arı sokmasıda eklenebilir heyacanının içine.
hiçbir şeyin eskisi gibi olması beklenemez keza uyanış bu dünyevi ömürde affedildiğinizde başlayacaktır.
güzeldir hala sevinciniz varsa başarabileceğiniz ufkunuza sınır koymadığınız sürece yeniden devinebileceğiniz bir şeydir.
türkiye de masallardaki gibi olmayan olgu.
nereye yönleneceğini bilememekten ötürü olsa gerek çoğunlukla salak olmuş çocukluklar.
(bkz: dunya kıble gunu)
aynı kıble saatinin bütün dünya için geçerli olduğu günlerdir. 28 mayıs ve 16 temmuz tarihleri, dünya kıble günü olarak kutlanır ve senede iki defa, 28 mayıs türkiye saati ile 12.18de ve 16 temmuz saat 12.27de güneş tam kabe üzerinde bulunur.
bu iki vakitte, dünyanın o anda gündüz olan yerlerinden herhangi bir yerde güneşe doğru yönelen kimse, aynı zamanda kabeye dönmüş olur.
bu iki vakitte, dünyanın o anda gündüz olan yerlerinden herhangi bir yerde güneşe doğru yönelen kimse, aynı zamanda kabeye dönmüş olur.
günese bakılarak kıblenin tesbit edilebildiği güneşin, bulunduğumuz yerin kıble açısına veya belli bir açı farkına denk geldigi vakittir.
dindar bir arkadaştır kendileri duyduğum kadarıyla.
tüm fantezilerin mini etekten çıkmasının gözardı edilmemesi gerekmektedir.
kötü bir çocuk olursanız pastadan independence bile çıkabilir.
dolaylı yoldan alaylı anlatım olarak nitelense de çoğunlukta mecaz anlam barındıran ve algısı yüksek insanların anlayabileceği anlatım şeklidir.
ertesinde ve gelecekte bir daha kaygı duymak istemediğim ve yaşamıma devam etmek istediğim hatta siyasette aktif olarak bulunmamamı sağlayacak bir sonla bitmesini temenni ettiğim seçimlerdir. 87 yıllık yükselme sürecinin irtica ve cumhuriyet tartışmalarının artık son bulacağı bir seçim olacaktır ya irtica ya cumhuriyet kazanacaktır. ve kazanacaklar gelecek kaybedekler geçmiş olacaktır an itibariyle bu entryi yazabilen ben geçmiş yeşerteceklerim gelecektir. kazanımdan kasıt asla elde etmek değildir irtica olursa cehennem gibi bir hayatı, cumhuriyete sahip çıkılırsa cennet vatanda huzurlu bir hayatı olacaktır çocuklarımızın.
ilk üç entrysinde üç ayrı yılın tarihlendiği ironiden anlamayan nesilden olduğunu düşündüğüm yazar. ve tarihler itibariyle de düzeni bozduğum için ayrıca hoşgeldin demek istiyorum kendisine.
“... çalıyorum kapınızı, teyze, amca, bir imza ver.
çocuklar öldürülmesin şeker de yiyebilsinler ...“
çocuklar öldürülmesin şeker de yiyebilsinler ...“
rastgele cinsel ilişkiye girmenin genel adı oruspulukla karıştırılmaması gerekmektedir. şöyle ki orospuluk para karşılığı yapılmakta olduğundan fahişelikle yukarıdan ve de aşağıdan tek ortak yanı sekstir. rastgele ilişkiden anlayacağımızda inançsal olarak tek eş kavramının dışında kalmış ruh uyumunun dışında bedensel uyumu gözardı etmeyen bir çok insanın yaşama şeklidir. keza fahişelik bir kavram olmaktadır bir cinse özel değildir. eğer ki yaşamımızda böyle bir yolu izliyorsak erkek yada kadın hiç farketmez fahişeyizdir.
algıda sorun yaşadığını düşündüğüm ve yardımcı olmaktan memnuniyet duyacağımı belirtmek istediğim yazar.
düzenleme: dipnottan ötürü ayrıca kınadığım yazar olmuştur.
düzenleme: dipnottan ötürü ayrıca kınadığım yazar olmuştur.
sevadanın insanoğlunun tekelinde olmadığını anımsatan şarkı. insan, hayvan, oksijen hatta ottur hayat ve dünyayı umursamaktır sevda.
ikinci dünya savaşı sırasında alman hava kuvvetlerinin uçakları londrayı gece gündüz bombalıyorlardı. ingiltere göklerinde ingiliz ve alman uçakları savaşır, birbirlerine girerlerdi. londra civarında kulelerde gözcüler, yaklaşan uçakların amblemlerini görüp, dost mu? düşman mı? anlamaya çalışırlardı. düşman işaretlerini görür görmez de alarm düğmesine basarlar, halkın vaktinde sığınağa koşmasını sağlarlardı.
benzer şekilde, ingiliz pilotlarının da yaklaşan uçağın amblemini çok çabuk farketmeleri hayati derecede önem taşımaktaydı. ne var ki, çok kere gözcüler ve pilotlar uçak amblemlerini seçmede geç kalıyorlar; ve bombalar düşmeye başlıyordu. bunu önlemek için ingilizler, ohio üniversitesinden dr renshawun buluşlarıyla, şimdi ‘takistoskop’ dediğimiz aleti geliştirdiler.
göz hızını geliştiren basit bir mekanizmaya sahip bu alet, muhtemelen birçok ingilizin hayatını kurtarmıştır. merceği saniyenin 25’te, 50’de ve 100’de biri hızla açılıp kapanan bu araçla, pilot ve gözcüler yetiştirildi.
ingiliz ve alman uçaklarının oldukça büyük resimlerini göstererek başlanan çalışmada, resimler gitgide küçültüldü; resmin belirip kaybolma süresi gitgide kısaltıldı. bu çalışma sonucu, katılanların algılama hızları şaşırtıcı seviyelerde yükseldi. böylelikle bombardıman uçakları çok daha erkenden teşhis ediliyor, haliyle pilotların reaksiyon hızları artıyor, gözcüler halka daha çabuk haber verebiliyordu.
amerikada eğitimciler bunu duyunca, aracı, kelime seçmeyi hızlandırmada denediler ve böylelikle ‘hızlı okuma’ doğdu. gözün, vücudun herhangi bir diğer organı gibi, egzersiz gördükçe daha ‘etkili’ olmaya başladığını ispat ettiler. böylelikle ‘tembel göz’ daha atik davranmaya ve gördüğü şekli daha hızlı olarak beyne yollamaya alıştı.
http://www.hizliokuma.com/
(bkz: hizli okuma teknikleri)
benzer şekilde, ingiliz pilotlarının da yaklaşan uçağın amblemini çok çabuk farketmeleri hayati derecede önem taşımaktaydı. ne var ki, çok kere gözcüler ve pilotlar uçak amblemlerini seçmede geç kalıyorlar; ve bombalar düşmeye başlıyordu. bunu önlemek için ingilizler, ohio üniversitesinden dr renshawun buluşlarıyla, şimdi ‘takistoskop’ dediğimiz aleti geliştirdiler.
göz hızını geliştiren basit bir mekanizmaya sahip bu alet, muhtemelen birçok ingilizin hayatını kurtarmıştır. merceği saniyenin 25’te, 50’de ve 100’de biri hızla açılıp kapanan bu araçla, pilot ve gözcüler yetiştirildi.
ingiliz ve alman uçaklarının oldukça büyük resimlerini göstererek başlanan çalışmada, resimler gitgide küçültüldü; resmin belirip kaybolma süresi gitgide kısaltıldı. bu çalışma sonucu, katılanların algılama hızları şaşırtıcı seviyelerde yükseldi. böylelikle bombardıman uçakları çok daha erkenden teşhis ediliyor, haliyle pilotların reaksiyon hızları artıyor, gözcüler halka daha çabuk haber verebiliyordu.
amerikada eğitimciler bunu duyunca, aracı, kelime seçmeyi hızlandırmada denediler ve böylelikle ‘hızlı okuma’ doğdu. gözün, vücudun herhangi bir diğer organı gibi, egzersiz gördükçe daha ‘etkili’ olmaya başladığını ispat ettiler. böylelikle ‘tembel göz’ daha atik davranmaya ve gördüğü şekli daha hızlı olarak beyne yollamaya alıştı.
http://www.hizliokuma.com/
(bkz: hizli okuma teknikleri)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?