cocabora

hava, su, toprak gibi doğal kaynakların en iyi biçimde kullanılması,bunların kirlenmesine neden olan etkenlerin kaynaklarında kontrolü ve giderilmesi,
çevre kirliliğini engelleyerek sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması konusunda çalişmalar gerçekleştiren mühendislik dalidir.mühendislik, bilimsel temeller çerçevesinde, topluma yarar sağlayacak bir yapının, eşyanın ya da sistemin; planlanmasi, tasarimi, inşaati ya da işletmesinin uygulaması olarak tanımlanabilir.çevre mühendislerince gerçekleştirilen işler incelenirse, bu mühendislerin uğraştığı yapı, malzeme ve sistemlerin, çevre kalitesini ve halkın sağlık ve refahını korumak ve geliştirmek üzere tasarlandığı bulunacaktır.

#620902 göyle bir adam işte.kanımca karizma rollerin adamı.bazen böyle göt bi kaptan olsa da bazen en şeriatçı bir adam da olabiliyor,rolünün hakkını veren adam.
(bkz: takva)

savcı donnie’ye mahkemedeyken sorar:
"neden bütün kızlar seni istiyor?"
donnie cevap verir:
"bilmiyorum efendim ama sanırım bu şehirde becermesini bilen tek erkek benim."


the gift

aslında ilk izlemeye başladığımda gıcık bir avrupa filmi zannettim konusu bile olmayanlardan.ancak zaman geçiyor,istemeden gülüyor seviyor insan filmi.
uçakta doğum yapmış,bu yüzden tüm seyahatlerinde bedava bilet hakkı bulunun başrolümüzün uçaktan korkması,uçak mühendisi gibi bişey olması ,ama sırf bu fobisi olduğundan hayalindeki kıza ulaşamaması yüzünden başa gelen romantik-komik olayları anlatan franzsız filmi.

ziya(şener şen) aslan avını anlatıyor: "arkadaşlarla ava çıkmışız jipten indik dağıldık elimde tüfek ağır ağır ilerliyorum.aha o da ne!olmaz böyle bişey karşımda aslan. allah allah boyu on metre!"
-ziyaaaa
-eeeeee?!on metre yoksa da beş metre var.
-ziyaaaaaaaaaaaaa!
-yani aslan kadar aslan. doğrulttum tüfeği aslana tık! tüfekte kurşun yok allahtan yanımda çakı var. hemen çakıyı açtım atladım aslanın üstüne alttan karnına tak tak tak tak tak tak tak...
yine sinirli münir özkul: "ziyaaaaa ulan çakıyla aslan mı öldürdün?"
-öldürdüm abi öldürdüm yaa.
(bkz: neşeli günler)

hakkında bu kadar enty girilince tıkandı zannettim.

şu sıralar forumdan farklı olmayan hede...
#620963
sonra sol frame bakıyoruz ve:
"akilli ol butonu ile bir yazari tehdit etmek · (4) "
ve bu enrtyler de artar az sonra.
biraz daha alta bakıyoruz,
addicted to pain vs ali biberon · entryleri.falan filan.sadece bu konuşulyor bugün.hani gülmüyor değilim olaylara,bazen hoşuma da gidiyor ama,belki bana düşmez bunu söylemek ama,bilgi değil bunlar bilgi sözlükte...

alemin yeni bilgiç adayı.hoş gelmiştir...

-sen!
-ben!
-sen!
-ben!
-sen!
-ben!
-sen de gel!
-ben!
-sen gelme lan ayı!
kibar feyzo

+18
kaptan:ne yapacaz be kamil anamız sikildi.
kamil:kızı geri götürelim be kaptan yoksa iş kapanmaz.
kaptan:çocuk olma artık iş cinayete girdi.
kamil:kazaydı,anlatırız hem herif pezevenkmiş.
kimse siklemez.
kaptan :sen öyle san;pezevengi öldür.
bir cinayet, kızı al;iki adam kaçırma,kızı en az iki kişi sik üç ırza geçme,hergün esrara vur,dört içicilik,heriflerin cebinden paralarını al, beş gasp...
bütün buy bokları yedikten sonra polislerin suratına bakıp abi kusura bakma kazaydı mı diyecez? adamın götünden kan alırlar kan ...
hadi kız orospu ki bu ibneler bakireydi diyorlar bakire kız nasıl orospu olur anlamadım gitti
gemide

(bkz: candan erçetin)

4. nesil bir bilgiç,aynı zamanda toprağam olur kendisi beya.(bkz: epimiz trakyalıyız)

kısaca konusunu söyleyim:
"nazım hikmet’in aynı isimli hikayesinden uyarlanan ve daha önce 1939’da sinemaya çekilen filmde tellioğuları ve seferoğulları adlı iki aile yeşil vadi için birbirleriyle kıyasıya bir mücadeleye girerler. vadinin kime ait olduğuna devlet görevlileri de kara veremezler ve tellioğuları ve seferoğulları aileleri yeşil vadi’yi ele geçirmek için en büyük devlet memuru olan daver bey’in kızı leyla’yı ( müjde ar ) almak için kıyasıya bir mücadeleye girerler. daver bey leyla’yı seferoğullarına vermeye karar verir. bu durumda tellioğulları daha büyük bir torpil için evin uşağı olan şaban’ı ( kemal sunal ) tosun paşa ve tellioğullarının en büyük oğlu lütfü’nün ( şener şen ) yakın arkadaşı olarak tanıtırlar"

(d. 1902 , ankara - ö. 1980 , istanbul) türk sinema oyuncusu. hababam sınıfı’nın renkli hocası paşa nuri ’yi oynamıştır. halit akçatepe’nin babasıdır ve leman akçatepe’nin eşidir. 1980’li yıllarda vefat etmiştir.

zamanında milletvekilleri’ne inek dediği için özür dilemesi istenmiş o da kendine has üslubu ile:
"ineklerden özür dilerim" demiştir.
oynadığı filmlerde genelde vurgun yemiş,dolandırılmış,aşık ve dürüst biri olarak çıkar karşımıza.şener şen ile iyi ikili olur,bir de kemal sunal girerse aralarına tadından geçilmez filmin.ancak hakkının yendiğini ve türk sinemasına kazandırdıklarına karşın bizim ona pek birşey veremediğimiz kanaatindeyim.zaten geçen gün gazetede gördüm,perişan bir haldeydi sanki rol aldığı filmlerdeki evsiz biloydu.ama tek fark o da gülmüyordu ben de...

ben oynamam oynatırım diyor ve harbiden de çok süper oynatıyor beya.
(bkz: kayınço)

(bkz: play it again sam)

herşeye rağmen bir kez bile o mitinglerde bulunanlar,yaşı yetmişi bulmuş teyzeleri kalabalık arasında farkedip gözlerindeki ışığı hissedince geleceğe daha umutla bakıyordu.ben öyle anlamıştım belki de,belki de o bizim geçmişimizdi;farkedemedim...

sevgili arkadaşım hede:
seni 4 senedir tanıyorum.çok iyi bir insansın.aramızda ne geyikler döndü.aynı sırayı paylaştık,çektiğimiz kopyaları unutamam .umarım istediğin yeri kazanırsın.sen bunları hakediyorsun,çok iyi kalplisin.falan feşmekan....

işte budur standart yıllık yazısı.

(bkz: metalurji ve malzeme mühendisliği)
gelecekte mevcut malzemenin daha yararlı ve ucuza kullanılması,üretimi ve gerek sağlık gerekse çevre için zararsız olması için geliştirilen bir mühendilik dalıdır.mezun olanlar kendilerini zengin bulabilirler yakında.
not:zaten mühendislikte verilen malzeme dersi yeterince zordur.bir de bunun asıl bölümünü okumayı düşünemiyorum.