ıssız adam

çağan ırmak’ın son filmidir.oyuncular ise cemal hünal,melis birkan,yıldız kültür,goncagül sunardır.

7 kasım’da gösterime girecek olan film.merakla beklemekteyiz.

başrol oyuncuları için;
(bkz: melis birkan)
(bkz: cemal hünal)

bu film de ağlatıyormuş.ben izleyenlerin yalancısıyım.

çağan ırmak yapar da güzel olmaz mı ya.!
şahane bir film olmuş.
bir daha gidip izlesek mi diye düşündüren filmlerden.
arşivlik.
dvd cıktıysa alıp atmak lazım arşive.

http://www.imdb.com/title/tt1322930/

gidip puan verilesi film...

i$siz adam yoktur efendim,i$i i$sizlik olan adam vardır.

-ne i$le i$tigal?
+ııı,şeyyy,i$sizlikle.
gibi.

tatlı, çok tatlı, izlenmeye layık...
filmi izlediğiniz her saniyeyi helal ediyorsunuz çağan ırmak’a kesinlikle vakit kaybı değil.
yüksek zevk gösterisi...

bircok kez sıkılmadan izlenebilecek film.
dün insanların bu filmden ağlayarak cıkmaları dikkatimi cekmistir.

giderken sağdan soldan doldurma bilgilerle kendinizi ağlamaya programlamayın.sizin hikayeniz,filminkinden çok daha acıklı olabilir.o noktada,göz yaşları sel olmak yerine gözlük, göz bebeği ve burun arasındaki stratejik üçgenin ağırlık merkezinde sıkışabilir.
radikal kararlar alma eşiğinde olanlar için ise sakat bir film bilgilerinize sunulur.

----spoiler----
bugun sözlüge online olma nedenim.
----spoiler----
fon müzikleri mükemmel oturmu$tur filme. hikayesi de cidden güzeldir.

film beyoglu’nda gecmi$tir, ara sokaklarda. maliyeti pek fazla olmasa gerek. ancak hikaye, sahnelere öyle güzel yedirilmi$ ve filmin tümüne i$lenmi$tir ki çagan ırmak bu i$i biliyor diye mırıldanırsınız kendi kendinize.

ancak bir ele$tirim var filme dair...
bence bir adamın "ıssızlıgını" anlatmak adına bu kadar çok nü sahne gösterilmesi gerekmiyordu diyorum kendi kendime. misal seks yapacaksa alper denilen ba$ karakter, kadını bagırta bagırta ona dayanması ve bunun oldugu gibi o sahnede gösterilmesine gerek yok, kızı öpüp de odaya sokması kısmında kesilseydi yine de izleyici anlardı ne olacagını.illaki gösterilmesi gerekmemekteydi.
ha bu yönetmenin tarzıdır saygı duyarım, orası apayrı.

yigidi öldür hakkını ver, türkiye için bu sahneler fazla ama adam cekinmeden o sahneleri cekmi$ istedigi $ekilde. bu onun özgünlügüdür. bir insanın tekdüze görünen hayatını oldugu gibi komple anlatması takdire $ayandır.

filmin sonunda dügüm çözülmekte.aglamaklı oldugu su götürmez bir gercek. bu,izleyen ki$inin hayatında bir noktadaki ya$anmı$lıgıyla; hikayenin o noktası arasındaki ortak ögeyi bulabilmesiyle alakalıdır.

ama oyuncuların gercekten aglayıp, izleyiciyi bu acıya inandırmaları çok ba$arılı.

esas kızın adının ada olduğu düşünülürse ;
ada=x
"issız x’m"

filmin ismi "ıssız adam" $eklindedir.

bu aciklamayi uygun buldum zira az onceye kadar ben filmin ismini i$siz adam olarak biliyordum, angelus’a sordum da ogrendim dogrusunu. turkce karaktersiz ba$liklar sebebi ile olu$an bu karma$ayi ortadan kaldirmak istedim.

ada’nın alper’e son sözleri
"karların üstündesin.donmak üzeresin ve tatlı uykuya kapılıyorsun. öldüğünün farkında değilsin"

bize eski $arkıların ne kadar kaliteli oldugunu farkettirmesiyle beyinlerde kazılı kalan film.

semiramis pekkan- bana yalan söylediler
ayla dikmen- anlamazdın
nil burak- yalnızım ben


$u anda bakıyorum; dan dun ses dalgaları çogunlukta.bas gaza, allah belanı versin, kimi kimi kimi zamaaaaaaaaen falan. ne anlatıyorsun sen $imdi $eker karde$im? eski $arkılardaki duygu yogunlugu ve bir o kadar enstrumanların kaliteli ezgilerinin birle$imiyle tam bir kulak ziyafeti çekebiliyorken, $imdi beyin determinasyonuna maruz kalıyoruz bu salak sacma $eyler yüzünden.

hay içiniz dı$ınıza çıksın emi, siz de $u boktan $eyleri dinleyip de prim vermeyin be karde$im!
bas gaza, durma bas gaza...

(bkz: bir insanın kokusu hep mi aynı kalır)

hadsiz hudutsuz bir şekilde bok atmak istediğim film. lakin izlemedim bile, gelen yorumlar ışığında böyle bir izlenime nail oldum. sanırım her tarafından gözyaşı akan bir film daha. belki müzikleri için izlenebilir, ama müziklerinin bulunduğu albüm zaten piyasaa çıkmış, meraklısı olsam gider albümü alır dinlerim. kafam karışık biraz. evet.

alper’in ada’dan ayrılmak istediğini söylediğinde ada kapıyı çarpmak yerine ,açık bırakıp gider.bu umut verici niteliği olan açık bir kapı mıdır yoksa senden o derece nefret ettim ki kalkta kendi kapını kendin kapa mıdır?

(bkz: her pokunu anlatın gitmeye gerek kalmasın)

(bkz: spoiler)