confessions

emma the gold one

- Yazar -

  1. toplam entry 928
  2. takipçi 1
  3. puan 31225

glamorama

emma the gold one
kallâvi bir ellis kitabı. celebrity yalakalığından bahsediyor, celebritylerden bir güzel söz duymanın bazı insanları nasıl da mutlu ettiğinden falan. nasıl bir ruhsal boşluk nasıl bir karakter zayıflığıdır ki insan beraber anıldıklarını kendinin nasıl anıldığından daha çok önemser? bu soruyu da buraya bırakıyorum.

----------------- alıntı ----------------

"bu insanlar tahammül edilmez değil mi?" diyorum etrafı göstererek.
"bilmem," diyor. "basitlikleri beni neredeyse rahatlatıyor. kendimi lisede gibi hissediyorum."
"neden öyle?"
"çünkü salaklarla takılmanın, insanı zeki gösterdiğini orada öğrenmiştim," diyor.

----------------- alıntı ----------------

cinnet

emma the gold one
aklın sigortasıdır. insansal organizma bütünü için bayılma neyse beyin sağlığı, ruh sağlığı için cinnet odur. cinnet geçiren insanın ellerini kollarını tutmak, vah vah çekmek çoğu zaman sonuçsuz yahut kötü sonuçlu bir eylemdir ki anasını babasını kesen insanları görüyoruz. halbuki dokunmasa o an anne kendisi ölmeyecek, çocuk da bir süre sonra sakinleşip uyuyacaktır.
(bkz: cinnet kaçınılmazsa geçireceksin)

sen ona uyma

emma the gold one
annelerin men etme, sakinleştirme cümlesi. çok güzel bir şey.

yerleşiyor sonra dile, savunma cümlesi oluyor. türlü leşlikler yaptığım güzel insanlara ben diyorum artık ’’sen bana uyma’’ diye. hepiniz çok akıllı, terbiyeli ve iyi insanlarsınız. tabii. uymayın benim aklıma. eheh güç zaten biraz o. deneyin tabi bi’ yine - opsiyonel.

type cast

emma the gold one
hep aynı tip rollerde oynamak. sinemada ve dizide seyirci tepkisi buna neden gösterilir: ’’ alışamıyor seyirci, yadırgıyor’’ falan diye de, tiyatroda yapılanı düpedüz oyuncuyu meslekten soğutmaktır, yönetmenin gıcığıdır, ’’yönetmen bana taktı’’dır.

salağı oynamak

emma the gold one
anlamazdan gelmek, ’’öyle miymiş hım?’’ demek, yiyip de yememek durumlarına oyuncusu tarafından verilen ad.

bi’ yerden sonra type cast olur o, üzerine yapışır insanın. oynamamak lazım. bir de şey var mal gibi bir şey yaptığını, fake yediğini, dümene geldiğini sonradan farkeden insanda gelişir; ’’olm o derdine yansın ben salağı oynuyorum diye beni kandırdığını sanıyo.’’ falan.. bu işte bu direkt type cast! bir daha yapsınlar aynı fake’i, gene yer bu.

doktora babası

emma the gold one
doktora projenize yardımcı olan-olması gereken, fikir veren-vermesi gereken, fikrinizi çalıp kendi projesine aktaran doçent ve üzeri kadrolar. ölse namazı kılınmaz. hayır bir de bayramlarda ziyaret falan bekliyorlar şaka gibi.

betsey johnson

emma the gold one
moda dünyasının çizgileriyle ve karakteriyle şımarık kızı olarak anılan sıradışı nüğyorklu modacı. her moda dergisinde mutlaka bir modeli yer alır.
tasarımları tüller, fırfırlar, boncuklar, pullar, payetlerle doludur ve bilen gözler ilk bakışta betsey johnson’a ait olduğunu farkedebilir. ’’çocuksu kadın’’ imajı onunla özdeşleşmiş gibi.
vivienne westwood ayarında ama daha yumuşak çizgileriyle idolümdür, canımdır.
45 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol