fergadan

(bkz: ezan okunurken muzigin sesini kismak) (tabi bu güzel bir davranış olarak)

yüzme bilmeyen siz, denizde yüzme bilen arkadaşlarınızın içerisinde yer alırsanız, kafanızı denize sokmak için sıraya girerler.

birbirini tanıyan iki türk, direksiyondayken trafikte karşılaşırlarsa, diller susar farlar konuşur.
sellektör:selamün aleyküm bilader.
karşısellektör:aleyküm selam hacı.

bir tük’ün tuttuğu takımdan bir oyuncu kazara-bilerek-başkasının müdahalesiyle yani her ne şekilde düşerse düşsün bu mutlaka fauldür. karşı takımdan birinin başına eğer böyle bir şey gelirse kesinlikle "bir şey yok"tur.

çok sevinince amca, dayı, yeğen veya konu komşu gibi bilumum yakınını silahla öldürmek/yaralamak.

atatürkçü düşünce, düştüğü yerden kalkmış .
(bkz: iğrenç espriler)

atatürk gibi, onun ilkeleri ışığında yol bulmaya çalışma evresidir .

(bkz: atatürkçü düşünce)

"bizde kontör istiyoruz" olması şeklinde olması daha doğru olan başlık. zira reklamda dikkat edilirse pankartta bu şekilde ’de’ birleşik yazılarak bir reklam faciasına imza atılmıştır.
işin ayrıntısını gazetelerden okursanız, sizden 400 kontör alıp, 100 kontör veren sitedir cepmaster. kazanla alıp kepçeyle veriyorlar yani.

(bkz: ferdi tayfur)
(bkz: geçen yıl)

hiç bir fıkıh kitabında rastlayamadığım namazdır. doğrusu için:
(bkz: husuf namazı)

bir amerika’lı olsaydım: "hers. kısltn. abd’li millti" diye açacağım bir başlık olurdu.

tasvip edilmeyen hatta kınanması gereken bir davranıştır. ki dünya devi dediğimiz süper güç dediğimiz özgürlükler ülkesi dediğimiz amerika’da biler yıllarca bu handikapa düşülmüş hala da böyle insanlar vardır.

olay şöyle gelişir:
kim bassinger ve eşi teyzelerine oturmaya giderler. teyzesine o arada telefon gelir.
-aloo , ne yapıyorsun?
teyze: ne yapayım müsafirler var da.
-’kimler var’?
teyze:kimler olsun canım, ’kimler var.’

mükemmeliyetçiliği tanımlayacak mükemmel bir tanımlama bulunabilinirse , mükemmel olur kanaatindeyim.

böyle insanlar sizden ateş istemeleriyle tanınırlar.

okumaktan emir.

(bkz: gülme krizi)

el kaide’nin finansörünün amerika olduğunu işitme engelli sultan dahi biliyor. bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu diyesi geliyor insanin.

gerçekten şu son günlerdeki gündem yoğunluğunu türkiye kaldıramıyor. insanlar neye şaşıracağını neye kızacağını neye yorum yapacağını bilemez durumda adeta.
şu gündeme bakar mınız?

kapatma davası:beğeniriz veya beğenmeyiz ama akp’ye kapatma davası açılmış. belki en fazla 1 ay içerisinde sonuçlanacak. ve ülke başbakansız, hükümetsiz, temsil çoğunluğu elinden alınmış bir şekilde kalacak. sonu ne olacak? allah korusun büyük ihtimalle kriz.

ergenekon operasyonu: paşalar ve gazetecilerin durumu, gerçekten bir/birçok darbe planladılar mı, kriz senaryoları ve entrika düşünceleri var mıydı?


9 temmuz 2008 amerikan konsoloslugu na saldiri:kimin yaptığı resmi ağızlardan açıklanmayan kanlı saldırı türkiye yi yine birkaç yıl geriye mi götürecek yoksa dünya kamuoyu türk polislerin kahramanlıklarını daha çok mu ele alacak? bunun bize (ekonomimize) ne gibi etkileri olacak?

petrol fiyatları, son yapılan elektrik zamları, işsizlik, orman yangınları, kene faciaları, tff başkanlık seçimleri vs. vs. türkiye belki de hiç bu kadar -malaesef kötü- yoğun gündemi üst üste yaşamamıştı, inşallah da yaşamaz.