confessions

faten

- Yazar -

  1. toplam entry 3046
  2. takipçi 2
  3. puan 45392

savaş ahlaki

faten
ornek vermek gerekirse ;

canakkale savasi donemınde taraflar olulerını toplamak ıcın 2 gun boyunca savasa ara vermiş ,o zaman zarfında tek bır mermi bile atılmamıstır ..

ayrıca savaslarda esir dusen askere iyi davranmak ,işkence etmemek ,onun yanında kendı ulkesını ve bayragını kucuk dusurucu hareketlerden kacınmak savas ahlakındandır..

ayrıca savas ahlakı geregi savaslarda sıvıllere veya ambulans ,hastane,okul ,cami gibi yerlesım yerlerıne saldırmamak da bir savas ahlakı geregidir..

elin buz gibi götün karpuz gibi

faten
#326859 ve #326863 nolu entrylerde bahsedıldıgı uzere remzı usta ve descartes arasında kı alevli soz duellosu devam ederken ,remzı usta koy muhtari cemıl’e haber salıp artık barısmak ıstedıgını soylemiştir ..

desco bu haberı memnunıyetle karsıladı ve koy kahvesınde yapılan bulusmada taraflar el sıkısıp barısacaktı ,fakat dusunulen olmadi ve remzı usta desco nun elını sıkıp elin buz gibi gotun karpuz gibi lafını patlattı ve laf duellosunda 3-1 one gecti..

remzi ustanın bır dıger meshur lafı ıcın ;

(bkz: dusun dusun boktur işin)

eşek tepesice at sikesice

faten
bu oncelıkle bır atasozudur ..

koku cok eskılere dayanır ..

o donemlerde descartes dusunuyorum o halde varım deyip televolelerde prim yaparken bızım atalarımız da bos durmamıs toplanıp,guzel bır atasozu bulmaya calısmıslardir..

-hakkı ,descartes’i duydun mu lan ?
+duydum duydum ,dusunuyormus pezevenk
-esek oglusu ,iki gunde populer oldu..
+bişeyler yapmalıyız..

ve o anda grubun en kısa ,sıska ve gırtlaktan konusan ,descartesin ev sahibi olan ve desco kirayi gec oduyor dıye ona gıcık olan remzi usta ayaga kalkmıs ve o descartes’i esek tepsin at siksin demiş..

daha sonra bu soz donup dolasıp esek tepesice at sikesice olarak tescil edilmiş..

remzi amcanin bir diğer meshur sozı icin ;

(bkz: basın bitten gotun sıkten kurtulmasin)

makyaj yapmam güzelligim yeter

faten
kadınların buyuk cogunlugunun tuvalete bıle makyajla gıttıgı ve işlerini gormekten daha uzun bır sureyı makyaj tazelemeye harcadıgı dusunulurse makyaj yapmam guzelligim yeter dıye dusunen kadınların oranı yuzde 1 bile degildir ..

erkeklerın dogal kadınları daha cok sevdıklerı bılınse de kadınlar erkekler ıcın degıl de hemcınslerı ıcın yaparlar cogu zaman makyajı..

dunyanın en guzel kadını dahi olsa ,ortalama guzellıkte bır kadının ,boya kupune kafasını batırınca kendısı kadar guzel olacagını bıldıgınden ,disari makyajsız adımını atmaz..

makyaj yapmam guzellıgım yeter dıyen kadın ,guzel oldugu ıcın degıl ,dogal oldugu ıcın makyaj yapmaz ,makbul olanı da budur..

ağlatan mutluluk

faten
çıksam şimdi güzelliğin gökyüzüne
dolaşsam
görsem bütün tanrısal sevgileri
ölümsüzlüğün sofrasına bağdaş kursam
ve anlatsam
anlatsam o ağlatan mutluluğu
bilmem inanır mı bana mavilikler

suskun bir coşkunun doruklarında
pürköpük ve rüzgarlı
bir nehir kahkahasıydı gözyaşı

vivaldi böyle dinlenirmiş meğer
mutluluk bile sensiz çekilmezmiş
ben ki yaşamı toprak bilmiştim
nice tohumlar ekmiştim bunca yıl
geç anladım
aşkın tohumu sensiz ekilmezmiş

sessizlik açarken zulüm bahçeleri
gözlerinde bir anda dört mevsim
her mevsimin güzelliğinde sen
bunca ayrık ve diken içinden
güle çıkmak işte budur desem
bilmem inanır mı bana çiçekler

içimde sayısız denizlerin şahlandığı
o günü tarihlesem şimdi
irmak ırmak çizsem zamanın yüzüne
adına sonsuzluk desem
ve her saniyesini o sonsuzluğun
an be an şiirleştirmek istesem
bilmem inanır mı bana sözcükler






adnan yücel

açıkuclu sorular

faten
herşey o büyük yalanın parçasıdır
gizleyemezken ben hiçbirşeyi kimseden
bir eski zaman kılıcı gibi saplanırsın
yaşamın merkezine aniden.

yenemem merakımı,
’’bir nedeni vardır’’ diye düşünürüm herşeyin.
çorap söküğü gibi uzarken sonsuza düşünceler,
bir bir çözülmeye başlar, gerçekler gizlediğin.

sorup dururum, karışırım, bulaşırım sana
’’ne gibi?’’ diye sorarsın, örülüverir duvarlar.
yüreğinin sesi benden uzaklara düştüğü zaman,
gözlerin gözlerimde açık uçlu sorular.


duygu günkut

aci gurbet

faten
çilelerim köprü oldu tuna’ya,
dilimden anlamaz kulun almanya.
döneceğim günü hep saya saya,
ömrümü tüketti yılın almanya.

ne çıkardın beni ne de batırdın,
emeğimi yiye yiye bitirdin,
gençliğimi benden aldın götürdün,
bana mı kalacak malın almanya?

yıllar var hasretim, yârana dosta,
isıcak bir çorban görmedim tasta,
sana sağlam geldim, eyledin hasta,
zıkkım olsun paran, pulun almanya.

el gibi sıraya katışamadım,
evlat oldum elden tutuşamadım,
anam, babam öldü yetişemedim,
köyüme çok uzak yolun almanya

ne murat almışım, ne de alırım,
daha çok vatana hasret kalırım,
vâde dolar bir köşende ölürüm,
ârif’i götürür salın almanya.

ozan arif
17 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol