greyfurt

bu gün salak bir market arabası için kimliğimi rehin alan güvenlik görevlisini çalıştıran şirkettir.

(sevgili güvenlik insanına; tebrik ederim market arabası sapıklığımı önceden farkettin ve kipanın namusunu korudun ama aynı sayın salak kardeşim, ben arabayı yerine koyarken gözün nereye bakıyordu? ben kimliğimi almaya geldiğimde neden şaşırdın? kimliğimi geri verirken arabayı geri getirip getirmediğimden emin olamadın değilmi? -eh senin işinde zor tabi. allah akıl fikir versin)

belkide algımızın ötesinde olgun olan insandır.
belkide o her şeyin fazlasının zarar olduğunu bilir ama bizler ne kadar anlayışın zarar olduğunu bilmiyoruzdur?

belkide herşey onunla yaşanmamış, ona karşı her kusur işlenmemiştir? belkide yumuşak atın tekmesi pektir?

hiç sevmediğim ama her fırsatta bana para kazandırmak için çırpınan matematiğin alt dalıdır.

bunu biraz bilen grafikerler 2d çizimleri 3d gibi gösterecek göz kararına sahip olmasalar bile onun sayesinde gölge ve diğer boyutları çok kolay hesaplamalarla verirler.

özellikle flash animasyona kasanların mutlaka öğrenmesi gereken konular bütünüdür. (2b’lu çizimden 3b2lu etkiyi yakalamak için)

son yarım saatte girilen entry’lerle her organizasyona dahil olup, takıp takıştıran bir insan krokisi çizmiştir.

en yakın anlamlı/anlamsız sosyal içişmede, boynuma 20 yıl vadeli greyfurt bonolarını dizmesini beklediğim şahsı muhteremdir.

(bkz: punch) (amerikan filmlerinde öğrencilerle öğretmenlerin her mezuniyet partisinde "bu çok sert olmuş" şeklinde kavga ettikleri şey - bu tanımlama beni yordu nedense?)

"biz evleniyoruz" veya "hadi spor olsun diye evlenelim" gibi felsefi altyapısı olan programları izlemekten sıkıldıysanız,
martılara simit atıyor ama susamlarını eşit paylaşmaları gibi bir beklentiniz varsa,
"allahım yapacak hiç bir işim yok. yani şöle şu an boktan bir korku filmi bile izlerdim" diyorsanız...bile, lütfen tekrar düşünün.

bu filimimsi şeye vakit harcamak için bütün bunlardan çok çok daha geçerli sebepleriniz olmalı. (bu filmden zevk almak için yeteri kadar ürperecek tüye sahip olmadığınızı düşünüp, kaz olmak isteyeceksiniz)

---------------------extended sipoylır---------------------
kapıcı zili çalar
- ramazan allah kahretsin, pazar sabahı böylemi kapı çalınır? paranormal şeysi bile yaptırmıyosun insana???
+ wala parayla pulla işim olmaz abula, senden alır bakkala, bakkaldan alır üstünü gene sana veririm. ötesini berisini bilmem.
- tamam, tamam, bi şey istemiyoruz.
+ e al şunu bari.
- ne bu?
+ abi fotomaç istemişti. gelmedi demesin şincik.
- ya sen filmin sonuna doğru gene uğrasan ya? karnını böğrünü deşiim?
+ isterdim ama hanımın kardeşini veriyoruz. şimdi gitmesen ayıp olur. e tek erkek akrabada biziz...
- kendini al ve götür lanet olası sıçan suratlı yaratık...
+ ağzına bi tane godummu ... (die gider bu)
---------------------extended sipoylır---------------------


sonuç olarak hayata küstüğünüz 2 saatiniz varsa izleyin.

her ne olursa olsun bir ülkenin başbakanına yakışmayacak saldıra maruz kalamıştır.
saldırı amaçsız, akıl hastası olduğu iddia edilen birinin diğer hasta zihniyetlerce güdülenmesiyle gerçekleşmiş.

ayrıca o gün yanında görev yapan korumalara patates eksperliği, tabure tamirciliği gibi yeni mesleklerinde başarılar dilerim.

ayırtedildiği zamanlarda iyi bir şeydir.

dinleyicilerin amansiz baskinina ugramistir. country’nin dibine vurmaktadir.

(bkz: malazgirt savaşı)

dünya savaş konseptini değiştiren meydan muharebesidir. bu savaş neticesinde hafif süvari birlikleri yüzyıllar boyunca orduların ana muharebe gücünü oluşturmuştur.

ara not: faşistlik gibi olmasın ama özellikle belirtmek isterimki bazı beyinsizler son zamanlarda kürtlerinde bu savaşta olduğunu, hatta selçuklulara büyük destek vermişler (hatta zafer kazandırmışlar) gibi göstermeye çalışmaktalar.
bizanslı, selçuklu ve geri kalan bütün ciddi tarihçilerin kabul ettiği üzere malazgirtte savaşan türk ordusunun ezici çoğunluğu türktür. az bir kısmı araptır. içlerinde belki çok az miktarda kürt vardır.

kendisini ispatlama ihtirasıyla diyojen ikmal noktalarından fazlaca uzaklaşmış ve selçukluların istediği yerde savaşı kabul etmiştir. selçuklular ise kendilerinden kat kat kalabalık ve donanımlı bu orduyla savaşmamak için son ana kadar çabalamışlar ancak diyojenin asıl amacının irana yürümek ve selçukluyu bitirmek olduğunu sezen alparslan ve kurmayları barış girişimleride karşılıksız kalınca savaşmak zorunda kalmışlardır. (bunlar tabiki politik girişimlerdi. selçuklu savaşmak istiyordu ama üstün olduğu kuvvetlerle ve üstün olduğu zamanlarda - islamı yaymak için)

bizansın ana muharebe grubunu ağır piyadeler (o dönemin modern ordularında alışıla geldiği üzere) oluşturmaktaydı. selçukluların elinde ise neredeyse tümü hafif süvari olan, hafif zırhlı ve oklu birlikler mevcuttu.

savaş kısaca bizans ordusunun, selçuklu atlı okçularına hücum etmesi ve ok yağdırarak geri çekilen selçuklu ordusunun dijojen ve bizans ordusunun ana ağırlığını çembere alınıp tarumar edilmesiyle sonuçlanmıştır. (geri çekilme, pusu, kanatlardan hızlıca çevirme gibi bozkır taktikleri koordineli ve etkin şekilde uygulanmıştır.)

bizans sanılanın aksine yıkım diye nitelendirilebilecek bir asker kaybı yaşamamış (büyük bir imha idi ama bizansın son nefesi değildi) ama büyük prestij ve öz güven kaybına uğramıştır.

selçuklu ise tam tersi olarak büyük bir itibar kazanmış, islam alemindeki prestijini arttırmanın yanı sıra avrupa devletlerince artık sadece barbar topluluğu olarak geçiştirilemeyecek ve ciddiye alınması gereken bir devlet statüsüne erişmiştir.

dünya savaş konsepti ise "daya zırhı piyadeye ilerlesin"le olmayacağını görmüş, bazı ordular türklerin bozkır savaş taktiklerini uygulamaya koyarken, bazı devletlerde karşı taktik arayışına girmişlerdir. (bu uzun bir süreçtir. çoğu devlet savaşarak, bedelini ödeyerek öğrenmiştir)

neticede türk, islam, dünya tarihi açısından büyük önem taşıyan savaştır.

not: benim sülalemdede kürtler var (bende çeyrek kürtüm yani). kürt kardeşlerimi gözlerinden öperim ama son dönemde özellikle bazı bölücü çevrelerin ağzına sakız oldu bu savaş. o yüzden açıklama gereği duydum. kimseler alınmasın, tarih bu.

eklenmezse uyutmayacak edit: başlık savaş olarak açılmış ama meydan muharebesi özelliği taşıyan savaştır aynı zamanda.

(bkz: malazgirt savaşı)

(bkz: malazgirt) (bizans dilinde - wikipedia)

balkan savaşı, birinci dünya harbi, kurtuluş savaşı derken o kadar çok erkek kaybedilmiştir ki; çiçeği burnunda cumhuriyetiyle ilk yıllarında türkiyemizin desteklediği bir olgudur çok eşlilik.

aileler gerek maddi desteklerle (çocuk başına) gerekse marşlarla (10 yılda 15 milyon genç-kurtuluş savaşı sonrası nüfus 6 milyon civarı gibi aklımda kalmış) desteklenmiş ve özendirilmiştir. (anadolu kaplanı sex machine yapılmıştır doğal ve suni yollarla)

başlığı açan arkadaşın hangi bilimsel verilere dayanarak bu önermeyi ortaya attığının hala merakı içindeyim ama eminim bizim bilmediğimiz bir şeyler biliyordur, bilgi paylaşmak adına adımız bilgi sözlük olsa bile...

"başkalarının yemek yeme tercihleriyle ilgilenmemiz onların yemeklerinde gözümüz olduğu anlamını taşımaz" deyişinden yola çıkarak doğal karşılanması gereken durumdur.

yanınızda arkadaş olarak taşıdığınız insanın elbetteki önce insanlığı sonrada diğer kişisel özellikleri ilgilendirir kişiyi. en büyük fantazisinin zambia güneşinde zebralarla sex yapmak olduğunu bildiği bir insana bakışı değişebilir belki kişinin, belki güveni azalır ona, belkide kendine güveni yoktur.

totalde bilmek ister insan, arkadaşı hakkında her zaman her şeyi. bazen saygısızca bazende hakkı olarak ama bence toplumun genel kabul görmüş eğilimlerinin dışında düşünen/hisseden insanları arkadaş olarak seçme/reddetme hakkına sahiptir birey. bu o bireyin birey olma yada toplumda kovaladığı statüye engel değildir. (yada engelsede bu onun seçiminin doğal sonucudur ve kabullenmelidir - bu cümlede savunduğum düşünceden çok realiteye dikkat çekmek istedim)

not: işbu entry "uç örnekler oldu ama hızlı yol alalım, ülke olarak uzay bizi bekliyor" doktrini gözetilerek hazırlanmıştır.

türkiyenin yetiştirdiği büyük gazetecilerden ve büyük insanlardandır.
siyaset dışı olarak yıllarca sürdürdüğü mücadelesini mecbur kalarak siyasete taşımıştır. (kartel medya ve efendileri...)

allah yolunu açık etsin, allah utandırmasın.

bir temennidir.

elvis forever yayın kusagiyla greyfurt.

1- okey oynarken kahvenin en ücra masasına oturun.
2- halı saha maçlarında kaleci olmayın, rövaşata çekmeyin.
3- ampül takmak gibi işleri eş dost akrabaya yaptırın.
4- minibüste şoföre para vermek için uzanmayın. bırakın para elden ele gitsin.
5- uçartekme atmayın.
6- siz en iyisi bu eziyete katlanmak yerine hiç mini etek giymeyin. bırakın mini eteği bayanlar giysin.

(bkz: ismail hakkı). zira bireydir kendisi.

ayrıca (bkz: basligi gotunden anlamak)