gallagher

what’s the story?morning glory albumunden enfes bir oasis sarkisi.huzunlu mu mutlu mu,yavas mi yoksa hizli mi bilemezsin,icin bir hos olur,rahatlarsin,bir yandan da uzulursun bu sarkiyi dinlerken.soz ve muzik yine noel(bkz: noel gallagher) abimizden.


how many special people change
how many lives are living strange
where were you when we were getting high?
slowly walking down the hall
faster than a cannon ball
where were you while we were getting high?

some day you will find me
caught beneath the landslide
in a champagne supernova in the sky
some day you will find me
caught beneath the landslide
in a champagne supernova
a champagne supernova in the sky

wake up the dawn and ask her why
a dreamer dreams she never dies
wipe that tear away now from your eye
slowly walking down the hall
faster than a cannon ball
where were you when we were getting high?

some day you will find me
caught beneath the landslide
in a champagne supernova in the sky
some day you will find me
caught beneath the landslide
in a champagne supernova
a champagne supernova in the sky

cos people believe that they’re
gonna get away for the summer
but you and i, we live and die
the world’s still spinning round
we don’t know why
why, why, why, why

how many special people change
how many lives are living strange
where were you when we were getting high?
we were getting high
we were getting high
we were getting high
we were getting high

sundugu yarismalara kendini fazlasiyla kaptirmis bir hali var.onlarla guluyor,onlarla agliyor.yazik.

son senelerde cok guzel isler yapmasina,tesislerini gelistirmesine,futbolcu kalitesini yaptigi transferler ile cok yukseltmesine ragmen hala kazanmak icin baska yollara basvurmasini anlayamadigim spor klubu.hayir zaten gerek yok,suan icin ne yazik ki hem finansal hem de sportif olarak bir rakibi yok.. o zaman birak,hakkinla gercek basarilar kazan da kimse,ki buna ben de dahil konusamasin..

olumsuzlugun "amac" , yazmanin "arac" a donustugu olusum. neden herkes birseyleri devamli kotulemek ister,bunu amac edinir,anlamis degilim.

barcelona’da oynadigi donemde tum futbolcularin iq’su olculmus,kendisinin en yuksek iq’ya sahip oldugu ortaya cikmistir.cok cabuk sinirlenebilen,sinirlendigi anda burnu kizarmaya baslayan,dunya’nin en iyi oyun kurucularindan ve tartismasiz dunyanin en iyi lider futbolcusudur.sevenini hep guldurmus,sevmeyenini de daima susturmustur.teknik direktorluk doneminde bana gore cok iyi bir taktisyen oldugunu kanitlamistir fakat nedense simdiye kadar bu yetenegini mac icinde bir turlu gosterememis,oyunu oynanirken okuyamamistir.ne olursa olsun,sadece galatasaray’a degil,tum dunyaya damgasini vurmus,herkesin takdirini ve begenisini toplamistir.

kocaeli ilinin merkez ilcesi.dogdugum,buyudugum sehir.depremden sonra her seyiyle cok degismistir.en buyuk dezavantaji istanbula cok yakin olmasidir.bu sebeple bir turlu gelisememektedir.depremden sonra yobazlasan insani,son yerel secimlerden sonra olayi abartmis,cigrindan cikartmistir.izmit sokaklarinda kulaginizda kupeyle yuruyor iseniz,insanlarin size laf soylemesi,omuz atmasi kuvvetle muhtemeldir.genclere yonelik hicbirsey yoktur.yaz kis acisu parki,doping bar,zom bar,yaz mevsimi fuardaki igrenc barlari gidilebilecek mekanlarin hemen hemen hepsini olusturur.

bu sehire ucuz sehir,yasamasi kolay sehir denirdi bir zamanlar.istanbula oranla halen cok daha ucuz olsa da , son zamanlardaki fiyat yukselisleri gozden kacmayacak derecede.ev kiralari almis basini gidiyor.2 sene once bir barinda sisesini 1,75 ytl’ye ictigim bira simdi olmus 4,50.sert bir karasal iklimi var,insan kuruyup gidiyor.ama orada yasayan bir cok arkadasimin hep soyledigi sey ; bu sehir cok guzel..

eksi sozluk.

dominos pizza’nin asil amaci, musteriyi kendine getirmek degil , bizzat kendi musteriye gitmektir.yani,asil musteri memnuniyeti,musteriye 30 dikka icinde pizza ulastirmaktan gecer.pizzalari gercekten lezizdir.tartismasiz bir numaradir.keske fiyatlari daha dusuk olsa da,rahat rahat yiyebilsek.

4-5 sene once tamamen bir "hippi" mekani iken,yeni acilan kafeler yaninda bir cok serseriyi de bu park’a cekti. park’in icinde nargile cafe,cafe eylul,leman cafe,yildiz cafe,yakamoz kafe,ve kafesinin yaninda masa tenisi de oynayabileceginiz tempo bulunur.yaz aylarina yaklasildikca parkin tam ortasinda belediye tarafindan isletilen cay bahcesi de acilir.halen cay 400.000 tl dir.eski zamanlarda herkesin birbirini tanidigi,sohbet ettigi yer simdi daha cok "bela" kokuyor.

1952 yilinda dogmustur.1979 yilinda bogazici universitesi ingiliz dili ve edebiyati’ndan mezun olmustur.gazetecilik,cevirmenlik,ansiklopedi metin yazarligi ve reklam yazarligi yapmistir.polisiye roman dalinda 6 kitabi yayimlanmistir.halen istanbul bilgi universitesi’nde reklamcilik bolumu’nde reklamcilik dersleri vermektedir.dersleri pazartesi gunleri sabahin 9’unda bile olsa,bir sekilde ogrencilerin dikkatini cekmeyi ve dersi dinletmeyi cok iyi bilir.

oasis,1992 yilinda noel ve liam gallagher kardesler tarafindan ingiltere’nin manchester sehrinde kurulmustur. ilk kayitlarini amator olarak 1992 yilinda yapsalar da, ilk profesyonel isleri 1994 yilinda cikan definitely maybe albumu olmustur. grup, ingilitere’nin gundemine bomba gibi oturmus ve bazi muzik elestirmenleri tarafindan, "beatles’dan bile daha iyi" gibi olumlu yorumlar almistir.brit pop’un doruk noktasina ulastigi yillarda,blur ile buyuk bir yarisa girmislerdir ve kanimca blur’u cok geride birakmislardir.son yillarda bir duraklama donemi icinde gibi gozukseler de, 2005 yazinda cikardiklari "don’t believe the truth" albumu ile birlikte suskunluklarini bozmuslardir.seveninden cok sevmeyeni olduguna dair rivayetler vardir fakat, 1999 yilindaki avrupa turnelerinde ortalama 70.000 kisiye calmislardir.her ne kadar elestirilseler ve buyuk bir kesim tarafindan sevilmeseler de,11 senedir yaptiklari 200’e yakin sarki ve live forever , don’t look back in anger , champagne supernova gibi unutulmayacak eserleriyle kanimca dunyanin en iyi gruplari arasinda yerlerini coktan almislardir.