fergadan

sözlükte bir kaç gündür sol frame yi işgal eden başlıktır

(bkz: asgari müşterek)

yerine getirmek manasına da kullanılan kelime.

öğretmenlerimizin türk literatürüne kattığı güzide talebe ikaz deyimleri için

(bkz: doğru yalan söylemek)
(bkz: sessiz gürültü yapmak)
(bkz: yavaş yavaş acele etmek)

bitmesi beklenen bir iş olduğunda veya gelmesi geciken biri gelmesi halinde "ancak oldu/ancak gelebildin" manasında kullanılan ünlem.

nihayete ermek.

çoğu zaman askeri terimiyle karıştırılan terim.

bu sene (2008), 29 temmuz salı’ya tekabül eden ve 27 temmuz 2008 gungoren patlamasi’nda ölenlerin göremeyecekleri ama bizler-den görecekler-in onları hayırla yad edeceği mübarek gece.

(bkz: tüyü bitmedik yetimin hakkı)

sadece kaldırıma veya telefon kulübesine değil, türkiye’nin istikrarına konulmuş bombaların patlaması ve bizim gidenlerin arkasından üzülmekten başka bir şey elimizden gel(e)meyen patlamadır.

bugün bu yaşanmıştır:
tıp fakültesi hastanesindeki tuvalette kimse olup olmadığı öğrenilmek için kapı ben tarafından tıklanır.

ben tarafından: -tık, tık, tık.
içeri taraftan: -giir.
ben tarafından (kaçma efekti).

benim annem dans edemez. en son elektrik çarptığında bi görmüştüm dans ederken.

türkiye’de yolda gezerken kafamıza habire pet şişe, muz kabuğu, izmarit falan düşerdi.

((bkz: kim attı lan bunu))

esrakesh (2. nesil bilgic) (*) (?)
fergadan (2. nesil bilgic) (*) (?)
durum (4. nesil bilgic) (*) (?)
birbarfilozofu (5. nesil bilgic) (*) (?)

yönetim uyuma!

yeni çömez arkadaşımız. inşallah bilgiç olur da "yeni bilgiç arkadaşımız" diye de entry gireriz. bu arada anlamı: toprak . arapça kelime.

bir mağazada kasa kuyruğunda yaşanmıştır.ben ürünleri hesaplatmış para vermek, yanımdaki adam da ürünlerini koymakla meşguldur. kuyrukta da hayli insan vardır.
kasiyer kız(bana ve yanımdaki adama):
-işinizi çabuk bitirin. arkadan alcam.
ben-içimden-:
-tabii ki.

ahmet günbay yıldız ın bir romanı. kitaptan bir alıntı: "kavramlar sahi bu kadar ikiyüzlü müydü? yoksa, istediğimiz gibi yorumlayışımız mıydı onları özünden koparıp birer karmaşa haline getiren? bilmiyorum doğrusu. bildğim tek şey, işimize gelmeyen gerçekleri kendimize uyduruşumuz!...maskeler utanç vericidir benim bildiğim. utançsa, gerçeklerden gocunduğu için doğar suçlı vicdanlarda. sahi, utandın mı yaptıklarından? daha şimdiden hayal eder gibiyim, mektubumu okurken neler hissedeceğini... ’afedersin hayat!...’ diyeceksin kahırlanıp; ama hayat. yaşanmışları fetmez ki!
evliliklerde ilan gerekir benim bildiğim... eş, dost, anne, baba... herkesin duyumuna açık bir ilan... sorumsuz yaşamak mutluluk gibi görünse de başlangıçta, her istediğini yapmak. sonuçlarınıda göze almayı gerektirir; bunu öğrendin mi hiç olmazsa?."

ahmet günbay yıldız ın bir romanı. hayat, zorluklardan örülmüş çetin bir imtihan alanı; veya bir yarış pisti. ayrılığa, çileye ve zorlukların her türlüsünü omuzlamaya hazır olmayanların bu alanda tutunması ise oldukça güç.
bu güçlüklerin üstesinden gelmeye azmedenlerin elinden bırakamayacakları bir duygu çağlayanı aynada batan güneş.caddelerin yürünmez olduğu, sokakların kan gölüne döndüğü bir dönemde, gençlerin kararmış ruhlarına aydınlığın tükenmez kaynağından bir demet pırıltı aksettirmeye çalışanların hikayesi.

ahmet günbay yıldız ın bir romanı. her şey bir depremle başladı. şiddetli bir yer sarsıntısının sebeb olduğu bir felaket.
ve felaketten pay alanlarla çıkar sağlayanlar. iyi ile kötünün bitmeyen kavgası.iyisi ile kötüsü ile bizim insanlarımız. ve bizim ülkemizin bir köşesinde kırsal kesimde birbirini izleyen nesiller arası olaylar dizisi. 85 yıllık tarihimizin sembollerle ifade edilen bir minyatürü.
problemlerin çıkış noktasını da göreceğimiz bu romanda, kendinizden de izler bulacak, mutluluğa atılan adımları hissedeceksiniz.

ahmet günbay yıldız ın bir romanı.
kitaptan bir alıntı:
"modernizmin çelişkili dünyasından evlerde beslenen hayvanlara karşı sokaklarda bile yer bulamayan insanlar!
kendini bu, "ülkenin açmayan çiçekleri"ne adayan esra, aynı zamanda sıkıntılarıyla, sevinçleriyle ve sürprizleriyle dolu hayatıyla bir okuma seyri yaşatıyor bize. "