gallagher

allah vergisi sesi olsa da şarkı söylemeyi bilmiyor. saçları kestirip, deri montlar falan şekil yapmayı biliyor ama.

iyi bok yedin.

barcelona’da oynadigi donemde tum futbolcularin iq’su olculmus,kendisinin en yuksek iq’ya sahip oldugu ortaya cikmistir.cok cabuk sinirlenebilen,sinirlendigi anda burnu kizarmaya baslayan,dunya’nin en iyi oyun kurucularindan ve tartismasiz dunyanin en iyi lider futbolcusudur.sevenini hep guldurmus,sevmeyenini de daima susturmustur.teknik direktorluk doneminde bana gore cok iyi bir taktisyen oldugunu kanitlamistir fakat nedense simdiye kadar bu yetenegini mac icinde bir turlu gosterememis,oyunu oynanirken okuyamamistir.ne olursa olsun,sadece galatasaray’a degil,tum dunyaya damgasini vurmus,herkesin takdirini ve begenisini toplamistir.

olumsuzlugun "amac" , yazmanin "arac" a donustugu olusum. neden herkes birseyleri devamli kotulemek ister,bunu amac edinir,anlamis degilim.

son senelerde cok guzel isler yapmasina,tesislerini gelistirmesine,futbolcu kalitesini yaptigi transferler ile cok yukseltmesine ragmen hala kazanmak icin baska yollara basvurmasini anlayamadigim spor klubu.hayir zaten gerek yok,suan icin ne yazik ki hem finansal hem de sportif olarak bir rakibi yok.. o zaman birak,hakkinla gercek basarilar kazan da kimse,ki buna ben de dahil konusamasin..

oasis,1992 yilinda noel ve liam gallagher kardesler tarafindan ingiltere’nin manchester sehrinde kurulmustur. ilk kayitlarini amator olarak 1992 yilinda yapsalar da, ilk profesyonel isleri 1994 yilinda cikan definitely maybe albumu olmustur. grup, ingilitere’nin gundemine bomba gibi oturmus ve bazi muzik elestirmenleri tarafindan, "beatles’dan bile daha iyi" gibi olumlu yorumlar almistir.brit pop’un doruk noktasina ulastigi yillarda,blur ile buyuk bir yarisa girmislerdir ve kanimca blur’u cok geride birakmislardir.son yillarda bir duraklama donemi icinde gibi gozukseler de, 2005 yazinda cikardiklari "don’t believe the truth" albumu ile birlikte suskunluklarini bozmuslardir.seveninden cok sevmeyeni olduguna dair rivayetler vardir fakat, 1999 yilindaki avrupa turnelerinde ortalama 70.000 kisiye calmislardir.her ne kadar elestirilseler ve buyuk bir kesim tarafindan sevilmeseler de,11 senedir yaptiklari 200’e yakin sarki ve live forever , don’t look back in anger , champagne supernova gibi unutulmayacak eserleriyle kanimca dunyanin en iyi gruplari arasinda yerlerini coktan almislardir.

ne yazik ki ulkemizde hic bir dizinin bir boka benzemedigini ustune basa basa gosteren dizi.o nasil kurgudur,nasil oyunculuktur.. final bolumu simdiye kadar izledigim en iyi bolumdu.sadece nip tuck icin degil,her dizi icin bunu dusunuyorum.adamlar yapa dursun, biz de burada aliye zikistimi zikismedimi tartisalim anca..

kendisinin bu kadar kan dokebilecek zekaya sahip olmadigina, dolayisi ile baska ve gercek bir beyin tarafindan on plana cikarilip hedef sasirtildigina inandigim sahsiyet.her halukarda,eger cehennem denilen yer var ise,oranin demirbaslarindan.

kroki, öğrenci değişim programı ile japonya’dan gelmiş bir arkadaşımızdır. güzel yurdumuzun güzel erkekleri ile dünya üzerindeki her erkek gibi ortak noktaları arasındaki en belirgin özellik kızlara olan ilgisidir. kroki ülkemize geldikten bir müddet sonra artık türk erkeği ile kaynaşmış ve hatun kaldırmak için bünye tamamen hazır duruma gelmiştir. birlikte dışarı çıkar, eğlenir, ortamda yabancı bir insanoğlu bulunmasının kızlar üzerinde yarattığı ilgiyi kendine çekmeyi başarabilen türk erkeği bu eylemi başarı ile gerçekleştirmiş bulunmaktadır.

senin gittigin yollarin asfaltini biz doktuk heyt eytere beee!!

ironi icerir. "sen bilirsin" derken aslinda, "bak yanlis dusunuyorsun ama benden gunah gitti artik" denmek istenir.

yazarin baska bir konu anlatmak inanci ve azimiyle baslayip,aslinda kendisini anlattigi yazilardir.

muzik gruplarini ya da sahislari on plana cikarmak cok belirgin ve zor olacagindan, sanirim "ingilizler" diyerek bu isin icinden cikmak yeterli olacaktir benim icin.

evinize gelip, odaniza girdiginizde yatak ortunuzu kan icinde bulmak. (bkz: lanet olasica ev arkadaslari) (bkz: allah belanizi versin)

(bkz: hayatiniza nokta koyup gitmek)

oasis - stop crying your heart out

frp, ve bunun gibi oyunlar oynamak da bu durumu tetikliyor imis.

salak sacma sarkilarla beynimizi kirletmeye ugrasmaktalar halen.solisti damon albran oasis korkusuyla gorillaz’i kurdu artik daha da igrencler. gerzekce elektronik melodiler ve bazi sarkilarda kullandiklari rap vokaller ile utanmadan brit pop yaptiklarini dusunuyorlar.nerede sadece eglenmeyi, dansetmeyi, salak sacma siritmayi, piyasa yapmayi seven alternatif giyinimli bir kiz gorurseniz ona sorun,oasis’den nefret eder,bu adamlara biter.

1952 yilinda dogmustur.1979 yilinda bogazici universitesi ingiliz dili ve edebiyati’ndan mezun olmustur.gazetecilik,cevirmenlik,ansiklopedi metin yazarligi ve reklam yazarligi yapmistir.polisiye roman dalinda 6 kitabi yayimlanmistir.halen istanbul bilgi universitesi’nde reklamcilik bolumu’nde reklamcilik dersleri vermektedir.dersleri pazartesi gunleri sabahin 9’unda bile olsa,bir sekilde ogrencilerin dikkatini cekmeyi ve dersi dinletmeyi cok iyi bilir.

4-5 sene once tamamen bir "hippi" mekani iken,yeni acilan kafeler yaninda bir cok serseriyi de bu park’a cekti. park’in icinde nargile cafe,cafe eylul,leman cafe,yildiz cafe,yakamoz kafe,ve kafesinin yaninda masa tenisi de oynayabileceginiz tempo bulunur.yaz aylarina yaklasildikca parkin tam ortasinda belediye tarafindan isletilen cay bahcesi de acilir.halen cay 400.000 tl dir.eski zamanlarda herkesin birbirini tanidigi,sohbet ettigi yer simdi daha cok "bela" kokuyor.