fergadan

ahmet günbay yıldız ın bir romanı. kitapta ; bir masal ülkesinin varlığına inanan; o ülkeye ulaşmak için onca acı ve ızdıraba razı olan roman kahramanı enes, anlatılanların birer yalan olduğunu acı biçimde öğrenir. esaretin birinden kaçarken diğerine yakalanmıştır. vatan sevgisi ve evlat hasreti ise cabasıdır.
aradığı manevi huzuru üç deniz ötesi’nde de bulamıyarak kutlu bir yolculuğa karar kılar.

ilk romanı olan yanık buğdaylar, 1975 yılında yayınlanan yazar. o günden bu yana geçen 33 sene içinde ahmed günbay ismi okuyucuları arasında adeta bir efsane oldu.kitaplarının 33 sene içinde toplam 500 e yakın baskı yapmasının sebebi, okuyucunun büyük ilgi ve teveccühüdür. ülkemizde böyle sevilen romancı sayısı fazla değildir.

ahmet günbay yıldız ’in bir romanı. yazar, okuyucularının karşısına yepyeni bir konu ile çıkarken. heyacan fırtınasını da beraberinde getirmektedir.

ahmet günbay yıldız ’in bir romanı.
kitaptan bir alıntı:"siz, her tarafınız insanla doluyken çekilen yanlızlığı yaşadınız mı hiç? insanları anlamaya çalışırken, anlaşılmadığınızı farkettiniz mi hiç? aslında vereceğiniz cevaplar hayatın vazgeçilmeyen süsleri belki de.işte bu gibi cevapları arayan insanın modern haytın cenderesinde çektiği sıkıntıların hikayesi olan kitap, bu yüzden sizi daha fazla saracak.
sokaklardan evlere giden yolların zorlaştığı ortamda, ’sokağa açılan kapı’nın hangi tarafındasınız?"

ahmet günbay yıldız ’in bir romanı.yazar, gündelik hayatın her alanında karşımıza çıkan “mafya” olgusunu konu edinmiş bu kez...
kuralların yapanlar tarafından çiğnendiği bir ortamda, hızlı kentleşme ile çözülen ahlaki değerlerin insanı idealden nasıl uzaklaştırdığını vurgulayan ahmed günbay, mevcut durumun fotoğrafını tesbit etmekle kalmıyor, “olması gereken” yöne doğru şekillendiriyor kurgusunu.
sonuçta bir çırpıda okunuverecek keyifli bir roman çıkmış ortaya.

ahmet günbay yıldız ın bir romanı.
bu güne kadar yüzbinlerce okura ulaşan bu roman, bir çok genç kızın içine düştüğü açmazı göz önüne sermektedir. bu öyle bir açmaz ki, etrafında cazibe ve özentilerden oluşan tuzaklarla dolu. açmazdaki genç kızlar ise bizim insanlarımız.usta yazar ahmet günbay yıldız, bu eseri ile insanımızın içinde bulunduğu şartları sebeb-sonuç ilişkileri içinde çok boyutlu işlerken, çözümü de gösteriyor.

ahmet günbay yıldız ın bir romanı.
bir sözde denildiği gibi ’aşk ve ölüm büyük kalpleri avlarmış.’ onun diğer romanları gibi bu romanı da kalbimize aşkı ve sevdayı davet ediyor.

ahmet günbay yıldız ın bir romanı.

"yıllardır beklenendi can. nergisce yolu gözlenendi. ansızın çıkıp gelişiydi bir genç kızı yeniden dirilten. nergis’e can vermeyi kim istemezdi. dilde destanlaşan bir çocukluk aşkının öyküsü bu. kalbur üstü yüreklerin ihanete boyun eğişi değil. yüreklerden mektuplara arzedilen bir sevdanın dost eliyle parçalanışıydı bu. bin parçaya bölünen bir yüreğin ve hep bekleyen bir çift nemli gözün öyküsü.

nergis yılların özlemini gömdüğü yerden çıkarırken. hasretin karanlığından gurbet ellere des deste umut yazarken. can cananına can katacak mıydı?

ahmet günbay yıldız ın bir romanı. yazar bu eserinde değişik bir kompozisyonla karşımıza çıkıyor. yaratılışın tabii bir sonucu olarak, hiç karşılık beklemeyen, hep kendinden veren babanın sevgisi.
ve kendilerini büyütene kadar üzerlerine titreyen bu babaya, yüreklerindeki sevgiden yeterince pay ayıramıyan evlatlar.
bir de bir genç kızın nakış nakış işlediği, tertemiz sevgisi.

ahmet günbay yıldız ın bir romanı. gönül yarası yazarın değişik bir romanı, çilelerin yoğurup pişirdiği insanlarımızın eşyaya şefkat dolu bakışları.ve bu bakışla yetişen nesillerin ümit yüklü mesajları.

ahmet günbay yıldız ın bir romanı.
"bir değil bin destandır anadolu. destanlara kahramanlar yetiştirmiştir. binlerce. işte figan, o destandan bir damlacık. ermenilerin ihaneti ve masum anadolu insanı...yakın tarihe bir ipucu."

ahmet günbay yıldız ın bir romanı. bir nesil.ilimden, irfandan uzak tutulan, kurusun diye susuz bırakılan bir nesil. kuruttuk diye sevindikleri bir anda, yeniden meyveye duran bu neslin hikayesi.

ahmet günbay yıldız ın bir romanı. kitaptan bir alıntı: cıvıl cıvıl çocukluk çağından gençliğin umut dolu günlerine doğru uzanan hayat çizgisinde nice insanlar kaybolup gitmiştir.
pırıl pırıl sevecen bakan gözleriyle herkesi güzel gören nice genç kızlar ve delikanlılar kötülerin tuzaklarına ve çirkin emellerine kurban gitmiştir.

ahmet günbay yıldız ın bir romanı. kitaptan bir alıntı: ’huzursuzdu. içinde günden güne büyüyen boşluğu deryasında çalkalandı. sokaklarda gayesiz gezinip durdu. kurtuluşu zehir dolu kadehlerde aramaya başlamaştı. korkuyu yitirdi... en sevdiği köpeği toni’yi de... gönlünde devleşen boşluğu. su gibi harcadığı paralarla doldurmak istiyordu. arzularının peşinden koştu. koştu... yoruluncaya kadar.’

kendisine lanse edilen hayat şekliyle boşluğa itilmiş, amaçsız, gayesiz bir nesil...
ve beklenmedik bir zamanda, olmadık yerde filizlenen tomurcuklar.

ahmet günbay yıldız ın bir romanı.çaresiz, başıboş bir hayat. yıllardır ihmal edilen insanlık ve yıkılan bir dünya. romanlarında toplum gerçeğini tüm detaylarına inerek ele alan yazar, bu romanda da neşterini ustaca kullanıyor.

ahmet gunbay yildiz ’ın bir romanı. güzel istanbul’un, taptaze umut çiçeklerinin yeşerdiği üniversitelerinin birinde, birbirinden bağımsız tutku ve arayışların yaşandığı genç dünyalara tanıklık ediyor yazar.birinin, sınır tanımaz arzularının kıskacında savruluşu ve sonu gelmez med-cezirlerle tükenişi...
diğerinin ise, elde ettiği iç derinliğin bütünlüğünde adım adım zirveye yürüyüşü.

ahmet gunbay yildiz ’ın bir romanı. sosyal değerleri dumura uğratılan küçük bir köy örneğiyle, koca bir toplumdaki çözülüşü ve ferdi çözüm arayışlarını gündeme getiren yazar,bu kitabında aynı zamanda çözüm için birtakım ipuçları da vermektedir. daha on bir yaşındayken bu yazarın okuduğum ilk romanıydı.

ahmet günbay yıldız’in bir romanı. hayatın olumsuzluklarıyla karşı karşıya gelerek bunlarla mücadelede yol göstericisi olmayan, yanlız bırakılan gençlerin açmazlarını ele alan roman. yepyeni tahlil ve ifade zenginliğiyle insanı okurken sürükler.

kitapları şunlardır:

(bkz: kiralik hayaller)
(bkz: seni unutmaya gücüm yetmedi)
(bkz: yillar geriye dönse)
(bkz: gül ve hüzün)
(bkz: o na secde yakişiyor)
(bkz: sevmekten korkuyorum)
(bkz: günahin rengi)
(bkz: yürekte büyümek)
(bkz: gelirim)
(bkz: leyl işiklari)
(bkz: hülyalar hüzün açti)
(bkz: hayata dair notlar)
(bkz: güneşe matem düştü )
(bkz: ekinler yeşerdikçe)
(bkz: gurbeti ben yaşadim)
(bkz: gün solar akşamin mateminden)
(bkz: bahçemde hazan)
(bkz: al yüreğim senin olsun)
(bkz: afedersin hayat)
(bkz: aynada batan güneş)
(bkz: yanik buğdaylar )
(bkz: ülkemin açmayan çiçekleri)
(bkz: üç deniz ötesi)
(bkz: sular durulursa)
(bkz: sokağa açilan kapi)
(bkz: siyah güller)
(bkz: sitem)
(bkz: sevdalar sözde kaldi)
(bkz: sahibini arayan mektuplar)
(bkz: mavi gözyaşi)
(bkz: gönül yarasi)
(bkz: figan)
(bkz: dallar meyveye durdu)
(bkz: çiçekler susayinca)
(bkz: boşluk)
(bkz: bir dünya yikildi)
(bkz: benim çiçeklerim ateşte açar)
(bkz: azat kuşlari)
(bkz: aşka uyanmak )

http://www.timas.com.tr/

tarihi romanlarıyla bir zaman kütüphanelerimizi süsleyen merhum yazar.
malazgirt in üç atlısı
bir hilal uğruna kitaplarından bazılarıdır.