confessions

fikriminincegulu

- Yazar -

  1. toplam entry 361
  2. takipçi 1
  3. puan 49255

roj tv

fikriminincegulu
kendi dilleriyle günümüz teknolojisi tv izlemek isteyen insanlarin izleyebilecekleri bir kac kanalin basinda gelen kurum diye tabir edilebilir. türkiye sinirlari icerisinde ne zaman ki türkce disinda yayinlar yapilir o zaman roj tv vb. kendi kendilerinin feshini verebilir baska türlü zorla kapatmak gibi ugraslarda, ugras verenleri yormaktan öteye gidemez. eger biz kendimize sahip cik(a)mazsak baska ülkeler kullanmak ve emellerini gerceklestirmek üzere cok güzel sahip cikabilirler ve basimizda binbir türlü oyunlar oynarlar. bu oynanan oyunlarinda farkina da kücük kapasiteli beyincikler varamazlar ve duygularin önde oldugu düsünceleri sarfedebilirler. kendi toplumu icerisinde kullanilan dilleri teknolojiden uzak tutmakta ve engellemek en büyük ayip ve en büyük serefsizlik olsa gerek.

ne mutlu türküm diyene

fikriminincegulu
ülke soyup sogana cevrilsin, özgürlüklerimiz kisitlasin, dünya standarlarin da isteklerimiz birer insan hakkiyken bu yüzden birer vatan haini ilan edilirken, daha düsüncesini bilmeden koyun sürüsü psikolojisiyle hareket ederek toplumda linc girismleri yaptirilirken, cikarcilar tarafindan toplumsal kutuplara itilirken, girtlagimiza kadar borc batagina sürülürken, siyasi cikarlar icin ekonominin isleyisini alt üst edip krizlere sokup sokup cikartilirken, krizler yasayip ertesi sabahta kendimizi sömürücü dünya düzenin destekledigi imf’nin kucaginda bulmusken, köylü milletin efendisidir denmesine ragmen kotalar getirtilip sokaklarin karanliklarina birakilan efendi köylüler varken, düsman olarak bilinen yunanistan turkiye’nin cok gerisindeyken bize her türlü yönden cok fark atarken, halen kendi kendimizin kuyusunu kazmaya calisirken, emeklerimiz sömürülürken, vatandas degil yolunacak kaz gözüyle görülürken, temel gida yardimlarinda haberler ’’yine ayni sahneler’’ cümlesini kurarken, halen daglarda insanlar bir hic yerine ölüp analarini babalarini dünyanin en kahirli duygulari tattirilirken, kan üzerinden siyaset yapip ondan sonuna kadar faydalananlar varken, darbeler yapan ve ölüm fermanlari verirken ici titremeyen ve bir zaman sonra ressam olarak tanitilacak insanlar bunun zerre kadar hesabini vermezken, sistem olarak insan odakli gözle görülmezken... bütün bunlara ragmen bizler halen mutlulugu tadiyorsak ’’vah vahh’’ halimize demekten baska sey kalmiyor!. ne zaman mutlulugu gerceklikte ararsak o zaman mutlu oluruz!

selda bağcan

fikriminincegulu
protest müziğin usta isimlerinden olan selda bağcan, 1971 yılında ankara üniversitesi fen fakültesinde fizik mühendisliği bölümü son sınıf öğrencisiyken amatörce başlattığı müzik çalışmalarında ilk iki 45’lik plak satışının bir milyon tavanını zorlamasıyla ister istemez profesyonel oldu.

o tarihten itibaren yurt içi ve yurt dışında sayısız konserler veren sanatçı, 1972 yılında türkiye’yi dış işleri bakanlığının görevlendirmesiyle bulgaristan’daki altin orfe (golden orfeus) festivalinde temsil etti.

1973 yılında ilk batı avrupa turnesini gerçekleştiren sanatçı, bu yıllarda 16 adet 45’lik plak yaptı.

1979 ve 1980 yıllarında türkiye’deki en önemli sol partinin (chp) yurt dışı demokratik kitle örgütü olan hdf (halkçı - devrimc, federasyonu) ile dayanışma içindeki spd (alman sosyal demokrat parti) nin yardımıyla batı avrupada çeşitli festivallere katıldı.

1980 ve 1987 yılları arasında pasaport verilmeyen şarkıcı 1986 yılında peter gabriel’in desteklediği the womad foundation (word of music and dance) festivalinden davet aldığında pasaportu olmadığı için gidemedi. fakat festival komitesi sanatçının bir şarkısına festival plağında yer verdi.

1987 yılında womad vakfı’ nın ısrarlarıyla pasaportuna kavuşan sanatçı o yıl; 13 haziran rotterdam sanat festivali (poetry), 19 haziran womad ve glastonbury festivali, 20 haziran jubile gardens (london), 25 haziran eurls court (london)
26 haziran capital radio festivali konserlerini yaptı.

1988 de 4 ay süren batı avrupa turnesinden sonra 1989 ve 1990 da türkiye’de belediyelerin seçimle sol partinin eline geçmesiyle kültür ve sanat hizmetlerinin davetlisi olarak kent festivallerinin yüzbin kişilik seyirci kitlesine hitap etti. bu konserlerin en büyük özelliği biletlerinin ücretsiz ve halka açık olmasıydı.

yine 1990 yılında hollanda’dan rasa organition (interkultureel centrum)’un davetlisi olarak utrech, jmegen, tilburg şehirlerinde ve yugoslavya’daki prizren ve priştine şehirlerinde konserler verdi. aynı yıl 4 kez israil’e giden şarkıcı acco festivalinde "khanel umdan" adlı osmanlı kalesinde ve ehal hatarbut konser salonunda iki ayrı konser ve iki ayrı televizyon programı yaptı. ve danimarka’nın argus şehrindeki esintiler isimli festivale katıldı.

bu güne kadar 30 yıl içinde 17 adet 45’lik, 10 adet lp, 30 adet kaset çalışması olan sanatçı almanya, hollanda, fransa, ingiltere, belçika, isveç, norveç, isviçre, avusturya, avusturalya, yugoslavya ve israil’de konserler yaptı.

tarz olarak protest müziği benimseyen selda bağcan, kendi bestelediği şarkıları söylemeyi tercih ederken, bin yıllık anonim halk türkülerini çağdaş bir uslupla yorumlamasıyla tanınıyor.

kendisini türk insanının acılı sesi olarak nitelendiren sanatçı halen istanbul’da ikamet etmekte ve sahibi olduğu plak şirketinin yöneticiliğini yapmaktadır.

not:calinti&alinti..

silahlara veda

fikriminincegulu
sanki kitapta anlatilan catherine, yazarin düsüncesinde var olan kadin tipini anlatiyor. romanin son bölümünlerinde dogum yapan catherine karnindaki cocugun daha dogmadan anne karninda bogazina göbek bagi sarilarak ölmüs oldugunu belirtiyor doktor. catherine ise; dogumda kan kaybi yasayacak yasimini noktalamıştır. güzel bir roman oldugu düsüncesindeyim..
9 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol