elma sekeriiii

(bkz: otokrasi)

alman yapımı olan, vizyona yeni girmi$ filmlerden biridir.
(bkz: the wave)

"güçlü ve süper akıcı. genç kadrosu ve başarılı performanslarıyla gansel’den zinde bir yönetmenlik."

günümüzde, insanları bir sürüye dönüştürerek robotlaştıran ideolojilerin yol açtığı felaketlerin artık geçmişte kaldığını düşünmek kuşkusuz büyük bir yanılgı.

kişisel düşünce, çıkar ve duygusal dalgalanmalar arasında çırpınan günümüz insanını belli bir düşünce, değer ve inancın ortak paydasında örgütleyerek ayrımcı yapılanmalar oluşturmak hiç de güç değil ne yazık ki...

1967 yılında california’da yaşanmış gerçek bir olayı günümüz almanyasına aktaran , the wave ’tehlikeli oyun’, faşizmin köklerine dair etkileyici ve güncel bir hikaye.

film, enerjik ve karizmatik bir öğretmen olan rainer wegner’ın otokrasi üzerine verdiği ders ile başlar. öğrencilerin ilgisizliği üzerine dikkatlerini çekmek için bir deney yapmaya karar verir: öğrencilerinden kendisini liderleri olarak kabul etmelerini ve kendisine mr. wegner diye hitap etmelerini ister. "disiplin aracılığıyla güç" moto’sunu seçer; bir logo yaratır; herkese beyaz bir t-shirt giydirir ve gizli bir işaretle iletişim kuran bu gruba "the wave" adını verir.

öğrenciler, umulmadık bir şekilde bu birlikteliğin oluşturduğu güçten zevk almaya başlarlar. kısa bir süre içerisinde yeni keşfedilen bu disiplin, diğer okul aktivitelerinde de kendisini göstermeye başlar ve gruba yeni üyeler katılmasını sağlar.

"the wave" başlangıçta gençler için saf bir inanç, birlik ve dayanışma ifade etse de kişisel düşünce, değer ve inançlarının ortak bir paydada hareketlendirilmeleri ile giderek kontrolden çıkarlar ve bu durum çok kısa sürede farklı boyutlara ulaşır.

nargile cafelerin de kapatılacagını ögrendikten sonra oha dedirten reformdur.

(bkz: her eve bir nargile kampanyası)

leman sam’ın ünlü $arkılarından biridir. ancak bir de barı$ akarsu’dan dinlemenizi tavsiye ederim.

aynı $ekilde sigarayı içip ayagıyla ezdikten sonra yolda bırakanlara da 20 ytl’lik ceza öngören bir yasadır.

herkezin birer birer gittigi sözlük.

evet herkez gidiyor ve ayakta kalan bir tek $ey sözlük oluyor. eminim binlerce üyesi olmu$tur, yüzlercesi de yazmı$tır burada. gidenler çokça gelenleri bir o kadar ve çıglıklar: buralar eskisi gibi degil!

ben çok eski degilim 1 senemi dolduralı çok olmadı, ama bu bir senede az biraz her $eyin ucundan bir $eylere tanık oldum... eski dokusu yok buranın diyor bir tanesi... neden kalitesizlik mi aldı ba$ını yürüdü?
kalitesizlik degil alıp ba$ını giden, sadece yazarlar.

diyorlar ki sözlük hep var, ancak yazarlar gelir geçer. sözlük han yazarlar yolcu. hep bu dü$ünce var otoritelerin sözlerinin satır aralarında. burası interaktif bir ortam her $eyden önce de sanal bir yer, herkes farkında bunun. ama $u var, birilerinin sürekli sözlük var gelen geçenler çokça ama gidenlerin ardından elbet yenileri gelir gibi bir dü$ünceyi vurgulamaları dahi yazarlara geçici gözle bakıldıgının bir kanıtı.
biri herhangi bir konudan dolayı çömez olduğunda "eeeeehhh sktr ben de zaten yazmayı bırakıcaktım bi zaman sonra" gibi bir fikre kapılıyorsa o, ona burada geçici oldugunun hissettirilmesinden dolayıdır.

ha her$ey mi kötü burada? hayır degil.yazmak ayrı bir lezzet burada. ancak yazan yazar, yazmayan sktr olup gider yenileri gelir yine yazarlar gibi bir dü$ünce acıdır.
ben biliyorum ki ben gittigimde eh biri gider biri gelir mantalitesiyle adım anımsanmaz bile. çözümü nedir bilmiyorum, belki yazarlara sahip çıkmak belki onları silip atmadan önce kafada çok alıp vermek... evet biliyorum ne jedinin ne de modların zamanı var bunları yapmaya.
böyle bir olu$um i$te.



bilgi sözlük ailesi varmı$ bir yerlerde ama nerde bilinmez.

mükemmel bir $arkı, tüm hayalkırıklıklarını barındırıyor içerisinde sanki...

bilerek birbirlerine giren sunucuların programı.

biz de gargara yapalım madem...

(bkz: selviler i$kembe salonu)

daha dün fatih üniversitesi bahar $enlikleri için konser veren $ahsiyettir.
$arkıları güzel, ama sahne performansı kötü...

lozanda söz edilen hakların hiç biri dogru dürüst verilmemi$tir, aksine tutup bir de katliamlar yapmı$tır türkiye cumhuriyeti devleti.
(bkz: 1978 kahramanmara$ alevi katliamı)

bir teorisyen olarak
(bkz: yalçın küçük)

örnegin;
hitler aslında yahudilerin kuklası! katliamlardan sonra yahudiler kendi devletlerini kurabilecek siyasi haklılıgı kazandılar.
(bkz: vay anasını)

komplolar sosyo politik ya$amın ayrılmaz bir parçasıdır. ancak komplo teorileri kollektif aktör ya da özne gibi kavramların kullanılmasını ya da komplaya inananan/ ba$vuranların sosyolojisini yapmayı imkansız kılmakta, bunun yerine bilinçli yada bilinçsiz bir $ekilde manipulşe edilen hiç bir özerklige sahip olmayan çok geni$ kitlelerin varlıgı hipotezinden yola çıkmaktadır.
komplo teorileri olu$turulurken bolca esoterizmden yararlanılır. yani olayları gizemli halde sunup sadece akıllı(!) birkaç ki$inin ve anlatıcının anlayabilecegi hususu üzerinde durulur.
"sen ne anlarsın, görceksin bak amerika daha ba$ımıza daha ne çoraplar örecek! sen daha inanma..."

(bkz: zevk-ü sefa yılları)

demokratik süreci algılamakta güçlük çeken ki$ilerin cip kullanan ba$ı kapalı insanların tümünün ye$il sermayeye yataklık ettigini dü$ünerek kendi duru$larını gözümüze soktuklarını ifade ettikleri kadın tipleri.

ulan demokrasiyi savunuyorsanız bırakın millet isterse don paça kullansın jipini????!
cümleye bak cay demle ya:

cip kullanan bas örtülü kadınlar

olay simge midir $imdi burada? jip kullanan birinin boynunda koca bir haç varsa onu da kınayalım mı? parası olup da herhangi bir inanc sistemini simgele$tirmi$ ki$ileri topluca kınayalım o halde. binemezsin sen lüks $eylere karde$im!

o ba$ımızdakileri biliçli bir çoklugu seçtigini dü$ündügümü söyliyemeyecegim, bi yemek kuponuna tav olanlar var. ama bu konu tutup da cip kullanabilme yetisine sahip olan kafası kapalı bir kadına nasıl getiriliyor ben anlamı$ degilim. siz cipi kullanan kadına takılmayın, devletin içinde örgütlenmi$ olan o büyük kesime odaklanın. yemi$im cipini falan.

(bkz: pencerende yer aç da ben de aynı pencereden bakabileyim necati)

iyi ki dogmu$ yazar. nice mutlu senelere...

dinde tevazü varken onlarda neden yok diye ka$ı kaldırmayla ba$layan tartı$manın ana konusu.

arkada$ım, onlar müslümansa ben de müslümanım. ben eger cipe biniyorsam eger biri gidip mercedes’e biniyorsa aynı $ekilde ba$ı kapalı bi kadın da güzel bir arabaya biniyorsa nedir bu $imdi? kimden sorulmalı hesabı? parası var gitmi$ almı$ sanane bundan?
her zengin olan birilerini hortumlamak zorunda mıdır? kimse etiyle tırnagıyla bir yerlere gelmi$ olamaz mı? ohoo seçimlerle ba$a geldiler daha da para geçti ellerine hadi bakalım... bu biz degiliz, ne yapıyorsunuz siz?
size mi kaldı milletin nerden ne para kazandıgını hesap etmek? müslümanlıkla ne alakası var bunun? onlar müslüman cunku kafaları kapalı, ardından da böööyle millet aclıktan kırılırken onlar gidip nasıl cipe binerlermi$?
ulan ben gavur muyum $imdi o zaman?

ba$ı kapalı olan tevazü degil, e ben de bizler de degiliz. bok atmaksa kendimize de bir bakalım ki attıgımız yerde ona göre iz kalsın karde$im?

hayır, ben her seferinde söylüyorum akp yanlısı degilim, kapalı hiç degilim. ama bir açın $u gözlerinizi be karde$im. yaftalarken bi dü$ünün bende de aynı durum söz konusu mudur acaba? diyerekten.

"binme lan arabaya filan, at elindeki son model cep telefonunu falan da. sen kapalısın, tevazü göstermelisin digerlerinden ayrılmalısın. millet aclıktan ölürken senin ne haddine!"

haram parayla alınan bir mal varsa, onun hesabı allahla o kadın arasındadır. parası ordan geliyo burdan geliyo hede hödö. gidip maliyede çalı$ın siz, belki cidden birilerini yakalarsınız devleti hortumlarken... hasbinallah!

uçurdu mu kendini ne olduysa yok böyle bir kullanıcı!

haydaaaaaaa!

bazı kızlar onlara o $ekilde yakı$tıgı için bantlı bikini almaya yönelirler . bazıları ise vücuduna güvenir gider iplisini alır, kimisi tanga gibi olanını alır, bazısıysa sadece alt kısmıyla güne$lenir sere serpile.