confessions

fikriminincegulu

- Yazar -

  1. toplam entry 361
  2. takipçi 1
  3. puan 49255

korkut eken

fikriminincegulu
su an ne yaptigini merak ettigim, derin devletin ortalarinda yer alan, devletin sefkatli kollarinda hayatini devam ettiren ceteci zat-i muhterem!!. bu sahsa sahip cikildigi sürecede demokrasi ve insan haklarinda ne kadar ilerici olabilecegimizin de kaniti olabilir.

orhan gencebay

fikriminincegulu
arabesk kültürünü sevin ya da sevmeyin o ayri bir konu ama arabeskciler icerisinde en saygi ve deger gören orhan gencebay olmustur düsüncesindeyim. bunun nedenleri ise; seslendirdigi bir cok eserleri yorum kalitesiyle, kendisine saygisiyla bizlere sunmus ve bunlarla beraber dinleyebildigim kadariyla diger arabesk sanatcilarindan farki eserlerinde insanlari muzigiyle yikintilara ve daha cok üzüntülere düsürmemeye calismis hayata daha siki siki baglanilmasi, gönüllerde sevginin yesertilmesi tarzini benimsemis ve bu düsüncesini eserlerine yerlestirmistir. diger arabesk kültürü sarkicilarina göre tercih edilesi ve sevilesi bir kac insandan birisi oldugu kanaatine vardigim abimiz.

mor petrus ve mor pavlus kilisesi

fikriminincegulu
süryaniler, hıristiyanlığı benimsedikleri ilk yıllardan itibaren yazınsal tarihlerini meydana getiren dokümanların bir kısmını urfa, malatya ve adıyaman illerinde üretmişlerdir. 12. yüzyılın başlarına kadar bölgede yoğun olarak görülen süryanilerin büyük bir bölümü bu tarihten itibaren şehirlerden çekilerek yaşamlarını ufak yerleşim alanları ile dağlarda kurdukları manastırlara kaydırdıkları görülmüştür. adıyaman’da bulunan mor petrus ve mor pavlus kilisesi 1883 yilinda kurulmuş ve 1984 yılına kadar süryani mensuplarıyla birlikte faal durumdaydı. en son ruhanileri olan papaz abdullahat özkaya’nın da avrupa’ya göç etmesiyle adıyaman süryani kilisesi’nin çok sayıdaki cemaat üyesine rağmen kapılarına kilit vurulmuştu. bu durum istanbul süryani kadim metropoliti sayın mor filüksinos yusuf çetin’in olaya el koymasına kadar devam etmiştir. 2001 yilinda rahip melke ürek’i adıyaman kilisesi ve civar bölgesine tayin edip istanbul metropolitliği’ne bağlamıştır.. her yıl 29 haziran günü süryaniler tarafından adıyaman’da mor petrus ve mor pavlus kilisesi’nin günü olarak kutlanır.


türkiye laiktir laik kalacak

fikriminincegulu
madem laik bir ülkeyiz su sorulara kolay cevap bulunmasi gerek: neden bunca yildir sadece islam’in sünni ögretileri ögretildi? neden okullarda zorla sureler ögretilip notlar verildi?bu ülkede herkes sunni düsüncesini mi tasiyor? bu ülke icerisinde sunni disinda hicbir inanis bicimi yokmudur? sunni inancini destekleyen kurumlar olmasi, zorla sunniligin ögretilmesi eger laikligimizi gösteriyorsa demek biz laik düzendeyiz!.

atatürk’ün laiklikle ilgili bir kac notu :

"laiklik asla dinsizlik olmadigi gibi, sahte dindarlik ve buyuculukle mucadele kapisini actigi icin gercek dindarligin gelismesi imkanini temin etmistir."

"laiklik, yalniz din ve dunya islerinin ayrilmasi demek degildir. butun yurttaslarin vicdan, ibadet ve din hurriyeti demektir

"din bir vicdan meselesidir. herkes, vicdaninin emrine uymakta serbesttir. biz dine saygi gosteririz. dusunuse ve dusunceye karsi degiliz. biz sadece din islerini, millet ve devlet isleriyle karistirmamaya calisiyor, kasit ve fiile dayanan tutucu hareketlerden sakiniyoruz"

madem bu ülkenin kurucusu bunlari söylüyor simdi ki tabloyla söylenenler karsilastirildigi zaman halen laik oldugumuz anlasiliyorsa diyecek söz kalmadigina inanirim. ayni zamanda türkiye laiktir laik kalacak sözü ise slogandan öteye gitmeyen cümle olarak zihnimde halen isgal etme umarim bu isgaliyet sona erer.

(bkz: alevi köyüne cami insa etmek)

sivas katliamı

fikriminincegulu
bu şerefsiz olayı gerçekleştiren piç kurularının katliam öncesi dağıttıkları bildiriler aynen şöyledir:


müslüman kamuoyuna

“bismillâhirrahmânirrahim

peygamber, mü’minlere kendi canlarından ileridir. onun hanımları da mü’minlerin analarıdır.” (ahzâb:6)

mü’minlere öz canlarından daha ileri olan allah resûlü (s.a.v.)’ne ve o’nun temiz zevcelerine, allah’ın beytine (kâbe’ye) ve kitab’ı kur’an’a alçakça küfredilmekte ve mü’minlerin izzet ve namuslarına saldırılmaktadır.

dünyanın bazı bölgelerinde şeytan ve onun yandaşları olan emperyalist kâfirler, dinimize ve mukaddes değerlerimize dil uzatmaktadırlar. bunun başını ise satılmış, mürted salman rüşdi köpeği çekmektedir.

bu şeytanî oyunlara karşı, izzetli ve duyarlı müslümanlar yiğitçe mücadele ortaya koyarak, bu uğurda canlarını feda etmekten çekinmemişlerdir. bu iğrenç oyunların bir uzantısı olarak ülkemizde de; aydinlik gazetesi denilen bir paçavrada, mel’un rüşdi’nin figüranlığına soyunan, dünya emperyalizminin gönüllü uşağı aziz nesin, aynı şekilde, kur’an’ın korunmuşluğuna dil uzatmış, hazret-i peygamber (s.a.v.)’in aile hayatını (hâşâ) bir genelev ortamına benzetmiş ve ümmetin anaları olan hanımlarına (hâşâ) fahişe deme cür’etinde bulunmuştur. bu olay, dünyanın değişik yerlerinde kâfir devletler tarafından dahi kabul görmezken, basımına müsaade edilmezken, ne yazık ki laik ve ikiyüzlü t.c. devleti tarafından yayımlanmasına izin verilmiş, ayrıca bunu kabullenmeyip protesto eden izzetli müslümanlar, devletin polis ve jandarması tarafından coplanmış, kurşunlanmış, bir kısmı da hapishanelere atılmıştır. “salman rüşdi köpeği müslümanlar’ın çok az olduğu kâfir bir ülkede korkudan sokağa çıkmaya bile cesaret edemezken, onun yerli uşağı aziz nesin köpeği, yanında kendisiyle beraber bir ekiple birlikte, şehrimiz valisi tarafından davet edilip, şehirde adeta müslümanlar’la alay edercesine gezebilmektedir .

kâfirler şunu iyi bilmeli ki:

islâmın peygamberi’ni ve kitab’ın izzetini korumak için, bu uğurda verilecek canlarımız vardır.

gün, müslümanlığımızın gereğini yerine getirme günüdür.

gün, allah (c.c.)’ın vahyi kur’an-ı kerim’e, allah’ın meleklerine, allah’ın resûlü hz. muhammed (s.a.v.)’e, o’nun ailesine ve ashabına yöneltilen çirkin küfürlerin hesabının sorulması günüdür.

‘iman edenler, allah yolunda savaşırlar. kâfirler de tağut yolunda savaşırlar. o halde şeytanın dostlarıyla savaşın. çünkü şeytanın hilesi zayıftır.’ (nisa:76)

galip gelecek olanlar, şüphesiz ki allah taraftarı olanlardır. "



saldırı ve katliam gecesi 1 temmuz akşamı evlere dağıtılan bildiri



“halkımıza çağrı;

müslüman halkın yaşadığı bu ülkede, islam için binlerce şehit verilmiş bu topraklarda, bir kesim tarafından, ‘basın özgürlüğü, düşünce hürriyeti’ adı altında, müslümanlar’ın kutsal değerlerine sözlü veya yazılı olarak kimse saldıramaz.

biz müslümanlar, canımız pahasına da olsa, bu değerlerimizi korumakta kararlıyız.

müslüman halkımızdan bu konularda duyarlı olup, islam’ın değer yargılarını alaya alanlara izin vermemelerini, ne pahasına olursa olsun bunu engellemeyi dini bir görev olarak bilmelerini, bu alçaklar karşısında susulduğunda, yarın mahşerde allah’a nasıl hesap vereceğimizi düşünmelerini istiyoruz.

‘müminlerin, peygamberi kendi nefislerinden çok sevmeyi gerekir. o’nun eşleri, onların anneleridir...’ (ahzâb suresi, ayet: 6)

‘ve kâfirlerin hesapları varsa, allah’ın da bir hesabı vardır. allah hesabı çabuk görendir.’ (enfal suresi, ayet : 30)

‘kâfirler istemese de, allah nurunu tamamlayacaktır.’ (saff suresi , ayet:8)

not: bu yazıyı okuyan, allah rızası için çoğaltarak dağıtsın.

müslümanlar”

edit: neden eksi oy verildi anlamadim kufur ettigim icin mi? bu olayi gerceklestirenlere bu kufur az bile eksi oy veren arkadas ya da arkadaslar zorunuza giden ya da yanlis yer neresi? bu olayi gerceklestirenler pic kurusudur bunu destekleyenler de!

hasret gültekin

fikriminincegulu
1 mayıs 1971’de, sivas’ın imranlı kazasına bağlı han köyünde, süleyman ve hacıhanım gültekin’in (nazire ve güler’den sonra) üçüncü çocuğu olarak doğdu. altı yaşında saz çalmaya başladı. on bir yaşında sahneye çıktı. kadıköy anadolu lisesi’nden ikinci sınıfta ayrıldı. 1987 yılında, ilk çalışması “gün olaydı” adıyla diyar müzik yapım tarafından yayımlandı. ilk resitalini kadıköy moda sineması’nda 1987 yılında verdi.
1989 yılında, “gece ile gündüz arasında” adlı ikinci çalışması saltuk müzik yapım tarafından yayımlandı. 29 ekim 1989 yılında hollanda kültür bakanlığı’nın daveti üzerine, “genç türküler” festivalinde birsel acar’la birlikte türkiye’yi temsil etti. 1990 yılında aynı ülkede “türk haftası” etkinliklerine birçok sanatçı ile birlikte katıldı. müzik yönetmenliğini üstlendiği resmi olarak ilk defa kürtçe müzik yasağını delen “newroz” adlı kaset, 1990’da önce enstrümantal olarak, sonra da nilüfer akbal ve rıza akkoç’un katılımıyla gerçekleştirildi. 1990 yılında, şivan perwer’in (türkiye’de, resmi olarak kürtçe müzik yasağını kaldıran) “krivo” adlı karma kasetinin yayınlanmasına öncülük etti ve süpervizörlüğünü yaptı. 1991 yılında, “rüzgarın kanatlarında” adlı üçüncü çalışması nepa müzik yapım tarafından yayımlandı. 1991 yılında yeter fırtına ile evlendi. türkiye’nin dört bir yanında konserler verdi. birçok avrupa ülkesinde festivalllere katıldı ve konserler verdi. aydınlık gazetesi için; ankara, izmir ve istanbul’da prosechos grubu ile birlikte resitaller verdi. 2 temmuz 1993’de, sivas’ta madımak oteli’nde 37 insanla birlikte katledildi. 13 eylül 1993’de oğlu, roni hasret gültekin dünyaya geldi.

hasret gültekin’in müzik yönetmenliğini ve müziklerini yaptığı kasetler dizini

1988 abuzer karakoç, hüseyin aydın, ali ekber eren’in de yer aldığı “bitmeyen türküler-dostlar muhabbeti”.
1990 gani nar’ın seslendirdiği kürtçe “jiyan”.
1990 abuzer karakoç’un seslendirdiği ve avrupa’da yayımlanan “alvar deyişleri”.
1990 emekçi’nin seslendirdiği “gül’e barut serdin mi?”
1990 nurşani’nin türkülerinden oluşan kaseti.
1990 lütfü gültekin’in seslendirdiği “karanlıkta vurdular”.
1991 “newroz 2” isimli, kürtçe sözlü türkülerden oluşan kaset.
1992 arif sağ, emekçi, mehmet koç, emre saltık, talip fi ahin, ihsan güvercin’in de yer aldığı “türküler yalan söylemez” isimli kasette üç eser seslendirdi.
1992 ahmet arif’in şiirlerini besteleyen sanatçılar olarak, cem karaca, ahmet kaya, sadık gürbüz, esin afşar, rahmi saltuk’la birlikte, ahmed arif’in anısına çıkan kasette yer aldı.
bir çok sanatçının kasetlerinde bağlama, cura ve şelpesiyle yer aldı.

http://www.hasretgultekin.com/

yeminli mali müşavir

fikriminincegulu
yeminli mali müşavir olabilmek için:

a) en az 10 yıl serbest muhasebeci mali müşavirlik yapmış olmak,

b) yeminli mali müşavirlik sınavını vermiş olmak,

c) yeminli mali müşavirlik ruhsatını almış olmak,

ayrıca, kanunları uyarınca vergi inceleme yetkisi almış olanların, bu yetkiyi aldıkları tarihten itibaren kamu kurum ve kuruluşlarında geçen hizmet süreleri ile hukuk, iktisat, maliye, işletme, muhasebe, bankacılık, kamu yönetimi ve siyasal bilimler dallarında öğretim üyeliği veya görevliliği yapmış olanların bu hizmetlerinde geçen süreleri, serbest muhasebeci mali müşavirlikte geçmiş süre olarak kabul edilir. bununla beraber kanunları uyarınca vergi inceleme yetkisi almış ve mesleki yeterlilik sınavını vermiş olanlar ile yukarıda sayılan konularda profesörlük unvanı almış bulunanlar için sınav şartı aranmaz.



10 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol