nedendir bilinmez sozlugun userlerinin muhabbet araliklarini belirlemeye basladigina inandigim bir merak turudur. cinsiyetin turu ogrenildiginde muhabbet azalir ki tahmin edilmeyen diger turse bir de. "aa sen hatun musun" yada "vay ben seni kiz saniyordum" gibi tepkilerde alinir. anlamsizdir ki kurulmus cümlelerin kullanimindaki ses tonumu önemlidir yoksa içerdigi anlam mi ? bunu düsünerek muhabbete kalkanlarin bu tavri ilginçtir hatun olmak yada erkek olmak neyin aydinlaticisidir. bir de muhabbet azalirki onun hiçbir anlami yoktur veya öncesi sonrasi diye karsilastirildiginda telaffuz edilen kelimelerin ve hitabin degistiginide görebilirsiniz söyleki erkeksinizdir ve hatun saniliyorsunuzdur öyle kibar öyle muhtesem bir dille davet edilirsinizki muhabbete sasirip kalirsiniz "vay be ne güzel insan" olursunuz içten içe, lakin isminiz bir erkek ismidir siçtiniz demektir devam edebilseniz bile ilk büyüsünü yitirmistir hersey devam etmemeyi tercih edecek kadar. hatta erkek tahmin edilirken bayan çikarsaniz basiniz belada demektir üslubunuzdan dolayi extreme ilan edilirsiniz ve götürülmeye çalisilirsiniz. ilginçtir iste böyle bu merak konusu ki hiç bir manasi da olmayan bir merak türüdür. aslinda altinda yatan sudur ki insanlari siniflandirmaya aliskiniz erkek, kadin, top, oglan gibi. siniflandirmadan yasayamiyoruz "ne olursan ol gel" deyisine siki siki sarilsakta asla öyle yasamiyoruz.
(bkz: bilgici nicki ile degerlendirmek)
(bkz: bilgicin hevesinin kirilmasi)
(bkz: sozluk sana soyluyorum bilgic sen anla)
bavullari hep toplu durmali insanin...
bir gun telefonlarin hic calmayabilecegi hesaplanmali...
tul perde arkasindan misafir yolu gozlemekten vazgecmeli...
ihanetlere, terk edilmelere, bir basina birakilmalara hazirlikli olmali...
yalnizliga alismali...
cunku "omuz omuza" gunlerin vakti gecti. dayanisma... gunumuz borsasinin deger kaybeden hisse senetlerinden biri artik...
bireyin kesif cagi, geride kirik dokuk yalnizliklar birakti.
terorun bile bireysellestigi cagdayiz. zaman, birlikten kuvvet dogurma zamani degil; zaman, tek basina dimdik ayakta kalabilmeyi becerme zamanidir.
iste o yuzden alismali yalnizliga...
sokaklar dolusu issizlikla bas basa yasamayi goze almali insan... guvendigi daglardaki karlara bakip ders cikarmali... huzunlu bir sarkiyla paylasilan gecelerde basim dayayacak bir omuz arama huylarindan vazgecmeli... sofrada tek tabaga, tabakta az yemege alismali...
romanlardan yalnizligi yucelten paragraflar asmali evin en gorunur duvarlarina...
"yalnizlik paylasilmaz/ paylasmissa yalnizlik olmaz" dizeleriyle baslamali gune...
telesekretere "su anda size cevap verebilecek kimse yok" denmeli, "... belki de hicbir zaman olmayacak..."
cevapsizliga, sessizlige isinmali...
oysa sessizlik haksizliga alkistir.
hakliligin onuru yasatir insani... susmanin utanci oldurur.
o yuzden en sessiz gecelerde dogruydu, yaptim"la teselli bulmali insan...
feryada komsularin yetismemesine, soguk duvar diplerinde sessizce aglasmaya alismali... kendiyle hesaplasmaya calismali...
gece yastikla aglasmaya, sabah aynayla gulusmeye, kendiyle huzunlenip, kendiyle keyiflenmeye hazir olmali...
hep basini alip gidebilecek kadar cesur, ama hep kalip savasacakmis kadar gozu pek olabilmeli...
sessizligi, sese donusturebilmeli...
ve sirt cantasini her daim hazir tutmali insan...
yollarla barismali...
yalnizliga alismali...
(bkz: can dundar)
okumaktan ote yazarin sesinden de dinlemenin verdigi agir bir tadi vardir, her gece yarina soylenen bir dua gibi yankilanir.
bir gun telefonlarin hic calmayabilecegi hesaplanmali...
tul perde arkasindan misafir yolu gozlemekten vazgecmeli...
ihanetlere, terk edilmelere, bir basina birakilmalara hazirlikli olmali...
yalnizliga alismali...
cunku "omuz omuza" gunlerin vakti gecti. dayanisma... gunumuz borsasinin deger kaybeden hisse senetlerinden biri artik...
bireyin kesif cagi, geride kirik dokuk yalnizliklar birakti.
terorun bile bireysellestigi cagdayiz. zaman, birlikten kuvvet dogurma zamani degil; zaman, tek basina dimdik ayakta kalabilmeyi becerme zamanidir.
iste o yuzden alismali yalnizliga...
sokaklar dolusu issizlikla bas basa yasamayi goze almali insan... guvendigi daglardaki karlara bakip ders cikarmali... huzunlu bir sarkiyla paylasilan gecelerde basim dayayacak bir omuz arama huylarindan vazgecmeli... sofrada tek tabaga, tabakta az yemege alismali...
romanlardan yalnizligi yucelten paragraflar asmali evin en gorunur duvarlarina...
"yalnizlik paylasilmaz/ paylasmissa yalnizlik olmaz" dizeleriyle baslamali gune...
telesekretere "su anda size cevap verebilecek kimse yok" denmeli, "... belki de hicbir zaman olmayacak..."
cevapsizliga, sessizlige isinmali...
oysa sessizlik haksizliga alkistir.
hakliligin onuru yasatir insani... susmanin utanci oldurur.
o yuzden en sessiz gecelerde dogruydu, yaptim"la teselli bulmali insan...
feryada komsularin yetismemesine, soguk duvar diplerinde sessizce aglasmaya alismali... kendiyle hesaplasmaya calismali...
gece yastikla aglasmaya, sabah aynayla gulusmeye, kendiyle huzunlenip, kendiyle keyiflenmeye hazir olmali...
hep basini alip gidebilecek kadar cesur, ama hep kalip savasacakmis kadar gozu pek olabilmeli...
sessizligi, sese donusturebilmeli...
ve sirt cantasini her daim hazir tutmali insan...
yollarla barismali...
yalnizliga alismali...
(bkz: can dundar)
okumaktan ote yazarin sesinden de dinlemenin verdigi agir bir tadi vardir, her gece yarina soylenen bir dua gibi yankilanir.
vatansever (the patriot) filminde alb. benjamin martin’ in oglu gabriel’ le yaptigi konusmanin ertesinde yanlarinda olan fransiz binbasiya "cocugun var mi ?" diye sormustur binbasi sadece saskinca ve anlamamis bir surat ifadesiyle bakinip dehlemistir atini bunun uzerine benjamin martin "fransiz" demistir ve fransiz kalmak sozu bu replikle turkceye katilmistir.
(bkz: sanmak)
ankakusu : yozgat sürmelisi .. kimden olursa olsun
freagl dreams : yok bende o turku
ankakusu : nasil olmaz turku deyince akla ilk gelen turkudur o
freagl dreams : dogrudurda turku deyince ilk akla gelen dj ben degilim
(bkz: devrimci)
whisper in yaptigi guzel yayindan sonra hafif muzik yayinda...
balik familyasinda sazan ve kefal arasindaki aile uyesidir en buyuk ozelligi onda kendinizi bulabilmenizdir.
(bkz: anlayan anladi)
(bkz: anlayan anladi)
karsilama komitesini bulastirmadan huoston yoluyla havada karsiladigim yeni bilgic adayi hosgelmistir.
teomanin bazi yalanlar sarkisindan bir dize olan sorudur.
(bkz: bir sey ölmeye degerse sevmeye de deger)
(bkz: bir sey ölmeye degerse sevmeye de deger)
(bkz: hafif muzik)
(bkz: dost)
onlar erdi muradina soylemine goz kirpan hadise konumuna gelebilecek durumdur.
kaybetmemek icin yogun caba gosterilip basarisiz olundugunda bittigine uzulmedim olduguna sevindim dedirten varligin biraktigi teselli.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?