universitede bir donem dayanabildigim, sonrasinda eve cikarak kurtuldugum sikinti.
akli alman milli takim teknik direktorlugunde olan, ancak kokain davasi nedeniyle bu hedefine zor ulasacak futbol adami.
(bkz: yalaka mode on)
ayni zamanda bir village people sarkisi.
yanilmiyorsam cumartesileri trt2de oynayan bir diziydi.
(bkz: life)
isaac hayes tarafindan seslendirilen south park karakteri.
(bkz: bob marley and the wailers)
ilk donemlerinde iyi olan, ancak daha sonralari sapitan galatasaray ve milli takim kalesini korumus futbol oyuncusu.
ayni zamanda bir devrin sonu dedirten mac.
ikinci yari gol yemeden iki gol atabilirsek dunya kupasina gidebilir miyiz beklentisi icinde oldugumuz mac.
yillardir oynarim...fifa serisinin en iyilerindendir.
izmir.
eserlerinden bazilari soyle olan bilim adami:
kozmos (ayni zamanda belgesel olarak da cekildi. vaktiyle trtde yayinlandi.)
cennetin ejderleri
kozmik baglanti
karanlik bir dunyada bilimin mum isigi (tubitak yay.)
kozmos (ayni zamanda belgesel olarak da cekildi. vaktiyle trtde yayinlandi.)
cennetin ejderleri
kozmik baglanti
karanlik bir dunyada bilimin mum isigi (tubitak yay.)
"carl edward sagan, 9 kasim 1934te new yorkda dogdu. cok kucuk yaslarda baslayan astronomi ilgisi, ailesi tarafindan da desteklenince giderek buyuyen bir tutku halini aldi ve tum dunyanin tanidigi bir astronom haline geldi. kucuk yaslarda astronomi ile ugrasirken, "nasil hayatini kazanacaksin" sorusu karsisinda boynu bukuk kaliyordu. liseye giderken bu is icin para odendigini ogrenince cok sevinmisti. ancak bu sevinc, para kazanacagi icin degil, gecinmek icin baska bir is yapmak zorunda kalmadan tum gun astronomi ile ilgilenebilecegi icindi. carl saganin en onemli ozelligi tum fiziksel ve matematiksel yaniyla karmasik bir olgu olan evreni en siradan bir insana bile tum acikligiyla anlatabilme becerisidir. bu becerisini yazinsal ortamda da surdurunce, pulitzer odullu bir bilimci oldu. 62 yillik yasantisinda yaptigi ust duzey bilimsel calismalarin yaninda cok iyi bir bilim yazari oldugunu da yazdigi ya da editorlugunu yaptigi 20den fazla kitap ile gosterdi.
saganin bilimsel meraki ona lisans seviyesinde, chicago universitesinden dort farkli dalda diploma almasini sagladi. bunlar icinde en onemlileri tabii ki, fizik ile astronomi ve astrofizik diplomalariydi. carl sagan oldugunde, 1968de girdigi cornell universitesinde, david duncan kursusu profesoru ve ayni universitedeki gezegen arastirmalari laboratuvari’nin da muduruydu. gunes sisteminin arastirilmasi ile ilgili calismalari, bugunku bilgilerimizin temelini olusturmustur. daha onceleri venusun yasanabilir bir yer oldugu sanilirken sagan tam tersini iddia etmis ve venusun cehennem gibi bir yer oldugunu soylemistir. sonra marinerler ile bu kanitlanmistir. sera etkisini ilk olarak tanimlayan ve venusun sicakliginin buradan kaynaklandigini ortaya atan da carl sagandir. ayrica evrende yasamin var olabilmesi icin karbon kokenli elementlerin olmasi gerektigini de onermis ve saturnun en buyuk uydusu titanin boyle uygun bir yer oldugunu soylemistir. pioneer uzay araclari sayesinde titanin atmosferindeki karbon ve metan elementleri ispatlanmistir. saganin bu ileri goruslulugu ve ust duzey bilimsel calismalari bunlarla sinirli kalmamaktaydi. o hayati boyunca dunya disinda bir uygarlikla iletisim kurulabilmesinin yollarini aradi. bunun icin bircok arastirmaciyla ortak calisarak seti projesini guclendirdi ve hep destek oldu. yalnizca bir uygarligi aramakla degil ayni zamanda dunyadaki yasamin kokenini aramakla da ilgilenmis ve bu konuda kitaplar yazmistir. dunyadaki yasamin kokeni ve dunya disinda bir yasamin olusabilmesi ile ilgili yaptigi calismalar yeni bir bilim dalini olusturmustur: astrobiyoloji...
carl sagan 600den fazla bilimsel makale ve yazi yazmistir. bunlarin yaninda icarus adli bilimsel yayin yapan bir derginin 12 yil boyunca editorlugunu ustlenmistir. ayrica dunyanin en buyuk gunes sistemi arastirmalari grubu olan gezegen arastirmalari derneginin kuruculugunu ve olene kadar da yoneticiligini yapmistir. tabii ki, carl saganin bilimsel katkilari sadece bunlarla bitmiyordu. nasanin gunes sisteminin arastirilmasi icin gerceklestirdigi tum projelerde ust duzeyde gorev almis hatta mariner2, mariner9, viking, voyager, pioneer ve galileo uydularinin tasarimini ve yoneticiligini yapmistir. yine kendisinin tasarladigi bir altin plak da bu uzay araclarina yerlestirilmistir. bu plak ile sagan, uzay aracinin baska bir uygarlik tarafindan bulunmasi halinde dunyayi ve insanoglunu tanitmayi hedeflemekteydi. bugun carl sagan in idaresinde gerceklestirilmis olan voyagerlar gunes sisteminin disina cikmis ve baska yildiz sistemlerine dogru yol almaktadir. belki de o altin plaklar hedeflerine ulasacaklardir.
ancak carl sagan, yaptigi bu bilimsel calismalarin cok otesinde bir bilim adamiydi. her seyden once o kendisini, bilimin gerceklerini halka aktarmakla yukumlu saymis bir insandi. hayatindaki en onemli amaclarindan biri populer bilimi halka, halkin anlayabilecegi gibi anlatmakti. carl sagan yazdigi kitaplar, yazilar ve yaptigi televizyon dizisi ile bunu fazlasiyla basarmis bir bilim adamidir. yazinin basinda da soylendigi gibi dunya uzerinde bunu basarmis pek az sayida bilim adamindan biridir. carl sagani ulkemizde daha da populer kilan ise 1997 yilinda gosterime giren contact (mesaj) isimli filmdir. cok onceden yazmis oldugu bir romandan uyarlanan bu filmde dunya disinda bir uygarlikla kurulan baglanti ve bunun cevresinde gelisen olaylar anlatilmaktaydi. carl saganin basarili romanlarindan bir digeri olan cennetin ejderleri ise pulitzer odulu almasini saglamistir. carl sagan contact filmini gormeyi cok istemistir ancak filmin son halini goremeden 20 aralik 1996da hayata veda etmistir.
yasasaydi astronomi bilimine cok buyuk katkilar yapacagindan hic kusku yok. ancak arkasinda biraktigi eserleriyle bile bir cok genc astronomu pesinden suruklemeyi simdiden basarmis bir bilim adamidir, carl sagan.
carl sagani, en iyi esi ann druyanin su sozleri anlatmaktadir:
"carl hic bir zaman inanmak istemedi, o her zaman bilmek istedi."
http://www.geocities.com/sinanali/carlsagan.htm
saganin bilimsel meraki ona lisans seviyesinde, chicago universitesinden dort farkli dalda diploma almasini sagladi. bunlar icinde en onemlileri tabii ki, fizik ile astronomi ve astrofizik diplomalariydi. carl sagan oldugunde, 1968de girdigi cornell universitesinde, david duncan kursusu profesoru ve ayni universitedeki gezegen arastirmalari laboratuvari’nin da muduruydu. gunes sisteminin arastirilmasi ile ilgili calismalari, bugunku bilgilerimizin temelini olusturmustur. daha onceleri venusun yasanabilir bir yer oldugu sanilirken sagan tam tersini iddia etmis ve venusun cehennem gibi bir yer oldugunu soylemistir. sonra marinerler ile bu kanitlanmistir. sera etkisini ilk olarak tanimlayan ve venusun sicakliginin buradan kaynaklandigini ortaya atan da carl sagandir. ayrica evrende yasamin var olabilmesi icin karbon kokenli elementlerin olmasi gerektigini de onermis ve saturnun en buyuk uydusu titanin boyle uygun bir yer oldugunu soylemistir. pioneer uzay araclari sayesinde titanin atmosferindeki karbon ve metan elementleri ispatlanmistir. saganin bu ileri goruslulugu ve ust duzey bilimsel calismalari bunlarla sinirli kalmamaktaydi. o hayati boyunca dunya disinda bir uygarlikla iletisim kurulabilmesinin yollarini aradi. bunun icin bircok arastirmaciyla ortak calisarak seti projesini guclendirdi ve hep destek oldu. yalnizca bir uygarligi aramakla degil ayni zamanda dunyadaki yasamin kokenini aramakla da ilgilenmis ve bu konuda kitaplar yazmistir. dunyadaki yasamin kokeni ve dunya disinda bir yasamin olusabilmesi ile ilgili yaptigi calismalar yeni bir bilim dalini olusturmustur: astrobiyoloji...
carl sagan 600den fazla bilimsel makale ve yazi yazmistir. bunlarin yaninda icarus adli bilimsel yayin yapan bir derginin 12 yil boyunca editorlugunu ustlenmistir. ayrica dunyanin en buyuk gunes sistemi arastirmalari grubu olan gezegen arastirmalari derneginin kuruculugunu ve olene kadar da yoneticiligini yapmistir. tabii ki, carl saganin bilimsel katkilari sadece bunlarla bitmiyordu. nasanin gunes sisteminin arastirilmasi icin gerceklestirdigi tum projelerde ust duzeyde gorev almis hatta mariner2, mariner9, viking, voyager, pioneer ve galileo uydularinin tasarimini ve yoneticiligini yapmistir. yine kendisinin tasarladigi bir altin plak da bu uzay araclarina yerlestirilmistir. bu plak ile sagan, uzay aracinin baska bir uygarlik tarafindan bulunmasi halinde dunyayi ve insanoglunu tanitmayi hedeflemekteydi. bugun carl sagan in idaresinde gerceklestirilmis olan voyagerlar gunes sisteminin disina cikmis ve baska yildiz sistemlerine dogru yol almaktadir. belki de o altin plaklar hedeflerine ulasacaklardir.
ancak carl sagan, yaptigi bu bilimsel calismalarin cok otesinde bir bilim adamiydi. her seyden once o kendisini, bilimin gerceklerini halka aktarmakla yukumlu saymis bir insandi. hayatindaki en onemli amaclarindan biri populer bilimi halka, halkin anlayabilecegi gibi anlatmakti. carl sagan yazdigi kitaplar, yazilar ve yaptigi televizyon dizisi ile bunu fazlasiyla basarmis bir bilim adamidir. yazinin basinda da soylendigi gibi dunya uzerinde bunu basarmis pek az sayida bilim adamindan biridir. carl sagani ulkemizde daha da populer kilan ise 1997 yilinda gosterime giren contact (mesaj) isimli filmdir. cok onceden yazmis oldugu bir romandan uyarlanan bu filmde dunya disinda bir uygarlikla kurulan baglanti ve bunun cevresinde gelisen olaylar anlatilmaktaydi. carl saganin basarili romanlarindan bir digeri olan cennetin ejderleri ise pulitzer odulu almasini saglamistir. carl sagan contact filmini gormeyi cok istemistir ancak filmin son halini goremeden 20 aralik 1996da hayata veda etmistir.
yasasaydi astronomi bilimine cok buyuk katkilar yapacagindan hic kusku yok. ancak arkasinda biraktigi eserleriyle bile bir cok genc astronomu pesinden suruklemeyi simdiden basarmis bir bilim adamidir, carl sagan.
carl sagani, en iyi esi ann druyanin su sozleri anlatmaktadir:
"carl hic bir zaman inanmak istemedi, o her zaman bilmek istedi."
http://www.geocities.com/sinanali/carlsagan.htm
zitti ders calismamak olan eylem.
themeleri de cok basarili olan sozluk...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?