boş kaset doldurup piyasaya sürse yine bir numaraya oturacak bir isimdir.çünkü isimdir,markadır,tarkan’dır.
ama önemli olan gözü kapalı alınan albümlerin,bu niteliği taşıyabilmesidir.peki bu megastarkan da var mıdır?
yeni yıl programı için aldığı ücret,sonra playback yap-ama-ması,korumalarının kavgaları derken yine reklamın kötüsü olmaz düşüncesiyle,belki tarkan’ın da iradesinde olmayarak,gündeme oturtulmuş isimdir.
evetdir,albümü fena değildir.ama ilk haftasında yüzbinler satacak,insanları müzik marketler önünde kuyruk yaptıracak bir albüm de değildir.zaten tarkan da bunun farkında olduğundan bir imza günü bile düzenlemiştir.
o halka mesafeli duruşu olan,havaalanı sohbetlerinden öteye gitmeyen haberleşmesiyle meşhur tarkan,tutup uzun yıllar ardından halka inme çabalarına girişmiştir.
nedendir diye düşünmeye gerek bile yoktur aslında,karmadan beri adam gibi bir iş yapamamış,bol teknolojili,efektli içi boş klipleri dayayıp durmuş ve bu büyük bir marifet gibi,niyeyse hep aynı isim,kanal ve gazetelerce övülüp de övülmüş bir insandır.
takım elbise giyip adam olunamayacağı gerçeği bir duvar gibi çarpmış olsa gerek birilerine.
terziler iyi bir heteroseksüel imaj biçmişler ancak modele oturtamamışlardır.altın semer bile kurtaramamıştır bazı şeyleri.
eşcinselliği hastalık gibi anlatan,görünmez bir el (!) tarafından olaylı zamanlarında en az haberle en az hasarı alıp sıyrılabilmiş;oluşmuş bir tarkan lobisince daima korunmuştur.(bu lobi olaydan sıyrılabilmek için anti tarkan lobisi palavraları atıp sermayeyi yükleyerek masum pozları vermiştir)
kendisi hakkında yazılabilecek çok şey vardır,mega entry ler girilesi biridir,ama giren girmiştir,entryleri.
bize söyleyecek çok söz kalmamıştır.
bol deyimli bir entry döşeyerek telmih de yaptım,ariflere duyurulur.
hiçbir zaman doktor olmak için gerekli beyin kıvrımlarına sahip olamayacak insanların doktor olduğu kötü bir,özenti,uyarlama
(bkz: avrupa yakası)
olabilecek her şey olmuştur.
volkan selin’i sever,ayrılırlar,yaprak’ı sever,selin’e döner,yaprak küser,selin gider,yaprak’a döner,selin’e karşı boş değildir,ayrılırlar barışırılar,bölümler geçer,arada cool takılırlar,birlikte olurlar birbirlerine söylemezler,tam grup yapma mertebesine erişince selin ve volkan evlenir de üç sezon hadi artık ver şu oğlana diyen izleyici rahatlar.bu sırada aslı ve cem birbirini sever söyleyemez,söyler birleşemez,birleşir küserler,eski sevgililer araya girer,aile karışır,aslı fatoş’tan taktik alır ve cem’i süründürür barışırlar ayrılırlar fatoş yine devreye girer barışırlar kimseye söylemezler derken evlenirler ama bitmez ki çile evsiz kalırlar cem işten atılır aldatır sarhoştum der evden atılır sonra aslı yelkenleri suya indirir
bu sırada ile aslı birbirlerinin sırlarını öğrenip karşılıklı şantajlaşmalar içine girer.sürer de sürer sürer de sürer.
sonra devreye burhan girince ekranda bir cümleyi söylemek için 35 farklı figür yapıp minimum 100 kalori veren ağzını yüzünü büke büke saçmalaya saçmalaya en bir abartı haliyle konuşan adam çıkar.arada makbuleyle cilveleşirler.sonra makbule bir izzet e bir burhan’a gider.bir ona bir ona.çılgın bakire ortalığı karıştırır sacit öğrenir dövüş kavga gırla tabi.
bir de gaffur var ki klavyemden onunla ilgili çıkacak her cümle kabuslarımda aleyhime delil olarak kullanılır korkusuyla yazmıyorum bile...
işte bir dizinin özeti,eğer bu bölümde olmazsa diğer bölümde 15 bölüm önce olan şey tekerrür edecektir.
gülse birsel’e selam ederim ve hatta kendini tebrik ederim dalında tekrir sanatını en iyi kullanan yazar ödülüne layık bir iş çıkarmaktadır.
ayrıca yine yeni yeniden inatla (bkz: avrupa yakası bitsin kampanyası)
olabilecek her şey olmuştur.
volkan selin’i sever,ayrılırlar,yaprak’ı sever,selin’e döner,yaprak küser,selin gider,yaprak’a döner,selin’e karşı boş değildir,ayrılırlar barışırılar,bölümler geçer,arada cool takılırlar,birlikte olurlar birbirlerine söylemezler,tam grup yapma mertebesine erişince selin ve volkan evlenir de üç sezon hadi artık ver şu oğlana diyen izleyici rahatlar.bu sırada aslı ve cem birbirini sever söyleyemez,söyler birleşemez,birleşir küserler,eski sevgililer araya girer,aile karışır,aslı fatoş’tan taktik alır ve cem’i süründürür barışırlar ayrılırlar fatoş yine devreye girer barışırlar kimseye söylemezler derken evlenirler ama bitmez ki çile evsiz kalırlar cem işten atılır aldatır sarhoştum der evden atılır sonra aslı yelkenleri suya indirir
bu sırada ile aslı birbirlerinin sırlarını öğrenip karşılıklı şantajlaşmalar içine girer.sürer de sürer sürer de sürer.
sonra devreye burhan girince ekranda bir cümleyi söylemek için 35 farklı figür yapıp minimum 100 kalori veren ağzını yüzünü büke büke saçmalaya saçmalaya en bir abartı haliyle konuşan adam çıkar.arada makbuleyle cilveleşirler.sonra makbule bir izzet e bir burhan’a gider.bir ona bir ona.çılgın bakire ortalığı karıştırır sacit öğrenir dövüş kavga gırla tabi.
bir de gaffur var ki klavyemden onunla ilgili çıkacak her cümle kabuslarımda aleyhime delil olarak kullanılır korkusuyla yazmıyorum bile...
işte bir dizinin özeti,eğer bu bölümde olmazsa diğer bölümde 15 bölüm önce olan şey tekerrür edecektir.
gülse birsel’e selam ederim ve hatta kendini tebrik ederim dalında tekrir sanatını en iyi kullanan yazar ödülüne layık bir iş çıkarmaktadır.
ayrıca yine yeni yeniden inatla (bkz: avrupa yakası bitsin kampanyası)
ha geldi ha gelecek diye haberler çıkan,echoes production tarafından getirilemeyen,ihalesi ortada kalmış hatuncuktur.
ama gelsindir yahu,yeni albümüyle ,yıkılmadım ayaktayım demiş,bunu da cümle aleme göstermek istemiştir,e neden istanbula da gelmesindir değil mi?
ama gelsindir yahu,yeni albümüyle ,yıkılmadım ayaktayım demiş,bunu da cümle aleme göstermek istemiştir,e neden istanbula da gelmesindir değil mi?
bozuk ingilizcesi,mükemmel sesi ve şarkıları,yenilesi ısırılası yanakları ve minicik bir burnu olan biricik.
mayısta yeni albümü (bkz: volta) ile hayranlarıyla bulaşacakmış.sabırsızlıkla bekliyoruz.
bakınız vermeden duramadım
(bkz: uzaylı lan bu.)
mayısta yeni albümü (bkz: volta) ile hayranlarıyla bulaşacakmış.sabırsızlıkla bekliyoruz.
bakınız vermeden duramadım
(bkz: uzaylı lan bu.)
artık yaratıcılıktan uzak,tek düze ve sıkıcı bir hal almış;gülse birsel’ce kandırılan insanların aslında bir ay önce güldükleri şeylere güldüklerini farkedemedikleri dizi.gülse birsel elinde bulunan bir kaç espiriden farklı kombinasyonlar oluşturarak her hafta olayı kotarmayı başarmış ve parasını çatır çatır almıştır.ancak kandırılan izleyici hala izlemeye ve gülmeye devam etmektedir ki sorun da buradadır.bir karakter bir hafta,iki hafta tamam bir ay,aynı jestlerle,mimiklerle,espirilerle,konuşma tarzı ve davranışlarıyla komik gelebilir.buna başka oyuncular da yardımcı olabilir;ama aylardır aynı saçmalıkların tekrar edilmesi nasıl komik gelebilmektedir?izleyiciye verebilecek daha iyi şeylerimiz mi yoktur da bu dizi hala devam etmektedir?
atv bu durumu izleyicinin gözüne sokmak istercesine ana haber öncesi alın buyrun karşılaştırın diye dizinin ata demirerli,evrim akınlı,bülent polatlı eski bölümlerini yayınlamaktadır ve bunu izleyen insanlar hala çarşamba akşamlarını nasıl bu diziye ayırmakta ve gülmektedir?
yine bir bakınız veremeden duramayacağım
(bkz: deniz bitti)
edit:geçmişe dönük bakınız
(bkz: avrupa yakası bitsin kampanyası)
atv bu durumu izleyicinin gözüne sokmak istercesine ana haber öncesi alın buyrun karşılaştırın diye dizinin ata demirerli,evrim akınlı,bülent polatlı eski bölümlerini yayınlamaktadır ve bunu izleyen insanlar hala çarşamba akşamlarını nasıl bu diziye ayırmakta ve gülmektedir?
yine bir bakınız veremeden duramayacağım
(bkz: deniz bitti)
edit:geçmişe dönük bakınız
(bkz: avrupa yakası bitsin kampanyası)
kendisine çakma madonna diyenlerin,madonna denilen varlığı ve işlerini ne derece bildiği bende merak uyandırmıştır.
ha madonnayı tanıyorum diyen varsa madonnanın marilyn monroe kadınından öndü çaldığı pozları ve nicelerini bilen er kişidir elbette.
ufak esinlenmeler,tarzda benzerlikler,kabala hevesleri,pilates aşkı... gibi aslında herkesçe yapılabilecek ama madonnayla özdeşleşmiş şeyleri yapmıştır hande yener.doğru ismi takip etmiş,en azından bir şeye benzeyebilmiştir.
saçını birinden,kıyafetini başka birinden,konuşmasını yürüyüşünü ötekinden,duruşunu berikinden alan ve bunları hiç tanımayan,hande yenerce müsamere kızlarına benzetilmiş isimler gibi olmasındansa,cep madonnası olsundur.
söz yazan,beste yapan,prodüktörlüğe soyunan,türk müziğine farklı bir renk getiren,ıslahat niteliğinde yeniliklerle müziğe bir soluk aldırabilmiş,pop kılığında fantazi müziği dışında bir şeylerin satabileceğini göstermiş kadındır kendisi.
single,maxi single,feat,elektronik müzik,kendisi tam beceremese de kıvırmaya başladığı (dansından kostümüne) sahne showu her şeyiyle batıcı ve batılı bir kadındır,konser mantığını da oraya uydurursa taçsız kraliçe,halesiz melek olacaktır.
ha madonnayı tanıyorum diyen varsa madonnanın marilyn monroe kadınından öndü çaldığı pozları ve nicelerini bilen er kişidir elbette.
ufak esinlenmeler,tarzda benzerlikler,kabala hevesleri,pilates aşkı... gibi aslında herkesçe yapılabilecek ama madonnayla özdeşleşmiş şeyleri yapmıştır hande yener.doğru ismi takip etmiş,en azından bir şeye benzeyebilmiştir.
saçını birinden,kıyafetini başka birinden,konuşmasını yürüyüşünü ötekinden,duruşunu berikinden alan ve bunları hiç tanımayan,hande yenerce müsamere kızlarına benzetilmiş isimler gibi olmasındansa,cep madonnası olsundur.
söz yazan,beste yapan,prodüktörlüğe soyunan,türk müziğine farklı bir renk getiren,ıslahat niteliğinde yeniliklerle müziğe bir soluk aldırabilmiş,pop kılığında fantazi müziği dışında bir şeylerin satabileceğini göstermiş kadındır kendisi.
single,maxi single,feat,elektronik müzik,kendisi tam beceremese de kıvırmaya başladığı (dansından kostümüne) sahne showu her şeyiyle batıcı ve batılı bir kadındır,konser mantığını da oraya uydurursa taçsız kraliçe,halesiz melek olacaktır.
madonnanın nisan ayında çıkması planlanan bol hiphoplu hophoplu albümünün yeni adı.madonna niye bu ismi seçmiştir derseniz,hard candy tam da ona uygun bir isimdir aslında
hoştu güzeldi...ama ne sinema ağlama duvarı ne de oyunculuk ve özellikle ada karakteri insanı duygulanmaya sevk ediyor.
çoğu şey klişeydi,hiçbir şey "aaa nası yani ya" dedirtmedi,hepimiz alperin değişeceğini,altta yatacağını,adadan sonra değişeceğini,çarşafları değiştirmeyeceğini falan ama en sonunda onu terk edeceğini falan biliyorduk zaten.duygusal şarkılarla,hemen hepimize aşina sahnelerle,kendimizi görmemiz ağlattı belki bizi,ama film bitince salonu tarayıp kim ağlamış,kimin damla sayısı daha fazla,aa şu kadın sümkürüyo resmen geyikleri yerine içimizde babam ve oğlumdaki gibi bir lezzet bıratı mı?hayır
çoğu şey klişeydi,hiçbir şey "aaa nası yani ya" dedirtmedi,hepimiz alperin değişeceğini,altta yatacağını,adadan sonra değişeceğini,çarşafları değiştirmeyeceğini falan ama en sonunda onu terk edeceğini falan biliyorduk zaten.duygusal şarkılarla,hemen hepimize aşina sahnelerle,kendimizi görmemiz ağlattı belki bizi,ama film bitince salonu tarayıp kim ağlamış,kimin damla sayısı daha fazla,aa şu kadın sümkürüyo resmen geyikleri yerine içimizde babam ve oğlumdaki gibi bir lezzet bıratı mı?hayır
evet...3 yıldır ilk defa kahkahalar attırdı bana,gülse birselin nika modları ve benim de haftalardır dalga geçtiğim hiçbir şey sevmediğini iddia eden yemekteyiz yarışmacısı zihniyeti o kadar güzel işlenmişti ki keşke 2 saat sadece yemekteyiz sahneleri olsaydı.gerisi hala bayat.
güzel olmak için doğmuş,kylie minogue benzetmesine scarlett johannson duakları da ucundan kıyısından eklenebilir,yetenekli,duyarlı ,güzel...işte öyle bir şey
aşığım kendisine,antipatik olmak istemem ama seviyorum diyorum.sanatçıdır,mütevazıdır,düşünür,okur,güler güldürür,şirindir,pikaçumdur.
tutmayın vericem
tutmayın vericem
(bkz: sözlukteki geçiş dönemi aşkı)
yılbaşı için revü kızı olacak elektronik kişi
bir de yastığın serin tarafını sevenler vardır,çevirir dururlar yastığı.biriyle yatıyorsanız tekmeyi yiyebilirsiniz,olasıdır.
en iyisi 2 yastıkla yatın dertlerinizden kurtulun
en iyisi 2 yastıkla yatın dertlerinizden kurtulun
sezen aksunun,albüme adını veren ve yeğeni için yazdığı şarkı.
bebeğim, hoşgeldin dünyaya
sefalar getirdin
halan kurban olsun sana
bebeğim, dört buçuk yıl önce
ağabeyin geldiğinde
yine hüzün başlamıştı böyle bana
sevincin alına moruna
uzanıp yüzümü sürdüm
körpe bir pembenin
ak memeden hayatı emen iştahına
sonra üzüldüm düşününce
dikensiz bir hayat olmaz ki
bebeğim, oğlum doğduğunda
ben de çocuktum henüz
biz beraber büyüdük aslında
ne kadar neşeli bir kızdım
yıkılmamıştı dünya daha başıma
ki çok da yalnızdım
zordan geçtik, kordan geçtik
ana-oğul ve diğer çocuklarım
doğurduklarım doğurmadıklarım
yaşadık hevesle değer vererek
ümitsiz de yaşanmaz ki
bebeğim, işte hepsi bu kadar
deniz yıldızının hikayesidir hayat
ne kadar kurtarırsan kar, kurtarırsan kar
bebeğim, işte hepsi bu kadar
deniz yıldızının hikayesidir hayat
kaç hayat kurtarırsan kar
bebeğim, hoşgeldin dünyaya
sefalar getirdin
halan kurban olsun sana
bebeğim, dört buçuk yıl önce
ağabeyin geldiğinde
yine hüzün başlamıştı böyle bana
sevincin alına moruna
uzanıp yüzümü sürdüm
körpe bir pembenin
ak memeden hayatı emen iştahına
sonra üzüldüm düşününce
dikensiz bir hayat olmaz ki
bebeğim, oğlum doğduğunda
ben de çocuktum henüz
biz beraber büyüdük aslında
ne kadar neşeli bir kızdım
yıkılmamıştı dünya daha başıma
ki çok da yalnızdım
zordan geçtik, kordan geçtik
ana-oğul ve diğer çocuklarım
doğurduklarım doğurmadıklarım
yaşadık hevesle değer vererek
ümitsiz de yaşanmaz ki
bebeğim, işte hepsi bu kadar
deniz yıldızının hikayesidir hayat
ne kadar kurtarırsan kar, kurtarırsan kar
bebeğim, işte hepsi bu kadar
deniz yıldızının hikayesidir hayat
kaç hayat kurtarırsan kar
yalnızca phoebe şarkılarından bir soundtrack çıkartılsaydı peynir ekmek gibi satardı
filmi çekiliyor yalanlarına inanmak istiyoruz
filmi çekiliyor yalanlarına inanmak istiyoruz
olaylara baktıkları "taraf" çökesicelerdir.
7 can gitmişken,hangi allahın kulu bu olaya böyle bir taraftan bakabilir?nasıl bir gazetecilik etiğidir?
etik kelimesinin anlamını bilen insanlar mıdır?
18 yaşına yeni girmiş gençlerin ölmesini müstahak addeden bu gazeteyi evine kim sokmaktadır?
düşünce ve basın özgürlüklerinin cıvkını çıkartmak suretiyle en fazla ne kadar çirkinleşebiliriz deneyi yapan bu gazete,kendini affettirmek için tek bir şey yapabilir:yayıma son vermek.
7 can gitmişken,hangi allahın kulu bu olaya böyle bir taraftan bakabilir?nasıl bir gazetecilik etiğidir?
etik kelimesinin anlamını bilen insanlar mıdır?
18 yaşına yeni girmiş gençlerin ölmesini müstahak addeden bu gazeteyi evine kim sokmaktadır?
düşünce ve basın özgürlüklerinin cıvkını çıkartmak suretiyle en fazla ne kadar çirkinleşebiliriz deneyi yapan bu gazete,kendini affettirmek için tek bir şey yapabilir:yayıma son vermek.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?