü ve bunun için para alan birinin yaptığı... artık hayvanlıkmı desem, ne desem? bi şey yani bi şey...

sen şu siyasi ortama aldırmaksızın kalk böyle dinle, ahlakla alakası olmayan bir şey yap, sonrada oksijen tüketmeyi kendine helal say ????

aynı şeyi bir haham yada papaz yapsaydı nasıl tepki verirdik? en ateistimizin bile damarı kabarır, elinde meşalelerle en önde yürürdü.

ya imamlığı haketmediğin ortada ve bununla ilgilenen kurum belli ama bir daha böyle bir şey yapmayasın. yapmamalısın. yapma, yapma, yapma!!!

diyanet işlerine güveniyorum. inşallah gerekeni yaparlar. (imaj kaybı olmasın diye gizli tutmadan, açıkca yaptırım konusunda halkı aydınlatırlarsa daha bir memnun oluruz)
38 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol